Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler (Mart 2018) – “Olay”, “Hadise” ve Şimdiye Dek Yaşadığımız En Büyük Enerji Dalgası

sky surferSevgili Dostlar, büyük bir enerji akımının kalbine doğru yol alıyoruz ve elbette bu enerjiler her defasında güçlenerek geliyor. Bazen bu güçlenmeden pek bahsetmiyoruz, çünkü frekanstaki artışa artık alıştık. Tabii bunu gülümseyerek söylüyorum, şimdi yaşadığımız frekans farklarını bundan birkaç yıl önce oldukça fazla sarsılarak deneyimliyorduk, şimdi bu dalgalanmaları çok daha kolay özümsüyoruz. Bedenimiz de, ruhumuz da çok değişti ve gelişti.

Yıllardır şunları gözlemledim;

  1. Her gelen yeni enerji dalgası bir öncekinden daha yüksek ve büyük oluyor.
  2. Bu enerji dalgalarının etkisiyle zamanı gelen ruhlar uyanıyor.
  3. Her yeni enerji dalgasında uyanışı yaşayanların sayısı katlanarak artıyor.
  4. Uyanışın yaş, cinsiyet, kültür, vs. ayrımı yok. Bu ayrımlar bize ait. Ama daha kapalı görüşteki ve daha sıkı şartlanmalarla yaşayan bireylerin uyanışı biraz daha sancılı olabiliyor. Yani bakış açılarımız, inançlarımız ve serbest düşünceye olan tavrımız uyanışımızın nasıl bir deneyim olacağını belirleyebiliyor. Fakat bunu söylemişken, bazı örneklerin de hiç beklenmeyecek şekilde neredeyse kaskatı düşünce yapılarından geniş düşünceye ve hissetmeye doğru derhal geçiş yapmış olduklarını da gördüm. Dolayısıyla bunun bir kuralı yok, sadece belli gözlemler var.

Enerji Akımının Kaynağı ve Galaktik Kimliğimiz

Bu sefer yine çok büyük bir frekans sıçraması yaşamak üzereyiz. O sıçramayı yarattıktan sonra asla geri dönüş olmuyor, bunu biliyorsunuz. Bir defa uyandınız mı, bir defa ilerlediniz mi, bir daha eski uykuya kendinizi gömemiyorsunuz, bu doğamıza aykırı. Bizler kâşifler, öncüler ve yaratıcılarız ve işte karşımızda aşılması an meselesi olan bir sınır daha var!

nelsoncarpenter Valley of Fire State Park, CaliforniaBu yeni enerji dalgası 22 galaksinin merkezindeki Yaratan enerji merkezinden geliyor. Geçen yıl başlayan akım (Yeni Enerji Spektrumu) bu yıl daha da güçlendi, bundan sonraki yıllarda da güçlenmeye devam edecek, artık bunu biliyoruz. Ancak ilk senelerde akımın şiddetini ve frekans farkını daha fazla hissedeceğiz, daha sonra titreşim hızı yükselişlerine bu kadar büyük tepki vermeyeceğiz.

Peki, bu enerjinin özelliği nedir?  Öncelikle, bu enerji artık Samanyolu Galaksisi tarafından süzülüp inceltilerek gelmiyor, doğrudan giriş yapıyor. Yani bir anlamda galaktik enerjiden evrensel enerjiye geçiş yaptık. Bu sırada sadece bizleri güncellemiyor, bu galakside komşumuz olan tüm medeniyetleri de güncelliyor, Siriusluları, Arkturusluları, Vegalıları düşünün… Yükselişte hep beraberiz dostlar. Bu sadece dünya insanlarına ait bir gelişim değil. Bu enerji dalgasının yan etkilerinden birinin “Galaktik Kimliğimizi” uyandırması olduğuna inanıyorum. Biz sadece bu dünyada yaşayan herkesle değil, diğer sistemler, boyutlar, galaksiler ve medeniyetlerde yaşayan herkesle de biriz. Bunun daha çok farkında olacağımızı umuyorum.

Yükseliş Bir “İç İşleri” Sürecidir

Bu çok büyük enerji dalgası ve değişim hakkında her zaman olduğu gibi çok farklı yaklaşımlar, fikir ve öngörüler var. Bundan önce birkaç sefer İngilizcede adına “The Event” denilen, Türkçeye “olay” veya “hadise” diye çevrilen kehanetlerden bahsetmiştik, bunları başka kaynaklarda da okumuş olabilirsiniz. Bunun anlamı tüm dramatik ve sansasyonel haberler bir tarafa, aslında çok büyük, hatta kitlesel uyanıştır.

