Yeryüzü Korku Temanız Hangisi?

New Paintings by Jeffrey Smith (aka Ascending Storm)Bu mesajı buraya ilk azap, ilk zıtlık ve acı içeren 3D deneyimimizle ilgili bilgi arayarak yorum bırakmış olan ve ismi de Bilge olan Bilge Baykuş’a adıyorum! Daha iki gün önce Konsey “Ara ve bulacaksın” demişti. İşte cevap geldi! Ben o yorumu yanıtlarken, bilmeye ihtiyacımız varsa bilgi nasılsa gelir demiştim ve dün bu mesajı okuyunca “demek ki Bilge, Brenda Hoffman’ın rehberleriyle aynı titreşimde ilerliyor, sordu, tek ihtiyacımız olan istemek” dedim. Bu ilk zıtlık ve acı deneyimi için grup “vukuat”  ifadesini kullanmış. Elbette cevap bir tarih dersi değil, çok daha anlamlı. Okuyalım dostlar:

***

Sevgililer,

Belki bilinmez bir hüzün sizi ele geçirdi. Sanki gökler gri ve soğuk yağmur sağanak halinde yağıyor. Bu güneşte oynama zamanı değil, hatta oynama zamanı değil.

İşte böylece “o vukuattan” sonra yasını tutamadığınız veya hiç erişiminizin olmadığı 3D hayatınızın parçalarını keşfediyorsunuz – o vukuat ne olursa olsun.

Yeryüzü melekleri olduğunuz halde, modern dünyanızdaki gizli ajanlar gibi, 3D ajan rolünüzü en iyi şekilde oynamak için Evrensel benliğinizi bir unutkanlık pelerinine sarma ihtiyacındaydınız.

Bundan dolayı, 3D’ye öyle bir daldınız, fiziksel ve/veya duygusal olarak öylesi bir dereceye kadar işkence edilmesine izin verdiniz ki o parçayı ölümden sonra bile incelemediniz. O zamandan itibaren, o parça yeryüzünüzü ve zaman zaman Evrensel yaşamlarınızı bile şekillendirdi.

Elbette, biz Evrene dair olanların, o dehşet olayı anlatmamızı istiyorsunuz. O olay sizin o korkuyu öyle derine gömmenize sebep oldu ki, şimdiye dek ona erişmeniz ya mümkün olmadı, ya da bunu istemediniz. Fakat o bilginin ne olduğunu sadece siz biliyorsunuz.

Tüm bildiğiniz, bir şeyin davranış ve inançlarınızı etkilemiş olduğuydu. Her zaman mantıklı görünmeyen davranış ve inançlar.

Olayın bu hayatınızda olmuş olması mümkün olsa da, bu çok düşük bir olasılıktır. Çoğunuz o gizli hafıza kasasını açabilmek için bu hayatta rahatsız deneyimler seçtiniz çünkü o korkudan kurtulmak istediniz.

Bu sebeple şimdi o kadar ağır hissediyorsunuz. En sonunda, çağlar boyu yakanızı bırakmayan o parçayı açığa çıkarmak için ilk defa yeterince güvende hissediyorsunuz.

O korkuyu geleceğinizle hiç alakası olmayan bir anomali olarak kabul etmedikçe, ne kendinizi ne de diğerlerini tam olarak sevebilirsiniz. Bu parça, bu drama, yeryüzü hayatlarınızın rengini aklınıza hayalinize gelmeyecek şekillerde etkiledi.

Pek çoğunuz şimdi bu anının korkunç bir ölüm veya duygusal acı olduğunu düşünüyorsunuz. Çünkü onun sonucunda onu takip eden her yeryüzü yaşamında acı çektiniz – ne kadar zengin veya güçlü olursanız olun.

Gerçekte, o sizin saklamakta olduğunuz sevgiye ilk ihanetinizdi çünkü o ihanetin size nasıl olduğunu bile kavrayamadınız, siz, bir yıldız tanrı veya tanrıçası. Siz dünyayı sevgiyle doldurmak istediniz; onun yerine korku ve acıyı keşfettiniz. İşte o ilk keşifler o kadar fenaydı ki, sizi çağlar boyu yeryüzü korkularına sürükledi.

