Bedeninizin Dili

Michael Divine - At the Hearts Pace

Sevgili Dostlarım, Ben Yeshua. Varlığım sizinle beraber ve hepinizi derinden seviyorum.

Sevgimi hissedin – sevgim olduğunuz insanı bütünüyle kabul ediyor. Benden hiçbir şey saklamak zorunda değilsiniz. Sizler yaralı meleklersiniz ve ben burada her birinize uzanmak için bulunuyorum çünkü bu, şifa zamanı. Bir şeyler en sonunda değişmeye başladı ancak en derin iç seviyede, temelde değişmesini de sağlamak için karanlığa dalmanız gerekiyor. İçinizdeki en derin yaraları da şifalandırmalısınız ve izin verin bunu şimdi yapalım.

Elinizde bir meşale düşünün. Onu tutabilir misiniz? Bir ışık taşıyıcısı olduğunuzu kabul edebilir misiniz? Hayatlarınızda gördüğüm en büyük trajedilerden biri artık kendi ışığınızı tanıyıp onaylamamanızdır. Kendi dışınıza bakıyorsunuz, otorite figürlerine bakıyorsunuz, bildiğiniz insanlara; yönlendirmeyi kendinizin dışında arıyorsunuz. Ancak ben buraya sizin aradığınız şekildeki rehberliği vermek için bulunmuyorum. Ben içinizden doğru yönlendirme almanız için buradayım. Yeniden kendi ışığınızla yakın dost olmalısınız.

Kendinizi küçük ve önemsiz yapmaya çok alıştınız bundan dolayı o meşaleyi yeniden tutmanızı ve zihin gözünüzle o ışığın niteliklerini görmenizi rica ediyorum. Alabileceğiniz bütün şifaların içinde, kendi iç ışığınızla yeniden bağlantı kurmanız en kudretli şifa aracıdır.

Yeryüzündeki trajedilerin hepsi, bu gezegenin bildiği şiddet ve savaş tarihinin tamamı insanların kendi ışıklarıyla, kendi sağduyularıyla, kendi sezgileriyle bağlantılarının kopmuş olmasından kaynaklanmıştır. Korkuya yenik düştünüz, güvenlik için hep dışınıza baktınız ve bu şimdi sona ermelidir. Eğer yeni bir çağ bu gezegene giriş yapacaksa, bu kendi ışığını kabul eden ve ışığının rehberliğinde yaşayan insanlar aracılığıyla olacaktır.

Peki, nasıl korkuyu, dışınızdan gelen sahte otorite seslerini salıverir, bırakırsınız? Bu bağımsızlık sürecini üzerinize aldığınızda, çok uzun bir tarihin enerjilerine karşı gidiyorsunuzdur, yani siz bir öncü ve devrimcisiniz. Ben yeryüzündeyken, bu devrimin tohumlarını ektim ve sizler bu tohumları taşıyanlarsınız ve o tohumların kaderi şimdi canlanmaktır.

Kendinizi meşalenizin ışığı ile yıkayın. Bu ışığın bütün bir bedeninize giriş yaptığını düşünün. Işık ruhunuzdan geliyor ve size hatırlatıyor, siz sadece kan ve et değilsiniz, siz yeryüzüne bir başka âlemden iniyorsunuz. O âlemi hissedin şimdi, çünkü orası sizin yuvanız. Yuvanızın enerjisini kabul edin. Rehberlerinizin, meleklerinizin yakınınızdaki enerjilerini hissedin, çünkü onlar gerçekte sadece bir nefes ötenizdeler. Onlar sizi dünyanın ağırlığından, yoğunluğundan kaldırıp yükseltmek istiyorlar. Ama en çok istedikleri sizi korku çukurundan kaldırıp çıkarmaktır.

