Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler (Ağustos 2018): Belirsizlik ve Hiçbir Fırtına Sonsuza Dek Sürmez

“Hayatımızdaki kişisel eğrimizi düşündüğümüzde, adına “ilerleme” dediğimiz şeyi ölçmeye çalışırken, teorik fizikçi Werner Heisenberg’in açıkladığı gibi düşünebiliriz: Bir partikül/nesne veya kişinin nerede olduğuna dair ne kadar eminsek, o partikül/nesne veya kişinin hareket hızı (sürati/dolaşım hızı) konusunda o kadar az emin olabiliriz. Pozisyonumuzdan ne kadar eminsek, zaman yavaşlamış ya da durmuş gibi hissedebiliriz. Nerede olduğumuzu biliriz ve sanki asla hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi görünebilir. Diğer yandan, eğer hayatımız bir kargaşa içindeyse, son sürat bilinmeyene doğru gidiyormuşuz gibi gelebilir; bir şeyler çok büyük hızla değişmektedir ve kendimizi değişime uydurmak için baskı altındayızdır.

Hiç şüphe yok ki, geliştiğimizi ve evrimleştiğimizi hissetmek isteriz ve önce başladığımız yeri bilmezsek, hedefimize de ulaşamayacağımız doğrudur. Ancak andaki yerimizi işaretlemekle çok fazla meşgul olduğumuzda, sürekli nerede olduğumuzu ölçmeye, ilerlemenin mikroskobik işaretlerini bile aramaya ve en güncel halimizi analiz etmeye, yani temelde enerjimizi durmaya kullandığımızda, kendimizi ve hedeflerimizi ilerletmek için o kadar daha az enerjimiz olur.

Dengeli bir farkındalık geliştirmeliyiz, hem nerede olduğumuzu bilmeli, hem de enerjimizin aslan payını dünyamızda niyet ettiğimiz şekillerde yaratıma sokmaya ayırmalıyız.

Heisenberg’in dediklerine bakarsak, olduğumuz yerden çok, çok, çok emin olmamız ve hareketimiz ya da ilerlememizden bir o kadar şüpheli olmamızın uygun olduğu bir zaman var mı? Evet, Ruhun Karanlık Gecesi öyle bir zamandır, aynen sert açılı Plüton veya Neptün geçişleri gibi ya da haritada neler olduğuna bağlı olarak Jüpiter, Mars, Venüs, Ay, hatta asteroidler bile buna yol açabilir. Satürn’ün güneşe yaptığı sert açılar da yoğun bir öz-değerlendirmeye çağrı olabilir. Uranüs geçişleri bu ihtiyacı birden bire açığa çıkarabilir, bir kaza, bir şok ya da dünyamızın birden bire çağ atlayacak değişikliklerden geçmesiyle.

Bazı noktalar vardır, bütün dikkatleri içimize çevirip, dünyadaki yerimizi ve onunla ilişkimizi değerlendirmemiz en bilgece hareket olur. Buradaki püf noktası bunun zamanlamasını iyi ayarlamaktır, yoksa bu davranış kendini şımartmaktan ve zaman kaybından öteye geçmez.

Eğer astrolojinin bize verdiği söz tek bir şey bile olsa, söylediği şudur: Sürekli yükselen spiral döngülerle yaşıyor ve ilerliyoruz. Enerjilerin farkında olmamız, doğru zamanlarda uygun düşünce ve davranışlarla onları bütünün en yüksek hayrına kullanmamızı sağlar.

İşte öyle bir zamandayız.

Merkür şu anda geriye gidiyor, bize armağanı ise his ve sezgilerimizi çok daha kolay şekilde işlemden geçirme becerisidir. Şimdi zihni aradan çıkarma ve Ruhumuzu/Kalbimizi dinleme zamanıdır. Ruhun ihtiyaçlarına cevap vermemiz için değer verdiğimiz şeylerle olan bağlantılarımızı ince ayardan geçirmeliyiz. Benim ürettiklerim diğerlerine ne değerler getiriyor? Ben neye değer veriyorum? İşte o zaman, neye ve kime değer verdiğimiz hakkında büyük keşiflerde bulunabilir, hayatımızı yeniden ve güvenle yapılandırabiliriz.”

