Yeni Ay, Yeni Astrolojik Yıl: Hikayeyi Değiştirin! – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

“İyi ya da kötü diye bir şey yoktur, fakat düşüncedir onu öyle yapan.”

W. Shakespeare

Hoş geldiniz! Yepyeni bir enerjik alan, yepyeni bir gün, diğerlerine hiç de benzemeyen bir yeni astrolojik yıl!

Bu sabah saat 04.57’de Koç Yeni Ayın karanlığında büyük bir değişim gerçekleşti. Yepyeni bir zaman çizelgesine sıçradık. Bu değişim 2016’daki sıçramadan çok daha farklı. O zaman hızı yükseltmiş, vitesi değiştirmiştik, bu sefer kolektif geleceği tamamen değiştirme gücünü elimize aldık!

Sizler çığır açanlar, öncüler, yol bulanlar, kâşifler ve yol gösterenlersiniz. Şu andan itibaren, hayatınızın bu yepyeni bölümünde kendiniz ve kolektif için atılımlar yapmaya, bu sefer gerçekten, aktif olarak yolu açmaya hazır olun!

Bu enerji önce sarsacak, sonra da özgürleştirecek. Böylece ortak hikayemizi değiştirebileceğiz.

Zodyak 0 derece Koç’ta, yani güneşin Koç’a giriş anı olan ilkbahar ekinoksunda başlar, yeni astrolojik yıl ise Koç yeni ayının enerjisiyle damgalanır. Önümüzdeki 12 ay, 12 burç, tam bir yıl bu yeni ayın enerjileriyle ilerleyeceğiz, bugünkü enerji iskeletimiz ve temelimiz olacak, diğer yeni aylar, dolunaylar, tutulmalar ve açılar bu iskeletin üzerine eklenecek. Bugün açığa çıkan enerjiler en keskin şekilde Zodyak’ın birinci ayında hissedilecek, yani önümüzdeki 4 hafta. Daha sonra etkileri azalmayacak ama eklenen diğer enerjilerle daha da şekillenecek. Bunu yeni bir inşaat gibi düşünürsek, henüz duvarlar, çatı, vs. olmayabilir ama en önemli iki şey oluşmaktadır: Temel ve yapı iskelesi veya yapının iskeleti.

Peki, bunun diğer astrolojik yıllardan farkı ne? Neden yepyeni? Çok farklı bir eşiği aştığımıza inanıyorum. Bu yeni ayın ve yeni yılın taşıdığı enerji imzasını görünce, diğerlerine hiç benzemeyen bir alana adım attığımızı göreceksiniz.

Bu yeni ay, geri duran Merkür’ün tekrar ilerlemek için durduğu zamanda gerçekleşiyor, yani kendisi gibi değil de bir dış gezegen gibi (Plüton, Uranüs, vs.) gibi davrandığı anda.

Plüton, Venüs’le bağlantıda, yani her çeşit ilişkide büyük transformasyon mümkün hatta direniyorsanız büyük değişim Plüton’un dev gücü sayesinde zorla gelebilir.

Plüton aynı zamanda Eris’le olan kare açısına her geçen gün daha da yaklaşıyor ki, bu da kaos aracılığıyla transformasyon, dönüşüm ya da ölüm ve yeniden doğuş enerjisidir. Eskiyi eler, yeniye yer açarız.

Dahası bu yeni ay, Uranüs’le birlikte! Çok Uranüslü bir sene yaşayacağız. Akla hayale gelmeyecek, hatta acayip denilebilecek olaylar, durumlar, kişiler bir anda hayatlarımıza girebilir! Bunu zaten küresel sahnede de görmüyor muyuz?

Bu yeni ay, Eris yani derin ruh amacımızın dişi savaşçısı ve büyük uyandırıcı, hatta en gürültülü çalar saat diyebileceğimiz Uranüs’ün tam ara noktasında.  Zaman uyanmanın ve hikâyenizi yeniden yazmanın zamanı!

Bu çok kendine has, daha önce benzerini görmediğimiz yeni ayın bir özelliği de hemen bir gün sonra birkaç çok önemli gökyüzü olayının gerçekleşmesi.

Öncelikle, 17 Nisan’da yaralı şifacı Chiron Koç burcuna geçecek. En son Koç burcuna 1968’de geçmişti. Çok tekrarladığım bir şey, 1960’larda başlattıklarımızı şimdi geliştiriyoruz. Bu çok önemli 8 yıllık geçişi ayrıca bir makalede detaylı olarak kapsayacağım. Ancak kısaca şunu söyleyebiliriz; Uranüs Koç’tayken egonun evrimleşmesi için çalıştı, şimdi Chiron Koç’a kişisel ve kitlesel egomuzun şifalanması için geliyor.

