Enerji Girdabı ve Ron Head’den Kişisel Bir Mesaj

solareclipse photoSevgili Dostlar,

Ron Head’i Konsey’e kanallık yaparken veya hipnoz sırasında Yaratan Benliğinden doğru konuşurken biliyorsunuz. Bir-iki defa Türkiye’deki Mor Alev okuyucularına mesaj gönderdiği oldu ama genelde kişisel olarak sessiz kalmayı tercih etti. Bugün Ron’un geçen hafta kendi bloğundan yayınladığı ilk ve bir ihtimal tek kişisel yazısını yayınlamak istiyorum. Konu yine “Olay”, “Hadise”, “The Event” olarak geçen ve internette körüklenen beklentiler. Bu konuda blog hamilerinin ve kendi görüşlerimi 15 Mart tarihli “Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler” yazı dizisinde yayınlamıştım. (Bağlantısı burada)

Şimdi, Ron’un mesajını yayınlamadan önce, birkaç şeye daha dikkatinizi çekmek istiyorum… Geçen Yeni Ay, aynı zamanda yeni astrolojik yılın başlangıcıydı. 16 Nisan’da gerçekleşti. Taşıdığı enerji “Hikâyeyi Değiştirin!”, Sabian Sembolü ise “Hayal gücü sayesinde kaybedilmiş fırsat yeniden kazanılır” idi. Ve hızın, beklenmedik gelişmelerin çılgın profesörü ve devrimci öncüsü Uranüs’le bir aradaydı. (Bağlantısı burada) O zaman değişimin tam anlamıyla yolda olduğunu konuşmuştuk, şaşıracağımızı ve kaybettiğimizi düşündüğümüz şeyleri toparlayıp yeniden daha da iyi bir şekilde yaratabileceğimizi de görmüştük. Alıntılıyorum:

“Bu sembol doğrudan zihnin yaratım gücüne, sağlıklı çalışan beynin kudretine ve sorun çözümüne sesleniyor. Fırsatların kaçmış olduğunu ya da onları yeterince verimli kullanamamış olduğumuzu düşünebiliriz. Bu günlük hayatımızda da, toplumsal yaşamlarımızda da olmuş olabilir. Belli bir seçim yapmış ve sonradan bunun hiç de beklediğiniz gibi olmadığını ve artık değiştirmek için çok geç olduğunu düşünebilirsiniz. Aklıma örnek olarak iş seçimi, eş seçimi, proje, okul, ev seçimi gibi olasılıklar geliyor veya seçimler ve referandumlar… Ya da tutucu davranmış olduğunuz için çok olumlu fırsatları değerlendirememeniz… Hiçbir şey için çok geç değil! Hikâyeyi değiştirebilirsiniz! Önce bakış açınızı ve düşüncelerinizi değiştirmeniz kaydıyla!”

Sizce o zamandan beri hikâyeyi değiştirmek için hangi kişisel ve kitlesel fırsatlarla karşılaşıyoruz?

12 Nisan’daki “Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler” dizisinde ise bu sefer şu soruyu sormuştuk: “Peki, Eris bu sefer Brexit ya da ABD seçimlerindeki gibi altın elmayı orta yere fırlatacak mı?” (Bağlantısı burada) Ne dersiniz? Altın elmayı siz de benim gibi tam ortada görüyor musunuz?

Tabii bir ay önce bir erken seçimin lafı bile edilmiyordu. Kimlerin Cumhurbaşkanı adayı olacağı belli değildi. İki Kore hala daha ezeli düşman rollerindeydiler ve İran’la Batı Ülkelerinin yaptığı nükleer anlaşmanın dağılması uzmanlarca nerdeyse akıl dışı görülüyordu. Bunlar sadece örnekler… Biraz daha baksak bunlara ek pek çok beklenmedik gelişmeyi toplumsal ve kişisel yaşamlarınızda görebileceğimizden eminim.

Yani, Mart ayında konuşmuş olduğumuz gibi, aslında “Olay” oluyor. Ama bunu sadece gören gözler görüyor. Peki, görmemiz şart mı? Bence değil, bir sürü insan bunun farkında değil. Bütün dünyanın farkında olduğu şey, değişim rüzgârlarının rüzgâr olmaktan çıkıp fırtınaya dönüştüğüdür. Bunu hücrelerimizde, kalp atışımızda ve bilinçsizce düşünceden düşünceye zıplarken bile hissediyoruz: Geliyor!

