İstediğiniz Her Şey Hazır – Konsey (Mesaj 180)

Nelly Tsenova - Artworks

Sevgili Bilge Baykuşlar, Konsey’in hızına yetişmeye çalışırken, arada bazı mesajları sonra çevirmek üzere saklıyorum yani atladıklarım da yayınlanacak ama bugün blog yaratım, sezgiler ve psişik gelişim konularına odaklanmayı seçiyor. Okuyalım…

***

Pek çoklarınız her gün oldukça fazla zamanı hayatınızı daha iyi yapacağından emin olduğunuz şeyleri isteyerek, özlem duyarak ve arayarak geçiriyorsunuz. Pek çoklarınız istediğiniz şeylerin sizi tamamlayacağını düşünüyorsunuz. Ve belki de bir şeyleri yanlış yaptığınızı ya da henüz o sihirli anahtarı keşfedemediğinizi düşünüyorsunuz.

Size şunu söylemek isteriz; özlem duymak sizin için nelerin olası olduğunu bilmenin büyük bir parçasıdır. Neye ihtiyacınız varsa o şey ihtiyacınız olduğunda sizin olacaktır. Böyle bir zaman gelmeden ona sahip olmayı arzulamak yanlış mıdır? Hayır, değildir. Gerçekte, yanlış demektense ihtimal yüzde yüzden biraz düşüktür demek daha uygundur. Peki, bu sizin buna sahip olamayacağınız anlamına mı gelir? Hayır, elbette bu anlama gelmez. Küçükken ihtiyacınız olmadığı halde bir bisikletiniz yok muydu? Peki, neler oluyor?

Öğreniyorsunuz. Kim olduğunuzu öğreniyorsunuz. Hangi yeteneklerinizin olduğunu öğreniyorsunuz. Şimdi oluşmakta olduğunuz kişiyi öğreniyorsunuz – hayatınızın bulmacasında bir yapboz parçası daha. Daha bu yakınlarda size çok-boyutlu varlıklar olduğunuz söylendi. Yeni araçlarınız, yeni becerileriniz var. Peki, bunlar ne anlama geliyor?

Alışageldiği gibi, bunun her biriniz için farklı anlamlar taşıdığına işaret edeceğiz, arada pek çok benzerlikler olsa bile.

Bir parçanız olduğunu gayet iyi bildiğiniz yetenekleri gerçekten özlemle isteyenler var aranızda. Sanki onlar yanlış cebe konmuş ve kaybolmuş gibi hissediyorsunuz. Onların varolmama ihtimaline dair zihninizde tek bir soru işareti bile yok. Tekrar tekrar bizden onlara sahip çıkmak için yardım istiyorsunuz. Onları çevrenizde her yerde görüyorsunuz ama maalesef…

Anlıyorsunuz değil mi, bizim sizin yetenekleriniz ve ödülleriniz üzerinde kontrol gücümüz yok. Peki, bu kontrol kimde? Eh, tabii ki sizde. Peki, biz ne diyoruz?

Önerimiz şudur: Bakışınızı, niyetlerinizi, “yaratım mıknatıslarınızı” içinize çevirin ve bunları içinizden talep edin. O’nun bir parçası olduğunuzu anlayarak kendinizle konuşun. (Mor Alev: Yaratan’ın bir parçası olduğunuzu anlayarak kendinizle konuşun.)Ve o yaratımlar size geldiğinde onları nasıl kullanacağınız konusundaki niyetiniz hakkında tam bir anlayışa sahip olun.

Nasıl desek, o şeyler birden bire gerçekliğinizde belirince şaşkınlıkla huzurunuzu kaçırmayacağından “ultra” emin olun. Aniden, etrafınızda konuşmalar duyuyorsunuz. Birden bire kapılardan, duvarlardan geçen insanlar görüyorsunuz. Anlayın lütfen, bir şeyleri yanlış yaptığınız için değil ama rahatlık alanlarınızla da çalışıldığı için aşamalı uyanıyorsunuz.

Benliğinizle bir anlaşma yapın. Ve onu büyütün. Bunu nasıl yapacağınızı biliyorsunuz. Sadece büyütecinizi içinize doğru tutun. Şimdi, bu şeylerin diğerleri için uyandığını, doğduğunu gördüğünüz zaman, olasılıkların zamanıdır.

