Korkuyu mu besliyorsunuz?

Sevgililer,

Bir zamanlar, yeniden inşa edilmeden önce tüm yapılarınızın yıkılacağını öğrenmek sizi heveslendirip heyecanlandırmıştı.

Ama şimdi yapılarınız yıkılırken, neşe-keyif-coşkulu bir Yeni Dünya yaratan ekibin parçası olarak başlattığınız her hareket hakkında şikâyet ediyorsunuz.

Elbette, bu geçişi hepsinin fazla emek olmadan her şeyin bir anda olacağına inanarak başlattınız. Çoğunluk kendi yanlışlarını görünce, çabucak her şey yeniden inşa edilecekti.

Bunun böyle olması kaderde yoktur, çünkü göreviniz sevgi ve esneklik yapıları yaratmaktır. Ya öyle, ya da böyle olacak diyen katı 3D yapılarınız yıkılıyor. Ya bunu böyle yaparsınız, ya da dışlanırsınız, alay edilirsiniz, toplumdaki yerinizi kaybedersiniz…

Şimdi seçenekler açıldığı halde, sıkıntılı, telaşlı, asabi ve öfkelisiniz. Çünkü siz yeni yaratımlarla rahat olana dek, sorunlar derinlemesine tartışılıp, planlanıp, gereği yapılana dek, ya öyle/ya böyle seçeneklerinin olduğu gibi kalmasını arzuluyorsunuz.

Görünür sebeplerden dolayı bu olmayacaktır. Öncelikle, daha önce 3D de olabileceğine inanmadığınız bir şeyi yaratıyorsunuz. İkinci olarak da, tüm insanlar için geçerli olduğu gibi, eski ve yeninin arasında bir aralık (tampon) olmalıdır.

İşte olanlar budur. Ve bu olurken, neyin önemli olduğunu netleştiriyorsunuz, kendi özel yaratım odak noktalarınızı keşfediyorsunuz. Çünkü çözülüp yok olurken sizi en çok ne rahatsız ediyorsa, yeniyi yaratırken ona odaklanacaksınız.

Bazılarınız üzgün ve öfkeli, çünkü güncel yapılarınızın dağılmasına odaklanmamanız veya onlar hakkında kaygılanmamanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Öyle bile olsa, anda hangi felaket olayın olduğunu belirlemek için haberlerinize göz atmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Yeni hareket ve aktiviteleri yaratan ekibin bir parçası olduğunuzu düşündüğünüz için.

Medyayı takip eden bazılarınız, bunu meraktan yaptığını veya öfke veya herhangi başka bir his ya da inancı temizleme amacıyla yaptığınıza inanıyorsunuz. Ama ne kadar denerseniz deneyin, o düşünceler veya öfke benliğinizi asla tamamen terk etmiyor.

Öfkenizi, korkunuzu veya görünürde yanılgılı davranışlarınızı başkalarıyla konuşmuyorsunuz, çünkü 5D’de tüm 3D hareketleri salıvermiş olmanız gerekiyordu. Haftalardır denemiş olduğunuza göre artık bunun doğru olmadığını keşfettiniz.

Kendinize karşı dürüst değilsiniz.

Eğer 3D’deki bir şey sizi rahatsız ediyorsa, daha iyi veya daha farklı çözümler hayal etmenize izin verin. Böyle bir kavram, siz çözüm yaratmak zorundasınız anlamına gelmez, onun yerine çözümü getirecek olanlarla enerjinizi paylaşıyorsunuz anlamını taşır. Çünkü yaratımlarına sevgi getirmek isteyen gruplara enerji veriyorsunuz.

Özellikle bir grup diğeri gibi görünmediği ya da onun gibi çalışmadığında, bir grubun diğerine olan öfkesi onlarca yıl önce, 60lar ve 70lerde çözümlenmiş gibi görünen meselelerde de 3D çözümlerin işe yaramadığını gösteriyor. Buna rağmen, o hareketlere duygusal ya da fiziksel olarak katılmış kişilerin şimdi 180 derece dönüş yapıp sadece kendine benzer yapıları tanıdığı da görülüyor. (Mor Alev: Bu noktada biraz açıklama yapmak istiyorum, bu cümleler ne kadar çevrilse de anlamını biraz kaybediyor. Örnek olarak aklıma ilk gelen, ABD’nin bir göçmenler ve özgürlükler ülkesi olarak kurulduğunun söylenmesi ve bununla da gurur duyulmasıdır. Oysa şimdi göçmenliği engellemeye çalışıyorlar, hatta zorunlu olarak kaçıp iltica edenleri bile sınırlarından içeri almak istemiyorlar. Bir başka örnek ise, azınlık haklarıyla ilgili: Bir zamanlar bu haklar için savaşanların bazıları şimdi benzer mücadelede olan diğer azınlıklara karşı önyargılı olabiliyorlar. Umarım yardımcı olmuştur.)

