Haftanın Enerjisi – Dalgalanmalar ve Patlamalar

Sky seaSevgili Bilge Baykuşlar,

Solar fırtınalar, yeni ay, ekinoks ve Merkür gerilemesinin başlangıcı derken fırtına ve dinginliğin bir arada olduğu bir haftayı bitirmek üzereyiz. Fırtına ve dinginlik nasıl bir arada olabilir diyorsanız, işte böyle! Yüzümüzü dışarıya döndüğümüzde kasırga, içeriye baktığımızda ise bir gizli cennet bahçesi!

Hava durumu bile bu iki zıt kutbu bize yaşattı, bir gün bahar, bir gün kış, sonra yine bahar… Hava durumu her zaman genel enerjileri takip eder, bir anlamda orijinal iklimleme makinaları biziz, enerjimiz, beden ve zihnimizle yaydığımız elektromanyetik sinyallerle hava durumunu bile etkileyebiliyoruz.

Biz de işte böyle hava durumu gibi gidip geliyoruz, bir alışılmışa, bir yeniye. Tabii, hepimiz için biraz sersemletici de oluyor bu gidip gelmeler, çünkü çoğumuz bunu bilinçli olarak yapmayı bilmiyoruz ya da henüz öğreniyoruz. Araba kullanmayı öğrenmeye başladığınız ilk dersi hatırlayın, sert frenler, hızlanmaktan korkmak ya da yanlışlıkla çok hızlanmak, vitesi geçirememek… Ve sonra ilk defa birazcık rahat bir şekilde sadece 🙂 ikinci viteste 1-2 dakika bile gidince içinin rahatlaması… Bu işi çözüyorum diye içten içe sevinmek…

İşte bugünler öyle günler. Frekans yükselişi sürüyor. Hathorların deyişiyle kaotik düğüm devam ediyor. Taşlar yerine oturmadan önceki hortum sürüyor. Cuma akşamından itibaren yine yoğun enerji girdapları harekete geçiyor.

Venüs – Plüton Kare Açısı

Koç’taki Venüs, anaerkil enerji, öncü ve hakkını arayan dişi, ataerkil Oğlak’taki Plüton’la kafa kafaya geliyor. Bu çekişmeyi sadece kadın-erkek çekişmesi olarak görürsek hata etmiş oluruz. Bu, haksızlıklar, çalışmayan sistemler ve “BEN”le ilgili. Kimliğimizin yok edildiği, en derin arzularımızı bile unuttuğumuz bu sosyal sistemde, “BEN DE VARIM!” diyoruz.

Dünkü yazıya gelen bir yorum beni çok etkiledi, bunu çoğu zaman danışanlarımla da yaşıyorum, bir sevgili Bilge Baykuş diyordu ki, “Kendimi belki de manipüle etmeye öyle alışmışım ki artık farkında bile değilim.. Nasıl yakalarım kendimi?” Bu açıklığı için ona çok teşekkür ediyorum, böylece bunu hisseden başkaları da yalnız olmadıklarını biliyorlar. Yaşadığımız yılları müthiş anlatan bu iki cümleyi bu hafta düşünmemizi öneriyorum.

Kendimiz yakalamamız için bu hafta sonu Venüs ve Plüton birlikte çalışıyor. Önce maskelerimizi, şartlanmalarımızı ve ataerkil düzeni Plüton’la yakıyoruz, sonra küllerden Venüs eşliğinde en derin değerlere geri dönen benliğimiz doğuyor.

Sabian sembolleri ise çok ilginç!

Plüton “Yenilgiyi zarafetle kabul eden general” derecesinde. Egonun en büyük, en önemli uyanışı aslında hiçbir şeyin yönetiminde olmadığını anlamasıdır. Çok daha büyük bir güç iş başındadır, yani insan Ruhu ve onun parçası olduğu Kozmik Bilinç. Bu, teslimiyeti yanında getirir. Hatamızı görüp düzelttiğimizde takdiri de kazanırız. Diğerlerine kendimizi asla ve asla zorla, dayatarak sevdiremeyiz, böyle saygı görmeyiz. Zincirlesek de, zindanlara da atsak insanların düşünce ve duygularını değiştiremeyiz. Ataerkil düzen ki, aslında bu düzen en azından 6500 yıldır burada, denedi, denemeye de devam ediyor. İnsanlık ise tek yönlü enerjinin bütünü temsil etmediğine uyanıyor yavaş yavaş. Ne sadece erkek, ne sadece dişi, ne sadece grup bilinci ne de birbirinden ayrı kişisel bilinçler… Yolumuz ÇEŞİTLİLİĞİN BİRliğidir ve bu da eski düzenden çok daha farklı hiç bilmediğimiz bir düzen getirecektir.