Bu, yaşamakta olduğunuz dünyanın güncel enerjileri yüzünden olasılıklar zamanıdır, biz öyle dedik diye değil. Yani durum, aradığınız şeyi bulmak için etrafınızdaki yerlere bakmak yerine, kotunuzun ceplerine bakmak gibidir. Bir şeyleri dışarıda aramayı bırakın.

Şimdi izninizle, çevrenizle ilgili hızlı bir durum tespiti yapalım. Şu anda işler biraz karmakarışık ve sağı solu belli olmaz görünüyor. O yüzden izin verin küçük bir kehanette bulunalım. Biz her şeyin yolunda olacağını, iyi olacağını öngörüyoruz. Tarihinizde pek çok defalar böyle olmayacağını düşündünüz, öyle değil mi? Hunlar yaklaşırken şehrin kapısında dursanız, her şeyin iyi olacağını düşünmezdiniz, değil mi? Ama işte buradasınız, o zamanlar varlığını bile düşünemeyeceğiniz bir dünyada – hatta birkaç kısa yıl önce bile düşünemediğiniz bir dünyadasınız.

Her şey iyi olacak. Kaç defa size “Korkmayın” dendi? Bizce oldukça fazla. Eğer dünyanın sizin başınıza geldiğine inanırsanız, korkarsınız. Dünyanın eş-yaratıcısı olduğunuzu anlarsanız, korkmazsınız. Sizin düşünceniz, duygunuz, niyetiniz ve inancınız, diğer herkesinki kadar sonucu etkiliyor. Herkesin bir etkisi var. Gülümseyerek diyoruz ki, “oyunuz değerli.” Ve sistem lehinize hileli. Kaç defa kapıyı açtınız ve karanlığın içeriye hızla girip aydınlık odayı kararttığını gördünüz? Yani, güç sizinle.

Mor Alev: Çeviri hatası yok. Işık olan yer kararmaz. Son cümle ise Star Wars’dan; “The force is with you.” Konsey’in keyfi yerinde. Bize de bunu hatırlatmak istiyorlar. İstediğimiz her şey içimizde!

Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)

***

Ve son günlerde alışkanlık olduğu gibi, mesaja mesaj ekliyorum… Bugün yine söylemek istediklerimi dilimin ucundan alan, benden çok daha güzel ifade eden ve yukarıda Konsey’in söylediklerini ve dünkü mesajı da tamamlayan bir Yaratan Mesajı geldi:

Sadece olun!

Yeryüzü aleminizin 3D’den 5D’ye sıçramasıyla ilgili oldukça fazla konuşma var. Bu kavram oldukça heyecan verici olsa da, sonuçta, bu da sadece bir etiket. (Gülümseyerek)

Her zaman içinizde hayranlık uyandırıcı yaratım gücüne sahiptiniz.

Her zaman dünyanızı değiştirme yeteneğine sahiptiniz.

Her zaman seçeneklere sahiptiniz, etiket zorunlu değil.

Yakanıza bir etiket takıp onu ayrılık yaratmaya kullanmak yerine, bulunduğunuzu hissettiğiniz yerden başlayın. Sadece her zaman olmuş olduğunuz sevecen birey olun! Bulunduğunuz anda bu, yapabileceğiniz en iyi şeydir. – Yaratan

Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2018 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2018 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

16 comments

  1. Sevgili Mor Alev,
    “Sevecen olmak”
    Tek arzum, niyetim bu. Başka hiç bir hayalim yok. Sevecen Ben’i bulmak. Sevgi olmak.
    Kendime bu izni neden veremiyorum?

