Kaos – Konsey (Mesaj 162)

unknown artist- planet earthSize etrafınızda olanların en kötü tarafları gösteriliyor. Bunun sebeplerini anlamanız yardımcı olacaktır. Sizleri belli bir zihin yapısında tutmak için çok güçlü ortaklaşa eforlar harcanıyor. Ve insanlara tam da bilgi iletirken ya da hemen öncesinde duyguları kışkırtmak, o bilgiyi kabul etmelerini güvence altına alıyor. Bunlar reklamcılık uygulamalarıdır. Özünde, size fikirler satılıyor.

Kullanılan ve reklamı yapılan en zararlı fikirlerden biri de A tarafının harika ve gerçek olduğu, B tarafının ise berbat, iğrenç, vs. olduğu ve size vereceği acının, derdin sonunun gelmeyeceğidir. Herhangi bir sorunun sorgulandığında, daha çok ve daha az avantajlı olan parçaları olduğu oldukça açıktır. Ancak, konular size aynen yukarıdaki gibi sunulduğunda birkaç şey olur.

Öncelikle, çoğu insan için konu hakkında kritik düşünme yeteneği ortadan kalkar. Temelde korkmuşlardır. İkinci olarak, toplumda derin çatlakların oluşmasına sebep olurlar ki, bölünmüş toplumu yönetmek çok daha kolaydır. Eğer “onlar” insanları sağa ya da sola kaydırabilirlerse, “kendileri” korku içinde kalma ihtiyacında değillerdir. “Onlar” pozisyonlarında emniyettedirler çünkü nüfusun çok daha geniş bölümünün dikkati dağıtılmıştır. Aynı zamanda odak noktası sol elin ne yaptığı olursa, sağ el istediğini yapabilir. Yani aslında A ya da B’yi seçmeniz “onların” umurunda değildir. Eğer buna bir oyun dersek, oyun çoğunluğunuza karşı çok uzun zamandır oynanmaktadır.

Küçük bir örnek vereceğiz. ŞİDDET KOL GEZİYOR! Güzel bir gazete başlığı. Bugün gündelik işlerinizi yaparken, herhangi bir şiddet olayı gözlemlediniz mi? İnsan yığınları size veya komşunuza saldırdı mı?  Ve diyelim ki, televizyonunuzda gördünüz, o durum sizden coğrafi olarak ne kadar uzaktaydı? Tam ortasına kameralar yerleştirilmiş miydi? Bu da durumu çok daha büyük gösterir, değil mi? Haber sırasında kullanılan sözler bunun bağımsız bir olay olduğunu, her yerde olmadığını ifade ediyor muydu? Hayır? Peki, neden değil?

Bazılarınız siyasetçilerin tartışma ve münazara yaptıklarını hatırlayacak kadar yaşlısınız. Bazılarınız ise onların sadece saldırdığını hatırlayacak kadar gençsiniz. Kimse bunun neden olduğunu sormuyor. Bu gösteriyi kontrol eden görünmez eller olabilir mi?

Bazı ülkelerinizde olaylar hakkında çok kısıtlı bir manzara gösteriliyor, ancak şunu söylemeliyiz, hissettiğiniz isyan ve kaos bir dereceye kadar pek çok yerde gerçekleşiyor. Göz kandırmacanın ötesini görebilen pek çok milyonlar var. Git gide birilerinin bir sürü iple kuklaları yönettiği çok daha açık hale geliyor.

Bütün bunlar insanlığın kendileriyle ilgili gerçeklerle ve olmasına izin verdikleriyle en sonunda yüzleşmelerinin sonucudur. Bunların herhangi birine katılımcı olmaya ihtiyacınız yoktur. Ve eğer katılımcı olursanız, şunu fark edin, bir seçim yaptınız. Hayatınız bilinçli seçimler dizilerinden oluşmalıdır. Daha yüksek farkındalığa geçiş yaptıkça bu normunuz haline gelecektir. Bu şimdi oluyor ve olmaya da devam edecektir.