Önümüzdeki yeni aydan (15 Mayıs) itibaren fırtına kasırgaya dönüşebilir, Aynı gün Uranüs’ün Boğa’ya girişi hayatlarımızı dönüşü olmayan şekilde değiştirecek. Ama biz değişimi istiyoruz ve onu yönetmek de istiyoruz. Bunu sadece derin dönüşümlerle ve gücümüzü tanıyarak enerjimizi olumluya doğru değiştirince yapabiliriz. Fakat Evren olabilecek bütün fırsatları tanıyabileceğimiz şekilde önümüze açıyor. Yani gelenden korkmak yerine değişimi kutlamak büyük fark yaratacaktır. İşte buna da ben garanti veriyorum!

3D açıdan önümüzdeki günlerde ne olacak? Arkadaşlar, soruyorsunuz ve ben gerçekten hangi gerçekliği seçeceğimizi bilmiyorum. Dünyanın geleceğini şekillendiren 8 milyara yakın insan bilinci var! Zaman çizelgelerini ise her an tekrar ve tekrar değiştiriyoruz. Bir gelecekten diğerine anda geçiş yapabiliyoruz. Bu artık en çok yapmayı sevdiğimiz şey haline geldi! Statik gelecek dünya matriksinden tamamen geri çekildi.

Evet, şimdi Ron’un mesajını okuyabiliriz. Bu mesaj bize bu dönemde büyük resmi hatırlatıyor ve bu tam da şu anda ihtiyacımız olan şey!

***

RonHEn sevgili dostlarım,

Uzun zamandır bu ve bundan önceki blogda kanallığını yaptığım mesajları yayınlıyorum. Bana verilen mesajlarla paralel görünen başkalarının mesajlarını da yayınlıyorum. Kendi düşüncelerimi yayınlamam çok enderdir, istediğinizin bu olmadığına inanıyorum. Ama şimdi bunu yapıyorum ve kendi sebeplerimi de ileteceğim.

Öncelikle, izninizle yazmayı önerdiğimin benim gerçeğim olduğunu söylemeliyim. Bu sizin gerçeğiniz olmayabilir ve kesinlikle kendi gerçeğinize sahip olmaya hakkınız da vardır. Ancak burada yazacaklarım var olanın gerçeğine dair kendi anlayışımdır. Var olana dair bir bilirkişi olmayı istemiyorum ancak eğer birilerine yardımcı olacaksa, kendimi geri tutmuş olmak da istemiyorum. Yani, eğer bugün yazdığım sizinle eş-titreşimdeyse, alın. Eğer mümkün görünüyorsa, daha sonra düşünmek için rafa kaldırın. Ve eğer benimle aynı fikirde değilseniz, başka yerlerde arayışınıza devam edin. Fakat rica ederim, lütfen arayışınızı sonlandırmayın.

İnternette bir “Olay” ve gelmekte olan enerji dalgalarıyla ilgili söylentiler, konuşmalar, durmaksızın yazılanlar baş döndürücü bir yüksekliğe erişti. Bunu ilk defa görmeye ve hissetmeye başlayan binlerce insan var. Pek çokları neler olduğu konusunda bu bloğun okuyucularının çoğunluğundan çok daha az bilgiye sahipler. Bu mesajla bu kişilere ulaşmayı arzuluyorum. Sevgiyle yazıyorum ve Yaratan’ın bunu okuyanları hangi zaman, yer veya boyut olursa olsun koşulsuz sevgi yüklemeleriyle kutsamasını rica ediyorum.

Kanallığını kim yaparsa yapsın, tüm gerçek mesajların temel kavramını ileterek başlamak istiyorum. Siz İLAHİ TEK’in yarattığı ilahi bir varlıksınız, bilseniz de bilmeseniz de, inansanız da inanmasanız da, bundan başka bir şey olamazsınız. Bu aynı zamanda diğer herkes ve her şey için de geçerlidir. Bütün sorunlarımız bu bilginin kaybedilmiş olmasından kaynaklanıyor.

Bu, düşünsel olarak anlama ihtiyacınız olan bir şey değildir, fakat bu da iyi bir başlangıç olurdu. Bu bilişine ulaştığınız bir şeydir, bir ayağa, bir beyne ya da bir zihne sahip olduğunuzu bilmeniz gibi. Ayağınızı görebiliyorsunuz. Zihninizi göremiyorsunuz. Ama bir zihne sahip olduğunuzu biliyorsunuz.