Bu hafta sonu, ilginç şekillerde beklemediğiniz insanlarda veya kendinizde teslimiyet, bitiklik ve bitkinlik hali görebilirsiniz. Bu da büyük uyanışların habercisi olabilir. Geçmişin inatçı generalleri, öldürmeyi emreden savaşçıları içlerindeki gizli bahçenin çiçek kokusunu almış olabilirler. İçimizdeki zorbalar zarifliği seçebilir.  Veya, teslim olmamak için kendilerini yakabilirler…

Venüs ise “Gerçekleşmiş bütün arzuların bahçesine açılan kapı”  sembolünde. Bu sembol, olabilecek en güzel fırsatları ve olasılıkları yanında getirir. Neredeyse dokunacak kadar yakınsınızdır hedeflerinize, ama o adımı atıp bahçe kapısını açmalısınız. Fırsatları değerlendirmelisiniz.

Mars-Güneş Kare Açısı

Yine bu hafta sonu Oğlak’taki Mars da güneşle aktive oluyor. Yakıcı, yanıcı bir enerji, öfke, hatta şiddete meyil görebiliriz. Gerginlik yükselirken kasırga devam ediyor. Zaten öfkesine hakim olamayanlar daha da öfkeli, sakinler ise davranış yelpazesinde daha tepkisel yöne gitmeye meyilliler. Önerim: OTOMATİK TEPKİLERDEN UZAK DURUN. Dünya size karşı değil. Üzerinize alınmayın. Bu enerjinin en büyük hizmeti günlük davranışlarımızda tepkisel, otomatik, hatta düşüncesiz olmaktan bilinçli olmaya, farkındalıkla yaşamaya geçişimizdir. Bunu bu şekilde bir alıştırma olarak görürsek, enerjiyi çok farklı yaşayabiliriz.

Merkür Gerilemesi

Yine geldik bir 3 haftalık Merkür gerilemesine… Tam bir sürü 3D inanç, şablon ve alışkanlığı sildiğimizi düşünürken yeniden kendimizi onların içinde yakalamamız biraz komik, bazen de acıklı gelmiyor mu? Hiç canınızı sıkmayın. Sadece bu, şu anda bulunduğumuz nokta.

Merkür gerilemesi de böyle. 3D düşünebiliriz, “İmdat! Hiçbir şey satın almamalıyım, hiçbir şey imzalamamalıyım! Toplantıları ertele! Seyahatleri iptal et!” Veya 5D düşünürüz:

Merkür data toplar. Düz giderken data indirilir, geri giderken datayı işleme vaktidir. Hepimiz birer analist olmaya çağrılıyoruz. Data tarafsızdır, sadece bilgidir. Ondan bilgelik almak için düzenlenmesine, elenmesine ihtiyaç vardır. Böylece içinizdeki uygulamaları temizlersiniz, gereksizi silersiniz ve faydalı olan datayı entegre edersiniz. Bu sayede gerçeğe ulaşırsınız. Geri giden Merkür, bir bilgi-işlem etkinliğidir.

Mayıs başına kadar  (gölgeden çıkana dek) Merkür’ün enerjisi, iç haritasını yeniden çizen bir kaşif, bir öncü rolünü oynayacak. Bu dönemde iç uyanışlar, aydınlanmalar yaşamak da çok mümkündür. Bakış açınızın biraz bile değişmesi bir kelebek etkisi yaratabilir.

Yaratan Mesajı

Bu yazıyı dün akşam yayınlanan Yaratan mesajıyla bitirmek istiyorum:

“İki Nokta…

Ah, nasıl da inişli çıkışlı duygular yaşıyorsunuz son birkaç gündür! “Eskiler” yüzeye çıkıyor, onları işleyebileceğinizden çok daha çabuk patlıyorlar ve yüksek hissettiğinizde ise o kadar yüksek ki, sanki uçuşup gidecek gibisiniz!

“İyi olmayan” şeyler geldiğinde, beden ve ruhunuz onların salıverilmesine bu “yüksek” hisle tepki veriyor, hafif ve neşeli. Böyle anlarda (gidiş-gelişler) yapabileceğiniz en iyi şey, kendinize zarif ve sevecen davranmaktır. Bedeninizi rahatlatıcı, değeri yüksek besinlerle besleyin. Her gün zorlayıcılıktan uzak bir yerde sessiz anlar için birkaç dakikanızı ayırın. Aşağı-yukarı oynayan hisler zorlayıcı olabilir, ama her zaman olduğu gibi, Evren sizin bunu yapabileceğinizi biliyor ve destekliyor.