Korku bir yerde başlama ihtiyacındaydı. Ve o “bir yer” bu sevgi gezegenini yaratan sizlerdeydi. Siz, sevgiyi bilmek için karşıtını deneyimlemeyi arzuladınız.

Öyle bile olsa, ilk korku hareketiniz veya tepkinizle ortaya çıkan acıya hazırlıklı değildiniz. Biraz da başına darbe alıp sersemleyen ve kendini toplamaya çalışan bir boksör gibiydiniz. Boksörler ringe girerken aşırı acı ihtimali, hatta yüksek olasılığı olduğunu bilirler. Ancak yine de maç üzerine maç boksa devam ederler. İşte sizin için de böyleydi.

O ilk sersemleten darbe öyle derinden acıttı ki, onu araştırmaya cüret edemediniz. Çünkü biliyordunuz, onu inceleseydiniz, bir daha asla dünyaya giriş yapmayacaktınız.

Büyük ihtimalle o orijinal korkunun (kutsal kitap terimiyle “günahın”) ne olduğu konusunda hiçbir fikriniz yok. Çoğunuz, hatta hepiniz, bu hayatınızda bir korku temasına sahiptiniz. Belki o tema suistimal, sevgi eksikliği, ihanet, terk edilmişlik, reddedilme veya buna benzer konulardaydı. Aile, iş ve dostluklara akan bir tema. O tema artık görünür olmasa da, çünkü korku dağınızı tırmandınız, bu öyle bir tema ki hala daha peşinizde gibi. Örneğin, eğer suistimal sizin temanız ise büyük ihtimalle kendinize mali özgürlük veya sevgiye güvenme özgürlüğü, vs. tanımıyorsunuz.

İlk adımınız, korku temanızı keşfetmek için bu hayatınızı gözden geçirmektir. İkinci adımınız, bu temanın artık geçerli olmadığını kabul edip onaylamaktır. Çünkü siz yeni bir dünyada, yeni bir varlıksınız ve geçmişi silip taze sevgi sayfası açtınız. O yeni sevgi hareketlerinin en önde geleni ise, o temanın yeryüzü hayatlarınıza hükmetmesine izin vermiş olmaktan dolayı kendinizi bağışlamanızdır.

Özünde, kendinize hayat üzerine hayat yalan söylediniz, belli bir yaşamın acılarını tanıdınız fakat kendinize orijinal korkunun (günahın) sebebine bakma iznini vermediniz.

“Orijinal günah” ifadesini rahatsız edici bulanlarınız – bunu kendinizden çok büyük bir sır saklamak şeklinde düşünün. Bu öyle bir sır ki, tüm yaşamlarınızdaki tüm davranışlarınıza üstün geliyor. Öyle derin bir sır ki, siz sizi tanımadığınız için kendinizi sevemiyordunuz. Ve bundan dolayı, herhangi birini bütünüyle sevmekte zorluk çekiyordunuz. Davranışlarınız orijinal korkunuzun etkisi altındaydı.

Belki bu kavram dünya liderlerinizi daha iyi anlamanıza yardım eder.  Çünkü sizin aksinize, onların çoğu orijinal günahını/korkusunu gizli tutmayı istiyor. Onlar 3D bataklığında veya kendilerinden saklanabilecekleri herhangi bir yerde kalmayı arzuluyorlar. Buna karşılık siz, saklı korkunuzu açığa çıkarmak istiyorsunuz çünkü böylece korku fabrikanızı kapatabileceksiniz.

İşte bundan dolayı çoğunuz sebebini bilmediğiniz rahatsızlık, memnuniyetsizlik ve hüzün hisleri deneyimliyorsunuz. Orijinal korkunuz/günahınız öne çıkıyor.

O korkunun izini sürüp bulmak için günlere veya aylara ihtiyacınız yok. Sadece artık bittiğini bilme iznini kendinize vermeniz yeterli. Çünkü gerçekten boya paletinizi korku renklerinden temizlediniz. Orijinal korku temanız artık sürdürülebilir değil.

O korkuyu artık ne saklamaya ne de ondan korkmaya ihtiyacınız olmadığını bilmenize izin verin.

