Sevgili Dostlarımız, sizleri çok seviyoruz.
Tek bir hareketle, hayal gücünüzde dünyalar yaratabilirsiniz. Mükemmel evinizi, mükemmel eşinizi, ideal hayatınızı düşünebilirsiniz. İçinizdeki bu alemlerde istediğiniz her şey olabilir ve yapabilirsiniz. Uçabilir, yüzebilir, müzik yapabilir, resim yapabilir, şiirler yazabilir, büyük ustalık isteyen şeyler yaratabilir, binlerce kişiye yardım edebilirsiniz… çünkü hayal gücü alemlerinizde her şey mümkündür. İç dünyanızın sınırları yoktur.
Şimdi tanıdığınız benliğinizin kusursuz ve çok güzel bir versiyonunu yaratabilirsiniz. Kendinize ait bir başka versiyon yaratabilirsiniz, tamamen farklı ama yine harika bir hayat yaşayan. Bu alıştırmalarla o kadar mutlu olabilirsiniz ki, kendinizin kusursuz versiyonlarından çok sayıda yaratabilirsiniz, hepsi farklı şeyler yapan, farklı şekillerde yaşayan, farklı davranan. Ve onların hepsini, her birini seversiniz. Birini diğerinden fazla sevmezsiniz, çünkü hepsi güzeldir, mükemmeldir ve mükemmel yaşamın kendi çeşitlemesini yaşıyorlardır.
Diyelim ki hayallerinizdeki benliklerinizden biri dünyayı gezen birisi. Bir başkası ormanlarda bir kulübede tabiatla iç içe yaşıyor. Bu arada bir başkası güçlü ve iyiliksever bir olimpik atlet. Ve bu arada bir başkası şair. Onları hayal dünyanızda yarattınız… ve şimdi onlara özgür irade verdiniz. Onların nasıl değişeceğini merak ediyorsunuz, özgürlük armağanlarıyla ne yapacaklar? Her birinin ne yapacağını görmek sizi çok heyecanlandırıyor. Oturuyorsunuz, gözlemliyorsunuz ve her birini seviyor ve destekliyorsunuz. Onlar sizin içinizde, siz de onların içinde var oluyorsunuz.
Bazı karakterleriniz özgür iradesini hiç aklınıza gelmeyen hayranlık uyandıran şekillerde kullanıyor. Olimpik atlet yeni rekorlar kırıyor ve diğerlerine düşünce gücünü öğretmeye başlıyor. Ormanda kulübede yaşayan versiyonunuz toprakla işbirliği içinde yaşamanın yeni ve harika yollarını keşfediyor. Şair olan siz, sevgiyi ve hayatı öyle zarif ve duyarlı şekillerde örüyor ki, o karakterin de kendiniz olduğuna inanamıyorsunuz.
Ancak, bazen, içinizdeki cennette bile, sizin onlar için sahip olduğunuz orijinal vizyonu unutan karakterler var. Atlet, kısıtlamalara inanmaya başlar ve sakatlanır. Yumuşakça fısıldarsınız… “Bir dakikalığına bana olan teslimiyetini kullan ve seni tam, bütün, şifalanmış göreyim.” Onlar da kısıtlılık ve acı düşüncelerini sıkı sıkı tutmaktan vazgeçerken, sevgi dolu iradenizin araya girmesine izin verirler ve şifalandıklarını görürsünüz.
Kulübedeki kişi yalnız hisseder ve yumuşakça fısıldarsınız “Yalnızlığa odaklanmayı bırak. Dışarıya çık ve bu kadar çok özlemini duyduğun doğada bir yürüyüşe çık. Öğrendiklerini başkalarıyla açık kalple paylaş ve en mükemmel eşi bulacaksın. Ben bunu senin için düşüneceğim.” Siz onlar için gerçekliklerinde hiç yoktan belirecek bir eşi kolaylıkla hayal gücünüzde yaratırken, bunu kabul ettikleri ‘somut’ gerçeklikte mümkün görmeyecekler. Bu yüzden onları yönlendirmeli, onlara fısıldamalı, dirençlerini yenmelerine yardımcı olmalısınız ki, böylece hayallerinin eşine sahip olsunlar.