Bütün dünyanın insanlarının gerçekte kim ve ne olduklarına uyanmaları? 7.5 milyar insanın içindeki ışığı ve Yaratan parçasını tanıması? Ben bunu çok isterim! İşimiz çarçabuk bitmiş olur ve böylece yeni dünyayı kurmaya rahatlıkla başlayabilir, tabiatı temizleyebilir, yeni teknolojilerle derhal tüm dünya varlıklarına yardım edebilir, uzak yıldızlardan gelen dostlarımızla iletişime girebiliriz.

Ama biliyoruz ki biz insanlar biraz daha aşamalı olarak uyanıyoruz. On yıllar hatta gerçekte asırlardır bağnazlığımızı ve cehaletimizi salıvermeye çalışıyoruz. Yani “hadise” veya “olay” denilen şey benim fikrimce ve Blog Hamileri de bunu en net haliyle iletmemi istiyorlar, bir iç işleri olayıdır. Olay içimizde oluyor, olmaya devam ediyor ve devam edecek! Olay, hadise, the event aslında çoktan burada!

Zamanlama

Ancak şunun da önemle üzerinde durmalıyız, bir eşiğe, bir kırılma noktasına daha çok yakınız. Ne zaman? BİZ İZİN VERDİĞİMİZ ZAMAN.

İzninizle, bu yüksek enerji akımlarında gözlemlediğim birkaç şeyi daha paylaşmak istiyorum. 2012’yi ruhani milat olarak kabul edelim şimdilik, aslında değil ama biz bu tarihten itibaren yaşananlara odaklanalım. Hemen hemen 3-4 ayda bir büyük frekans farkı yaratacak enerji girişleri deneyimliyoruz. Bu frekans farkları ve enerji girişleri her seferinde sıradaki güncelleme ve şifayı getiriyor. Kişi bu güncelleme ve şifayı kabul edecek bilince geldiğinde hedeflenen değişim gerçekleşiyor.

Değişim önce içte oluyor ve dışarıya yeni bakış açıları, farklı davranış ve tepkiler olarak yansıyor. İşin ilginci, bazen bazı insanların hiç akla hayale gelmez şekilde bir anda değiştiğini görüyoruz, sanki 20 yıldır meditasyon yapıyor gibi, sanki yıllardır yükselişin kitabını yazmış gibi çok hızlı bir evrimleşmeden geçiyorlar. Hep düşündüm, bu neden ve nasıl oluyor? Birinci cevap; çünkü artık vakit geldi. Ama ikinci cevap da şu:

Her zaman her güncellemeden, her enerji yükselişinden, her şifadan farkında olsak da olmasak da faydalanıyoruz. Elbette faydalanma oranı bizim iznimize bağlı, şekli ise kendimize özgü ihtiyaçlarımıza…

Fakat belli bir enerji girişi sırasında o enerjiye izin vermediğimizde ya da kabul etmeye fiziksel veya ruhsal açıdan hazır olmadığımızda bu enerji paketleri bizim enerji alanımıza geliyor ve açılmadan bekliyor.  (Güncellemeler, enerji paketleri ve düşünce formlarını 2015 yılında yayınlamış olduğum Yükseliş Süreci yazılarından hatırlayabilirsiniz.  Bağlantısı burada.) Bu da beni son zamanlardaki uyanıştan sonra gözlemlediğim müthiş gelişim hızının bir açıklaması olarak düşündürdü. Her şey hazır, sadece bireyin uyanmasını, kabul etmesini ve izin vermesini bekliyor, uyanış gerçekleşir gerçekleşmez derhal paketler açılıyor ve insanların ilgi alanları birden bire değişiyor, yüksek benliği ile iletişime geçebiliyor ve birliktelik bilincini farkındalığına alabiliyor! Yani hiçbir şey olmadı dendiğinde bile çok şey oluyor, etkileri ise bizlerin hazır olma/izin verme hızına göre yaratıma giriyor.

