Kurtarıcı

13 comments

1. Harika, söyleyecek başka sözüm yok… Teşekkür ederim.

   BeğenLiked by 2 people

2. Çok istiyorum dualiteden çıkmak için uğraşıyorum fakat….???

   BeğenBeğen

3. Sevgili Mor Alev, bana bir soru geldi ama astroloji bilgim derin olmadığı için cevaplayamadım.
   İkiz alev ilişkisinin yaşanacağı astroloji ile net bir şekilde söylenebilir mi, bu konuda sizin veya rehberlerinizin bilgisi var mı acaba 🤗💜

   BeğenBeğen

   1. Sevgili Twinflame, ikiz alev tanımınıza bağlı. Ama doğum haritası kaderi belirlemez, adı üzerinde bir yol haritasıdır, gelişimin en kolay ve rahat yolunu gösterir. Yani her zaman özgür irademiz her şeyin üstündedir. Böyle bakınca da, ikiz alev ilişkisi (sizin tanımınıza göre bu neyse) kendi seçimimize kalmıştır. Sevgilerle

      BeğenLiked by 2 people

4. merhabalar. bu konuyla biraz alakalı olarak size yüksek benlikle ilgili bir şey sorabilir miyim ?

   BeğenBeğen

   1. Sevgili Naz, öncelikle bu konudaki eski yazılara bakarsanız belki de yanıtlanmış olduğunu görebilirsiniz. Blog içindeki arama kutusunu, anahtar kelime listesini veya tüm yazılar altındaki kategorileri kullanabilirsiniz. Tatmin olmazsanız lütfen yorum kutusuna sorunuzu bırakın ve ben de yanıtlamaya çalışırım. Sevgilerle

      BeğenBeğen

5. Merhaba, bu konu son birkaç senedir özel ilgi alanım olduğu için, Sevgili Mor Alev izninle, kayıtsız kalamadım, naçizane tavsiyem asteroidlere bakmanız olacaktır… Örneğin, benim ikiz alevimle ilk karşılaşma anına dair çıkardığım haritada 111111&vertex sıfır küsur derece kavuşum. Progressed kompozit haritadaki Isis, kompozit haritadaki Osiris ile yine tam kavuşum. Astroloji benim hobim, İngilizce kaynaklar ve forum ortamları ise benim gibi amatörler için oldukça zengin.. İkiz Alev ilişkilerinde Ay&Satürn ve Lilith&Prometheus’un da çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Güneş ve Ay’ın aşkı gibi düşünürsek, tüm bu enerjilerin dengelenmesi gerekiyor ve yalnız değiliz; rehberlerimiz bizimle + Klasik Eros&Psyche miti dışında Aphrodith ve Pholus noktası, Merkür ve Valentin, başrolde Venüs olmak üzere Juno, Vesta, Pallas, pekala Eris’i de ekleyebiliriz bu ekibe, astro.com’a girip ücretsiz harita çıkartabilirsiniz, en alttaki kutucuğa 433,16,763,390,1221,447,1585,4386,h13,h22 yazabilirsiniz mesela, Karma’ya Destinn’a Link’e Angel’a Atlantis’e hatta Illinsky’ye bakabilirsiniz, biraz dağınık yazdığım için kusuruma bakmayın lütfen… Tüm bunları, romantik bir yanı ve öyküsü olan, aynı zamanda dualiteye ve monad bilincine işaret eden ilişkilere dair konuştuğumuz varsayımıyla yazdım. Ayrıca astroloji çok boyutlu ve çok katmanlı bir alan, çok büyük tutku ve çok yoğun emek gerektiriyor… Bu vesileyle ikiz alev yolculuğunda olan herkese iyi çalışmalar dilerim..