Şair merak etmeye başlar acaba bu dünyayı onun gibi güzel gören başkaları da var mıdır ve ümitsizliğe kapılır. Fısıldarsınız… “Dünyanın senin vizyonuna ihtiyacı var. Etkilediğin hayatlar hakkında en ufacık bir fikrin bile yok. Şimdi onay ve takdir istediğini bildiğime göre, yalnız ve yanlış anlaşılan birisi olduğuna dair ısrarını durdur ve böylece seni sana övgüler düzen insanlara yöneltebilirim. Ben senim. Ben bunu senin için istiyorum çünkü seni ben yarattım ve seni seviyorum.”
Varsayın ki, bu karakterlerden biri uyanır ve fısıltılarınızı duyar. Der ki, “Aman tanrım, ben bir yönlendirme duydum! İnanılmaz zarif bir sevgi hissettim! Çok daha büyük bir şeyin bir parçasıyım ben. Merak ediyorum, gerçekten ben kimim?” Ve içlerinde derinlerde bulunan sessiz alana gider, sonra da sadece hislerle onlara olan sevginizin devasalığını bilirler. Yönlendirmelerinizi duyarlar. Sevginizi hissederler. Ve siz de onun size olan sevgisini hissedersiniz…. Zihninizin yarattıkları, kendilerine has, özgür bireyler olmuşlardır ve sizi seviyorlar. Yaratımlarınızın da sizi sevdiğini hissetmek kadar güzel şey çok azdır!
Bu şekilde sevgililer, kim olduğunuz ve bundan sonra da neler olabileceğiniz konusundaki anlayışınızı geliştirirsiniz. Seversiniz. Sevildiğinizi hissedersiniz. Uyum istersiniz, içinizde yarattığınız her karakter için en iyi hayatı istersiniz, çünkü onların hepsi sizin bir versiyonunuzdur. Olabileceğini düşünmüş olduğunuzdan çok daha iyi bir şekilde kendinizi bilmektesinizdir.
Şimdi, sevgililer, siz Yaratan’ı tanıyorsunuz çünkü siz onun iç karakterlerisiniz. Özgür irade verilmiş, düşünülebileceğin çok ötesinde sevilen ve her zaman rehberlik verilen, Yaratan’ın yarattığı sayısız mükemmel versiyonlarından birisiniz. Zaman zaman sessizlik içinde oturun ve içinde yaşadığınız sevginin devasalığını hissedin. Asla o sevginin dışında olmanız mümkün değildir.
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
Ann Albers’a ve Meleklere bu mesaj için çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com)
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
Sabah sabah ve hafta başı ne iyi geldi bilseniz..
Kalbime ve onun yüksek potansiyeline gönülden güveniyorum 🙏
Teşekkürler sevgili meleklerim, sevgili aracılar ve sevgili Mor Alev❤️
BeğenLiked by 3 people
Yaratan’ın sevgisine ve potansiyellerime güveniyorum 🙏 Koşulsuzca seviyorum.
BeğenLiked by 2 people
🙏🙏🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Yüce Allahım sevgili meleklerim sizleri çok seviyorum sonsuz tesekur ederim sonsuz şükürler olsun her şey okadar güzel ve canlıki nasıl ifade edecegimi bilemiyorum herkezi herseyi koşulsuz çok seviyorum bizler mucize ötesigiz bunu bilmek bile insanı heycanlamdırıyor aydınlanmakta olan bir bilge baykuş olarak moralev size yüreginize muhtesem yorumlarınıza sonsuz tesekur ederim mutluluk huzur nese verdiniz sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi
“Zihninizin yarattıkları, kendilerine has, özgür bireyler olmuşlardır ve sizi seviyorlar. ”
Değerli Moralev; korku hissi veren bir çoğul kişilik sorunu muyum diye sorgulayan zihnin alabileceği cevabı durmadan kovalayan ben adına soruyorum: bunu açılımını aktarabilir misin?