Kendimizi diğerlerinden ayrı, daha da kötüsü, Kaynağımızdan ayrı görmeye başladık. Bu şüpheye yol açar. Bu korkuyu yaratır. Ve korku, varoluşuna devam etmek için kendi kendini üretip yayılmaya çalışır. Korku, bizi güvende tutabileceği konusunda bizi ikna etmek için bütün yalanları yaratır. Bil bakalım korku… Biz seninle de sensiz de güvendeyiz. Sana ihtiyacımız yok.

Bunun bir örneği MOAB’dır. (“Tüm Bombaların Anası” olarak bilinen aşırı güçlü bomba)Bu bombaya sahip olmak sadece tek bir şeyin garantisini sağlar. Diğerlerinde ortaya çıkmasına yol açtığınız korku sadece onların GOAB, bütün bombaların büyükbabasını, inşa etmelerine neden olur. Ve geçmişte korku pek çoğumuzu, pek çoğumuzu öldürdü ve yine de bulunduğumuz nokta bu. Bazılarımız bunu biliyor. Aptallığı görüyoruz.

En azından bilinci araştıran bazı bilim insanları var. Onlar bazı kültürlerin her zaman bildiklerini kanıtlıyorlar. Bilinç, varoluşun tamamının zeminidir. Bir sonraki mantıklı adım ise, SİZİN ondan oluşmuş olmanızdır. Sizin ana maddeniz budur. Bunu söylemenin başka yolu ise, sizin onun bir parçası olduğunuzdur ve o sizin bütününüzdür.

Bir dakikalığına bunun gerçek-doğru olduğunu varsayın. Aslında, olduğunu da biliyorsunuz ama şu mantığı takip edin. Eğer siz bu KAYNAĞA dairseniz, korkacak ne var? Bir şeye ondan korkarak güç verdiğinizde, zihninizde ona Kaynaktan daha fazla güç verdiğinizi görüyor musunuz? Hayır, elbette görmüyorsunuz. Ama size öğretildiği gibi davrandınız. Çok uzun süre korkuyla yönetildiniz.

Şimdi, hepimiz biliyoruz ki bu zamanda devasa bir değişim dünyayı, bedenlerimizi ve hayatlarımızı etkiliyor. Ve aramızda oldukça fazla kişi bu değişiklikleri fiziksel olarak da hissediyor. Bu farklı bir şey. Bunu henüz anlamayanlar için korkutucu olabilir. Fiziksel olarak değişimi hissetmek sıklıkla korkutucudur. Beden ebedi olduğunu bilme lüksüne sahip değildir.

Enerji bedenlerimiz, çakralarımız ve bunun gibi diğer parçalarımız da güncelleniyor. Güncelleme solar çakraya ulaştığında bedeninizin ortasında pır pır etme, titreme hislerine yol açabilir, belki de birisi karnınızı helyumla doldurmuş gibi olabilir. Bu kaygı (anksiyete) değil dostlar. Kaygı bozukluğundan çeken çok kişi tanıdım. Bunun hissi aynı gibi. Özellikle hissin yukarıya doğru geçiş yapmaya başlamasıyla bunu bilebilirsiniz. Fakat bunda his göğsünüzün yukarılarına ulaştığında her şeyi nasıl bu kadar çok sevebileceğinize hayret edeceksiniz.

Ve şimdi insanlara yardım etmesini umduğum bir çift şey söyleyeceğim. Eğer korkuya yol açan bir şey duyuyorsanız, okuyorsanız, onları geçin. Yükselişin gerçek anlamı korkulması gereken bir şey değildir. Bedeninizdeki bir hücrenin sizden korkmaya ihtiyacı var mı? Neden bilinç evrimleşmesi bize korkulacak bir şey getirsin? Bizi arkada bırakacak mı? Söz veriyorum, birkaç dakika sonra kalkan bir otobüs daha olacak! Siz, yukarıda söylemiş olduğum gibi, Kaynağın bir parçasısınız. Siz geride BIRAKILMAYACAKSINIZ, çocuklarınız da, evcil hayvanlarınız da. Geçişi kazanamazsınız. Biletinizi de kaybedemezsiniz. Onca korku ayrı olduğunuz inancından kaynaklanıyor. Ayrı değilsiniz.