O gizli kasayı açabilirsiniz. Ve gerçek öz-sevgiye geçebilirsiniz – hazır olduğunuzda. Çünkü biz sizi ne kadar o korkuyu sonlandırmak sevmediğiniz bir kitabı kapatmak gibidir diye bilgilendirsek bile, siz onu keşfetmek ve silmek için karmaşık yöntemler arayacaksınız.

Böyle yöntemler gerekli olmasa bile, sır tutmuş olduğunuz korkunuzu nasıl temizleyeceğiniz size kalmış. “Kolay” düğmesine basabilir veya yıllarca sonuç olarak gelen korku ve öfke konusunda uzun uzadıya düşünebilirsiniz. Seçim sizin. Ama neden zorlaştırasınız ki?

Korku ve acı, zor ve dramatiktir. Sevgi ve neşe-keyif-coşku kolay ve dramatiktir. Seçim sizin. Öyle de oldu. Âmin.

***

İşte böyle Sevgili Baykuşlar. 2020 öncesinde bir aşamaya daha gelmiş bulunuyoruz. Tabii bu mesajın Akrep sezonu başlangıcında gelmesi de ayrıca önemli. Bu akşam saatlerinde güneş Akrep’e girerken önümüzdeki bir ay boyunca derin temizliğe ve hatta fırçalanarak yıkanmaya başlayacağımızı söylemeye sanırım gerek yok. Merkür, Akrep’te geri gidecek. Vaktimizi derinlerde geçireceğiz. Her şey en derin ilk korkumuzun aslında olmadığını anlamak için. “Kolay” düğmesine basalım derim. O zaman yüzeye çıkıp rahat bir nefes alıp, şnorkellerimizle derinlerdeki güzellikleri de görebiliriz.

Brenda Hofmann ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (lifetapestrycreations.com)


Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.


Telif Hakkı©2019 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2019 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

27 comments

  1. Sevgili MorAlev,
    Dun bu mesaji orjinal dilinde okur okumaz size e-mail attim! Gercekten tesaduf yok, bilmeye ihtiyacimiz yok cunku bilginin ozu biziz, yeter ki acik olalim.
    Yaziyi bu kadar guzel tercume ettiginiz icin de ayrica tesekkurler. Kendi dilimizde okuyabilmek ayri bir lezzet ve lutuf.
    Sevgiler,
    Bilge

    Liked by 9 people

    1. Sevgili Bilge, yasadigin duyguyu oyle derinden paylasiyorum ki! Dun cok tuhaf, cok mide bulandırıcı bir ruya gordum. Igrenc ve korkunc oldugunu bildigim bir sey yapiyordum (detay yazmayayim, sizin de mideniz bulanmasin :)) ve isledigim sucu ortbas etmeye calisirken surekli icimden “allahim, ben boyle bir gunahi nasil isleyebildim? Bunca ilerleme kaydettigimi zannederken simdi bu gunahin altindan nasil kalkacagim, nasil temizleyecegim?” diye aglayip durdum. Bir dostumla ruyami konusurken adeta kilidi acan bir kelime soyledi: ihanet. Sen kendine ihanet etmis olmanin acisini hissetmissin dedi ve olaylar film seridi gibi gecmeye basladi gozumun onunden:) Ve simdi de ozellikle “ihanet” ve “gunah” anahtar kelimelerini iceren bu mesaj; ne diyebilirim ki! 💜 Sordugunuz soru icin cok tesekkurler; ruyamla ilgili hicbir enerji calismasi veya meditasyon yapmami bile gerektirmeyecek kadar acik bir mesaj oldu 💜
      Ve sevgili MorAlev, kelimeler yine kifayetsiz! Iyi ki diyebiliyorum sadece, iyi ki! ❤

      Liked by 4 people

      1. merhaba, yazdığınız mesaj bugün ki paylaşımın üzerine ikinci bir şifa oldu benim için… anlamlandırmaya çalıştığım bir rüyaya cevap buldum… çok teşekkürler ♥️

        Liked by 3 people

      2. Ama bu yazıda anlatılan geçmiş yasamlarimizdaki veya bu yasamdaki günah değilki…Ben çok daha büyük ilk varoluş a dair bir şey algıladım. Benmi yanlış anladım acaba

