**Lütfen makalenin altındaki telif hakları uyarısına saygı gösteriniz. Teşekkürler.**
Bu mesajları okuyan sizler arasında, başlıkta kullandığımız tanımlardan birini andaki hislerini ifade etmek için seçecek oldukça fazla sayıda kişi var. Bir anlayış kazanmanıza yardımcı olmak ve sizleri tanıdık olan enerjiye geri taşımak için bunların her birine değineceğiz. Fakat öncelikle, sağlam temellere dayanan, topraklanmış, neşe-keyif-coşkulu ve minnet dolu enerjinin kendiniz için bildik ve alışılmış olmasını sağladığınızdan dolayı kendinizi tebrik edin. Yaşadığınız dünyayı yeniden yapan şey tam da bu enerjidir.
Sarsılmış kelimesinin hislerini en iyi tarif ettiğini hissedenleriniz için ilk olarak şunu söylemek isteriz – ve bunu çoktan düşünmüş olduğunuzu da biliyoruz – çok defalar dünyanızın önce parçalanıp dağılma ihtiyacında olduğunu söyledik. Biliyoruz, hazır olmak için elinizden gelenin en iyisini yaptınız. Hazırlanmış olduğunuzu hissettiğinizi de biliyoruz. Fakat kaynayan çorbaya bakmakla, parmağını içine daldırmak oldukça farklı deneyimlerdir. Bununla beraber, değişim gerçekten kaçınılmaz olmadan hiçbir şeyin değişmeyeceğini anlamak, siz bu yeni gerçekliğe, ama geçici yeni gerçekliğe, uyum sağlarken yardımcı olacaktır.
Hayalini kurmuş olduğunuz yeni sevecen, şefkatli ve sürdürülebilir dünyanın inşasına katılımcı olmaya hazır olduğunuzu anladığınızdan emin olun. Eski düzeni yerle bir edenler pek de sevilesi görünmeyebilir ancak uzun dönemli düşünüldüğünde değerli bir hizmet verdikleri de kesindir. Ancak sonrasında yapılacaklar çok daha önemlidir.
Şimdi, saplanıp kalmış hissetmeye geçelim, buna birkaç defa değinmiştik. Daha önce söylediklerimizi biraz daha geliştireceğiz.
Öncelikle, saplanmadınız. Bunu bilmeniz önemlidir. Saplanıp kalmış olduğunuzu hissetmeniz, sadece bir duygudur. Çevrenizde gördüklerinizle beklentilerinizi bağdaştıramadığınızdan kaynaklanır. Gerçek sorun beklentilerinizdedir. Bir şeylerin belli bir şekilde görünmesini istiyorsunuz ve öyle olmuyor. Şimdi, sizi hatalı veya yanlış göstermeye çalışmıyoruz. Fakat izin verin size bir şey işaret edeceğiz.
Beklentileriniz, zihninizin halihazırda sahip olduğu araçları kullanan hayal gücünüz tarafından yaratılır. Ve o araçlar da, çoğunlukla, andaki bilinç halinizde, ya hatırladığınız ya da size öğretilmiş tarihinize dayanır. Harika görünebilirler ancak yine de onlar tarihidir. (Mor Alev: Eski eskidir.)
Asla görmemiş olduğunuz bir dünya, kimsenin size öğretemeyeceği bir dünya istediniz ve bu size söz verildi. Oraya ulaşmanın nasıl görüneceğini bilmemeniz sizi şaşırtıyor mu? Bu sadece dış dünyanız değil, iç dünyanız için de geçerlidir.
