Melek Rehberler: Neden olumlu düşünmenin bana faydası olmuyor?

Golden heart treeSoru:

Neden olumlu düşünmek asla benim lehime çalışmıyor? Bana olabilecek iyi bir şeyi söylemekten kaçınıyorum çünkü her defasında kendime uğursuzluk getiriyorum (Mor Alev: Bir anlamda “kendime nazar değdiriyorum”). Biliyorum, siz dediniz ki, evren bize karşı çıkmaz fakat genelde benim orijinalinde düşündüğümün tam tersi bir sonuçla karşılaşıyorum. Bundan dolayı kendime ve enerjime nasıl faydam olabilir bilmiyorum.

Melek Rehberlerin Cevabı:

Bu, bizim bu zamanda oldukça sık gördüğümüz bir şey. Çünkü daha yeni yeni düşüncelerinizin gerçekliğinizi yarattığını anlamaya ve bu gerçeğe uyanmaya başlıyorsunuz. Ancak, çoğunuz yaratım sürecinin gerçekten nasıl çalıştığını tam olarak henüz kavramış değil. Çekim gücü yasasına dair bilinçli farkındalıkla yeni temas edildiğinde, insanlar doğal olarak arzuladıkları şeyleri ifade etmeye başlarlar ve sonra da çıkıp gelmesi için beklerler. Fakat evrenin bir dilek çeşmesi olmadığını, size istediğinizi de, korktuğunuzu da vermediğini hatırlamak önemlidir. Evren sadece yaymakta olduğunuz titreşimle tam uyumlu şeyi/deneyimi verir.

Görüyorsunuz değil mi, biz gelip de titreştirmekte olduğunuz kanalı sizin için değiştiremeyiz, onu yeniden ayarlayamayız. Fakat söz veriyoruz, siz kanalı değiştirmeyi seçer seçmez olabilecek her şekilde elbirliği ile arzunuzu size getirmeye çalışırız.

Yeni bir arzuya sahip olduğunuz her seferde, eşzamanlı olarak o dileğin titreşimsel varoluşunu yarattınız. Gerçekte o şimdi, şu anda, burada bulunmakta. Yani bir arzunuzu ifade ettiğinizde, onu istediğinizde, henüz isterken bile zaten o arzunun gerçekleşmiş halinin deneyimini de yarattınız.

Bizim bakış açımızdan görebilseniz, bunlar sürekli sizden doğru dışarıya yönelen düşünce balonlarını seyretmek gibidir. Her bir düşüncenizle bu deneyimleri yaratıyorsunuz, tabii titreşimsel olarak. Ancak, her bir düşünceniz fiziksel olarak yaratıma girmiyor. Neden?

Bütün bunlar titreşim hızınızla belirlenir. Beş fiziksel duyunuzun sadece kendinizi ayarlamış olduğunuz (odaklandığınız) şeylere erişimi vardır. Yani, siz dünyanıza bakarken ve bütün bu titreşimleri görüntülere, seslere, kokulara tercüme ederken bir süreç işlese de, olmakta olan her şeyi algılamamaktasınızdır. Çoğunluk, bunlar kendi dışında gelişiyormuş gibi hisseder; aslında olmakta olan sizin aracılığınızla gerçekleşmektedir. Yaratım, kendinizi hizaladığınız titreşimin dışarıya yansımasıdır ve bundan dolayı titreşiminize eşit gerçeklik size çekilir.

İstediğiniz bir şey varsa, o anda onun eksikliğinin de farkındasınızdır. Eşzamanlı olarak onu istediğinizi fark edersiniz ve o yoktur. İşe bakın ki, bu da pek çoklarınızın arzuladıklarınızın yaratıma girişinin çok uzun sürdüğünü hissetmenizin sebebidir. Aslında yaptığınız, arzunuzu kendinizden uzaklaştırmaktır.

Arzuyu ifade ettiğiniz halde, onu aktive ettiğiniz halde şimdi onun burada olmadığının da aşırı derecede farkındasınız. Odaklandığınız şey, isteğinizin henüz gerçekleşmemiş olmasıdır. Ve o yaratıma ne kadar ihtiyacınız olursa olsun, onu ümitsizce istemek onu size çekeceğine sizden uzaklaştırmaktadır. Neden? Çünkü hem bir şeye sahip olmadığınıza odaklanıp hem de ona titreşimsel olarak uyumlu olamazsınız.

İstediğinizi yaratıma sokmaya çalışırken sizi engelleyen şey gerçekten budur. Bir şey dilediğinizde, ona gerçekten sahip olmayı istediğinizde ama onun yerine “bu” varsa, dileğinizin titreşiminden farklısınızdır.

İşte bu yüzden size “hızla sona sarın” diyoruz ve arzunuza şimdi sahip olun. Sizi filmi sonuna sarma oyunu oynamaya teşvik ediyoruz, sanki o şey çoktan olmuş gibi. Titreşimsel açıdan o zaten yaratımda ve şimdi onun verdiği tatmin hissini hissedin, getirdiği rahatlamayı hissedin. Eğer bunu seçerseniz hemen şimdi hissedebilirsiniz. Bundan duyacağınız memnuniyeti şimdi hissetmeniz için fizikselde kesinlikle hiçbir şeyin değişmiş olmasına ihtiyacınız yok. Hepinizin bunu yapma kabiliyeti var. Bizler pek çoğunuzun tutmakta olduğu korku ve kaygılarla olumsuz sona sardığını sıklıkla görüyoruz. (Mor Alev: Olumsuz sonuçlar düşünüyor, hayal ediyorsunuz ve o şeyler olmuş gibi hissediyorsunuz.)