Gerçek şu ki, köprüler yerine bariyerler inşa edenlerin ödü patlıyor. Çünkü huzur ve sevgi düşüncelerinin sonrasında inşa ettikleri yapılar belki de şimdi anlayamadığınız şekillerde onları korudu. Huzur ve sevgiyle bir zamanlar ilgilenmiş olanların çoğu, sonradan varlık ve güç toplamanın birbirini sevmekten daha önemli olduğuna karar verdiler.

Şimdiyse, o varlığı ve gücü sürdürmek için gerekli olduğunu düşündüklerini yapıyorlar. Bu, mali varlıkların beklenmemesi ya da kabul edilmemesi anlamına gelmiyor. Bu, varlıklarını ve güçlerini korumak için 3D’ye tutunanların “birisi benim paramı ve gücümü almak istiyor” inancına sahip oldukları anlamına geliyor.

Varlığı ya da gücü olamayanlar da korkuyor çünkü yeni yapıların hayal ettikleri hayatı yaşamalarına nasıl izin vereceğinin bilincine varamıyorlar. Bunun sebebi 3D’de bir denklik (eşitlik) denklemi olmamasıdır.

Sadakatle 3D’de kalanlar bunu korkudan yapıyorlar. “Eğer sevgi ve neşe-keyif-coşkuya geçiş yaparsam – bir Yeni Çağ (New Age) boş umudu – değer verdiklerimi kaybedeceğim.” Onların vizyonu yeryüzü varlıklarının her birinin o kadar çok kendine özgü olduğunu, böylece kimsenin kendisine neşe-keyif-coşku vermeyen kaynaklara sahip çıkmaya çalışmayacağını bilecek kadar geniş değil.

Her biriniz – 3D üzerine tüm varlığıyla bahse girenleriniz bile – rolünüz, göreviniz ve karmanıza (5D ve ötesinde olanlarınız için karma yoktur) eğer peşinden gidilirse sevgi ve neşe-keyif-coşku yaratacak ihtiyaç ve hayallere sahipsiniz.

Lütfen, tam olarak onlara uymayan zenginliğe, güce ya da hayat tarzlarına tutunmaya çalışanları gözlemleyin. Onlar korkuyorlar, yıpranmış haldeler ve neşe-keyif-coşku eksiklikleri için başkalarını suçlama ihtiyacındalar. Eğer hayatlarından memnun olsalardı, yeni yapıları, kavramları ve enerjileri iyi karşılarlardı. Kendi özgüvenleri içinde bilirlerdi ki, sadece kendi yaşamlarını değiştirebilirler.

Böylece 3D olanlar kontrol ve yönetme ihtiyaçlarını sürdürüyorlar – kişisel yaşamları, ülkeleri, toplumları ve aile ilişkileri içinde. Bu durum finans ve güç yelpazesinin her köşesinde gün gibi açıktır. Ve siz onların korkularına yüz vermeyi reddettikçe, sahip oldukları korkular daha da gürültülü hale geliyor.

Fakat sizin ihtiyaçlarınız da 3D korkuyla şaşkınlaşıyor. Siz de yapısal yıkımdan korkuyorsunuz, hâlbuki yeni inşaatın temeli şimdilerde dünyanızda şahlanmış korku yerine sevgide ve neşe-keyif-coşkuda olacak.

Elbette, soru şudur; “Ne yapmalısınız?” Ve cevap da her zamanki gibi, neşe-keyif-coşkunuzu bulmanızdır. Eğer sizin neşe-keyif-coşkunuz yeni, açık-uçlu, akışkan yapılar yaratanlara enerji göndermekse, bunu yapın. Eğer sizin neşe-keyif-coşkunuz, yeni açık-uçlu akışkan yapılar yaratmaksa da bunu yapın.

-Meli, -malılar yok, 3D korkuda kalıyormuş gibi yapmanızın yeni hayatınıza bariyerler oluşturması dışında tabii.

Akmanıza izin verin, aynı Yeni Dünya yaratımlarınızın akmasına izin vermeniz gibi.

Kendiniz ve diğerlerinin olmalarına izin verin ve böylece neşe-keyif-coşkuda yaşarsınız. Kendiniz ve diğerlerinin etrafına parametreler koyun, böylece 3D’de kalmak isteyenlerin enerjilerini beslersiniz. Öyle de oldu. Âmin.

Bu mesaj için Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (lifetapestrycreations.com)

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak, böylece potansiyelinizin tamamını gerçekleştirmek üzere Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2018 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir

Copyright © 2018  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/