Saplanıp kalmış olmaya gelirsek, bu verende hiçbir şey olduğu yerde kalmaz. Bu olasılık yoktur. Enerji asla durmaz. Protonların, elektronların, atomların, vs. yavaşladığı bile hemen hemen hiç söylenemez, değil ki saplanıp kalsınlar. Evrende değişmeyen tek şey değişimdir. Yani, saplanıp kalmış olduğunuz da hemen hemen hiç söylenemez, belki biraz sabırsızsınız. Bizim sabırlı olmamız kolaydır. Geleceğiniz bizim başarılmış olarak gördüğümüz kaçınılmaz bir olabilirliktir. Farkındaysanız olasılık sözcüğünü kullanmadık. Eğer sonuçların sebeplerin kaçınılmaz yüzleri olduğunu anlayabilirseniz, o zaman, aldığınız her nefesle, her düşünceyle, her dua ile, her sevecen ve şefkatli davranışla arzuladığınız yeni dünyayı oluşturmakta olduğunuzu bilirsiniz. Bu, hislerinizi yükseltecektir. Saplanıp kalmış hissetmeyeceksiniz.
Şimdi, savrulup sürüklenen şekilde hissetmek farklı bir meseledir. Gerçekte bazılarınız hayatlarınızda yön değiştiriyorsunuz. Bir yerlerde bir gemide olduğunuzu ve bunun nasıl hissettirdiğini düşün. Dalgalar ve akıntılar hep oradaydı ama yönünüzü biliyordunuz ve ondan ayrılmıyordunuz. Sonra, size aniden yeni bir hedef, yeni bir yön verildi. O zaman kısa bir zaman aralığında dalgalar ve akıntılar sizi çalkalayacaktır. Fakat yeni yön ve ivmeyi tespit ettiğinizde, artık sürüklendiğinizi hissetmeyeceksiniz.
Yeni varış noktanızın ne olduğunu merak edebilirsiniz. Ama onu bildiklerinizi kaynak alarak uydurmaya çalışmayın. Hatırlayın, bu yeni bir dünya olacak. İzin verin rehberleriniz ve öğretmenleriniz olabilecek şekillerde size göstersinler. Belki de daha önce var olmamış bir şey yaratıyorsunuz. Müsaade edin ve her anı şükürlerle ve akışa izin vererek yaşayın. Alet kutusundaki en iyi alet olun. Yaratan işe yaramaz nesnelerle dolu bir alet kutusu yaratmadı. Ve çekiçlere ihtiyaç olmayan yerlerde çekiç yok.
Bugün ne öğrenebilirsiniz? Bugün nasıl gelişebilirsiniz? Bugün kime yardım edebilirsiniz? Bu amaçları zihninizde tuttuğunuzda, asla savrulup sürüklendiğinizi hissetmeyeceksiniz. Ve yeni varış noktanız size kendini sahip olduğunuzu bile bilmediğiniz yeni bir arzu veya sizi çok sevindirecek beceriler olarak göstermeye başlayacaktır.
Dünyanızın şimdiye kadar bildiği en büyük değişim anında yaşadığınızı bilin. Ve dahası, bilin ki bunun sebebi insanlığın kendi içinde yapmış olduğu en büyük değişimin dışa yansımasıdır.
Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Mor Alev 
Ne yazı ama !! Müthiş savrulmuş, saplanmış ve sarsılmış hissettiğim bir hafta sonundan sonra bu yazının gelmesi. Öyle bi zamandı ki bu duyguları en son seneler önce yaşadım şimdi neden tekrar içindeyim ve çıkamıyorum diye saplanıp kaldım…
BeğenLiked by 4 people
Hepsi ben,
çarşı pazar karıştı 😦
Sanki puzzle bir parçası kayıp da gözümün önünde ama ben göremiyorum gibi
BeğenLiked by 3 people
Günlerdir yazinizi bekliyorum . Elbette sarsıntılar yasadim , yasiyorum . Asıl bana kötü hissettiren şeyin aynı düşüncede olduğum insanlardan uzak kalmak olduğunu farkettim . Bu hafta bana en zor gelen şey. Sizin uzun süredir yazmayisiniz sanırım. Bana güç veren sizsiniz . Ricam konseyden yazı gelmesede kısa da olsa bloğa yazarak burada olun 🙂 sizin hoşgörü sevgi birlik sözleriniz bizi güçlendiriyor. Teşekkür ederim.
