Gitmeli mi, Kalmalı mı?

Should i stay - unknown artistSevgililer,

Hayatınızda her şeyin iyi olmadığı korkunuza hitap etmek istiyoruz. Son birkaç haftada deneyimlediklerinizin sonsuza dek süreceği korkunuza.

Işık trenine katılmayı istemeyenler için bu doğru olsa da, bu mesajı okuyan sizler, artık o felaket tellallıklarına inanma ihtiyacında değilsiniz. Çünkü siz, kitlesel olarak korkunun ötesine geçiş yaptınız.

Elinizden gelen her şeyi yapsanız da artık 3D’ye ait değilsiniz.

Bazılarınız gülüyor çünkü neşe-keyif-coşku fırsatı verildiğinde kim korkuda kalmak ister? Gerçekten, kim? İşte böylece yaşamlar boyu yüklenilen korkuyu temizlediniz, korkunun tozuyla dolmuş ufak cepleri de. Doğru ve haklı olarak artık 3D’ye ait olmadığınızı bildirmeniz de bunun sonucudur.

Öfkeli veya korkuluysanız, sadece 3D rolü oynuyorsunuzdur. Anlaması biraz zor bir kavram, kim korku ve öfkeyle oynamak ister? Siz. Yoksa korkuyla ilgili sorular sormazdınız.

Yani şimdi de korkuyu hissetmeyi veya onunla oynamayı artık istemediğinizi öğreniyorsunuz. Bir zamanların korkusu artık ne eğlenceli, ne ilginç ne de pratik. Çünkü ne zaman korkulu ya da öfkeli olsanız, şimdi layığıyla size ait olan sevgiyi ve neşe-keyif-coşkunun akışını durduruyorsunuz.

Yakın çevrenizde birisi korku ve öfke yayını yapıyorsa, ne yapmalı? Cevap her zaman sizin seçiminizdir. Fakat içinizde en büyük rahatsızlıkla keşfettiğiniz seçenek, onlara korku ya da öfkelerinde katılmaktır. Çünkü bunu yapmak sadece öfke ya da korkularını geliştirmektedir. Belki bunu henüz fark etmediniz ama edeceksiniz. Çünkü geçişine henüz başlayan veya katı halde 3D olan birisi ne sizin hayatınızı ne de kendi hayatını daha neşe-keyif-coşku dolu yapmıyor. Daha çok durum bir grup acıma/grup kurban partisine dönüşüyor.

Belki bunu onları “zorla yola getirmek” için yapıyorsunuz veya daha evrensel söyleyişle, “sevgi ve neşe-keyif-coşkuya katılımcı olmaları” için. Bunu başarma yeteneğiniz yoktur. Çünkü herkes korkudan özgürlüğünü kendi seçtikleri gibi ve kendilerine uygun zamanda ilan etmelidir.

Bazılarınız sevdiklerinizin asla korkudan uzağa geçiş yapamayacağı kaygısını taşıyorsunuz. Kimseye hiçbir şey yaptıramazsınız, sevgi ihtiyaçları ne kadar açıkça görünürse görünsün.

Şimdi pek çokları en derin korkularından geçiyorlar, ruhlarının karanlık gecesinden. Bu sizin aylar veya yıllar önce başarmış olduğunuz bir şey. Bu aynen küçük kardeşinin oyunun kurallarını neden kavrayamadığını anlayamayan büyük kardeşin haline benziyor.

Siz ışığı buldunuz. Fakat bu sevdikleriniz de aynı yerde veya eğer daha iyi anlatacaksa, aynı “evrensel yaşta” anlamına gelmiyor.

Kimseye bir şey yaptıramazsınız. Hatta bu mesajın hedefine daha uygun bir şekilde söylersek, kimseye bir şeyi zorla hissettiremezsiniz. Bu içten dışa bir değişimdir. Yani sizin sevgi, yardım, öfke veya korku sözcüklerinizin onlar için çok az anlamı var veya hiç anlamı yok çünkü onlar farklı bir Evrensel yaşta.

Kendilerine uygun şekil ve zamanda dönüşüm yapmalarına izin verin. O zaman sorunuz şu hale gelir; “Ya duygusal olarak çok ayrı kalırsanız ne olacak?” Yine, sizin seçiminiz. Onları geride bırakacağınızı bilerek yolunuza devam mı edeceksiniz? Onlara yolda yardımcı olmak için yavaşlayacak mısınız? Ya da tamamen terk mi edeceksiniz?

Bu, her geçen gün daha fazlanızın kendini içinde bulduğu bir kararsızlık. Bu küçük kardeşinin ona yetişmesi için büyük kardeşin sınıfta kalmasına benziyor. Elbette, bu olmaz çünkü her çocuk öğrenme becerisi olan şeyleri sadece o beceri geliştirdiği zaman öğrenebilir.

İşte sizin için de böyledir. Sevdiklerinizin sizi yakalayabilmesi için ilerleyişinizi yavaşlatmak isteseniz de, bu sizin için mümkün değildir, çünkü yavaşlamak için çok ileridesiniz. Gerçekte, kendi yolunuzda hızla yarışıyorsunuz.

