En Büyük Korkunuz – Konsey (Mesaj 197)

Roy Crawford Smith

Son gönderdiğiniz sorulardan biri en büyük korkunuzla ilgili daha da derin bir açıklama istiyor.

“Evet, bu konuyla ilgili daha fazla bilgi rica ediyorum. (Yaratan Benliğimizi İçimize Demirlememiz Gerçekten Mümkün mü? – Konsey, Mesaj 194) Sanıyorum kendi gücümüzden ve olduğumuz gerçek kişiyi kabul etmekten bu kadar çok korkuyoruz çünkü bunu kabul etmek, aynı zamanda dünyanın andaki halini de (acı, işlevsizlik, uyumsuzlukları da) yarattığımızı kabul etmemiz (ve kendimizi bunlar için bağışlamamız), üstüne üstlük kendimizi buraya yerleştirenlerin bizler olduğu sorumluluğunu almamız anlamına gelmesidir. Yani kısıtlama ve ayrılığı deneyimlemeyi biz seçtik. Bu konuda yorumlarınızı alabilir miyim?”

Söyledikleriniz doğru ve diğer faktörler de var. İstemiş olduğunuz gibi bu konuyu biraz daha konuşalım.

Eğer birdenbire kapılar açılsaydı ve gerçekte olduğunuz benliğinizi bilmekten kaçamasaydınız, neye “sahip” olmaya ihtiyacınız olurdu? Size tiksindirici gelen şeyler yapmış veya böyle şeylere katılımcı olmuş olmanızı bağışlayabilir miydiniz? Ya çalmış, öldürmüş, işkence yapmış olsaydınız? Ya bir zamanlar bir dünya hayatınızda yeryüzünün baş belası olmuşsanız? Peki, ya bir zamanlar öldürmekten büyük keyif almışsanız? Peki, ya yapmış olduklarınız bizim burada değindiklerimizden bile çok daha kötüyse? Şimdiki anlayışınıza göre “daha kötü” tabii. Bu şeyleri yapmış olan kimseyi şimdi bağışlayamazsınız. Kendinizi nasıl bağışlarsınız? Problemi görüyorsunuz, değil mi?

Çünkü her birinize söz veriyoruz, yaşamış olduğunuz binlerce hayatta, şu anda başkalarını bağışlamadığınız çok şey yaptınız.

Yani çözüm bağışlamaktır. Birbirinizi bağışlayın. Nokta. Onlar kim olduklarını sizin bildiğinizden daha fazla bilmiyorlar. Ve onlar da ilahi yaratımlar, tıpkı sizin olduğunuz gibi. Kendinizi bağışlayın. Söylemiş, yapmış, düşünmüş ya da deneyimlemiş olduğunuz her şey sizi bu ana getirdi. Yaratan’ı ya da İlahi olana ne ad veriyorsanız onu, ne yarattıysanız onu yaratmanıza izin verdiği için bağışlayın. Birbirinizi suçlayıp lanetlediğinizde, kendinizi suçladığınızda, İlahi olanı da suçlayıp lanetliyorsunuz. “Tanrı buna nasıl izin verebildi?”

Bağışlayıcılık bir tercih değil. Bir ihtiyaç. Çünkü herhangi bir şeyi lanetleyen tek varlık sizsiniz.

Şimdi…. Şimdi bağışlandığınıza ve gerçek benliğinizi kabul etmeye hazır olduğunuza göre, had safhada güçlü olduğunuz gerçeğine, bu yeni alanda her bir düşüncenin anında yeni gerçeklikler yaratmasına da hazır mısınız? Zihinleriniz üzerinde gerçekten o kadar çok kontrol sahibi misiniz? Bu sizin için korkutucu bir öneri mi? Eh, belli bir sihirli seviyeye ulaşınca sunulan bir güç değil bu. Bu basit bir gerçektir. Şu anda bile. Hep böyle olmuştur. Siz yaratıcılarsınız.

Her düşünce siz ona sahip olduğunuz andan itibaren formda yaratıma girmeye başlar. Onun çevresinde ihtiyaç oldukça yeni olasılıklar maddeleşmeye başlar. Sonsuz olasılıklar. Onları başlatan budur. O düşünceleri düşünmeye devam ediyor musunuz? Onlara duygunun ve hislerin gücü de iliştirilmiş mi? Ya da onları niyet veya ihmalle iptal ediyor musunuz? Zaman yanılsamasının ve materyalin yavaşlığının bir talihsizlik değil de lütuf olduğunu görebiliyorsunuz. Onlar sizi oldukça fazla beladan koruyorlar. “Öff, ölsen(m) de kurtulsam!”, “Ay yine başladı, keşke…” Görüyorsunuz değil mi, yaratan şey sadece hoş dilekleriniz değil.

Fakat en büyük problem, gerçekten en büyüğü, bu noktada yüzyıllar ve yüzyıllar boyu kendileriniz hakkında kabul etmiş olduğunuz yalanları fırlatıp atacak kolektif beceriye ulaşmamış olmanızdır. Devasa bir Stockholm sendromundasınız. Bildiğim tanıdığım şey, olabilecek, tanımadığım şeyden daha iyidir.

