Yeni Ay Boğa’da: Dağlar Yerinden Oynarken – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Serhiy Savchenko; Acrylic, 2012, Painting blue animalsSevgili Dostlar, sabit burçları adı gibi değişmezliğiyle tanırız, biraz…. haydi, genel kanıyı söylemekten çekinmeyelim – oldukça fazla inatçı olduklarını düşünürüz, sabit burçlarda kişisel gezegenleri olanlar da bizi bu konuda pek hayal kırıklığına uğratmaz.

Boğa! Olabilecek en sabit burç! Toprak! Ama biz hiç farkında değilken bile toprak ayaklarımızın altında yılda 2-3 santim, hatta daha fazla kayabilir. Toprak da su gibi akabilir, içeriğini değiştirir, besler, büyütür ve bazen de soldurur. Aradaki fark, gökyüzünde bulutların geçişini an be an seyredebiliriz, suyun akışını görebiliriz, toprak ise değişimini sessiz ve derinden yaratır. Bazen onlarca yıl sürerken fark edilmeyen bu değişimin sonucu olarak bir zelzeleyle uyanırız, bir heyelan, parçalanıp denize dökülen falezler ya da verimsiz tarlalar… Toprağın dostluğuna, anneliğine o kadar alışmışızdır ki, her şey yolundayken ona pek dikkat etmeyiz bile.

Boğa arketipi başımız sıkıştığında sığındığımız dostumuz, tadına doyulmaz yemekler sunan şef, maddi varlığımızı katlayarak artıran mali danışman, barındığımız evleri yapan inşaatçı, bahçelerimizi rengârenk yapan bahçıvan, şarabımızı tadan somelyer, bize dünyevi keyifleri hatırlatan ve anda kalmamızı sağlayan keyif uzmanıdır. O romantiktir, bereketlidir, dansçı, müzisyen ve dokunuşu sihirli bir âşıktır ama her şeyden çok bir doğa sevdalısıdır. Mottosu “kasten şimdi burada ol!” diyebiliriz. Boğa durup çiçekleri koklamak, rahatlık ve güvenlik, fiziksel keyifler ve iyi hayatın zevkini çıkarmakla ilgilidir. “Çok çalış, çok keyif al” onun için söylenmiştir. Güncel hayatta son derece pratik olan Boğa, güvenli, alışılmış yolları seçer ve sürprizlerden hiç hoşlanmaz. Ah sevgili Boğa, öyle bir şaşkınlık yaşayacaksın, öyle çok değişeceksin ki!

Taurus by Emeraldus on DeviantArtHemen “benim burcum Boğa” deyip paniğe kapılmayın, ya da “ben Boğa burcu değilim bu benimle ilgili değil” diye bu bölümü atlamayın! Çünkü hepimiz Boğa’yız. Hepimizin doğum haritasında Boğa var, hepimizin bir evi Boğa tarafından yönetiliyor, orada ya gezegenlerimiz var, ya da ona açı yapan gezegenler var. Ya diğer sabit burçlar? Aslan, Kova ve Akrep! İnanın bu değişimden onlar da en az Boğa kadar etkilenecekler.  Yani hayatımızın en azından dört sektörü jet-evrimleşme döneminin başında.

Uranüs’ün Mavi Şimşeği Toprağa Ulaşınca

Hayat bugünden itibaren değişiyor. Geri dönülemez şekilde. Bu enerji ham, bu enerji yaratılışın ilk tohumlarını taşıyor. Eğer damarlarınızda, kulaklarınızda korku tamtamları çalıyor gibi geliyorsa, hatırlayın, bu adrenalindir. Ve adrenalin aynı zamanda heyecan, heves, aşırı mutluluk hissettiğimizde de salgılanır.

Kritik 29 derecede Mars ve Uranüs kare açıda. Bu ikisi açık kablodan sıçrayan kıvılcımlar gibi. Elektrikli ve çarpıcı. Mars ve Uranüs arasındaki her sert açı huzursuz, tatminsiz ve dalgalıdır. ŞİMDİ özgür olmak istiyoruz! Ama Boğa etkisiyle bizi güvende hissettirenden de ayrılmak istemiyoruz. Yeni aydan birkaç saat sonra Uranüs Boğa’ya geçince, Mars da peşinden gidip Uranüs’ün yönettiği Kova’ya girecek ve böylece kare açı mükemmelleşecek.

Plüton, Siyah Ay Lilith, Satürn süper grubu bir tarafta, Merkür Uranüs’le paralel, Eris karesi devam ediyor, bu yeni ay Venüs’ten destek görüyor. Zodyak kelimenin tam anlamıyla dağları yerinden oynatmakla meşgul! En sabit gördüğümüz şeyler değişebilir, en değişmez dediklerimiz tutarsızlaşabilir.