        Liked by 1 kişi

        1. Sevgili Serap, soruyu bana mı sorduğunuzdan emin olamadım ama öyle algıladığım için cevap verme ihtiyacı hissettim. Öncelikle, geçmiş yaşamlarda veya bu yaşamda birine karşı işlediğim korkunç bir günahla yüzleştim de oradaki karma çözüldü gibi bir durumdan bahsetmedim 🙂 Ve ayrıca yanlış anlamak diye bir şey yok. Aynı mesaj farklı insanlara farklı alanlarda açılımlar sunabilir, kişinin neye ihtiyacı varsa o konuyla ilgili yorumlayabilir. Kaldı ki ben de çok daha büyük, ilk var oluşumdan bu yana taşıdığım ve gün yüzüne çıkmaması için yaşamlar boyunca bastırdığımı gördüğüm gölgemle, dünyadaki ilk yaşamımda deneyimlediğim günahımla yüzleştim rüyam ve sonrasında gelen bu mesajla. Bu günah kendime ihanet duygusuydu. Küçük benliğim olan kendim değil tabii ki, özüm olan benliğe ihanet. Daha da temele indiğimde şunu da buldum bireysel hikayemde: Hepimiz ışık varlıklarıyız ve aynı kaynaktan kopup geliyoruz, dünyada bedenlendikten sonra kontratımızı (ki hepimizin en yüksek kontratı, ışık varlığı olduğumuzu hatırlamak) unutuyoruz ya, işte ben de ilk insan yaşamımda o kontratı, yani gerçek özümü unutarak hareket ettiğim için kendime ihanet etmiş olmanın, hatta daha da derinde “insan olarak bedenlenmeyi seçme” ağırlığını günah olarak kodlamışım bilinçaltıma. Bununla ilgili olarak Adem-Havva’nın cennetten düşüş mitolojisini daha ayrıntılı incelemek istersiniz belki. Yani aslında dediğiniz gibi, çok daha derin bir varoluş kodumun çözümlenmesi deneyimi oldu bu benim için. “İnsan olma deneyimini” başlı başına bir günah olarak taşıyormuşum bilinçaltımda. Bunu fark etmenin verdiği özgürlük hissini, varlığını artık daha bir sevip kabul etme ve hatta kutlama hissini tarif edemem 🙂 Umarım şimdi daha açıklayıcı olmuşumdur. Sevgiler ❤

          Liked by 3 people

          1. “insan olarak bedenlenmeyi seçme” ağırlığını günah olarak kodlamışım bilinçaltıma … çok ağladım buna… çok teşşekkür ederim şifa oldu bana

            Liked by 3 people

  2. Merhaba ,
    Dün tam da bunu konusuyorken mesajinizin gelmesi ustelik cevabiyla gelmesi beni cok etkiledi. Uzun suredir takip ediyorum sizi. Soykedikleriniz ya aklimdan gecip dillendirmedigim seyler ya da bizzat deneyimlediklerim oluyor. Yaklasik 3 yilin sonunda buradayim demeyi sectim. Akrep burcuyum Akrep sezonuna girerken dun defalarca farkli mekanlarda yazilarda ” mevzu derin ” yazisini okudum. Okumadan once esimle yoldaydik ve konusuyorduk hayatla ilgili . Insanlar acı cekiyor ve bu aci simdiki zamana ait degil sanki dedim. Biri bir sey yapti biz onu geriye attik unuttuk ve bu aci hayatin cesitli yerlerinde patlayip duruyor. Ama özde o acinin ne oldugunu hatirlasak yani temel sorunu cozsek hem bireysel hem kolektif acilar bitecek aslinda dedim. Esim soyle cevap verdi insanlar kendini gerceklestiren kehanetlerin yaraticisi , aciya inanmislar aciyi yasatiyorlar. Ben de ona kendini gerçeklestiren kehaneti yasatiyorsak kendini gerceklestiren mucizeleri de yasatiriz o zaman dedim. Ben ikinciyi seciyorum dedim. Bu aci bir dusunce , iki kisinin birbirini acitmasindan cok baska insanin kendine inancini yitirip de sanki bunu bir baskasinin sucuymus gibi yasamayi secmesi. Mevzu derin yani. Kendinden korkan mi kendini seven mi olmayi sececegiz. Yillarca korkan insan , butun yasalari cikarmadi mi ? Haklar kavrami insani insandan korumak icin cikmadi mi ? Ben seven olmayi seciyorum. O en derindeki mevzuyu görüp onun icine dalip kabul edip simdide yeni bir ben olmayi degil zaten bende olan o beni seciyorum. Belki bu yukselis derindedir, derindendir.
    Paylasimlariniz bilgileriniz ve dokunuslariniz icin sonsuz tesekkur ederim . Sevgimle