Bazılarınız dünyanız “dağılıp yıkılırken” kendini olaylardan haberdar etmeyi seçecektir. Bazılarınız bunu seçmeyebilir. Bir başkasını seçimlerinden dolayı yargılamayın. Onların dersleri, kesinlikle sizinkinden farklıdır. Ve sizlerin yeniden inşaya başlamanızla, ihtiyaçtan dolayı, bu dersler daha fazla ve daha fazla farklılaşacaktır. İstenen sonuçlar hakkında anlaşmak gerekli, değerli ve beklenen bir durumdur. Pek çok ders de o zaman öğrenilmiş olacaktır.

Gerçekte, bu çoktan başladı. En önemli ders, “neler başarabiliriz?” konusundadır. Ben neler başarabilirim? Yapabileceklerimizin bir sınırı var mı? Biliyorsunuz, sınır yok. Ancak öncelikle sizi o kadar uzun süre kısıtlayan, kendinizden şüphe etmenizi sağlayan şeyler elenmelidir.

İnsanlık, yeryüzü insanlığı, hala daha adına Stockholm Sendromu dediğiniz şeyi çekmektedir. Pek çokları tutsaklıkları bittiğinde onun rahatını özleyeceklerdir. Gerçek ya da düşünsel duvarlar, çitler, parmaklıklar kalmadığında, pek çokları için bu kaos gibi görünecektir. Ancak, her zaman olduğu gibi kaos sınırsız fırsat anlamına gelir. O fırsattan ne yaratmayı seçeceksiniz?

Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)

Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2018 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2018 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

6 comments

  1. Çok önemli zamanlarda yazılarınızla rehberlik almak harika yol gösterici ve umutlandırıcı oluyor. Ben adıma size teşekkürlerimi iletmek istedim iyi ki bu platformda varsınız destek olan tüm görünen görünmeyen varlıklara da teşekkürler olsun! sevgilerle.

    Liked by 1 kişi

  2. Güvenli alanlarımızın,sanılanın aksine bir o kadar daraltıcı, özgürleşmemizi ve ilerlememizi engelleyen bir çitle çevrelediğini fark etmemiz dileğimle 🍀 Teşekkürler sevgiler ❤

    Liked by 1 kişi

  3. Merhaba Sevgili Mor Alev,
    Buyuk bir heyecan icindeyim, degisik hisler, sanki az sonra yasanacak harika bir deneyimin kelebekleri karnimda…
    Yazi muhtesem, bir tek donup donup ayni soruda kaliyorum, kim bu asagida bahsedilenler?
    ‘Sizleri belli bir zihin yapısında tutmak için çok güçlü ortaklaşa eforlar harcanıyor.’
    Kim bu zihin yapisina tutsak etmek isteyen, eger BIRden baska birsey yoksa, eger disarisi icimizin yanismasi ise, eger herkes bir yolculukta ise, neden sanki bu BIRden baska birileri varmis gibi yaziliyor?
    Onlar yolculugunun basinda olup henuz farketmeyenler mi? toplu yukselis olacaksa tum gezegenimiz icin, neden bu ‘oteki’ gerekli?
    Bunlari soruyorum, ve tekrardan bitirmeye calistigima degil, buyutmeye calistigima odaklanmaya da niyet ediyorum:)

    Beğen

    1. Sevgili Bilge, bu yazıyı yayınlarken bu sorunun geleceğini düşündüm elbette. Onlar biziz. Sadece uyanmamış parçalarımız, dirençte olan parçalarımız. Başkaları gibi yazılmıyor aslında, onlar da bizim yansımamız. Kendi tutsak parçalarımız. Öteki gerekli değil. 3D den mutlu olduğuna inanan bir sürü insan var, bizlerin de içinde 3D den kopmak istemeyen parçalar var… Ve o tutsak parçalarımız korkuya çok alışık, onunla çalışıyor. O yüzden velveleyi de seviyor. Hepimiz bireysel olarak bu rolü de oynadık, tiran olduk, ailede terör estiren baba olduk, kandırıp da çalan olduk, vs. vs.. Bir de böyle düşünmeniz yardımcı olabilir. Sevgilerimle

      Beğen

  4. Ruhumun feryat figan alevler içinde özgürlük özgürlük diye yakarışına uygun bir cevap yaratmayı seçiyorum!! Amin

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.