   BeğenBeğen

   1. Sevgili Twinflame ve Galatea, evet bu bilgiler doğrudur. Juno’nun yeri, en basitinden Mars (cinsellik) ve Venüs (değerler ve özsevgi),vs… bunların hepsi ilişkilerimizi nasıl yönettiğimiz hakkında ipuçları içerir. Ancak bu blogun ilişkilere genel yaklaşımı şudur: Siz sizi sanki ikiz alevinizmiş gibi sevin. Öncelik özsevgi.
      Çünkü ikiz alev tanımları ve ilişkilerde açığa çıkan dinamikler yanılgıya oldukça açıktır. Hepimiz aşka dair hiç de gerçek olmayan beklentiler ve masallarla büyüdük. Şimdi tabu yıkma zamanı. Maalesef ikiz alev beklentisi bu yanılsamaları genellikle büyütüyor. İlişkilerimizin varoluş sebebi bizi mutlu etmek değildir, genelde ilişkilere bizi mutlu edecek diye yaklaşmaya şartlandık. O yüzden bu gibi sorularda çekimser kalıyorum. İlişkilerimizin bizi mutlu etme potansiyeli sıfırdır. İlişkilerimiz birer göstergedir. Yani önemli olan özdeğerimiz, özsaygımız ve özsevgimizdir. Bunlar belli bir seviyeye ulaştığında en doğal haliyle olumlu ilişkiler yaratırız ya da varolan ilişkilerimizi o düzeye taşırız.
      Ve çok ilginç bu yazının başlığı kurtarıcı – ikiz alev ilişkisinin bizi kurtaracağını sanmak sadece bir yanılgıdır. Bu sırada hepimiz BİRiz diyoruz. O zaman herkes ikiz alevimiz cevabı da açığa çıkıyor. İçimizde bir evren yaşıyor diyoruz, o zaman ikiz alevimizi aramaya gerek yok, o zaten içimizde. Yani bu blogun genel prensiplerini iletmek açısından, şunu tekrar vurgulamalıyım: Kendinizi bir ilişki ihtiyacından fazla sevin.
      Şimdi, bunların hiçbiri bir ilişkiniz olmasın anlamına gelmiyor. Ama ikiz alev, ruh eşi, vs. beklemek yerine, kendinizi ikiz alevinizmiş gibi görün. O gelir. Onu öyle çekersiniz ve bu sırada herhangi bir ilişkinin amacı bizim bizimle ilişkimizi açığa çıkararak geliştirmek, eş-yaratıma yol açmak, kontrast yaratarak (dolunay gibi) yaratımımızı çok daha üst düzeylere taşımaktır.
      Farkındaysanız, bu yanıt sadece size değil, bu konuya eğilen her okuyucu için. Evet, Galatea haklı, bu konuda asteroidler çok şey söyler. Ama sade tutalım. Orijinal soru: “İkiz alev ilişkisinin yaşanacağı astroloji ile net bir şekilde söylenebilir mi?” idi.
      O zaman toparlarsak, İkiz alev herhangi birisi olabilir, evladınız, en yakın arkadaşınız, evcil hayvanınız veya romantik partneriniz. Her zaman ama her zaman sizin seçimleriniz, özgür iradeniz ve kendinizle olan ilişkiniz hayatınızı belirler. Yani bu sorunun evet veya hayır diye bir cevabı yoktur.
      Haritamız harika bir şekilde yol gösterir. Haritayı kullanın ve en güzeli, doğum haritasının taşa yazılmış, değişmeyen bir varlık olmamasıdır. gelişim potansiyelimizi aydınlatır. Biz geliştikçe o da gelişir. Geçişler, açılar, vs de potansiyelin açığa çıkması için Zodyak’tan gelen desteği anlatır. Biz de bunları bilirsek, hayatımızı çok daha bilinçli bir şekilde yönetebilir, evrimleşmemizi hızlandırabilir veya olmuş olan şeyleri daha iyi anlayabiliriz. Uzun oldu ama önemli bir konu, biraz da tuzaklarla dolu.
      Sevgiler ve çok teşekkürler Twinflame ve Galatea.