    Liked by 7 people

  3. Acaba bugünkü mesajım, şu duygumun sebebi, öğrenmem gereken şey vs. ne diye hergün defalarca kontrol ettiğim bloğunuz ve paylaşımlarınız için sonsuz şükran..
    Her günüm mesajlarınızla başlıyor, anlamlanıyor.
    Sevgiler.
    Işıl.

    Liked by 3 people

  4. Sevgili Mor Alev, hayatımda hiç bir yere ( sosyal medya, medya vs) mesaj yazmadım. Sosyal medyayı hiç kullanmam.
    Her gün gıyabınızda binlerce teşekkür ve minnet yolluyorum. Bugün kendimi tutamadım, içimden geldi. Umarım ne kadar çok insana ışık, moral, hatırlatma, yaşama sevinci, tutunma neye ihtiyacı varsa o, olduğunuzun ayrımında ve mutluluğundasınızdır.
    Yolunuz hep açık, etrafınız hep sevgi, bolluk dolu olsun🙏❤️İsviçre’den para olmasada sevgimi yolluyorum bolca çikolata tadında🥰

    Liked by 6 people

  5. Nefesimi tutarak okudum ve ‘basit’ düğmesine bastım…bu aydınlatma için Bilge’ye, Mor Alev’e, Brenda’ya ve birliğe teşekkür ederim.

    Liked by 3 people

  6. Yine içimi titreten, tam düğmeye basan bir mesaj! Teşekkürler Işık Varlıkları ve Brenda Hofmann, teşekkürler Mor Alev!
    Sevgiyle…
    Işık Çeşmesi

    Liked by 2 people

  7. sonsuz teşekkürler… ihtiyaç duyduğum bir mesajdı ve yerine ulaştı çok şükür ♥️♥️♥️

    Liked by 2 people

  8. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum çünkü duygularımı tarif etmeyi beceremiyorum ama bunu da öğreneceğim çünkü bu da benim farketmem gereken bir dersle alakalı galiba 🙂 neyse sizi takip etmeye başladığım günden bu yana her mesajınızla yolumu açtınız zihnimde dönüp duran her soruya cevap oldunuz ve öz yolunda dengeli bir şekilde 3d realitesinin kancalarına çok fazla takılmadan ilerleme ve öğrenmeme katkı sağladınız şükranımı yazdığım mesajlarla belirtmeye çalıştım ama bugünkü mesaj cidden nokta atışı oldu ; çünkü hani farkında olursunuz ama öyle hissetmeye engel olamadığınız durumlar olur ya benimde korkularım var saçma olduğunu bilsem de hala korktuğum ve yaşantımı buna göre düzenlemeye çalıştığım işte bu mesajla ben artık kolay düğmesine basıyorum ve beni özümden uzaklaştıran herşeyden arınıyorum, korkularımıda seviyor ve almam gereken dersleri aldığımı biliyorum ve bırakıyorum hepsini . Yani kolayı ve koşulsuz sevgiyi seciyorum. MUHTEŞEMSİNİZ VE SİZİ SONSUZ SEVİYORUM .<3

    Liked by 5 people

  9. Serbet irade seçme özgürlüğü doğum öncesi planı onaylamamiz
    burdaki onayımızda yine program dahilinde dün eğer mor alev çalışmasıyla programı iptal edersem öğrenmem gerekeni ertelemiş olmazmıyım gibi düşüncelere takılmıştım bugün yazınız cevabı oldu Akrep,güneş akrep,ay oğlak,yükselen kova tüm evren hesabı düzen ve programı iptal etme zamanı mutluluğu hayatıma kabul ediyorum ve öylede oldu Âmin