Kehanetler ve Beklentiler

Bahsettiğim kehanetler bu yılın ilk çeyreği biterken büyük değişime işaret ediyor. Bence olasıdır. Ama bunlar dışarıdan doğru olmayacak. Daha doğrusu bunları başlatan içimizin dışarıya yansıması olacak. Yani gerçek değişim içimizde. Bu biraz da yumurta-tavuk hikâyesi gibi. İçimiz değişince dışarıya yansıtıyoruz, dışarıya yansıttıklarımız içimizde daha fazla değişimi tetikliyor ve böylece gelişiyor.

Bana verilen görüntü özgürlüğünü ve özgür iradesini eline almış insanların isyan etmesine benziyor. Fakat bu isyanın bildiğimiz isyanlardan olmayacağını düşünüyorum. Şiddetsiz isyan nasıl olur? Düşünsenize dinleyecek kimse yoksa bir siyasi parti başkanı kime konuşur? Kimse seyretmezse bir ana akım televizyon kanalı nasıl reklamdan kazanır? Kimse savaşmak istemezse silah üreticileri ne olur? Orduların işlevi nasıl değişir? Gerçekten nasıl olacak bilmiyorum ama klasik 3D hayata olan ilgi gitgide düşerse bunun sistemleri değişmeye zorlayacağını düşünebiliriz.

Bazı kaynaklar ışık çakmalarından, hep beraber yükselmemizden, galaktik komşularımızın filolarını gökyüzünde görmemizden bahsediyor. Yine, bence olabilir. Ama bunları görecek göze ihtiyaç var, çünkü o filolar zaten göklerde. Sadece, bizler 3D görmeye alışık olduğumuz için onları algılayamıyoruz.

givingBu beklentilerin yükselmesinin sebebine odaklanalım. Ron Head’in yüksek benliği diyor ki, “frekans yükselmesini bedenimiz hissediyor, hücrelerimiz hissediyor”. Yani bakış açılarımız, düşüncelerimiz, enerjimizdeki değişimimiz içimizdeki nüfusu heyecanlandırıyor. Unutmayın, içimizde de bir evren yaşıyor. Enerji yükselişimiz düşünce ve hislerimize yansıyor. Hevesli beklenti, umut ve her an bir şeylerin olumluya doğru değişebileceği hissi bizi daha da sağlıklı, yaratıcı ve verimli kılıyor. Arkadaşlar, gerçeğimizi biz yaratıyoruz. Ve bu eşiği, bu kırılmayı da biz getiriyoruz.

2018 yılına dair öngörüleri ilettiğim yeni yıl yazılarına bakarsanız, bu yılın sonunu yılın başına hiç benzemeyen bir dünyada getireceğimizi biliyoruz. Bazıları bu değişimlerden dolayı şok yaşayabilir, bazıları oldukça sarsılabilir. Yeshua bunu “alt-üst”, “allak-bullak” olarak tarif ediyordu, Melek Rehberler müthiş bir tempoda kendimizi kaybetmemiz için uyarıyor, Konsey seneye bu zamanlardaki dünyanın andaki dünyayla çok az benzerlik taşıyacağını söylüyordu. Ve bu değişimi dışarıdan gelen ışınlar, uzay gemileri, vs. değil, BİZ YARATACAĞIZ. Yoksa burada olmamızın ne anlamı kalırdı?

Bana göre değişimin daha en ilk filizlerini bile tek tük görebiliyoruz çünkü iç değişimimizi dışarıya yansıtmakta çekiniyoruz. Brenda Hoffman’ın çok sevdiğiniz kanallıkları aylardır içimizi dışarıya yansıtmaktan korkmamamız ve kendi gücümüzü tanımamız üzerine kurgulanmıyor mu?

Ron Head’in Kanallığı

Bu konuda bana göre en güzel tarifi Ron Head’in “Yaratıcı Benlik” dediği yüksek benliği veriyor ve diyor ki;

“Sizin beklentisini yaşadığınız ve adına “Olay”, “Hadise” dediğiniz, bir enerji-elektrik-ışık olayıdır. Bu üçü aslında aynı anlama gelir. Bazılarınız bunu bir flaş gibi tanımlıyor ve gerçekten bir kısmınız böyle algılayabilir.”