Belki bir ilişkiyi kaybetmekten korkuyorsunuz. O ilişki sizin için çok doğru olduğundan değil, ama o bildiğiniz bir şey. O yüzden rahat geliyor.

Sizi öfkeli veya korkulu yapan ama yine de kalbinizde kalanlar, aynen küçük kardeşin yaptığı gibi size yetişecektir.

Aradaki fark, bunun gerçekleşmesinin on yıllar ya da yıllar almayacak olmasıdır çünkü siz onların feneri, onların ışığısınız. Ve onlar sizi kaybetmekten düşünebileceğinizden çok daha fazla korkuyorlar.

Elbette, böyle bir açıklama dönüşüm niyeti veya sizin fener ışığınızın bir parçası olmayanları kapsamamaktadır. Çünkü feneriniz sadece değişim-dönüşüm-geçiş yolunda olanlarca görülebilir.

Sizi öfkeli veya korkulu hissettirenlerin hayatınızda kalıp kalmadığını arkadaşlar veya akrabalarla kontrol etmeden bileceksiniz. Eğer onları terk etme düşüncesi size büyük bir ferahlama hissi veriyorsa, gitmenin vakti gelmiştir. Eğer böyle bir düşünce hüzün veya onların varolduğu yeri bırakmayı istememe hissi veriyorsa, onlar sizin fenerinize ait anlamına gelir ama henüz sizin seviyenizde değillerdir. Tabii, gitme ihtiyacını hissettiğinizde bu size kaygı verici görünebilir. Sizin ışığınızdakiler, sizin fenerinizde olanlar sizin bir zamanlar dönüştüğünüzden çok daha hızla dönüşüyorlar.

Bir tarihi hatırlatma yardımcı olabilir. İlk Birleşik Devletler izcilerinin (öncülerinin) Mississippi nehrinden ötede ne olduğunu keşfetmeleri yıllarını aldı. Bu izci ustalar, yük arabası kervanları tarafından takip edildi, sonra tren yolları ve sonunda da otomobiller onların izinden gitti. Her ulaşım yöntemi veya keşif daha önce yıllar gerektiren şeylerin tamamlanmasını çok daha çabuk hale getirdi. İşte sizin için de, sevdikleriniz için de durum şimdi böyledir.

Eğer onları terk etme ihtiyacınız varsa bileceksiniz. Ve eğer böyle bir düşünce kalbinize korku salıyorsa, büyük ihtimalle onlar da bu geçişin içindeler (yükseliyorlar) ama farklı bir seviyede. Siz kendi neşe-keyif-coşkunuzla devam ederken, onların da kendi hayatlarını yaşamalarına izin verin. Düşünebileceğinizden çok daha büyük bir hızla size yetişecekler. Yıllar, on yıllar değil, aylar, haftalar, günler sonra. Öyle de oldu. Âmin.

Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (lifetapestrycreations.com)

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak, böylece potansiyelinizin tamamını gerçekleştirmek üzere Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2018 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2018  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

17 comments

  1. Bu yaz, korkularımın üzerine gidip, neşe, keyif ve coşkuyu yakaladığım bir yaz oldu. Denizde yüzerken, derin sulardan, yosunlardan korkan ben, ayağıma palet giydiğimde, özgürleştim, uzun süreli yüzme keyfi yaşıyorum ve deniz korkumu neşe, coşku ve keyfe dönüştürdüm. 1 saalik uzun yüzmeler yapabiliyorum. Geceleri deniz ve ay manzarasi olmasına rağmen, penceremin önünde bir gölge görürüm korkusu ile, yıllardır, perdeleri sıkı sıkı örtüp uyurdum. Denizdeki yakamoz ve ay manzaramın keyfine vararak, kulaklığımdan müzik dinleyerek harika uykulara dalıyorum. Akşamları tek başıma, uzun yürüyüşler yapabiliyor, gitgide daha fit oluyor ve enerji doluyorum. Yıllardır bu konularda kendimi nasıl kısıtlamışım, kafeslere kapatmışım şaşırıyorum Mor Alev, sevgiler…

    Liked by 2 people

  2. Günaydın, Bu sabah, kaygı ve endişe içindeyken, bir rehberlik istedim ve yazınız ekranımda belirdi😍 şükürler olsun, Namaste❤❤❤

    Liked by 2 people

  3. Günaydın 🙂 harikasınız yaa.. Bugün aradığım sorunun cevabı niteliğinde bir yazı oldu. Nasıl denk geldi inanamıyorum. Melekler benimle bunu hissediyorum sayenizde. Fakat içinden çıkamadığım bir durum var ; terketme düşüncesi hem ferahlama hem de korku veriyor. Bu durumun içinden nasıl çıkabilirim bilmiyorum.. Yardım edin bana🙏

    Liked by 1 kişi

  4. yine bir nokta atışı 🙂 öyle bir kapı eşiği ki gidemiyorum kalamıyorum. yazıyı okurken ferahlamanın verdiği katılarak ağlama hissi ile ipi bıraktım. Teşekkürler.