Bu noktada Türkçede de kullanılan “volatilite” kavramının anlamını daha da iyi veren bir sözcüğümüz var mı acaba diye sözlüğe baktım. Ve şu kelimeyi gördüm: “Oynaklık” ve örneklerde de “Oynaklık Endeksi” vardı! Evet, dostlar oynaklık endeksimiz tüm rekorları geçersiz kılan bir zirveye doğru tırmanıyor!

Dişi Enerji ve Tabiat Ana

Taurus the tenacious BullSanırım etkisi altında olduğumuz aşırı kaynayan, aşırı elektrikli, aşırı değişken enerjiyi anladınız. Boğa dişi bir burç, onu geleneksel olarak Venüs yönetse de benim kalbimden geçen Boğa’nın gerçek yöneticisinin Gaia/Toprak Ana/Tabiat Ana/Dünya Gezegeni olduğudur. Bu yeni ayın Sabian sembollerini bir araya getirirken şunu gördüm: Listelenmiş on bir sembolden altısı tabiat, toprak ve doğal hayatla ilgiliydi. Eminim! Nasıl emin olduğumu bilmeden eminim! En sade halimizle doğaya dönene kadar, tabiata ve onun varlıklarına layık olduğu değeri verene kadar bu geçiş böyle türbülanslı ve sarsıntılı bir gerçeklik halinde yaratıma girecek. Sadece onu sevmeyi, ona bakmayı ve minnetimizi göstermeyi öğrendiğimizde yumuşak geçiş yolları önümüzde belirecek. Bütün bunları düşünürken, Sarah Varcas’ın Nisan sonunda yayınlamış olduğu Mayıs enerjilerini anlatan bir bölüm geldi aklıma, diyor ki;

“Hem Venüs, hem de Eris’le açı yapan bu yeni ay, dişinin pek çok yönü ve onları en iyi nasıl hayatımıza entegre edebileceğimiz hakkında. Biz kim olursak olalım. Dişi-Eril ikiliği gitgide hızlanarak değişiyor, yok oluyor. Eris’in Uranüs’le olan son birleşmesiyle bir daha geri dönüşün olmaması garanti edildi. (Mor Alev: 2016-2017 birleşmelerini kastediyor. İlgili bilgiler burada) Şimdiden özel ve halka açık yaşamların tüm alanlarını hiç durmadan şekillendiren ataerkilliğin çanak tuttuğu sayısız konumun ve gücün kötüye kullanılması olayları ortaya çıkıyor. Ve şimdiden toplumda bir yeniden ölçümleme, yeniden ayarlama başlıyor. Bu yeni ayın Uranüs’ün Boğa’ya girişinin birkaç saat önce olması bu süreçteki yeni aşamayı ilan ediyor. Uranüs’ü Zodyak’ın ilk – duyulara hitap eden, sağlam, besleyici – toprak burcuna davet eden Ay, bize gezegenimizin yaşayan bir tanrıça olduğunu hatırlatıyor, o bizim görkemli annemiz. Ona davranışımız bütün dünyada hayatlarımız ve tarihimiz boyunca dişiye nasıl davrandığımızı da yansıtıyor. Eğer o sömürülecek bir kaynaktan başka bir şey değilse, onun her bir canlısında, akarsuyunda, okyanuslarında, topraklarında, gökyüzünde ve içimizde yaşayan özgün ruhu tanımakta büyük zorluk çekeriz. Bu yaşayan ölümdür. Ve tek yaptığı şey iş adına, ekonomi ve sözde ilerleme adına gezegenin talan edilmesidir.

Bu ilerleme değildir. Ve Uranüs’ün Boğa’ya girişinden sadece birkaç saat önce gerçekleşen yeni ay başlamakta olan yeni 8 yıllık dönemi ilan ediyor, Tabiat Ana daha önce hiç olmadığı kadar mücadele edecek ve bu gidişatı durduracaktır. Onu ve onun bolluğunu bir dakika daha çantada keklik sayamayız. Her lokma yiyecek, her yudum su, her nefes şükredilecek bir lütuftur. Tabiat Anamız ve onun çocuklarına hak ettiği özeni ve bakımı vermeye olan bağlılığımızı onurlandırdığımız her gün, hükmetmeyi ve şiddeti güçle, sevgi, şefkat ve cömertliği zayıflıkla bağdaştıran ataerkil zihniyeti parça parça yerle bir ediyor olacağız.”