    Liked by 2 people

  10. Sevgili dostlar,
    Gerçekten çok derin korkumla yüzleştiğim ve içinde boğulduğum bir zaman-dı bu geçen günler. Eksik hissederek birilerine yük olma korkusu! Böyle söyleyince kolay, çıkarana kadar doğum gibi ya da ölüm gibiydi. Çokça zorlandım. Şimdi biraz nefes almaya başladım. Vukuat her neydiyse, sağolsun görevini yaptı. Ve ben onu bırakıyorum. Kolayı seçiyorum. Nefesi seçiyorum. Teşekkürler

    Liked by 6 people

  11. Merhaba Mor Alev,
    Senin de belirttiğin gibi (biz sizi ne kadar o korkuyu sonlandırmak sevmediğiniz bir kitabı kapatmak gibidir diye bilgilendirsek bile, siz onu keşfetmek ve silmek için karmaşık yöntemler arayacaksınız.) bir süredir yoğun bir şekilde beni sabote eden duygularıma , bunların kökenine ve bunları nasıl dönüştürebileceğime saplanmış vaziyetteydim. Yeni yeni fark ediyorum ki bunu yaparken kendime fazlaca acımasız davranmışım.

    Mükemmel bir eşzamanlılıkla gelen mesajının şu kısmı benim için çok vurucu oldu: “O korkunun izini sürüp bulmak için günlere veya aylara ihtiyacınız yok. Sadece artık bittiğini bilme iznini kendinize vermeniz yeterli. Çünkü gerçekten boya paletinizi korku renklerinden temizlediniz. Orijinal korku temanız artık sürdürülebilir değil. O korkuyu artık ne saklamaya ne de ondan korkmaya ihtiyacınız olmadığını bilmenize izin verin. O gizli kasayı açabilirsiniz. Ve gerçek öz-sevgiye geçebilirsiniz – hazır olduğunuzda.”

    Anladığım kadarıyla korku temamızın ne olduğunu bilmemiz bile gerekmiyor. Yalnızca ona ihtiyacımız olmadığını bilmek ve salıvermek. Benimle birlikte bu mesajı okuyan tüm arkadaşlarımın da korkmaya ihtiyacımız olmadığını bilmemize izin vermek niyetiyle.

    Teşekkürler ve sevgiler.

    Liked by 8 people

    1. ☝️burda aynı şeyi kendine yaptığını farkeden bi gariban daha var😄 harikasınız. Çekim yasası dikkati takip eder. Anda titreşim seçimleri yapmak ise aslında korkuyu şifaya kavuşturur! O korkunun var olduğu ve “Bir daha başıma gelmesin” diye yaptığımız her hareket, korkuyu yaratan tek şeydir aslında. Bizler Tanrılarız. Iyi kötü diye bir şey de yok, şimdi geçmişe göre daha tabloyu geriden görebiliyoruz diye kendimize kızmak niye?.. Ve bunu görebiliyorsak attığımız o adımlar sayesindedir… ruhsal büyümenin kalbi öz sevgidir. Bu yolculukta kendimize sevgi ve şefkatli olarak cenneti yaratmış oluruz aslında, çünkü biz Tanrının gözleri, tanrının yüreği ve tanrının sözleriyiz… bir tanrı kendine yeterince iyi olmadığını söylüyorsa… içimizdekini farkında olmadan bastırır ve acı çekeriz… kendimizi nasıl gördüğümüz çiçek mi açacağımıza yoksa korkuyla saklanıp, gücümüzü başkalarında mi arayacağımızı belirler. Son olarak bugün çok güzel bir kitapta okuduğum bir alıntıyı paylaşmak istiyorum: “Istırap çekmek, hatta müthiş fiziksel acılar ve duygusal kayıplar bile bunlara bakmadığınız ve aramadığınız zaman hafifleyerek yok olur. Onlarla hemfikir ya da savaşmayı bıraktığınızda yok olurlar. Bu acıdan bir özdeşlik çıkarmayı kestiğinizde geçer. Daha yüksek alemlerde hiçbir ıstırap yoktur, kurbanlar yoktur, kurtarıcılar yoktur, liderler yoktur, takipçiler yoktur, olurlar-olmazlar yoktur, orası-burası yoktur. Var olmak mevcudiyeti açığa çıkarır, mevcudiyet de her şeyi gözeten ilahi farkındalığı açığa çıkarır. Ilahi farkındalıksa sevgiyi benlik ve yaşamın temel değişmez doğası olarak ortaya çıkarır….”
      Bu kitabı herkese öneririm gerçekten harika. Kuraldışı yayınevi “Frekans: insan titreşimlerinin etkisi ve anlamı” Penney Peirce