Bu da aynı şekilde çalışır. Sona sarmak, olabilecek en iyi senaryoyu gözünüzde canlandırmanızla olumlu şekillerde çalışır, tıpkı sona sarıp en büyük korkularınızın yaratıma girdiğini gözünüzde canlandırmanız gibi. İstemediğiniz şeylerle daha büyük uyumda olduğunuzda, kaçınılmaz olarak onu yaratıyorsunuz. Elbette bu yaratım kazara gerçekleşiyor. Fakat, bir defa yaratımın gerçekten çalışma sürecini kavradığınızda, gerçekliğinizi isteyerek ve kasten arzuladıklarınızı temel alarak yaratabilirsiniz.

O zaman, odak noktanızı gerçekte istediğiniz şeye çevirirsiniz ve böylece istediğinizle çok daha fazla uyumda olursunuz. Bunu iki şekilde yapabilirsiniz. Ya “sonuna sar” oyunu oynayıp ona/o deneyime sahip olmanın nasıl hissettireceğine odaklanırsınız. Bir defa yeterlidir ama zihninizde o resimle oynamak o kadar keyifliyse, tekrar tekrar bunu yapabilirsiniz. Ve her seferinde dilediğiniz sonuca daha fazla detay ekliyorsunuz. Kendinizi o şeye sahip olmanın nasıl hissettireceğine alıştırıyorsunuz… O şifanın gerçekleşmesi, o evde yaşamak, o ilişkiyi yaşamak nasıl olurdu. Bunu şimdi, şu anda yapabilirsiniz fizikselde hiçbir şey değişmeden.

Veya dileğinize uyumlanmanın diğer yolu ise herhangi bir bahaneyle şimdiden iyi hissetmektir, sebep önemli değildir. Şimdi iyi hissedin, çok daha büyük sıklıkla iyi hissedin. Böylece momentumu dileğinizle hizalanana kadar ilerletebilirsiniz. İşte sadece o zaman pek çok şey eşzamanlı olarak bir araya gelecektir ve size istediğinizi getirecektir.

Umarız yardımcı olmuşuzdur.

Sevgide ve Işıkta, bizler sizlerin Melek Rehberleri

***

Melek Rehberlere ve Taryn Crimi’ye teşekkürler. (angelicguides.com)

Sevgili Dostlar, neden Melekler, Arkturuslular, Işık Varlıkları, Konsey vs. sürekli olarak yaratım konusunu işliyorlar, hiç düşünüyor musunuz? Konu ne ev, ne araba,ne banka hesabı, ne de hayatınızın aşkını bulmak, konu aslında dünyayı yeniden yaratmak! Ve bunu sadece biz yapabiliriz. Yukarıda şu saydığım şeyler aslında çok basit. Bunlar bizim için ufak tefek alıştırmalar. Ama aklımızı bunlara o kadar çok takıyoruz ki, gerçek gerçeği kaçırıyoruz! O yüzden iyisi mi, bu şeyleri kendimiz için yaratalım, kendimize yaratıma girebileceğimizi kanıtlayalım. Bunu sistemimizden atalım. Artık içimizde hiçbir şüphe kalmasın! Asla çaresiz olmadık, asla güçsüz olmadık. Asla yaratmadığımız olmadı. Sonra da asıl göreve başlayalım. Huzuru, sevgiyi, sağlıklı çevreyi hedefleyelim. Korkuyla doğurmuş olduğumuz dünyamızı, şimdi sevgiyle yeniden yaratalım. Bu benim hepimize bayram dileğimdir.   


Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.


Telif Hakkı© 2019 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2019 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

11 comments

  1. “Sonra da asıl göreve başlayalım. Huzuru, sevgiyi, sağlıklı çevreyi hedefleyelim. Korkuyla doğurmuş olduğumuz dünyamızı, şimdi sevgiyle yeniden yaratalım. Bu benim hepimize bayram dileğimdir. ”

    Ve oldu oldu oldu

    Namaste 🙏✨🍀

    Liked by 2 people

  2. Merhabalar. İyi bayramlar dilerim. Benim merak ettiğim bi konu var. Yaratımda sımırlar nelerdir ? Neleri yaratamayız ?

    Beğen

    1. Sevgili Naz, insan ırkı atom bombası yarattı ve patlattı. Yani yaratımda sınır var mı? Bence yok. Çünkü bize özgür irade armağan edildi. Peki, biz başkalarının özgür iradesine aykırı şeyler yaratabilir miyiz? Bence yine evet. Ama bu nasıl bir yaratım olur? Geçici, olumsuz ve karanlık. Yani, olumlu enerjide kalmak, neşe-keyif-coşkuyu doyasıya yaşamak için hedeflediğimiz yaratımlarda diğerlerinin özgür iradesine saygı duymak, en olumlu niyetlerle hareket etmek en yüksek prensibimiz olduğunda yaratıcılığınızın da sınırı olmayacağına inanıyorum. Ve bu sayede yarattıklarınızın da keyfine varabilirsiniz. Sevgilerle

      Liked by 2 people

      1. Bu güzel ve açıklayıcı yorumunuz için çok teşekkür ederim. Aklımda son bir soru var ve bunuda cevaplarsanız çok mutlu olurum. Özgür iradeye karşı yapılacak şeylerin karanlık ve geçici olduğunu söylediniz. Peki çoklu evren hakkında neler düşünüyorsunuz ? Yani çoklu evren söz konusuysa özgür irade nasıl etkileniyor ? Görüşleriniz benim için çok önemli ve aydınlatıcı. Cevaplarınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim.

        Beğen

        1. Bu ikisinin birbiriyle alakası yok sevgili Naz. Çoklu evren tabii ki var. Neden biri diğerini etkilesin ki? Sevgilerimle

          Beğen

Yorumlar kapatıldı.