    Liked by 2 people

  5. selam. yaziniz icin tesekkur ederim sanki kalbimin sesini biri dinlemis ve yuzume soyluyor. evet artik korkularim kalmadi teslimiyyetdeyim hayatima gelen yaratanin benim icin en hayirlilarini gonderdiyini nese keyf cosquyla karsiliyorum. olmasi gereken yasanmasi gereken seylere sukr edip tesekkur ediyoru.

    Liked by 2 people

  6. Bilmem kaldım böyle gitmemmi gerek ,kalmammı gerek içimi hüzün kaplıyor. Gidersem Abimin Babamın gözlerine bir daha bakamıyacam onlarda gelse benimle onlarda gelsin :(( Teslimiyetteyim, kabuldeyim.

    Liked by 2 people

    1. Sevgili Nuray, yazıyı bir daha düşünün. Yüzüne bakamamak, vs bunlar 3D düşünceler. Utanç 3D, birisine duygusal baskı yapmak 3D, birisini zorla istemediği bir durum, rol, yerde tutmak 3D…. Neyse o istediğiniz yenilik, babanıza ve abinize güvenin ve onlarla paylaşın. Şimdi anlamasalar da çok yakında anlayacaklar diyor mesaj. Sevgilerle

      Beğen

  7. Dün, benden on yaş küçük bir arkadaşımın 20′ li yaşlardan 30’lu yaşlara ne kadar ve ne anlamda değiştin sorusuna verdiğim cevabı yazıyla birebir ilgisi olduğu için aynen buraya yazacağım. O tabii bu soruyu bana zaman kavramıyla sordu ama bence bunun zamanla ya da yaşla çok ilgisi yok.

    “Varolduğunu sandığım her duygunun (aşk, kıskançlık, öfke, sahiplenme, kontrol, iyi kötü, doğru yanlış vs..) aslında bilinçaltıma yerleşmiş düşünce ve duygulardan kaynaklandığını anladım. Hiçbiri bana ait değildi. Yirmili yaşlarımda bunun farkında değildim, her şey dramadan ve entellektüel zırvalardan ibaretmiş. Şimdi kendimi kabuğunu soyup atmış bir varlık gibi hissediyorum; özgür ve mutlu sadece “an” da yaşayan, geçmişiyle ve geleceğiyle barışık.. kendine sadece kendi gözüyle bakan ve bu yüzden çok güçlü.. yirmili yaşlarda endişeler ve korkular vardı, onlar bir takım düşüncelerin sonucuydu.. şimdi düşününce beni aşağıya çeken duygulara dönüşüyordu.
    Hayatta her şey mümkün aynı zamanda hiçkimse ve hiçbirşey kalıcı değil, bu bana eskiden yalnızlık ve ölümü düşündürürdü şimdiyse bu beni özgür kılıyor.

    Liked by 4 people

  8. Yüreklere su serpen bir mesaj daha..Bazen en yakınlarımızı yükseltmek adına nasılda çabalıyoruz. İstiyoruz ki beraberce bu coşkuyu deneyimleyelim. Farklılıklarımızı ,farklı yollarımızı ve seçimlerimizi kabule geçip onlara bu özgürlüğü tanıyalım. Kalpten dileklerimizle .
    Şükranlarımla ❤

    Liked by 1 kişi

  9. Bugün yazınız bana da rehber oldu haksızlık kavramını dönüştürmeyi konusunda sevgili babacığıma yardım etmek istiyordum ama tabiki o hazır değildi dahil olmalı mıydım olmamalı mıydım ne olur bana çok net bir mesaj yollayın meleklerim çok kararsız kaldım kime danışsam ne yapsam dediğim yerde bu mesajınız beni aldı kalbine bastırdı tatlı tatlı göğsüne yatırdı şefkatli bir annenin ağlayan bebeğine verdiği huzur gibi… Çok huzurluyum salıverdim. Bütünün hayrına olcak herkes iyi olacak… Hepinizi en derinden kucaklıyorum bilge dostlarım. Ve moralev size sevgim tarifsiz ve sonsuz 🙂

    Liked by 4 people

  10. Zamanlama olağanüstü ❤ Son haftalarda hep bu konu vardı zihnimde – sizin kelimeleriniz kadar açık ve net olmasa da – içten teşekkürlerimi kabul edin ❤

    Liked by 1 kişi

  11. Sevgili Mor Alev değerli paylaşım ve emeğin için teşekkürler. Şu kısım çok hoşuma gitti :Sevdiklerinizin sizi yakalayabilmesi için ilerleyişinizi yavaşlatmak isteseniz de, bu sizin için mümkün değildir, çünkü yavaşlamak için çok ileridesiniz. Gerçekte, kendi yolunuzda hızla yarışıyorsunuz.

    Liked by 2 people

  12. Sevgili Mor Alev yazı için çok teşekkürler aradığım cevapları buluyorum hep sizde sanki benim için özel yazılmış gibi. Ben gitmek terk etmek istiyorum içime de hiç korku gelmiyor arkama bile bakmadan gitmek gitmek…

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.