Eğer kabulleneceğim sadece bir ses ise ve ona soru sormaktan çekiniyorsam içimden gelen bu korkuyu şifalandırarak başladığım sorumun esası kimliklerin zihinsel bir yaratıma mı ait olduğu bilgisi?
Çünkü eğer öyleyse diye bakıyorum okyanustaki balık olarak o da bizim gibi bir şeyin parçası olmalıydı yani o bizi yarattıysa neden onu da biri ya da bir şey yaratmış olmasındı ve kendi zaman mekan yaratımında zamana tabi yaşıyorken?
Kişiliklerimi kabul etmekte güçlük çektiğimi zannettiğim anlarım oluyor ama izlediğim için de bi yandan soruna dönüşmüyor kendi içimde. sadece ilk soruma geri dönecek olursam zihnimin yarattığı karakterler üzerime yapışır da beni paranoid rahatsızlıklara meyil ettirir mi? Endişe etmek istemem ama….
BeğenBeğen
Sevgili Berkant, bu mesajınızı oldukça uzun beklettim çünkü cevaplanmasının size özel olmasının daha iyi olacağına inanıyorum. Bu konuda yazmak isterseniz eğer lütfen moralev@outlook.com email adresini kullanınız. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili Mor Alev, Melekler Yaratım’ın kopyasını vermişler! 🙂 O kadar yakın bir benzetme ki Tanrı ve İnsan’ın “durumu” neredeyse aynı!
Bizim açımızdan, kendi hayallerimiz de maddi düzleme indirdiklerimiz olarak burada bizimle, indirmediklerimiz ise düşünce formları olarak zaten kendi boyutlarında yaşıyorlar.
Bizi “Hayal Eden” ise yarattığı, özgür irade verdiği o “değerli versiyonuna” bu mesaj ile fısıldıyor: “Bu kadar basit Sevgili, uzaklarda aramana gerek yok, her zaman İç İçe’ yiz, Bir’iz”!
Bu güzel mesaj için Size, Ann Albers, Melekler ve “Sonsuz Hayalci” ye şükran ve minnetlerimle.
BeğenLiked by 1 kişi
Mor Alev tarihinin en önemli, en içselleştirici, en “zihin kırıcı” yazılarında birisidir bu. Sonsuz teşekkürler…
BeğenLiked by 2 people
Sevgili moralev,ben bu hayalleri ,alıştırmaları gençken ağaçta oturup yapardım..Neredeyse düşünüp hayal ettiğim herşeyi yaşadım.. . Hem iyi hem kötü,ölüm düşündüm kardeşimin ölümünü yaşadım..Üniversite hayal ettim çok zor bir olaydı benim için ,o da gerçekleşti,buna benzer bir çok örnek var..Hatta bir arkadaşıma hayal ettiğim şeyler hep gerçekleşmiştir diye anlattım,1 milyon dolar hayal etsene dedi,ama ciddiye almadım :))Sonra hayal etmeyi bıraktım çünkü hayal etmediğim şeyler de yaşamıştım..Şimdiyse hep keşke şunu da hayal etseydim diye hayıflanıyordum,üzülüyordum,iş işten geçmiş gibi geliyordu ama anlaşılan geçmemiş,yaşasın !!!.Gene hayal etmeye başlamalı mıyıml.Çocuklarıma bunu öğretmeli miyim (,babaları hayal dünyasında yaşamayın dese de) diye soracaktım ki yazarken cevabı buldum .Hep böyle oluyor moralev,ne zaman size birşey soracak olsam cevap ortaya çıkmaya başlıyor.Gene de fikrinizi almak isterim.
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev..çok çok teşekkür ederim. Varlığına şükran. O kadar yüreğime dokundu ki, tarifi yok..Gözyaşlarıma hakim olamadım… Bir olmak muhteşem bir duygu… sevgiler..
BeğenLiked by 1 kişi