Aynı gün, Boğa’daki Venüs, Akrep’teki Jüpiter’le zıt açı yaparken, diğer taraftan Plüton’la olan üçgen açısı da tam olacak.  İnanılmaz bir şey yaşıyoruz, Jüpiter Akrep burcuna girdiğinden beri ortaya en kirli, sır kalması için en çok çalışılan skandallar ortaya çıkıyor. Pek çoğu cinsiyet ayrımcılığı, cinsel taciz ve dişi enerjinin bastırılması ile ilgili ve en derin karanlıklardan geliyor. Şimdi bu enerji iyiden iyiye güçleniyor. Bu konularda daha çok şey duyacağımızdan eminim, kişisel çevremiz, ilişkilerimiz, toplumlar ve küresel sahnede Akrep temalarındaki arınma devam edecek.

Satürn ise yine 17 Nisan’ı 18 Nisan’a bağlayan gece Oğlak’ta geri gitmeye başlayacak. Bir keçi gibi adım adım tırmandığımız o dağ var ya (bağlantısı burada), beş ay boyunca daha rahat bir patika bulmak için biraz daha aşağılara inebilir, almış olduğumuz yolun bir kısmında geri dönüş yaşayabiliriz, bu sizi endişelendirmesin. Sadece daha uygulanabilir, bizlere daha iyi uyacak yöntem ve yollar arayışında olacağız. Ve bu da aşağıda birazdan paylaşacağım Sabian sembolüyle son derece uyumlu.

Bütün bu dinamikleri bir araya getirdiğimizde verilen mesaj çok net. Bu yeni ay ve bu yeni astrolojik yıl şunu söylüyor:

UYANIN! DÜRÜST OLUN! HİKÂYEYİ DEĞİŞTİRİN!

Önümüzdeki on iki ay mızmızlara cesur olmayı, atalet içindekilere harekete geçmeyi, bakmaktan korkanlara görmeyi, kendine acımayı sevenlere sahip oldukları gücü öğretecek. 2018, DÖNÜŞTÜRÜCÜ USTALIK yılı. Şimdiye kadar alıştırma yapıyorduk, gerçek iş ise bugün başladı!

Tamam, çok ünlem işareti kullandım ama elimde değil, bunlar gerçekten kişisel, toplumsal ve küresel gelişimimiz için çok önemli kavramlar. Büyük sosyal değişimler söz konusu, büyük şoklar da… Fakat unutmayın, şok olumsuz olmak zorunda değildir, şok sadece büyük, çok büyük hayret ve değişim demektir.

Bu yeni ay ve yeni astrolojik yılda yolumuzu aydınlatan Sabian sembolüne bakalım, aradığımız yardım bu sembolde:

“Hayal gücü sayesinde kaybedilmiş fırsat yeniden kazanılır”

Bu sembol doğrudan zihnin yaratım gücüne, sağlıklı çalışan beynin kudretine ve sorun çözümüne sesleniyor. Fırsatların kaçmış olduğunu ya da onları yeterince verimli kullanamamış olduğumuzu düşünebiliriz. Bu günlük hayatımızda da, toplumsal yaşamlarımızda da olmuş olabilir. Belli bir seçim yapmış ve sonradan bunun hiç de beklediğiniz gibi olmadığını ve artık değiştirmek için çok geç olduğunu düşünebilirsiniz. Aklıma örnek olarak iş seçimi, eş seçimi, proje, okul, ev seçimi gibi olasılıklar geliyor veya seçimler ve referandumlar… Ya da tutucu davranmış olduğunuz için çok olumlu fırsatları değerlendirememeniz… Hiçbir şey için çok geç değil! Hikâyeyi değiştirebilirsiniz! Önce bakış açınızı ve düşüncelerinizi değiştirmeniz kaydıyla!