Gerçek olan bir şey, hepimizin bulunduğu yerden başladığıdır. Hep böyle oldu. Ama asla başarısız olmadık. Başarısızlık sadece vaz geçtiğimizde olur. Ve henüz vaz geçmedik. Öyleyse, korkuyu nasıl durdurursunuz? Sadece birkaç dakika bile olsa, kim olduğunuzu bilerek, GERÇEKTEN kim olduğunuzu bilerek vakit geçirin. Çünkü olduğunuz gerçek varlık ASLA korkmaz. O bilir.

Söylevin sonu dostlar. İnsanların aldığı bir sürü olumsuz cevap beni tetikledi. En derin hayallerimizi gerçekleştirmenin hiçbir olumsuz yönü yok. Ben, kendi hesabıma, sevinç ve coşku doluyum. Umarım siz de öylesinizdir.

Ron

***

Ron’a bu bilge sözleri ve hatırlatmaları için çok teşekkür ederiz. Gördüğünüz gibi, herkesin kendi düşünceleri ve öngörüleri var. Bazı mesajlarsa ruhani olma görüntüsünün altında oldukça fazla korku ve ayrılık bilinciyle dolu. Ben Ron’la tam anlamıyla hemfikirim. Bunu biliyorsunuz.

Bu hafta sonu bir başka çılgın hafta sonu olacak. Astrolojik açıları uzun uzun saymıyorum. Bilin ki bilinçli olmaya, kalpten davranmaya her zamankinden çok ihtiyacımız var. Ayaklarımız sıkı sıkı yere bassın. Topraklanalım. Farkındalığımızı her an yükseltelim. Otomatik tepki vermeyelim. Bizler robot değiliz, bizler bedeni olan bilinçleriz. Ve ilerleyelim. Yılmadan, adım adım, cesaretle, kendi gücümüzü tanıyarak…

Hemen hemen 12 saat sonra:

Bu yazıyı yayınlamak üzereyken içimden Yaratan Mesajlarını kontrol etmek geldi. Son iki mesajın bize çok yardımcı olacağına inanıyorum:

Çetin Tırmanış (9 Mayıs 2018)

Fark etmiş olduğunuz gibi, ruhani yokuş bu özel evrede oldukça sarp olmaya başladı. Gündemde daha da fazla derin arınma olduğu için hayat da daha zorlu görünebilir. Oldukça dingin huylu olanlar bile, salıverilecek şeyler yüzeye çıktıkça dengesizleşebiliyorlar. Tetikleyiciler bir anda belirdiğinde, sabırlı olmak belki en son istediğiniz şey olabilir, ancak Evrenin sizden rica ettiği şey tam da budur. Bir adım geri çekilin ve nefes alın… acaba hareket ya da tepki ona harcayacağınız vakte değer mi? Acaba bundan uzaklaşmak kalıp katılımcı olmaktan daha akıllıca bir seçim mi? Zahmetli ve çetin bir hızda ilerlemeye devam ederken, her zaman hatırlayın, destekleniyorsunuz, yardım ve rehberlik alıyorsunuz. Güvenin, sonuç emeklerinize değecek. – Yaratan

Gözlerinden Doğru (10 Mayıs 2018)

Bu devasa geçiş sırasında yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri kibar, yumuşak ve zarif olmaktır. Yeryüzü âleminizde böyle bir deneyim asla olmadı. Ve hepiniz kendi bir dizi zorluklarınızdan geçiyor ve farklı şekillerde tepki veriyorsunuz. Yargılamak yerine bunlara şefkat gözlerinizden doğru bakın. Bu siz o kadar severek yarattığınız sınırlarınızı terk edeceksiniz anlamına gelmiyor… sadece diğerlerinin de bir “şansa” ihtiyacı olabilir anlamına geliyor. Onlara aynı kendinize verdiğiniz gibi verileri işlemden geçirmeleri için zaman ve yer verin. Her biriniz buna değersiniz ve bunu hak ediyorsunuz. – Yaratan

Ron Head ve Jennifer Farley’e çok teşekkürler. (ronahead.com, creatorwritings.wordpress.com)

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. https://moralev.com

9 comments

  1. Ahhhh icimde titresti hersey gozlerim dolu dolu oldu gogsum kalbim icime sigmazken … Heyecanli ama sakin … Sukunet icinde bir bekleyisle … Beklentisiz ancak icimde neler olacaginin heyecani icinde ic bilisim olanlari hissediyor gibi ben gelgitler gostersem de … Sukurler olsun … Sana da sonsuz tesekkurler Mor Alev … 😇🙏💙

