Sevgili Bilge Baykuşlar, bu hafta yoğun duyguların tetiklediği büyük bir şifa haftası olma yolunda devam ediyor. Aşağıda Konsey’in en son mesajıyla birlikte yine son günlerde gelmiş olan iki Yaratan mesajını yayınlıyorum. Bu haftaya büyük bir şans olarak bakıyorum – aynı hafta başında Meleklerin dediği gibi. Ve üstesinden gelebileceğimize, bu dönemden ışıldayarak ve çok hafiflemiş çıkabileceğimize inanıyorum. Duygular ve hisler, arınma hakkındaki geçmiş yazılarıma bakmanız da yardımcı olabilir. Bunun için ilgili anahtar sözcüğe tıklayabilir veya blogdaki arama kutusunu kullanabilirsiniz.
Şimdi tekrar (!) duyguların ne olup olmadığını konuşalım.
Duygularınız Hakkında – Konsey (Mesaj 225)
Duygularınız hakkında bir soru soruldu. Bu zamanda tam da bu konuda pek çoklarınız gereksiz zorluklar yaşıyorsunuz. Lütfen bu zorlukları sizler için kolaylaştırmamıza izin verin. İşte soru şu:
“Bu deneyimde duyguların rolü nedir? Kaçınmamız gereken belli duygular var mıdır? Yoksa hepsi öğrenme deneyiminin bir parçası mıdır?”
Şimdi, izninizle duyguların sadece işaretler olduğunu söyleyerek başlayalım. Peki neyin işaretleri diye soruyorsunuz. Duygular, gerçek benliğinizden ayrı/farklı olduğunuzu ya da elbette gerçek benliğinizle ne kadar uyumlu olduğunuzu tam olarak gösterirler.
Söz konusu duygu sizi iyi mi hissettiriyor, kötü mü? Şimdi, o duygunun özünde iyi ya da kötü olduğuyla ilgili önyargılı fikirlerin tamamını unutun gitsin. İkisi de değil. O, iç ya da dış bir uyarıcıya verilen tepkinin sonucudur. Çoğunlukla bunlara tetikleyici diyorsunuz.
Peki, eğer duygunun kendisi sadece bir göstergeyse, onunla ne yapılabilir? Eğer duygu hoşunuza gidiyorsa, daha büyük sıklıkla aynı tavırda tepki vermeye karar vermeniz mümkündür. Ve onun bedeninizde ürettiği kimyasallar çok sağlıklı olacaktır. Eğer iyi hissettirmiyorsa, kimyasallar uzun dönemler sonucunda sağlığınızda bir düşüşe sebep olabilir. O şekilde tepki vermemek ya da kendinizi o tetikleyiciden uzak tutmak size daha faydalı olacaktır.
Bazı duyguların “kötü” olduğunu da öğrendiniz. Örneğin, öfke kötü olarak görülür. Öfke, genellikle koruma güdüsünün dışa dönük halidir, bu da o uyarıcının (tetikleyicinin) bir çeşit korkuyu kapsadığı anlamına gelir. Peki, korumak kötü müdür? Elbette değil. Ancak bu gerçekçi bir korku mudur? Veya bu geçmiş bir deneyimin bulunduğunuz ana yansıtılması mıdır? Doğru olmaması da mümkünken bir başkasının niyetinin bilindiğini mi varsayılmıştır? Dahası, öfke acaba gerçekten kişiliğin bir tepkisi değil de onurunun küçültülmesine verilen çok daha derin bir reaksiyon mudur?
Her hâlükârda, bunları deneyimlediğinde kişi nasıl tepki vereceğini tercih ettiği konusunda karar vermelidir. Daha az neşe-keyif-coşkulu hisler için bağışlayıcı olmak başlangıç için harikadır. Ancak bağışlayıcılıkta, öncelikle kendinizi bu duyguya sahip olduğunuz için bağışlamayı unutmayın.
Bir de, sadece olaylara reaksiyon olarak gelişen son derece anlaşılabilir duygular vardır, örneğin yas. Bunları hissetmek yanlış mıdır? Yine diyoruz ki, elbette değil. Şimdi, yoğun bir şekilde bir sevdiğinizin kaybını hissediyor olabilirsiniz. Ve sonradan onun sadece fiziksel varlığını kaybettiğinizi öğrenebilirsiniz. Fakat bu, yas duygusunu yanlış kılmaz. Anlaması zor olabilir ama insan olarak fiziksel hayatı yaşamanın en harika faydalarından biri bu şeyleri hissetme yeteneğinizdir.
Yani, söylemek istediğimiz şudur; duygularınızı bir şekilde yön bulma sistemi olarak kullanın. Onlar olmayı istediğiniz yolda ilerlemenize yardımcı olabilir. Fakat daha da çok üzerinde durduğumuz şey, kendinizi duygular yüzünden yargılamamanızdır. Onları olabilecekleri araçlar halinde görün ve iyi kullanın.