DNA Fırtınası

Bu sırada bir başka çok ilginç bilgi de karşıma çıktı. Leah Whitehorse şunu söylüyor:

“DNA ve Fırtına isimli asteroidler Boğa’daki yeni ayla kavuşumdalar. Bu, hücrelerimizde bir çalkantı gibi hissettiriyor. Sanki kodlanmış genler yeni bilgileri kullanıma açıyor. Bu kuantum seviyede bir fırtına. Henüz onu göremiyoruz ama hissedebiliyoruz. Bizleri değişimin sürekli olduğunu kabul etmeye hazırlıyor.”

Bu bana çok yakın geldi. Ne dersiniz?

Sabian Sembolü: “Halka açık devasa ve bakımlı park”

Bu sembolde aklıma gelen yapay parklar değil, milli park dediğimiz koruma alanları oldu. Buralarda yürüyüş, piknik ya da kamp yapabilir, eğitim ve eğlence için bu alanlarda vakit geçirebilir, bilimsel araştırmalar yapabiliriz. Bütün bunlarla birlikte doğal yaşamın da nefes alabildiği alanlardır milli parklar. Bu alanların da bakıma, korucu ve koruyuculara ihtiyacı vardır. Bu sembolün anlamına gelince;

Aslında her şey yolunda. Önemli bir şeyin parçasısınız ama sadece parçası. Herkes birlikte çalıştığında hem faydalı hem de büyük keyif veren sonuçlar yaratabiliriz. Bu sonuçlar sadece birkaç kişiyi değil, bütün bir toplumun faydasınadır. İşbirliği, saygı, çevreye rahatsızlık vermeme, aksine onu tüm varlıklar için açık ve yapıcı kılma bu sembolde öne çıkıyor.

Duane Rudhyar bu sembolün anahtar kelimesi olarak “kolektif neşe-keyif-coşkuyu” seçmiş. Büyük, düzenli ve huzurlu bütünün bir parçası olma hissi bizleri geliştirir.

Toparlarsak

M Roland - GaiaSevgili Dostlar, önümüzdeki sekiz sene harika bir parkta geçirilen harika bir Pazar günü gibi olmayabilir. Henüz o parkı, o huzuru, o şefkatli güveni yaratmadık. Ancak herhangi bir ortak alana, konuya, kavrama yatırım ve bakım yaparsak, onu arındırıp temizler ve herkesin yararına açarsak, özellikle de bunun için insanlar ve tabiatla işbirliği içinde olursak, kavuşacağımız bolluk, huzur ve coşkulu renklerin sonu yok!

Boğa sezonu bizi hem fiziksel yaşama davet ediyor, hem de birlikte çalışmaya. Bizler toplumsal varlıklarız ve birbirimizden ayrı değiliz. Kendimiz için iyi olanın bir başkası için de iyi olabileceğini kabul ettiğimiz anda hayata, diğer insanlara ve doğaya bakış açımız değişecektir.

Net bir şekilde söylemeli: Rahatınız bozulacak. Rahatlık alanınız artık rahat olmayacak. Çünkü siz evrimleştiniz. Çünkü siz değiştiniz. Çünkü eskiden rahat olan şimdi size birkaç beden küçük geliyor. Rahatınız daha da bozulmaya devam edecek, çünkü güvenlik alanınız da artık köhnemiş fikirlere dayanıyor. Rahatınız bir daha bozulacak, çünkü güzellik kavramınız, keyif kavramınız ve en çok değer verdiğiniz şeyler hiç geriye dönmeyecek şekilde farklılaşacak. İlişkilerde de rahatlar bozulacak, çünkü ortak değerleriniz de evrimleşiyor. Bütün bunlar da uzun bir yeniden düzenleme ve uyum dönemine işaret ediyor. Rahatsızlığı hissettiğiniz alanlarda dirence girmediğiniz, değişimi kabul ettiğiniz sürece bir sorun olmayacaktır.

Bunlar aynı zamanda oldukça fazla toplumsal etkilerin olduğu zamanlar. O yüzden yeni rahatlık alanlarımızı sadece birlikte yaratabileceğimizi, bencilce başkalarının haklarına el koyamayacağımızı da öğreneceğiz. Kimse kimseden daha az ya da daha çok değerli değil! Ve buna uymayan davranışlarda bulunduğumuzda bir kozmik uyarı gelip başımıza konacaktır!

Ben haftalardır bu açılara, etkilere, enerjilere bakıyorum ve kalbim tek bir mesajı tekrarlıyor: SADELEŞİN!