    Liked by 2 people

  2. Heyecan ve cosku doldum okurken yazinizi Mor Alev… Harikasiniz. Umut, mutluluk ve sevgi tasiyor gonlumden sizin sayenizde. Tesekkurler, binlerce…

    Liked by 1 kişi

  3. Huuuwwwww coşku doluyummm cokkk mutluyummm heycanlıyımmm sevgi doluyummm yuce Allahıma sonsuz inanıyorumm deyisimi seve seve istiyorummm her sey çok guzel olacak biliyorum içimdeki rehber boyle diyor surekli korkmuyorummm sabır ve sukunetle 5Dhayatımı sevinçle kucaklıyorumm çok tesekur ederim yuce yaradanım çok tesekur ederim basmeleklerim cok tesekur ederim meleklerim sonsuz şukurker olsun amin

    Liked by 1 kişi

  4. Çok güzel bir mesaj! Size ve Ron’a kalpten sevgimle teşekkür ederim. “Siz İLAHİ TEK’in yarattığı ilahi bir varlıksınız, bilseniz de bilmeseniz de, inansanız da inanmasanız da, bundan başka bir şey olamazsınız….Bütün sorunlarımız bu bilginin kaybedilmiş olmasından kaynaklanıyor”. Ron çok güzel özetlemiş ve konunun odak noktasını bu kadar özlü ve basit olarak ortaya koymuş!
    Ramtha’ da neredeyse bunun aynısını söyler: “İnsanlığın kendi tanrısallığını idrak etmekten başka kurtuluşu yoktur”.
    Bunun bilincinde olanlara ne mutlu!…

    Liked by 1 kişi

  5. Sevgili mor alev sicagisicagina yazmak istedim. Bazen meditasyonlarinizda buyuk bir gucun etkisi altina girdiginizi hissediyor musunuz? Bedenimi rahatlatma araciligiyla ruhumu rahatlatmaya yonelik yogaya benzer hareketler yapmaya basladim ve bunlari dusunerek yapmiyordum. Bir taraftan da soyle dusunceler (tam dusunce gibi de degillerdi, daha cok bana soylenen bir sey vardi ve onu hissediyor gibiydim) geciyordu: rahatla, kontrolu birakiyorum, bilgiyi aliyorum, bedenim bilgiyi aliyor, o bu bilgiyi biliyor,onunla ne yapacagini biliyor, boyle rahatim (bu sirada abuk sabuk bir hareket yapiyordum, normalde o kadar esnek oldugumu zannetmiyorum), bu halde rahatim, sol tarafim agir, burada fazla bir bilgi birikimi var (sol tarafta boynum omzum cok agriyor uzun zamandir ve belime yakin kisim, bu sirada sol tarafimi rahatlatan hareketler yapiyorum istemsiz ve aklimdan artik iletisimimin bile olmadigi kisiler geciyor, hem cocuklugumdan hem yakin gecmisten), burada biriken bilgiyi birakiyorum, islevi olmayan bilgiyi birak, gelen bu bilgiyle uyumlaniyorum (bellegimden renkler renk dalgalanmalari evrenin orumcek agi yapisi gibi gorunumler geciyor), solum sagimla esitleniyor, solumdaki tikali kanallar aciliyor, bilginin akmasina izin veriyorum, bilgiyi al (bedenine), donustur, dogur (evrenin yararina), kullan, kontrolu birak, rahatla. (Cok sacma gelebilir ama boyle). 🙂

    Liked by 1 kişi

  6. Geleni sevgiyle kabuldeyim. Huzurdayım çok şükür. Yeni İnsanı, yeni dünyayı sabırsızlıkla çoşkuyla , Yüce yaradanın sevgisi hep içimizde, Bir olmanın bilincinde, tüm dünyanın bu akışa kapılması için; açtık kollarımızı bekliyoruz. Neşeyle, keyifle, çoşkuyla olabilmesi için neler mümkün?İçimizdeki çoşkuya ortak olduğunuz için 🙂 Çok çok Teşekkür ederiz Mor alev ve Ron Sevgilerimle…

    Liked by 1 kişi

  7. Sevgili Ron Head Tesekkür ederum💜🙏Sevgili Jennifer Harley Tesekkür ederum💜🙏Sevgili Mor Alev Tesekkür ederim💜🙏

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.