      Liked by 7 people

      1. Bu muazzam şifalı mesajınız için minnettarım 🙏 Yazdıklarınızı tüm kalbimle içselleştirmeye niyet ediyorum. Önerdiğiniz kitabı da az önce güzel niyetlerle sipariş ettim. Sevgiler… 🙏

        Liked by 2 people

  12. Tabiri caizse mesajı ağzım açık okudum 🙂 Yine mükemmel bir eşzamanlılıkla gelen bu paha biçilmez bilginin ilk cümlesi tam benim son zamanlarda bulunduğum ruhsal durumun tarifi:
    “Belki bilinmez bir hüzün sizi ele geçirdi. Sanki gökler gri ve soğuk yağmur sağanak halinde yağıyor. Bu güneşte oynama zamanı değil, hatta oynama zamanı değil. ”
    Üstelik akşam gördüğüm rüya da karanlık ve korkutucu bir gökyüzü sağanak fırtınalı bir yağmur…
    Işık varlıkların bahsettiği korku ve hüzün dolu parçamı son zamanlarda o kadar net hissediyordum ki o hisse kendimi bıraksam saatlerce ağlayabilirim… ve böyle hüzünlü ve umutsuz hatta dünyünın sonu gelmiş gibi hissetmeme görünür bir sebep yokken neden böyle hissettiğime de anlam veremiyordum… şimdiye kadar. İyi ki varsınız Sevgili Mor Alev… Minnettarım:)

    Liked by 3 people

  13. Sevgili Mor Alev, buradaki tüm sevgililer, hepinize çok teşekkür ederim😊🙏Dünkü yazıdan sonra, içimden çok net bir mesaja niyet ettim, yardımınızı rica ediyorum ve bunu kolaylıkla anlamaya niyet ediyorum, dedim.İlahi benliğime seslendim ve bugün yazınızı okudum her gün de okuyorum, sizlerin varlığına binlerce kez şükürler olsun🙏Uzun zamandır çevremdekiler, zorluklardan sonra kendi yolculuklarında ilerleyebildiklerini aktarsalar da ben bunu kabul etmeyip her zaman kolaylığa niyet ettim ve bu yazıyı okurken kötü rüyalarımda bile ben bu rüyayı görmek istemiyorum diyerek uyandığımı hatırladım🙏”Öyle derin bir sır ki, siz sizi tanımadığınız için kendinizi sevemiyordunuz. Ve bundan dolayı, herhangi birini bütünüyle sevmekte zorluk çekiyordunuz.” yazının bu bölümünü tekrar tekrar okudum. Hep çok sevdim, hep en çok seven ben oldum. Hayatımın belli bir döneminde bu yüzden sevilmeye niyet ettim. Daha sonra sevilmek için önce sevmek gerektiğini hatırlayıp koşulsuzca sevmeye niyet ettim. Ben şimdi bu derin sırra kolaylıkla ulaşabilmeye ve kendimi gerçekten tanımaya ve sevmeye niyet ediyorum🙏 Hepinize sonsuz teşekkür, şükran ve minnetlerimi sunuyorum🙏sevgilerimle☺🙏

    Liked by 5 people

  14. Tam zamanında

    Görüyorum ki artık ben geri adım attığımda evren elimden tutup bir ileri adıma taşıyor.