    Liked by 1 kişi

    1. Sevecen olmak, sevecen Ben’i bulmak ve sevgi olmanın hepsi başka mevhumlar. Tek kökten çıksa bile farklı yerlere dolanıyorlar. Hepsini aynı anda denemek kaos yaratabilir. Sevecen Ben’i bulmakla başlasanız, korkulardan arınınca sanırım ortaya çıkar. Ve o diğerlerinin cevabını verir sanki…

      Liked by 1 kişi

    2. Bilinçaltı çalışması yapmak işe yarayabilir.
      “Kendimi seviyorum, sevgiyi hakediyorum. Değerliyim, güvendeyim.”
      Bu olumlamanın kendim dahil birçok kişide epey güzel işe yaradığına şahit oldum.
      Olumlamaları, daha etkili olmaları için, bilinçaltını daha etkin kayıt moduna getiren tekniklerle beraber kullanmanızı tavsiye ederim.
      Kolaylıklar, sevgiler 🙂

      Beğen

    3. Gördüğünüz duyduğunuz hissettiğiniz bulduğunuz bildiğiniz karşılaştığınız her sevgiyi kalbinize dökün. İçinize atın. Kuş cıvıltısı renk cümbüşü aşk görüntüsü bebek gülüşü su akışı… Hepsi size dönsün, size olsun. Sevdiğiniz her şey size sevildiğinizi söyler. Sevdiğimiz her şey kalbimize seni seviyorum der. (“Seni Seviyorum Meleği” diyorum bazen bizlere. En çok kendi için varolan bir melek. Kendine kol kanat gererken bütünü sarıyor.) Sonsuz kapalı bir kap değil kalp, illa açılacak taşacak. İçinize attıklarınız dışarı çıkacak. Gittiğiniz her yere sevgi dökülecek, karşılaştığınız her varlığa sevgi akacak. Aynı şekilde onlardan da size. Sevgi deyince bir duygu bir düşünce bir histen daha çok alandan bahsediyoruz. Aynı ışık’tan bahsederkenki gibi, aynı şimdi’den bahsederkenki gibi.
      Hissettiğim kadarıyla özlüyorsunuz özlem duyuyorsunuz. Ve konsey diyor ki;
      özlem duymak sizin için nelerin olası olduğunu bilmenin büyük bir parçasıdır. Sevgiyle.

      Liked by 1 kişi

  2. Mükemmel bir yazı. Bu karışık vakitte içimi nasıl aydınlattığını anlatamam . Sevgi ve ışıkla kalın 💜✨🙏🏻

    Liked by 1 kişi

  3. Yine cevap bana geldi sanki. Mucize gibi birşey bu.. Iki yıldır sabırla beklediğim, olmasını çok istedigim ama olamayacağını düşündüğüm bir konu olmaya başladı gibi ve konseyden gelen bu cevap şüphelerimi ortadan kaldırdı sanki bir anda..❤❤❤

    Liked by 1 kişi

  4. Tam da bugün hayatımda olmasını istediğim şeyi, niyetimi bana çeken bir mıknatıs olduğumu imgelemistim… Sanırım doğru yoldayim, teşekkürler Sevgili Mor Alev, her seferinde yolumu aydinlattiğin icin 💜💜💜

    Liked by 1 kişi

  5. Ya şaka gibi 🙂 bu çok hoş birşey bir yandan da…
    Haftasonu Ağva’ya giderken yolda hiç olmayacak bir yerden, mola vermek amaçlı bir toprak yola girdik arabayla. Biraz gidince baktık hiç öyle durulacak yer yok, yol dar ve öylece gidiyor. E geri dönelim arabayı çevirecek kadar geniş bir yer bulunca madem dedik. Sonra ne oldu da ben arabadan indim hiç hatırlamıyorum bile ama indiğim yerde iki muhteşem saat geçirdik!
    Bir gün önce aklımdan hindi kuyruğu mantarına ulaşmak gibi bir düşünce geçirmiştim. Evet bu bir niyetti sanırım ama o kadar tüy gibi hafif geçmiştiki aklımdan, indiğim yerde o mantarı gördüğümde bile emin olamadım ben nerde ne zaman bu mantarla ilgili ne görmüştüm diye bi düşündüm. Rüyamda mı görmüştüm falan dedim bi hatırlayamadım önce.
    Yirmi metre içerisinde geçirdiğim o iki saatte hayatımda hiç görmediğim o kadar çok mantar çeşidi gördümki anlatamam! Her yer mantardı ve adımımı atarken ezmemek için dikkat etmem gerekiyordu. Rüya gibiydi benim için 😇 tek tek büyük keyifle fotoğraflarını çektim……