Arkadaşlar, yukarıdaki kısa yazının bir kısmını Julie Demboski 2013 yılındaki tutulma döneminde yazmış. Şu andaki enerjiye bütünüyle uyumlu olduğu için yayınlamayı seçtim. Bu yazıyı çevirirken o kadar çok şey ekledim ve değiştirdim ki, artık bunları Julie mi söylüyor ben mi, tam olarak emin değilim. Ama fikir annesi kesinlikle Julie Demboski’dir. ona çok teşekkürler. (juliedemboski.com)

Bugün bambaşka bir yazı yayınlanacaktı. Hem de başlığı şu olacaktı: “Para! Harcarken onun kutsallığını tanıyıp katlanarak geri dönmesini kabul edebilir misiniz?” Geçen hafta planlanmıştı. Ama blog başka bir yöne gitti, ben de onunla… Eğer Hamiler uygun bulursa, yarın yayınlanacak.

Fırtınada yol alıyoruz. Fırtına sizi şaşırtıyor mu? Hiç sanmıyorum. Ama ne yapılması gerektiği konusunda kararsız olabiliriz. Belirsizliğin içinden geçerken, fırtınanın gözünde donup kalabiliriz. Tutulmalar böyledir. Sanki her şey dışımızdaki bir şeyler tarafından dikte ediliyormuş gibi gelir.

Fakat bu doğru değildir. Sadece işaretleri görmezden gelmeyi seçmişizdir. Ve böylece fırtınayı bizler yaratırız. Şimdi fırtınanın gözünde sinmiş dururken, değerlerimize bakma zamanı. Neyi neden istediğimizi, neye ne kadar zaman/enerji harcamayı seçtiğimizi görme zamanı.

Hiçbir fırtına sonsuza dek sürmez. (Aynı zamanda çok sevdiğim bir kitabın ismidir. Dr. Terry A. Gordon) Belirsizlik bir gün berraklığa dönüşür.

Ve Werner Heisenberg’in dediği gibi kargaşada inanılmaz hızla yol alıyor da olabiliriz. Ancak herhangi bir durumdan ya da fırtınanın gürültüsünden hoşnut değilsek bir iç gözlemleme yaparak bilinçli olarak derslerimizi bir kenara not almamız da önemlidir.

Gördüğüm kadarıyla, eş zamanlı olarak hem ilerliyoruz ve yaratıyoruz, hem de geçmişe dair dersleri hatırlıyoruz, son sürat salıveriyoruz. Bu da ruhun karanlık gecesiyle, neşe-keyif-coşkunun şafağının bazı durumlarda anlık dönüşlerle birbirini takip edebileceğini gösteriyor. Yıldırımlar ve yıldırım hızıyla olanlar… Aydınlanmalar ve karanlıklar… Boğa’daki Uranüs… (Sanırım bu konuda da yazmanın vakti bu hafta geldi. Aylardır bekletiyordum.)

Şimdi çok genel bilgileri bir araya toplayalım. Önce derin bir nefes alalım ve hatırlayalım:

• Her şey değişebilir ve değişecektir.
• Daha önce de zorlukların üstesinden geldiniz.
• Bu bir öğrenme ve salıverme süreci.
• İstediğinizi istediğiniz gibi elde etmemeniz genellikle bir lütuftur.
• Zihin radyonuzu olumlu titreşimlere ayarlamanız çözümü yaklaştırır.
• Kendinize yumuşak davranmanız en büyük şifayı getirir.
• Diğer insanların karamsarlığı endişelenerek harcadığınız enerjiye değmez.
• Kalbiniz hep doğruları söyler. Sezgilerinizi dinleyin.
• Her zaman, her zaman ama her zaman şükredecek bir şeyler vardır!

ve

• Sevgi tek gerçektir!

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. https://moralev.com