İyi günler dileriz.
***
Başlayın – 26 Ocak 2019
Lütfen farkında olun, derinlerde tuttuğunuz pek çok, pek çok şey salıverilmek için yüzeye çıkıyor. Bu keyifli ya da “kolay” olmayabilir. Ve bazıları için işkence gibi hissettirebilir, ama salıverilmelerine ihtiyaç var! Basitçe söylersek, sallanmış bir şişe basınca ancak bu kadar dayanabilir. Bu sürecin doğal hızını ve yolunu takip etmesine izin vermek sizleri bırakılma ihtiyacındaki daha da derin yerlere götürecektir.
Bu işlem sonsuza kadar sürecekmiş gibi gelebilir ama sevgili, bir sonuç ve tamamlanma vardır. Onların arkasından kalan tüm o boşluk Evrenin Koşulsuz Sevgisiyle dolacak ve yeni bir varoluş hafifliği bir parçanız haline gelecek. Peki bunu başarmak için yapacağınız tek şey nedir? Başlayın! – Yaratan
***
Sıra sizde! – 28 Ocak, 2019
Değiştiniz. İş bitti, değişiklikler yapıldı ama yine de bazı şeyler inatla aynı! Hayal kırıklığı, bıktırıcı, hatta öfkeden kudurtucu olabilir! (Gülümseyerek) Evrene soruyorsunuz, “Neden bu olmaya devam ediyor? Ben onu temizledim, ben bunu köküne kadar çalıştım!”
Peki, en sevdiğim, bir dakikanızı ayırın ve düşünün. Gerçekten temizlendi mi? Belki de sizi çok uzun zamandır güvende veya sıkılmaktan alıkoymuş olan o tek bir şey kaldı. Onsuz olsanız ne yapardınız? O ittiriyor, motive ediyor, kendinizi faydalı hissetmenizi sağlıyor. Kendiniz için bunca yararı olan o şeyi neden bırakmayı, salıvermeyi seçesiniz?
İşte küçük bir ipucu; onu salıvermeyi, bırakmayı seçtiğiniz an, beyninizde yer kaplamasını reddettiğiniz an, onun sonsuza dek gittiği andır. Evren onu sevgi ve ışığa dönüştürme görevini çoktan yerine getirdi. Şimdi işin gerisini yapma sırası sizde. – Yaratan
***
Her türlü duygusal şifa, salıverme ve bırakma işlemi için dün yayınlamış olduğum Rafael’in şifa çağrısından faydalanabilirsiniz. Duygular hakkındaki bilgiler için Ron Head ve Konsey’e, Yaratan Mesajları için de Jennifer Farley’e çok teşekkürler. (ronahead.com)
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
tam ihtiyacım olan… ve tabii yine tam zamanında..teşekkurler Mor Alev…
BeğenLiked by 1 kişi
Şifa çalışmasına başladım her gün okuyorum.Ve sonrasında gelen enerjiler müthiş hepsini hissediyorum.Bugün ki güzel mesajlar içinde teşekkür 🙏🙏🙏❤
BeğenLiked by 1 kişi
Tüm olan bitene şükrediyorum. Uzun süredir takıntılı olarak bir işi yerine getirmeye çalışıyordum ve bu beni çok yoruyordu. Bir iş yapamaz hale gelmiştim. Halbuki uzun süre boyunca da benim birçok alanda ”başarılı” olmamı sağladı. Başarı için bu kadar zorlamaya ihtiyaç duyuyor muyum ? Şu günlerde salıvermeye çalışıyorum mesaj tam zamanında geldi, sevgiler…
BeğenLiked by 3 people
Sevgili Toygun,
Yazdiklarini o kadar iyi anladim ki! Cunku benim de temel dersim cok buyuk benzerlikte. Dedigin gibi bu “zorlanma”nin ve baska is yapamaz hale gelmenin kendisi aslinda bizim ogretmenimiz oldu ve bugun oldugumuz kisiyi olmamiza katkida bulundu. Seninle benzer dersleri alan baska bir ruh olarak, yalniz olmadigini hissetmen icin yazmak istedim. Sevgiler.
BeğenLiked by 3 people
teşekkür ederim böyle bir deneyim en çok da yalnız olmaktan rahatsız oluyor ve evet bu bizi bu güne kadar getiren öğretmen 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev,
Şifa çalışması sayesinde, önceden Reiki ile iyileştirdiğim fakat gölgesi kalan bir sakatlığımı; zihinsel sebebini meleklerin yardımıyla öğrenerek iyileştirdim(özellikle Rafael ve Zadkiel ile). Şimdi tekrarlamaması için zihinsel sebep üzerinde de çalışıyorum.
Seni tanıyacağım günü iple çekiyorum.
Sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi