Uyanık ve farkında sözcüklerini sizin için yepyeni şekillerde düşünmenizi rica edeceğiz. Pek çoğunuz, bunu etrafınızda olanlar hakkında uyanık olmak ve anlamını yorumlamayı da farkında olmak olarak anlıyorsunuz. Ancak, bizler dışınızda olanların, içinizde olanlardan daha az önem taşıdığını, dışınızdakinin nereden geldiğini ve içinizdekilerin neden dışınızdaki her şeyden çok daha önemli olduğunu anlamanızı istiyoruz.
Sürekli tekrarladığımız temamız, çevrenizin hem kolektif, hem de bireysel olarak içinizdekilerin bir aynası olduğu konusuna oldukça aşinasınız. Sıklıkla size diyoruz ki, dünya durumlarınızı uzanıp değiştiremeseniz bile, kendinizi değiştirebilirsiniz ve bu sayede gördükleriniz üzerinde bildiğinizden çok daha fazla bir etkiniz olacaktır. Bu gerçektir ama hala daha bugün tartışmak istediğimiz konu değildir.
Uyanık ve farkında olduğunuz şeylerin oldukça fazla bir parçasının, hatta çoğunluğunun, başkalarının sürekli ve bilinçli programlamasının bir sonucu olduğunu anlıyor musunuz? Ki, o başkalarının önünüzde görseniz asla hemfikir olmayacağınız gündemleri var. Bu programlamayı sunanların onun kaynağı ve hedefleri hakkında fikirleri olmayabilir ancak pek çokları da bunun farkındadır. Maruz kaldığınız medyanız, okullarınız ve sosyal baskılarınızdan geleni tam olarak tarif eden tek kelime programlamadır.
Peki, ne tür bir uyanık ve farkında olmaya işaret ediyoruz? Gerçekten inandığınızı, doğru olduğunu düşündüğünüzü, fikirlerin nereden geldiğini ve neden onlara inandığınızı bilip bilmediğinizi soruyoruz. Bizler, fikirlerin doğru ya da yanlış olup olmadıklarını sormuyoruz. Bunun kararını siz verirsiniz. Bunlar kimin fikirleri? Onları gerçekten incelediniz mi? Gerçek ve doğru olduğunu bildiğiniz diğer şeylerle çatışıyorlar mı? Onlar gerçekten sizin en yüksek hayrınıza mı? Ya da onları başkalarından duyup gördüğünüz için mi kabul ettiniz? Neden? Bir arkadaştan, medyanızdan veya bir otoriteden gelen bir şeyi kabul ettiyseniz, neden kabul ettiniz?
Bizim konuşmakta olduğumuz uyanık ve farkında sizi kendi gücünüze yerleştirir. Dışınızdakilere yönelik uyanık ve farkında olmak, gücünüzü sıfırlamaz ama dışınızdakinin incelenmeden kabullenilmesi bunu yapabilir. Sizin düşünmeniz gerekenleri, sizin yerine başkasının düşünmesine izin vermenizle hiçbir şey kazanmazsınız. Sonunda beklentilerinizden daha eksikli bile çıksalar, kendi seçimlerinizi kendiniz yaparak çok şey kazanırsınız.
Şimdi, eğer birisi kendi çevresinde sadece hayatta kalmak için bile bir mücadele veriyorsa, bir de bu konularla uğraşacak ne enerji, ne de zaman kalır. Kendinize sorun lütfen, belki daha fazla bolluk içinde olsaydınız, daha fazla boş vaktiniz olsaydı, daha az stresli olsaydınız, bu şeylerle ilgilenebilir miydiniz? Peki, o zaman kontrol edilip yönetilmeniz daha zor olur muydu? Görüyorsunuz değil mi, her şey kontrol ve yönetimle ilgili.
Açıklamaya çalıştığımız şeyi görmeye nereden başlayabilirseniz başlayın. Yaptıklarınızı neden yaptığınızı incelemeye alın. Neden inandığınıza inanıyorsunuz? Bunun böyle olduğunu kim söyledi? Neden söylediler? Gerçekten hemfikir misiniz? Onu destekleyen gerçekler var mı? Bir çocukken bile “ben dediğim için” sözleri yeterince iyi değildi. “Onlar” dediği için daha da kötü.
Anlıyorsunuz değil mi, hedefimiz kendinize ait olan tüm gücü ve kontrolü geri almanızdır. Karar veren sizsiniz, karar vermeseniz bile. Karar vermemek, bir başkasının sizin için karar vermesine izin vermektir. Ve bu da pek çoklarınızın yaşadığı oldukça büyük rahatsızlık hislerinin kaynağıdır. “Ben ne yapabilirim?” ve “elimden bir şey gelmez” sözleri işte bundan gelir. Güçsüz hissediyorsunuz, çünkü hepsinin elinizden kayıp gitmesine izin verdiniz ve farkında bile değildiniz.