    Sevgiler sevgiler sevgiler

    Liked by 3 people

  15. Ben de bazı günler durup dururken acı hissetmeye başlarım.Hemen radarımla bir tarama yapıp ne olduğunu anlamaya çalışırım ama benden yana bir şey yoktur.O zaman birilerinin kollektif acı bedenini uyandırdığını ve onunla rezonansa girdiğimi düşünürüm.Ve çok kuvvetli bir şekilde o ilk acı aklıma gelir.Bir yerlerde okumuştum.İlk acı,kendi özümüzden ayrı düştüğümüz zannıyla duyduğumuz acıdır ve aslında bu bir yanılsamadır.Ayrı düşmek olmamıştır..Açıklamayı kabul ediyorum,Gerçekten de sebebi bu.Daha sonra acı kendine başka kılıflar buluyor ve neden olarak 1001 çeşit şekiller gösteriyorsa da..Ama ayrılık hissindeysem de o da benim gerçeğimdir.Çünkü kırk yılın bir günü de olsa, kendime kavuşsam,o zaman TAM ve neşe,keyif ve coşku kelimelerinin bile hiç yetmediği bir hal içinde oluyorum.

    Liked by 2 people

  16. Sevgili Mor Alev,
    3 hafta önce köpek saldırısına uğradım. Olayın detaylarını tanıklardan dinledikçe ölümden döndüğümü fark ettim. Bu 3 haftalık süreç içinde 2 köpeğin birbirini neredeyse öldürmesine tanık oldum. Yine bu süre içinde sürekli kabuslar gördüm ve görüyorum. Öyle bir noktaya geldim ki öğlen uyduğumda köpek kelimesini duyduğumda sıçrayarak uyanıyorum. Bu korkularla dolu zamanı yaşarken bu mesajlar beni rahatlattı. Ancak şunu merak ediyorum. Bu yaşadıklarım nasıl korkuları temizleyecek? Sanki yeni travmalar ve korkular yarattı bende. 2 hafta önce ameliyat oldum ve 1,5 ay ayağımın üstüne basamayacağım. Şu haldeyken kendimi sürekli olumluda tutamıyorum. Bu konuda belki de desteğe ihtiyacım var.

    Sevgiler

    Beğen

    1. Sevgili Betül, çok geçmiş olsun. Umarım en çabuk ve keyifli şekilde sağlığınıza kavuşursunuz. Sorunuza gelince, bu yaşadıklarınız korkunuzu temizlemeyecek. Korkunuzu siz temizleyeceksiniz. Bu sorudaki varsayım şu: “Bu gerçekliği ben yaratmadım, bu bana oldu”. Oysa, başımıza gelen her şeyi biz çağırıyoruz. Yani temele inmenizi öneririm. Olay ne köpeklerle alakalı, ne de başka birisiyle. Bu olay sizin enerjiniz, düşünceleriniz, inançlarınız ve şartlanmalarınızla ilgili.
      Şiddet yaşadınız. Bu şiddet bir başka hayvandan, kişiden veya doğal bir olaydan kaynaklanabilirdi. Bunu küçümsemiyorum. Tabii ki TSSB yaşama olasılığınız da var yani bir uzman psikologla çalışmak da yardımcı olabilir. İlgili makaleme de bir göz atabilirsiniz. Fakat söylediğiniz bir şey dikkatimi çekti: “Olay detaylarını tanıklardan dinledikçe ölümden döndüğümü fark ettim.” Bu çok ilginç bir durumdur. Olay sonrasında onu tekrar tekrar yaşama eğilimimiz vardır ve her düşündüğümüzde daha da derinden hissederiz acıyı, korkuyu, vs.. Ve bu aslında sadece bizim izlenimimizdir. Buna çok basit bir örnek, eski sevgilisine giderek daha fazla öfke duymak gibi. Bunlar sonradan gelen duygulardır ve onları biz yaratırız yani durumun kendisi değil. Tekrarladıkça, detayları zihnimiz daha da canlı renklerle boyar, sesler keskinleşir ve olayı çok daha güçlenmiş şekilde yaşarız. Buna dikkat edin. Biz korkmayı severiz. Kendinizi korkutmayı bırakın. Yani yine bu durum bizi bir uzmanla çalışma ihtiyacına yönlendiriyor. Bunu lütfen düşünün.
      Ancak tekrarlarsak, arınmakla ilgili sorunuzun kısa yanıtı şu: Siz kendi enerjinizi yaşadınız. İsterseniz arınabilirsiniz. Bunu sizin için hiçbir varlık yapmayacak. Buna izin veren ve korkuları salıveren siz olmalısınız.
      Tekrar geçmiş olsun. Sevgilerimle

      Liked by 3 people

Yorumlar kapatıldı.