Bulunduğunuz yerin birleşmiş ışığımızla dolduğunu düşünün. Ve dünyanın da bu ışığı kabul etmeye ne kadar istekli olduğunu hissedin, çünkü bu ışığa, sizin ışığınıza bu dünyanın ihtiyacı var. Ancak olduğunuz ışık işçisi olabilmek için, öncelikle iç yaralarınıza yönelmeli ve bedeninizin sizinle konuşmasına izin vermelisiniz. Beden, hem dişi hem de eril enerji taşır ancak bir de bütüncül enerjisi vardır ve ruhunuza oranla, o bütüncül enerji dişidir. Beden alıcıdır – ruhunuzun ve kişiliğinizin enerjilerini alır ve size hem ruhunuzun hem de kişiliğinizin enerjilerini, bu sırada kişiliğiniz sonucunda oluşan tahrifatı da yansıtır.

Nasıl yeryüzü güneşin eril enerjisiyle karşılaştırıldığında dişiyse, beden de ruhunuzun daha fazla eril prensipte çalışan enerjisine nazaran çok daha fazla dişi enerji tutmaktadır. Ancak her iki enerji de eşit derecede değerlidir, her ikisi de ruhtan özen ister, çünkü ruh gerçek rehberdir ve ihtiyaç duyulan ilhamı verir.

Toplumunuzda, bedene zihninizle yaklaşmaya ve onunla davranmaya alıştınız. Hastalıklara da zihninizle ve tıp bilimiyle yaklaşmaya alıştınız. Bundan dolayı da bedeniniz ihmal edilmiş hissediyor. Öncelikle, bedeniniz ve ruhunuz arasındaki doğal ilişkiyi yeniden kazanmak için bedeninizi, nasıl göründüğünden ya da hangi keyifsizlikler veya rahatsızlıkları taşıdığından bağımsız halde kabul etmelisiniz.

Ruhunuzun ışığının nasıl bedeninizi tamamen kabul ettiğini hissedin. Ruhunuz bedeninizle bir olmayı, ruhunuzun ışığı ise hücrelerinizin tamamına giriş yapmayı özlemle arzuluyor. İşte bu ruh ve beden birleşmesiyle ilham almış insana dönüşürsünüz. Yani insan melek olursunuz.

Bedeniniz gerçekte ilahi bir araçtır. Bedeninize eksiksiz saygı hissedin ve ruhunuzu bu şekilde bedenle bağlantıya geçirdiğinizde diğer şifa olasılıkları da doğar. Bedeninizi fiziksel seviyede beslemek ve bakım yapmak zorunluluğu doğrudur. Bedeni şifalandırmak için alışılmış tıp biliminden tedavi kabul etmek de bilgece olabilir ancak acı ya da sorunu gidermek için daha derin bir seviyede bir yaklaşıma da ihtiyaç vardır.

İlk adım bedeni ruhunuzun ifadesi olarak kabul etmenizdir. Ve sonra, kendinize açık olmalı ve bedeninizin size vermeye çalıştığı mesajı beklemelisiniz. Ancak çok fazla düşünmeye alışmış olduğunuz için, sorunun sebebinin ne olduğu cevabının sözcüklerle zihninizden doğru gelmesini istersiniz. Ancak bir hastalığın gerçekte neyle alakalı olduğunu keşfetmeniz bundan çok daha derin ve incelikli bir süreçtir.

Hastalığa bir arkadaş gibi davranmalısınız, yavaşça tanıdığınız ve aşamalı olarak size nasıl hissettiğini söyleyecek, mesajını açıklayacak bir arkadaş. Hastalık yoluna girmek her zaman bilinmeyenler bölgesine girmektir. Farkındalığınıza yeni bir şey gelmek istemektedir ve sıklıkla daha derin bir öz-sevgiyi çağırmaktadır. Acı ve ızdırap yoluyla en sonunda bu seviyedeki öz-sevgi içinizde gelişecektir. Ve hastalığın mesajını ya da sorunuzun cevabı alabilmek yüksek derecelerde teslimiyet ister.

Bundan dolayı kendi meşalenizi taşımanız iki şeyi beraberinde getirir: Birincisi, büyüklüğünüzü, ilahiliğinizi tanırsınız, kendinizin ustası ve efendisi olduğunuzu onaylarsınız ve dış otoriteye bağımlı değilsinizdir. İkincisi ise, hayatınızda olan şeylerin karşısında diz çökmeyi ve alçakgönüllü olmayı öğrenirsiniz, her şeyi zihninizle bildiğiniz fikrini salıverirsiniz ya da hatta zihninizle cevap aramayı bile bırakırsınız.