Uyanık ve farkında. Uyanık ve farkında olun. Hayatlarınızı geri alın. Siz, gerçekte bildiğinizden çok, çok daha fazla güçlüsünüz. “Onlar” bunu biliyorlar. Ve “onlar” siz bunu bilmediğiniz için oldukça mutlular.
Dünyanızda şimdiden başlamış olan çok önemli gücünü yeniden eline alma dalgası var ve büyüyor. O süreç her yerde. Her dilden konuşuyor. Kendi farkındalığınıza adım atın. Uyanın. Hiç de yalnız olmadığınızı bulacaksınız.
Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)
Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
Think,not illegal yet.!🤔
BeğenLiked by 2 people
Son günlerde sürekli tanıdığım kişilere teşekkür ediyorum. Onları tanıdığım için minnettar olduğumu paylaşma ihtiyacındayım. Bu bana çok iyi geliyor. Daha önce bu kadar yoğun olmayan bir duygum. Herkese herşeye var oldukları için minnettarım 🙏🏼😍
BeğenLiked by 3 people
Teşekkürler sevgili moralev. Şimdi uyanış zamanı ! Umarım insanlar, kendi özlerini en yakın zamanda hatırlarlar. Güzellikler dileğiyle ….
BeğenLiked by 1 kişi
Malesef kullandıgımız coğu urunde zararlı kimyasallar bulunuyor. Yediğimiz ve içtiğimiz şeyler bizleri hasta ediyor. İçtiğimiz suyun içinde bile katkı maddeleri mevcut. Sağlıklı beslenme konusunda fazla yazınızı bulamadım. Takipçilerinizin de yorumlarıyla bu konuda bir çok katkıları olacağını düşünüyorum. Her konuda Bilinç ve farkındalık diliyorum
BeğenBeğen
Sevgili Yağız, ben beslenme danışmanı değilim ve blog da öyle. Haklısınız, işlenmiş ürünler sağlımıza zararlı, tarlalarda kullanılan kimyasallar da öyle. Ancak bu blog sadece sağlıklı ve hafif beslenin, bol su için, vs gibi önerilerde bulunabilir. Diğer detaylar o konuyla ilgili uzman blog ve sitelerin görevi. Ayrıca, burada yapılan biraz da hayatın ve dünyanın daha olumlu yanlarına odaklanmak, olumlu enerjileri ve umudu yükseltmek, kendi gerçekliğimizi yarattığımız konusunda gerçekten uyanışlara yol açmak ve böylece Yükselişe katkıda bulunmak. Sanırım bunu zaten biliyorsunuz. Fakat kısaca kendi yorumumu eklersem, doğanın bize bir çok armağanı var ve o zararlı besinleri almak zorunda değiliz. Bilinçli seçim yapmak ise bireylere düşüyor. Bu konuda da yükselen bir dalga olduğuna inanıyorum. Sevgilerimle
BeğenLiked by 2 people
Ben cok yorgun hissediyorum kendimi. En cok da olumsuz dusundugumde kendime olumsuz seyleri cekecegimi ogrendigimden beri olumsuz duygularimi bastirmaya calismaktan yoruldum. Sonra bu duygulari bastirmamak, kabul etmek ve salivermek gerektigini ogrendim. Su an bunu yapamiyorum. Ama beni asil yoran hayata ne yapmaya geldigimi bilememek. Bu sorunun cevabini yakin zamanda buldum aslinda; kahkaha atmayi ve hafif olmayi ogrenmeye, yani mutlu olmayi ogrenmeye geldigimi dusunuyorum. Ancak bugun dikis dikmeyi, ertesi gun dans etmeyi ogrenmeyi, sonraki gun inzivada yasamayi ve daha sonraki gun insanlarla eglenmeyi isterken, buraya neden geldigimi nasil bulacagimi bilmiyorum gercekten. Bu durum su anki zamanda iyice yuzeye cikmis olsa da hep bu sekilde olmasi ayri bir sorun benim icin.
BeğenBeğen
Sevgili S, blogda yıllar boyunca olumsuz duyguları bastırmayıp mesajının alınması konusunda konuştuk. Bu konuda bir sürü eski makale bulunmakta. İsterseniz arşivlere bir bakın. Arama kutusuna anahtar kelimeleri yazarsanız ilgili bütün yazılar karşınıza çıkacaktır. Sevgilerimle
BeğenBeğen
tşk. ederim mor alev. sizi 3 yıldır takip ediyorum ve bu mesajları biliyorum. sadece, hayata geçirebilmek her zaman kolay olmuyor. 🙂
BeğenLiked by 1 kişi