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Lale, o güzel şeyleri siz size anlatabilirsiniz… Siz kendinize umut verebilir, kendinizle dostluk edebilirsiniz. Siz de diğer herkes gibi muazzam güce sahipsiniz. Ben tabii ki bu platformu bir dostluk ortamı olarak görmenizden son derece memnunum, bu çok büyük bir takdir. Blog bir yere kadar iyi ama mutlu olmak için ona ihtiyacınız yok. Ben bir şeyler yayınlamak için Konsey’i falan beklemiyorum. İçimden ne gelirse, ne zaman gelirse yayınlıyorum, bunu blog hamileri sağlıyor. Ama benim de ara vermeye, sadece gözlemlemeye, sadece kendi insani hayatımı yaşamaya ihtiyacım var. Yoksa ekran başında bir makineden farklı olmazdım. Neşe-keyif-coşkunuz tamamen sizin sorumluluğunuzda, sevdiğiniz şeylere uzanın, keyifli şeyler yapın. Yaşayın. Gülün. Bunlar zor şeyler değil, büyük çoğunluğu bedava. Blogdaki yöntemleri uygulayın. Sevdiğiniz yemekleri yapın, sevdiğiniz renklerde giysiler giyin, sokağa çıkın, yürüyün, insanları inceleyin. Şükredin, şükredecek milyonlarca şeyimiz var. Sabah meditasyonu çok önemlidir, gününüzü programlar. Meleklerle çalışın. Medyayı bırakın. Hayata bakın. Tek tük ağaçlar çiçek açmaya başladı bile, fark ediyor musunuz? Yani, blogu sadece okumayın, size yakın gelen yöntemleri uygulayın. İzin verin hayat değişsin. Sevgilerimle
BeğenLiked by 11 people
Sanki tamamen benim için yazılmış, çok güzel geldi…
İyi ki varsın moralev!
Çok teşekkür ederim ❤
BeğenLiked by 1 kişi
Hoşgeldiniz ❤ İçimizdeki o sınırsız potansiyelleri anımsatan ve bahar rüzgarı gibi umut veren harika mesaj için şükranlarımla ❤
BeğenLiked by 1 kişi
Bazen saplanmak sadece bir duygudan ibaret olmayabiliyor. Bir insanı belirli bir realiteye hapseden alışkanlıklar, düşünceler de var. Peki, bir de devamlı iyi olmaya çalışmak da bizi kötü olduğumuz bir realitede tutmuyor mu? Devamlı ilerletmeye çalışmak da yetersiz olduğumuz realitede? Iyi ve kötünün olmadığı bir noktaya çıkmadığımız sürece onlar bizi etkiliyor, seçimlerimizi, kendimizi dünyaya yansıtışımızı ve bunu ne kadar açık bir kalple yapabildiğimizi.
BeğenBeğen
Sevgili Asya, hisler düşüncelerden kaynaklanır. İyi olmaya çalışın denmiyor bu yazıda. Bütününüzü kabul edin mesajı neredeyse yayınlanmış olan her yazıda var. Çünkü bütününüz mükemmel. O zaman sizi tamamınızı kabul etmemeye iten şey nedir? Hepimiz bu konuda çalışıyoruz. Yetersiz olduğumuz realite diye bir şey de yok. Bu sizin görüşünüz ve görüşler bildiğiniz gibi sadece görüştür, gerçek değil. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sevgilerle
BeğenBeğen
Ben “saplanıp kalanlar”danım, Konsey’e, Ron Head”a ve tabii ki size sevgili Mor Alev sonsuz teşekkür ederim. Bu mesajlar, bana yalnız olmadığımı, önemsendiğimi ve desteklendiğimi hissettiriyor, minnettarım!
BeğenLiked by 1 kişi