Bu geçişin bir başka konuşmaya değer etkisi ise; bazıları bu boyuttan geçiş yapmayı seçiyorlar… çok çabuk ve beklenmedik şekilde. Onların ruhları bu olaya dair derin bilgiye sahipti ve bu geçişe farklı şekillerde katkıda bulunmayı seçtiler. Yeryüzü aleminde geride kalanlarınıza bu çok acı gelebilir ama bilin ki fizikselden ayrılmış dostlarınız ve sevdikleriniz, sizi aynı Evren gibi destekliyor ve size yardımcı oluyor. Onlar ve onların hayranlık uyandıran armağan ve yetenekleri siz burada gelişmeye ve öğrenmeye devam ederken, sizi yönlendirecektir. – Yaratan

Bu etkiler bizler dolunay enerjilerine girene kadar hemen hemen bir hafta devam edecek. Hepinize harika bir hafta sonu diliyorum.

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

9 comments

  1. Sürekli aynanın önüne gider gibiyim..kendime bakma ihtiyacım var gözlerime..sanki o bakışlarla bütünleşiyorum…o kadar bire bir ki okuduklarımla yaşadıklarım..kendi bilgeligimi içten tebrik ediyorum…hiç kimseyle aynı düşünmüyorum..kendime ait düşünce anında beliriyor ve herkes karşı çıkıyor etrafımda…o sert çıkışlara sevgi yolluyorum ve kalbimi yokluyorum gerçek bu…gece yatmadan teşekkur ediyorum..rehberliğinize çok teşekkür ederim..Şükür..kabul…gülümseme…🌹🙏❤👌🎁

    Liked by 3 people

    1. Sibel hanım okuyunca o kadar sevgi dolu hissettim ki yazmadan edemedim. Yalnız değilmişim, birileri var benimle aynı şeyleri yaşayan diyor insan mutlulukla. Bende bu sıralar sürekli aynaya bakma ihtiyacı hissediyor, sanki gözlerimde bugüne dek hiç görmediğim birşeye hoşgeldin diyorum. Çevremdekilerden bambaşka bir gerçeklik görüyor karşı çıkışlara aynı şiddetle karşılık vermiyor ve artık tamamen kendi bilgeliğime güveniyorum. Doğumunuz / Doğumumuz kutlu mutlu olsun 🎉🎊💝 sevgiyle…

      Liked by 2 people

  2. Bizleri sürekli bir macera bekliyor :)) Bu enerjileri şu bir hafta da en hayırlı şekilde atlatıp dolunay enerjilerini karşılayalım ne diyeyim.. İçimizde “bende varım” diyen ve susmayan o ses ve enerjilerin bende artık içimizde kalmayacağı düşüncesindeyim. Harika yazınız için çok teşekkür ederim. Her zaman pozitif enerjinizi hücrelerime kadar hissediyorum. Teşekkür ederim.

    Liked by 4 people

  3. Son birkac gunku isteksiz ve depresif halimin, 5D’den 3D’ye gerileme hissimin aciklamasi bu olsa gerek… Hersey guzel olacak… Zorluklar asilacak, guzel gunler geliyor, ve oyle de oldu… Sevgiler, iyi haftasonlari

    Liked by 3 people

  4. Bazen herşey çok basit ve kolay, bazen de aşılması imkansız… Hepsinin ötesinde bu yolcuklarda yalnız olmamamız 🙂

    Liked by 1 kişi

  5. bir ormanda tek başına yaşayan bir sincabın, başka bir sincabı farketmesi gibi..:) aslinda aynı ormanda yaşayan ama birbirini hiç görmemiş bir sürü sincap artık görünür olur.Görülmeyeni fark etmek,duyulmayanı duymak gibi bana yasanan yeni enerji dalgasında sürf yapmak.

    Liked by 1 kişi

  6. Tam 8 aydır ürtikerle mucadele ediyorum. Tüm tesler yapildi. Bilimsel.hicbir yanit da cozum de bulunamadi. Bana bir mesaji var ama ne bunu cozmeye calisiyorum. Mesela şuan tüm bedenim kizarmis ve kabarmis durumda. Son zamanlarda gördügüm bütün rüyalar gerçeklesiyor ve bu hal beni korkutuyor. Ama aynı zamanda yaklaşık 2 ay önce şunu dilemis ve niyet etmiştim. Bırakmam gereken her şey/olay/durum/eşya/konum/kişi ‘leri bırakmam için gereken ne ise ciddi bi patlama ve dalgalanmayla önüme serilsin. Ve net sekilde mesaji alayim. Ruyalarda gorduklerimin gercek hayatta yasanmasini buna baglamaya basladim. Ayrica bugün yillardir yatsidigim yetenegime izin verdim. Ve şuan o.kadar huzurluyum ki. Paylaşmak istedim.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.