İçinize dönün, içinizde o eksik olduğuna inandığınız parçayı bulun, fikirlerinizi inceleyin ve düşünün. Zihninizde bitmiş ürünü tasarlayın. Söz konusu şeyin, durumun, kaybedilen fırsat neyse onun, sonuç olarak nasıl görünmesini, nasıl hissettirmesini isterdiniz? İçinizdeki kaydı tekrar tekrar oynatın. Eksikler neler ve nasıl tamamlanabilir, bunlara sağduyulu bir şekilde bakın. Başka yollar, başka çözümler olabilir mi? Verilen emeğe değecek mi? Aman dikkat, boş hayallerde kaybolarak, düşünme ve düşleme gücünüzü bir uyuşturucu gibi kullanmayın. Gerekiyorsa notlar alın. Çözüm kalbinizle ortak çalışan zihninizde.

Bu enerjide bir başka uyarı da, sürekli kaçırdığınızı düşündüğünüz fırsatlara odaklanarak, suçluluk ve pişmanlık ya da başkalarını suçlama denizinde boğulmaktan kaçınmanızdır. Çok insan kendini güçsüz hissetmeyi, şikâyet etmeyi, başkalarını yargılamayı ve şartlardan şikâyet etmeyi seviyor. Bu kurban psikolojisidir, programlanmış alışkanlığımızdır ve hiçbir şeyi çözmediği gibi sizi olduğunuz yerde tutar, hatta daha da olumsuza doğru çeker. Çünkü düşündüğümüzü büyütürüz.

Önümüzdeki bir yıl içinde böyle yapan çok kişiyle karşılaşabilir ve kendimizi de bu psikolojide bulabiliriz. Başkalarını değiştiremeyiz, biliyoruz. Kendimden örnek verirsem, sıklıkla bana oldukça fazla şikâyetle kendini hiç iyi hissetmediğini söyleyen, çare arayan okuyucular yazar. Ben de elimden geldiğince olumlu bir şekilde önerilerde bulunmaya çalışırım, tabii sadece kendi  deneyim, uzmanlık ve bilgilerimden yola çıkabilirim, başka nasıl olabilir? Bu kişiler bana teşekkür eder ve neden önerdiklerimi yapmayacaklarına dair mazeretlerini yazarlar. Daha da ötesinde zaten hiçbir şeyin işe yaramadığını bunların da yaramayacağına inandıklarını, kaderlerinin bu olduğunu ve bu sebeple önerilerimin etkisiz olacağını söylemeye getiren cümleler okurum yazdıklarında. Benim katkım buraya kadardır. Şimdilik durum benim açımdan bir zaman kaybı gibi görünebilir ama belki de bir tohum atılmış olabilir ve bir gün bu kişiler içlerinden gelerek bir takım değişiklikler yapabilirler, belki ilham alırlar ve başka çözümler bulurlar. Sonuçları genellikle bilmem, bana yazmazlar. Ama bildiğim şey şudur: Gerisi o kişiye kalmış.

Yani sevgili dostlar, eğer pişmanlık, eksiklik, kaçırılmış fırsatlar sizi düşündürüyorsa, şunu hatırlayın: “Her koyun kendi bacağından asılır.” Kimse sizin için dünyanızı mucizevi bir şekilde değiştirmeyecek, kimse bir sihirli değnekle sizin kaderinizi dönüştürmeyecek.

Büyü, mucize, sihirli değnek sizsiniz. Karar verin ve harekete geçin. Yaratan’ın en büyük armağanlarından biri olan beyninizi, sezgileriniz ve bedeninizle birlikte değerlendirin. Gücünüzü bilin, tanıyın, kullanın. Ve beğenmediğiniz hikâyeleri değiştirin! Eski hikâyelerinizi de anlatmaktan, tekrarlamaktan vazgeçin. Yeniye uzanın. İşte böylece ustalığınızı konuşturursunuz.

Uranüs işin içine girince beklenmedik durumlar olasılığı çok artıyor. Önerim birden bire düşünmeden otomatikman bunlardan sonuç çıkarmamamızdır. Ego değişimden korkar ama biz biliyoruz: Bilinmeyen  ya da beklenmeyen olumsuz olmak zorunda değildir.

Bir zamanlar, çalışma hayatımın ilk yıllarında bir iş arkadaşımız her Pazartesi herkese ilham verici sözlerin olduğu bir derleme gönderirdi. Başlığı ise her zaman “Bugün hayatınızın geri kalanının ilk günü” olurdu. Biliyorum, bu bir klişe ama çok doğru bir klişe. Bu yeni ayı hayatımızın geri kalanının başlangıcı, yeni hikâyemizin girişi yapalım!

Hepinize harika bir yeni ay ve yeni yıl diliyorum. Hayatınızın yeni hikayesi umarım kendinize yazdığınız en güzel aşk mektubu olur!

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com