    Dileğim odur ki böyle yaz meltemi gibi hafif niyet etmeyi öğreneyim/hatırlıyayım hepsinden önce 🙂 çünkü galiba en güçlü mıknatıslanma o tüy gibi hafif niyetlenmenin içinde yatıyor.
    Ben hayatımda ne o kadar çok mantar görmüştüm ne de o kadar değişik çeşit! 😅

    Hepimize kolaylıklar ve sevgiler 🙏🏻

    Liked by 3 people

    1. Şubat sonu Mart başı gibi kendilerine dünyalıyız diyen bir kolektif bilinçten (ben daha uzak bir yerlerden beklerken😊) kanallık almaya başladım. Mesajları alırken ya da onları yazıya dökerken ya da yazdıklarım üzerinde düşünürken mesaj içeriğiyle ilgisi olmayan vizyonlar görüntüler de geliyor. Bu görsellerin beni en çok etkileyenlerden biri öbek öbek mantarlar, mantar aileleri görüntüleri. Hiç görmediğim bilmediğim çeşitler aileler de var. Bir vizyonda kafaları kolları bacakları olan, sıra sıra yürüyen minik insanlar görünümünde mantarlar mesela. Sonradan internette gördüm, varmış 2000’lerde keşfedilen öyle bir yeni tür.

      Mantarları hep sevdim, ben de her gördüğümde fotoğrafladım ya da içime işledim. Ama bu vizyonlardan sonra hem kendileri, caddede kaldırım taşı arasında bile, karşıma çıktılar, hem de mantarlar hakkındaki araştırmalar, belgeseller. Sonra ben de bile isteye araştırmaya başladım fırsat buldukça.

      Onlara ne diyeyim bilemiyorum. Ekosistem kurucusu mu, kimyasal atık arındırıcısı mı, geri dönüşüm dönüştürücüsü mü, dünyanın doğal internet ağı mı. Bilim insanları, araştırmacılar ve onlar hakkında yazanlar bu ve daha birçok tanım veriyorlar. Mantarlar hem sihirle işliyor hem bilimsel çalışıyorlar. Ve çikolatadan içeceğe, deterjandan ilaca bir çok şeyin içindeler. Petrolle sıvanmış bizim bir türlü arındıramadığımız üzerinde bir şey bitmeyen toprağı arındırıp canlandırabiliyorlar. Hücreleri de bitki hücrelerinden çok bizimkilerle eşleşiyor. Ve bizlerin parmakizi gibi her birinin izi, sporizi var. DNA ları da farklılaşıyor, gelişiyor. Fantastik bir Krallık. Daha neler neler. Mikro bir evren.

      Belki biliniyor bu bilgiler ama ben yine de hep aynı şaşkınlıkla sevinçle heyecanla paylaşmak istedim. Fotoğrafları ben de görseydim keşke demeyeceğim çünkü mantarların misel tabakalarıyla oluşturdukları internet ağı gibi zihinlerimiz bilinçlerimiz arasında da ağ olduğunu biliyorum, mutlak görürüm, görüyorum. Sevgiyle.

      Liked by 1 kişi

  6. Geçen sene evde kapıdan duvardan içeriye giren aniden beliren insanlar gördüm ve korktum ondan sonra durdu. Ben belki de ne yapacağımı bilemedim . Ben tam ya tekrar başlarsa korkacak mıyım? ne yapmalıyım ?diye düşünürken eşzamanlı olarak bu yazı geldi.
    Teşekkürler.
    Anladım. Hazır olmalıyım.
    Bu gelişim.
    Güzel şeyler gerçekleşecek bizim yaratmak istediklerimiz.
    Sevgiyle kalın.

    Liked by 1 kişi

  7. Her zaman olduğum sevecen kişi ve sevgiyi çok coşkulu aşırı aşırısı yaşadığım için ve aynı karşılığı göreceğini sandığım için inandığım yalanlar adına kendimi suçladım ve bu sempatilerimden de utanarak aslında kendimi ben olduğum icin cezalandirdim . Ne aptalcaymış hahaha sonra da soruyordum neden hayatıma hep düdük makarnaları giriyor diye –tabii tabir-i caizse efendim.

    Sevgilerle

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.