Evet, kaptırdık gidiyoruz. Çünkü bu bizim en sevdiğimiz konu. Nasıl kabul edilme ihtiyacındaki şeyleri öğretir, cesaretlendirir, teşvik ederiz? Bu, sizler için olduğu kadar bizler için de devasa önem taşımaktadır.

Bir son tarih yok. Acele yok. Ancak sizler için, kısa bir hayat süresi bunu böyle gösteriyor. Pardon ama yine söylüyoruz: Sizler, dostlarımız, ezeli ve ebedisiniz. Ve bu zamanda, sizin Claire veya Fred veya Tamashiro olduğunuzu düşünen parçanız, bunu bilmeyen tek parçanızdır. Ve bu da iyidir. Bu, motivasyondur.

Bugün için bu kadar yeter. Bu konuşmayı davet ettiğiniz için teşekkürler.

Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)


Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.


Telif Hakkı©2019 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2019 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

9 comments

  1. bagislamak zor bazen hastalik olum temize cekiyor iliskileri sureci icinde nasil oldugunu anlamadan bagisliyorsunuz asla bagislamam dediginiz babanizi bile ; sonra yan masanizdaki insani nasil bagislarim bu adami kadini derken aylardir bugun moralevde bir yazi okuyorsunuz ve nokta ! cok garip cidden …
    tesekkurler moralev

    Liked by 5 people

  2. Ben kendimi bagislamakta zorlandigim kadar hicbir seyde zorlanmadim. Sevgiden mahrum biraktigim her bir parcamdan, simdi ben,bagislamalari icin izin istiyorum.
    O kadar sey ogrendikten sonra, bir seyler ters gittiginde(o an icin ters gittigini saniyorum,belki de en iyisi bu,suphe yok hatta belkisi yok) hemen bir bakiyorum, konseyin meleklerin kendi ruhumun egitimleri unutulmus, aglayip lanet ediyorum hemen ilk tepki olarak. Neden? Cunku hala icimde isiga cikmayan parcalar var ki,hala butunlugu benimseyemedim ki boyle ilkel uzucu tepkiler pat diye ilk tepkim oluyor.

    Ama simdi sukrediyorum, boyle tepki verecek bir olay yasamasaydim hala icimde isikla yikanmayi bekleyen golgede parcalar oldugunu goremeyecektim. O yuzden cok tesekkurler ve sukurler olsun, bunlari gorup sifalanmama yardim eden kötü(?) haberlere.

    Hepimize sevgiler. Mor Alev,sevgi ve minnetle 💜

    Liked by 3 people

  3. Kendi karanlığımızla yüzleşmek ,affetmek ve sonrasında kabulu yaşamak ancak o zaman koşulsuz sevgiyi içimizde hissedeceğimizi düşünüyorum.Önce kendini bil diye boşuna söylenmemiş ancak sonrasında bir gülümseme ile güneş gibi dokunabiliriz kalplere ..

    Liked by 2 people

  4. Bu cevap; bugünkü meditasyonumda bir sürü arınmaya ve affedişe neden oldu. Cook teşekkürler herkese.

    Dün gece sadece son zamanlarda evde neden bukadar cok sorun yaşadığımı sormuştum ve cevabını lütfen anlayabileceğim şekilde yollar mısınız demiştim. Hep cevap geliyor ama bazen biz anlayamıyoruz, sonra anlamayı seçince herşey okadar kolay oluyor ki.

    Sevgiler

    Liked by 2 people

  5. Artık aldıgımız tüm bilgiler daha aydınlık gelmeye başladı. En azından ben böyle hissediyorum :)) Tüm rehberlerimizinde sesi daha çok ve gür çıkıyor. Olduğumuz kişi olmaktan başka seçeneğimiz yok. Bu bence harika birşey :))))

    Liked by 3 people

  6. 2000li yılların başında kişisel gelişim sektörüne girme nedenim tamamen annemi babamı ve tüm bunların toplamı değersizlik hislerini şifalandırmaktı. Sonraki yıllarda yaptırdığım affetme çalışmalarında insanların ne denli şifalandıklarını da deneyimledim. Zaman içinde kendimle olan ilişkimde affedemediğim parçalarım olduğunu fark ettiğimde anladım ki affetmeye önce kendinden başlamalısın.. İşte yollar ondan sonra ışıldamaya başlıyor.. Ne güzel anımsatmalar.. Her gün şükran sebebimsiniz sevgili Mor Alev🙏

    Liked by 2 people

  7. Bir iki haftadır ben de içimdeki yeşil kanlı cadıyı fark etmenin, kabul etmenin, “doğallığını” anlamanın sürecindeyim. Hepimizin içinde olduğunu farkettiğim için doğallığı diyorum belki de normalliği demeliyim 🙂 🙏🏻 Teşekkürler herkese 🌈🍀☀️ baharın keyifli, taze, serin farkındalıklarını dilerim hepimize 😊

    Liked by 1 kişi

  8. çizgi ötesi filmini bu yazının üzerine ve mor alev okuyucularına öneriyorum 💕🎥

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.