Sonra bu enerji akımını anlatmaya şöyle devam ediyor:

“Gece karanlıkta uyandığınızda ve ışığı açtığınızda ne olur? İlk önce bir saniyeliğine gözleriniz kamaşır. Işık sizi kör etmez ama ona alışmanız gerekir. Gelen ışığa, enerjiye alışmanız gerekiyor. Dünya kararmayacak, hayat kararmıyor ve insanlar bu ışığa alışacaklar. Fakat alışmaları farklı zamanlarda, farklı derecelerde olacak. Bazıları sadece bir göz kırpacak kadar kısa zamanda alışacak, bazıları üç günlük karanlıklarını yaşayacaklar. (Mor Alev: 21 Aralık 2012’deki olacakları konu alan dedikodulardan biri de buydu, olmadı elbette ve buna bir değdirme yapıyor ama buradaki karanlık elbette bir farazi karanlık) Bazıları ise hiçbir şey olmadı diyecekler. Öyle diyenler dışarıya bakanlardır. İçlerine bakanlarsa o kadar çok değişecek ve evrimleşecekler ki buna inanamayacaklar”

“Milyonlarcanız ışığın farkında, bu olayların farkında ama milyarlarcanızın hiç haberi yok. Fakat kırılma noktasına ulaşmak için üç buçuk milyar kişiye gerek yok, bir milyara da gerek yok. Sizler aynı şeye ihtiyaç duyulduğunda bunu başka yerlerde de yaptınız. İhtiyaç duyulan başka yerlerde tekrar tekrar aynı hizmeti verdiniz. Siz bu dünyada bunun için beklediniz. Defalarca insan hayatları yaşadınız ve işte kırılma noktasına geldiniz. Sizler bir anlamda orijinal gizli ajanlarsınız. Çünkü bu (yükseliş) insanlar için yapılamaz, insanlık tarafından yapılır.”

Tavsiye

“Gerçek mesaj şudur: İlahi varlıklar olduğunuzu anlayın ve kabul edin. Bu ise dünya görüşünüzü ve size öğretilenleri alaşağı ediyor.

Kim olduğunuzu kabul edin.

Ne olduğunuzu kabul edin.

Ve bunun ne anlama geldiğini öğrenin.

Olan her şey sizin kararınızla oluyor. Sorumluluk sizde. Bu size suç yüklemek değildir. Sorumluluk, değişme, değiştirme gücüdür ve sadece kendinizi değiştirebilirsiniz.”

Taşların Yerlerine Oturması

Sevgili Dostlar, değişimi bizim gerçekleştirmemiz ve yukarıda bahsettiklerim sizlere oldukça ütopik hayaller gibi gelebilir ve bazıları gökyüzünden gelen kurtarıcıları işi bizim yapmamızdan daha gerçekçi bulabilir. Fakat artık insan ırkının gücüne ve ışığına inanma zamanımız gelmedi?

Astrolojiye baktığımızda, yeni yıl yazısında hatırlarsınız, özellikle Nisan-Mayıs aylarına dikkati çekmiştim. Chiron 8 yıllığına Koç’a giriş yapıyor, Uranüs Mayıs’ta 7 yıllığına Boğa’ya giriyor ve Plüton-Eris kare açısı etkilerini göstermeye başladı bile. Temmuz-Ağustos dönemi de çalkantılı hissedeceğimiz zamanlar olacak. Mars ise Oğlak’ta çalışacak. (Detaylar burada)

Bu sırada gazetelerde çok ilginç haberler görüyoruz. Dünden beri çok güçlü solar plazma fırtınaları dünyaya ulaşıyor, bir gün önce güneşin manyetik örtüsünde bir yırtık gözlemlendi, bir yıl uzayda kalan astronotun telomerlerinde uzama keşfedildi ve daha dün uzayın derinliklerinden gelen çok güçlü radyo frekanslarının keşfedildiğini ve bunun bilim insanlarını çok heyecanlandırdığını okudum. Yani gelen enerjiyi bilim de onaylıyor. Çok güçlü zamanlardayız. Çok ilginç zamanlardayız ve her şey bize bağlı.

Biliyoruz biz istemezsek, enerji paketleri kapıda bekleyecek. Biliyoruz biz hemfikir olmadan hiçbir değişim gerçekleşmiyor. Bildiğimiz bir şey daha var, biz bunu daha önce yaptık! Her birimiz birer yükselmiş ustayız.

Son olarak, sizlerle bu hafta başı bir seansımda almış olduğumuz bilgiyi paylaşmak istiyorum. Danışanımın yüksek benliğine bu yeni ay, ekinoks ve bahar enerjilerini sorduğumuzda önce devasa bir hortum gösterdi, her şey havalarda uçuyordu, ortalık toz, duman! Sonra da havada uçuşan her şey gerçekte olması gereken yerlere yerleşti. Büyük bir berraklık geldi ve Yüksek Benlik dedi ki, “TAŞLAR YERİNE OTURACAK”.