Boğa sayesinde tüm duyularımız en iyi şekilde çalışacak. Bu sırada sadeleşmek çok daha kolay olacaktır çünkü iyi çalışan duyular aşırıdan hoşlanmaz. Nasıl aşırı tuz, aşırı şeker ağız tadımızı bozuyorsa, kalabalık yapan her şeyi hayatınızdan silin. Gününüzü sadeleştirin. İçten arzulamadığınız hiçbir şeyi yapmayın, söylemeyin, hatta düşünmeyin.

Uranüs, Boğa’da dağları yerinden oynatacak ama unutmayın, o dağlar zaten santim santim her sene hareket ediyordu.

Boğa yeni ay, her şey bir tarafa, inanılmaz güçlü bir yaratım katalizörüdür. Boğada ekilen tohum mutlaka meyve verir. Bu yeni ay bütünün hayrına olan tüm kişisel ve kolektif niyetlerinizi ilan edin ve yaratıma girmelerini seyredin.

Bu, Gaia/Tabiat Anaya da saygı ve şükranlarımızı sunmak için de mükemmel bir dönemdir. Ayrıca, hala daha Wesak Sezonundayız, yani her gün kalp açılımı üzerine kalp açılımı yaşıyoruz.

Hepinize harika bir yeni ay diliyorum!

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

11 comments

  1. Dalga dalga gelen enerji,hissedilen panik,sakin ve dingin kalmak daha zor sanki bugün.Bütünün hayrına,büyük uyanışa,sadelaşmeye vesile olsun,kaos düzene dönüşsün.Teşekkürler Mor Alev.Sevgiler.💐

    Liked by 4 people

  2. Bugün 19 Mayıs’ta dağda gece yürüyüşü yapmak için karar aldık gidiyoruz. Ve bam Mor Alev yazısını yayınladı. Harika bir karar vermişiz teyit etti. İyi ki varsınız. Her cümlenizi gözlerimle değil kalbimle okudum resmen. Pazar günü sabah anneler gününde topraklama ve dengelememe her zaman dikkat etmeme rağmen güne kötü başladım. İshal ile başlayan ve kusma ile devam eden ve baş ağrısının eşlik ettiği beş altı saat geçirdim. Eve tıkalı kalmadım annem ve kız kardeşim beni aldılar sahile gittik ve ağaçlardan birisinin altına uzandım ve uyudum arada uyandım kustum yine uyudum. Pat diye geçti sonra. Sevgili Mor Alev bu bir DNA fırtınası olabilir mi bilmiyorum ama ilginçti. Müthiş bir umut ve sevgi ile doldum ben okurken yazınızı. Fantastik bir sekiz yıl bizi bekliyor desenize. Mutluluk kahkaları ile taçlansın sürecimiz. Sevgiler.

    Liked by 4 people

  3. Sevgili Mor yazınızı okurken hani bir reklam sloganındaki gibi kızgın kumlardan serin sulara kavuşmak gibi bir ferahlık hissettim..
    Olanı kabul etmek,nefese teslim olmak ve farklı meditasyonlarla huzura ermek bu ara en çok yaptıklarım..
    Nur olun bu güzel aracılığınız için 💜

    Liked by 1 kişi

  4. İçte ve dışta olan biteni netlikle açıklayan muhteşem bir yazı yine.. Çok teşekkürler sevgili Mor Alev. Az önce bulunduğum şehrin tepelerinden güneşin doğuşunu izlemekten döndüm. Tanık olduğum güzelliği ve bana hissettirdiklerini tarif etmem mümkün değil. Bu görkemli yaratım bir parçası olmak zihinle anlaşılıp sindirilecek gibi değil. Ancak kalp bilebilir. Değişimi ve yeniyi kucaklayıp kutlayacağımız, eskiyi şükranla uğurlayacağımız bir dönem olsun. Bütünün en yüksek hayrına olsun. Minnet ve sevgiyle…

    Liked by 3 people

  5. Mor Alev, daha yazının başında ağladım resmen. “…şarabınızı tadan somelyer…” yazan ellerine sağlık, hele bugün bu yazıda nasıl iyi geldi anlatamam. Teşekkür ederim…

    Liked by 1 kişi

  6. Sevgili moralev çok teşekkürler harika bir analiz bu yazı, bir şey sormak istedim yazıyı okuduktan sonra idrak ettim sanki 3 gündür inanılmaz bir tansiyon düşüklüğü ve başımda bir uğuldama yaşadım ki bu hiç olmaz bana, bu son enerjiyi hissetmiş olmamdan ötürü olabilir mi acaba? Çok sevgiler, iyi ki varsınız💚

    Beğen

    1. Sevgili Suna, kesin cevap vermemin imkanı yok, biliyorsunuz. Bu bir olasılık ama başka etkenler de olabilir. Önemli olan sizin kendi enerjinizdir. Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.