      BeğenLiked by 3 people

      1. 💜😇🎉💎💫🙏

         BeğenLiked by 1 kişi

   2. ❤️💫🙏✨

      BeğenLiked by 1 kişi

6. Sevgili Mor Alev, 9 Mayıs 2018 tarihinde saat 16:11 civarı ilk görüşte aşk denen şey başıma geldi! Hem de hiç ummadığım bir ortamda, hiç düşünemeyeceğim bir kişiye.. Sözünü ettikleri o ışıksal parlamalar falan hep doğru.. İlk üç ay neredeyse şiirsel denebilecek bir düşsellik içinde debelendikten sonra, bir cesaret onunla konuşabildim. Moralimin çok bozuk olduğu, kendimi dibe vurmuş hissettiğim bir gündü. Onun da benim kadar yoğun hissettiğini biliyordum, ama sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu, bunu açıkça ifade etmem ise onun da moralinin bozulmasına neden oldu, hatta korkuya kapıldığını hissettim. Bu görüşmeden iki gün sonra aradı, telefonuna çıkmadım. Daha sonra aralıklı olarak birkaç kez aradı, görüşmek istemedim. Beni ancak 15 ay sonra, o da uzaktan görebildi. Yolun karşılıklı iki yakasında, birbirine ters yönde duran araçların içindeydik. Beni merak ediyordu, benim için endişelenmişti. Bakışlarında ve beden dilinde hayatta olduğuma dair bir rahatlama ve şükür ifadesi okunuyordu o an açıkça, ardından gözlerimin içine bakıp yalnızca ikimizin anlayabileceği muzip ve çocuksu bir tavırla gülümsedi. Kırk gün sonra aradı, dönmedim. On sekiz gün sonra geçtiğimiz dolunay yine aradı, yine çıkmadım telefonuna. Ondan hala kaçıyorum. Sebebini hem biliyor hem de bilmiyorum. Ve resmen ruhun karanlık gecesi dedikleri dönemden geçiyorum. Ruhsal açıdan uyanmış olan taraf ben miyim, böyle bir sorumluluğu yüklenmeye hazır mıyım; gerçekten bilmiyorum. Bu arada bir önceki yorumumda Ceres’i nasıl gözden kaçırmışım, hayret… Peki ya, Eros okunu atmadan Ay’ın ve Venüs’ün tanıklığında Cupido ve ay düğümleriyle hizalanmadan, Uranüs yıldırımlar çarptırmadan, Satürn’ün yaptığı hazırlığı, Plüton ve Lilith’in yanyana duruşlarındaki rolü, asteroid Lilith’in varlığını, Child’ı, Boda, Briede, Groom, Lova, Sposetti, Ask, Valentine, Amor, Bella, Galatea, hatta Sofia, 111111, 121212, 131313, 292929, 55555 (DNA), Fırtına/Fortuna, Tyche, 120(L..?), 638(Moira)’dan Knight’a hatta Hermes’e Asteroidlerle tanışmak, benim için başlı başına bir neşe/keyif/coşku oldu. Bu sayede mitolojik hikayeleri ve kadim ruhları keşfettim. Öte yandan komik ve inanılmaz kahve fallarında beliren ruhsal rehberler, aydınlanmış üstadlar; hepsi çok eğlenceli ve moral vericiydi. Tüm bunlar aracılığıyla ilahi feminenin spiritüel yolculuğunda önümde devasa büyüklükte kapılar aralandığını söyleyebilirim. Hep deriz ya, insanın başka birini sevebilmesi için önce kendini sevmesi gerekir diye, işte ikiz alev olmak kadar bu gerçeği yüzünüze çarpan başka bir şey bence yok… En ünlü ikiz alevlerden biri olan Mevlana ve Şems hazretlerinin buluştukları günün 7 derece Yay olması ve bu derecenin sabian sembolü, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’te 42 yaşında eril dişil dengesini iyileştirmeye çalıştığı yeni bir ülke kurması (bilmeyenler için: Osiris’in asteroid numarası 1923, Isis’in 42) ve şu an aklıma gelmeyen birbirinden büyüleyici sayısız ayrıntı ve senkronizasyon; sırası gelmişken paylaşmak istedim. Kişisel deneyimimi böylesine şeffaf sunmuş olmam, umarım indirgemeci bir yaklaşıma ve yanlış yönlendirmelere sebep olmaz.. Bu blogdaki tüm paylaşımlar benim için her zaman çok değerli, öyle ki ışık varlıklar kadar zamandan ve mekandan muaf, öylesine büyülü bir yer burası benim-ve tıpkı benim gibi hissettiğini/düşündüğünü bildiğim birçok başkaları-için, onun için ben de size çok teşekkür ederim. Sevgilerimle

   BeğenBeğen

   1. Sevgili Galatea, sevgi çağrısına “evet” demişsiniz, yani özgür iradenizi kullanmışsınız. Siz de “bir cesaret” diyorsunuz. Ve yine yukarıda benim söylediklerimi onaylıyorsunuz, demişsiniz ki “insanın başka birini sevebilmesi için önce kendini sevmesi gerekir”. İşte bu. Katkılarınız için çok teşekkür ederim. Sevgilerle

      BeğenLiked by 1 kişi

      1. Günaydın Sevgili Mor Alev, izninle küçük bir düzeltme yapmak istiyorum: Priapus’u nasıl Prometheus yapmışım, gerçekten hiç bir fikrim yok… Merak edip şimdi baktım, ateş hırsızıymış… Ayrıca ilgilenenler için ışık getiren Apollon’u da listelerine eklemelerini isterim. Sevgiler

         BeğenLiked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.