Bu dönem de diğerleri gibi ama daha güçlü. Şimdiye kadar öğrendiklerimizi uygulamamız, enerjimize iyi bakmamız, sevgide ve merkezde kalmamız sadece şimdi değil, her zaman çok değerli.

Judy Satori  bu dönemde çok fazla su içmemizi öneriyor, yani alışılmış 2,5 litre değil de neredeyse 4-5 litre su. Sağlıklı beslenmek, ağır besinlerden uzak durmak, yürümek, yürümek, yürümek ve uykuyu artırmak diğer öneriler. 7 saat uyku yeterli gelmeyebilir, bunu 8-9 saate uzatmanız yardımcı olabilir. Günlük meditasyonunuzu da ihmal etmememiz önemli.

Ancak elbette herkes kendi bedenini dinlemeli, yani burada yazılanların dışında bedeninize “neye ihtiyacın var?” diye sorabilir ve aldığınız cevapla ilerleyebilirsiniz. Bedeninizin oldukça isabetli cevaplar verdiğini de göreceksiniz.

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

 

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. https://moralev.com

16 comments

  1. sevgili mor alev rehberliğiniz için ne kadar teşekkür etsem az olacakmış gibi hissediyorum.Az önce yazıyı okurken gözümü kapatıp içime baktığımda devasa bir hortum gördüm ve bir satır sonra sizin hortumla ilgili yazdığınız bölümü okudum.Bir süredir gözümün önüne daha önce hiç görmediğim kadın ve erkek görüntüleri geliyor o kadar yakın görüyorum ki yalnızca ağzını burnunu falan görebiliyorum sanki kendi yüzümle bir gibi . Bazen de kendimi dev gibi hissediyorum sanki birden büyüyorum . Yakın zamanda da büyükçe tabletlere çizilmiş şekiller görüyorum ama ne olduklarını anlamıyorum.Sizin yazılarınız olmasa hiçbirini yerli yerine koyamazdım çok teşekkürler

    Liked by 3 people

  2. Ben bütün paketlere izin veriyorum:) battı balık yan gider demişler. Olan her neyse hayır üzerinedir.
    Hangisinde şifa varsa benim ihtiyacımı hangisi karşılayacaksa o zaten geliyor. Seçim yapma hakkımız da var madem bak dene gör, kalıplarından, kodlamalarından kurtul , olmazsa daha iyi bir seçim yap:)) her zaman herkesin sanşı vardır. sadece idrek edebilmek için bakış açısının değişebilmesi ve esneyebilmek önemli sanki.. yine keyifli bir yazı olmuş. Teşekkurler

    Liked by 4 people

  3. Merhaba sevgili moralev. Paylasiminizda bahsettiginiz gibi, galaktik enerjiden evrensel enerjiye gecisi onaylayan bilimsel bir haber gozume carpti 3-4 gun once. Tabii bunu okudugumda neler olduguna dair potansiyeli hissettim ama simdi sizin paylasiminizla kafamdaki “taslar yerine oturdu” 🙂 Yazida sanirim insanlari korkutmamak adina “bu enigmatik olayin kozmozun bizim taraftaki kosesine etki etmeyecegi” gibi bir yorum yapilmis ama kuantum dolanikligi bilenlerin zaten korkmak bir yana heyecan duyacagini tahmin edebiliyorum. Bu yorumu yayinlamayabilirsiniz, ben sadece bu habere denk gelmediyseniz bir goz atmak istersiniz diye linki yollamak icin yaziyorum. 5D bilgileri yillardir 3D’de bu kadar guzel derleyip yorumlamaniza ve ihtiyac duyanlarla paylasmaniza, yaptiginiz bu hizmete cok saygi duyuyorum. Iyi ki varsiniz, iyi ki variz 😇 Sevgilerimle.
    http://www.thespaceacademy.org/2017/09/nasa-saw-something-come-out-of-black.html?m=1

    Liked by 2 people

  4. Her zamanki gibi ihtiyacim olan bilgi olmasi gereken zamanda sizden geldi.
    Cok tessekurler butun sevginize ve isiginiza❤️