Bu öz-şifa ve kendinizi tanıma sürecinde, kabul etmelisiniz ki olduğunuzdan çok daha engin bir şeyler vardır ve kendini size göstermek isteyen bu enginlik, gerçekte bütünün ruhudur. (Mor Alev: Var Olan Her Şey, Yaratan’ın yarattığı her şeyin ruhu) İşte bu yüzden kendi ışığınıza sahip çıkmanızı ve aynı zamanda size rehberlik etmek isteyen bu çok daha büyük enerjiye açık olmanızı rica ediyorum. Ve bütünün ruhu sizinle olmak istiyor. Siz yeryüzünde bir insan olurken sizden doğru akmak istiyor.

Burada benimle olduğunuz için çok teşekkür ederim. Her birinizle derinden bağlantılıyım. Teşekkür ederim.

Bu mesaj için Pamela Kribbe ve Yeshua’ya çok teşekkür ederiz. (jeshua.net)


Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.


Telif Hakkı© 2018 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2018  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

10 comments

  1. önce hastalık kısmını okurken ah dedim buyuk hastalıklar mı geliyor, sonra dedim ki buyuk hastalık diye niye sartlanmışım ki:) sonra aklıma bu sabah sol gözümde çıkmaya başlayan arpacık geldi…sabahtan beri sorup duruyorum niye çıktın diye:) ve bu mesaj yine tam zamanında geldi:)

    Liked by 5 people

  2. Merhabalar . “hayatınızda olan şeylerin karşısında diz çökmeyi ” derken ne denmek isteniyor anlayamadım ?

    Beğen

    1. Sevgili Tuğçenaz, hayatınızda ne oluyorsa onu alçak gönüllülükle karşılamak, ona saygı duymak ve öğrenmek için teslimiyeti yaşamak anlamına geliyor. Sevgilerimle

      Beğen

      1. Belki biraz negatif bi yorumdu ama anlam verememiştim.Başka bi açıdan bakmamı sağladığınız için teşekkürler. Sevgilerimle 🙏🏻💜

        Liked by 1 kişi

  3. Öncelikle bu güzel mesaj için teşekkürler. Uzun süredir beni düşündüren ve bu mesajla birlikte sorma ihtiyacı duyduğum bir sorum var.Zihnimizle hayatımızda birçok problemi yaratıyoruz peki zihnimiz niçin var ve nasıl kullanmalıyız?Bununla ilgili daha önceden bir yazı var mı bilmiyorum fakat cevabına çok ihtiyaç duyduğum bir soru olduğu için sormak istedim.Sevgilerimle…

    Beğen

    1. Sevgili Bahişko, zihin olmadan yaşam ne kadar anlamsız olurdu! Tek ihtiyacınız olan korku programlarınızı salıvermek, o kadar. Zihin bize çok büyük bir hediye, yaratıcı gücümüz, çoğunluğunu kullanmadığımız devasa bilgisayarımız ama korkular ve şartlanmalar değil. yani suç mükemmel bilgisayarda değil, onu kapasitesinin çok altında kullanan programlarda. Sevgilerimle

      Beğen

  4. Bu nasıl güzel bir mesaj…Ne kadar net…”Kaynağımızın enerjisi ruhumuzdan doğru bedenimize aksın “niyetimi yazmak istedim,bir de MorAlev’e tekrar teşekkür ediyorum,hamisi ile buluşan ve bu güzel mesajları gönderen güzel varlıklara💖🌷♾

    Liked by 1 kişi

  5. mesaj gerçekten zamanında geldi, dün akşam bu saatlerde bir göğüs ağrısı ve sıkışma, sabah erken saatlerde ise nefes darlığı yaşadım. göğüs ağrısı öncesinde tecrube ettiğim, sağlık problemleriyle ilgisi olmayan, değişime hazırlık aşamasında bir iki kez yaşadığım birşeydi.
    şimdiyse nefes darlığının mesajını bu yazıyla anlamlandırmaya çalışıyorum…sanırım düşünmek yerine akışta kalmak gerekiyor. belki de nefesi daha sık daha derinden almak gerekiyor.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.