    Liked by 1 kişi

  5. Ha ben ondan şu bir kaç gündür akşam 21 da uyumaya başladım :))) Olan her şey hepimizin hayrına olsun şaka bir yana. Şu muhteşem dünyada şu güzeller güzeli ülkemizde huzur barış sevgi adalet içerisinde yaşayalım. İyi ki varız. Seni çok seviyorum sevgili Mor Alev ❤

    Liked by 1 kişi

  6. Çok teşekkür ederim bi solukta okudum..ve içimde taşlar yerine oturdu..hayırlısı hepimize…şükür ve kabul…sevgimi yolladim kalpten ❤❤🙏🙏🙏

    Liked by 2 people

  7. İyi ki varsınız Mor Alev yine önümüze ışık olacak bir mesaja aracı oldunuz
    Bu blog bizim için uzun zamandır yol rehberimiz adeta…
    İyi bizi bulur iyi dünyaya yayılır…

    Liked by 1 kişi

  8. Çok tatlı neşeli bir teslimiyet dönemi içerisindeyim. Eş zamanlılıklar, tam zamanındalıklar, 11:11’ler 22:22’ler, minikler büyükler 😊 susamasından, uykusuna kadar tekmili birden.

    Tek bir özet, tek bir tema var “artık tamam”

    Geçen meditasyon yaparken ne olduğuma dair mantığım, hafif bir isyanla beraber, ters döndü.
    Ben neden aydınlanmaya çalışan bir insanı oynuyorumki? Ben zaten korunmuş, kutsanmış sonsuz bir ruhum ve zaten ışığım aydınlığım ve doğruyum!! Buraya insan olmayı öğrenmeye geldim. Bunca zamandır bocaladığım şey insan olmakla ilgili, ışık olmakla ilgili değilki!. Ben doğruyum, düzgünüm, yanlış yapamam, cezalandırılamam çünkü ben zaten ışığım!
    Asıl kimliğimi bugüne kadar insan sanmış olmam bir aldanma. Asıl kimliğim ışık benim, senin, onun, bizim!..
    Ne güzel bir özgürlük bu! 😇
    Buradaki herkesi seviyorum 😎🤩 ve de ne zaman ama!
    …kelimeler kifayetsiz sadece o minik dokunuşu, hatırlatmayı, sevgiyle kucaklandığımızı… alev almayı bekleyenlere kıvılcım, cayır cayır yananlara selam olsun diye 😄

    Liked by 4 people

    1. Sevgili Çağlar, harika bir teşhis, harika bir aydınlanma. Paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle

      Beğen

  9. Bu yazı hayatı kabul ve idrakı hatırlattı, ne kadar güçlü ve neler yapabiliexeğimi tekrardan farkında olmamı sağlaması açısından çok ama çok iyi geldi, çok ama çok teşekkürler 🙏👏😍

    Liked by 1 kişi

  10. “Gerçek mesaj şudur: İlahi varlıklar olduğunuzu anlayın ve kabul edin. Bu ise dünya görüşünüzü ve size öğretilenleri alaşağı ediyor”

    Hahahahahahhaha buna çok güldüm, burn them all! 😀

    Heyecanın yazıya yayılmış moralev 🙂 sevgiler…

    Liked by 1 kişi

  11. Sevgili Mor Alev, öylesine yorgundum ki erken kalkacağımı bildiğim halde geç girebildiğini yatağımda”yazıyı okumadan uyumayacağım “dedim,Sonra sonuna gelmeden bırakıp yarın devam edeyim derken (öyle derin ki iç içe katmanlar)hayır ertelemek yok deyip okudum..
    Avuçlarımı göğüs kafesime kapatarak sızmışım sonra bir enerji dalgasıyla uyandım tam ellerimin ortasından girip bedenime yayıldı ..Beş vuruşlu bir ritm de vardı, genellikle çok korkarım ama bu kez kalsın istedim ama çok kısa sürdü…Sabah uyandığımda galaktik çakrayı ve 5D yi hatırladım…Yazının teyidi fiziksel olarak geldi sanki ilaç gibi….✨💜💫

    Liked by 2 people

  12. Meditasyonum sırasında rehberlerim bana su içirdi. Su bu anın yansıtıcısı, şifası. Bütünün en yüksek hayrına ol’sun yaşadığımız en büyük enerji dalgası.. Her daim AŞK’la .. Sevgiler..

    Liked by 2 people

Yorumlar kapatıldı.