Mucizevi Siz – Konsey (Mesaj 149)

Cameron Gray, Dreams of UnitySon birkaç yılda üzerinde durmuş olduğumuz konuların bazılarında farklı bir bakış açısı vermeyi arzuluyoruz. Enerji hakkında konuştuk. Frekans hakkında konuştuk. Sizlere defalarca her şeyin özünde enerji ve frekansın madde haline gelmesiyle oluştuğunu da anlattık. Ve bunun sizlerin enerji varlıklar olduğunuz, elektro-manyetik varlıklar olduğunuz anlamına geldiğini de vurguladık. Sizler enerji alanına yerleşmiş frekanssınız. Sürekli değişen varlığıyla enerji frekansınız ise bütün bir yaratılışta kendine özgüdür. (Mor Alev: Sizin frekansınız bütün bir yaratılışta tektir, sizinle aynı olan başka bir frekans yoktur.)

Pek çoklarınız bu çeşit konuşmaları artık anlamaya başladınız. Fakat bugün bunun belli bir öğretiye nasıl uygulanabileceği konusuna biraz ışık tutmak istiyoruz. Her zaman çevrenizdekileri yargılamamanız rica edildi. Size dendi ki, onlar da ilahi doğalarında aynı sizin gibiler. Ve elbette, bu gerçektir. Fakat bazen, hatta sıklıkla, bu bilgiyle davranma konusunda tutarlı olmayı zor buluyorsunuz. Çünkü gözlemledikleriniz bir şekilde sizi veya inançlarınızı bir şekilde tehdit ediyor.

Şimdi, defalarca o tehdit edilme hislerinin gerçek sebeplerini sizlere açıkladık ama bugün konuya biraz daha farklı yaklaşacağız.

Üç boyutlu fiziksel ortamda yaşadığınız ve pek çok doğal hissiniz köreldiği veya kapandığı için dünyayı “ben” ve “ben olmayan” diye görüyorsunuz. Bu da sizlerin “ben olmayan” gibi görünen şeyleri, bunların gerçekte, gerçekten gerçekte sizin alanınızın bir parçası olduğunu bilseydiniz göremeyeceğiniz gibi görmenize yol açıyor. (Mor Alev: kendi dışınızdaki gördüğünüz her şey aslında sizin enerji alanınızdadır. Bir anlamda o şeyler size aittir. Gerçekten o gözle baksanız, onları yargılamazdınız.) Onların “ben olmayan” olmadığını açıklamanın aslında bir yolu var.

İlk olarak anlaşılması gereken, algıladığınız her ne olursa olsun, alanınızda bir frekanslar dizisidir ve beyniniz denilen o harika alıcı/çevirmen/verici tarafından resimlere, seslere, kokulara, vs., çevrilmektedir. Beyniniz bir sonraki adımda onları daha önceden algıladığınız şeylerle denkleştirir. Zihninizde bir kopya/yineleme yapılandırmaktasınızdır. Zorunluluktan dolayı bu tam bir kopya DEĞİLDİR. Neden? Ne demek istiyoruz? Demek istiyoruz ki, çoğunluğunuz için algılanmış şeyle ilgili tüm gerçek bilgilerin küçük bir parçasını almanızın dışında bir olasılık yoktur. Örneğin, trafikte sizi kesen kişi umutsuzca çocuğunu hastaneye götürmeye çalışıyordu ama siz bunu bilmiyorsunuz.

Fakat bu mesajın işaret etmek istediği bu değildir. Bu mesajın işaret etmek istediği şey, gördüğünüzün bir iç yapılandırma olduğudur. Yani, ister öfkelenin, ister İlahi olandan birazcık bile azıyla yargılayın, o enerjiyi kendi enerji alanınıza yağmur gibi yağdırıyorsunuz. Aynı zamanda bunun içinde bazı seçmeyeceğiniz frekanslar da bulunmaktadır, biyokimyasallar. (Mor Alev: Yargı yanında stres tepkilerini getirir, bedeni ve psikolojiyi yıpratan adrenalin – kortizol salgılanması bunların en bilinen örnekleridir.)  Kendi benliğinizi niyetlerinizin karşıtı şekillerde değiştiriyorsunuz. Bunu söylüyoruz çünkü bu mesajı okuyorsunuz. Görüyorsunuz değil mi, görmüş olduğunuz şey her zaman ve hep yanınızdadır. Bu demek değildir ki orada bir şey yok. Bu sadece sizin bakış açılarınız ve algılarınızın mekanizmasını anlatmaktadır.

Fakat bunu anlamak tepkilerinizde değişim yapmanıza yardımcı olabilir. Böylece en kullanışlı haliyle neden bir görüntüye iyi niyetlerini göndermenin onu lanetlemekten iyi olduğunu anlayabilirsiniz. Nihayetinde, olan şey sizsiniz. Hatta düşünmüş olduğunuzdan çok daha fazla “siz” olabilirsiniz.

İçinizde ürettiğiniz frekanslar ve biyokimyasalları değiştirmek mucizevi şekilde benliğinizde yaratıma girecektir. Biliyorsunuz değil mi, benliğinizi yaratıma sokuyorsunuz. Ve siz bir mucizesiniz. Siz olan varlığın her hücresi bir mucize. Ve sizi oluşturan trilyonlarca hücreniz siz farkında bile olmadan bir sürü mucizevi şey yapıyor.

Bugün ne gibi mucizelere katkınız olacak?

Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)

Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2018 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2018 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

8 comments

  1. İyi günler diliyorum mor alev daha iyi hissedebilmeyi çevresel koşullar nedeniyle yada içsel nedenlerle başaramıyorsak daha yüksek bir frekansa nasıl uyumlanabiliriz antidepresan kullanmanın bu anlamda yararı veya zararı varmıdır sizce

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Figen, çevresel koşulları siz yaratıyorsunuz. Yani hep içe dönmek faydalıdır. Bakın, isterseniz bir uzmana baş vurun elbette. Belki ilaç vermeyecek belki de size terapiyi daha uygun bulacak. Ben ilaç kullanımını zorunlu olmadıkça onaylamıyorum ama buna sadece sizin doktorunuz/psikoloğunuz karar verebilir. Neden ana menüdeki yöntemler bölümünde bulunan çeşitli çalışmaların size yakın gelenleriyle başlamıyorsunuz? Bu daha yapıcı değil mi? Olumsuz düşünce kalıplarınızı salıvermenin türlü çeşit yolunu paylaşıyorum blogda. Bunları uygulayın lütfen. Ama lütfen bir defa uygulayıp bırakmayın. Tek bir günde karakterinizin tamamen değişmesini de beklemeyin. Bu bir süreç. Ve her süreç gibi kararlılık ve çalışma istiyor. Sevgilerimle

      Liked by 2 people

      1. Teşekkür ederim benim içimdende ilaç kullanmak gelmiyordu çalışmsları uyguluyorum bazen umutsuzluk gelsede birkaç gün sonra kendimi tekrar hazır ve istekli hissediyorum o günlerde neyle ilgili düşünüyorsam burada o konuda bir yazı okuyorum harika bir duygu sarıyor o zaman

        Liked by 2 people

  2. Sevgili moralev ….şimdi yaşanan taciz ve tecavüz olaylarında failleri lanetlmeyip onurlandırmamızmı gerekiyor yani frekansımızı yükseltmek için.tmm bu olaylar her ortaya çıktığında bir miktar şifalanma olour olabilir ama ilk duydupum anda negaitf düşünmeden edemyorum😣😣😣

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Güler, ne zaman yargı konusunda kendime veya bir başkasına ait yazı yayınlasam sizinki gibi yorumlar geliyor. Aslında bu konuları çok konuştuk. Davranışlar başka bir konu, kişiler başka bir konu… Kişiler ne olursa olsun içlerinde İlahi kıvılcımı taşıyorlar. İnsanlık dışı davranışlar ise asla hoş görülmemeli. Yıllar boyu kutsal “hayır!” konusunda da yazdım, yorumlar geldi, karşılıklı bunu da irdeledik. Örnek olarak son zamanlarda yayınlamış olduğum şu yazı yardımcı olabilir: https://moralev.com/2018/01/30/arkturus-grup-mesaji-hazirsiniz/ Diğerlerine de arşivden ulaşabilirsiniz. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

      1. Sevgili Güler,
        Bir anne olarak özellikle duyarlı olduğum bu konuda kendi bakış açımı paylaşmak istedim izninizle;
        Öncelikle bir masum cana bir zulmu yaşatabilen ancak ve ancak hasta bir insan olabilir, böyle bir insanın kendi çocukluğunda da koşulsuz olarak kabul görmediği varsayımı çok kuvvetli bir ihtimal gibi geliyor.
        İkincil olarak, çıkan öfke ve üzüntü duyguları bize ait olan bir şeyleri de bize işaret etmek için vesile oluyor. Bu duyguların koşulsuzca akmasına izin vererek kendimize karşı vazifemizi mi yapıyoruz acaba?
        Ancak bu duyguları yönetemeyecek raddede dramaya çevirip lanet yağdırdığımızda aslında sadece ve sadece olan acıya katkıda bulunuyoruz. “bunlara lanet olsun, Allah belasını versin” demek yerine “Allah bu kadar zulmu yapabilecek raddeye gelmiş ruhlara şifa ve sevgi versin, kötülükten iyiye geçme gücü ve fırsatı versin” diye gercekten katkıda bulunabilecegimiz bir cagrida mı bulunsak. Allah evren enerji, her neye inanırsak inanalım, çağrı ve odağımızı sevgi ile islah edilmeye mi odaklasak …
        Diğer türlü ortalarda kendini yırtan ama kendini yırtarken o radyonun frekansını değiştirmediği için hep arabesk acılı şarkılarda boğularak debelenen insanlar oluyoruz gibi geliyor.

        Buarada özellikle altını çizmek isterim ki başından böyle bir olay geçmiş arkadaşlarımızın acısını tabii ki paylaşıyoruz ve tabii ki ateş düştüğü yeri yakıyor, böyle bir deneyimin üstesinden gelecek kadar güçlü olmak çok başka bir şey. Lütfen yanlış anlaşılmasın, demek istediğim bunlar olmasın diye ne yapılsa; sihirli degnegimiz olsa ne gercekleştirsek ışık olur? Orda bu insanları öldürmek yoketmek değil sevgiye dönüştürmek benim düşüm…

        Son olarak bir tasavvuf dersinde, EyvAllah ile İlleAllah çizgisinden bahsetmişlerdi. Yukarda yazdıklarım olana eyvAllah hic bir yaptirimi olmayacak cezasız kalacak demek degil. Cezayı cekenin bile bir zamanlar bebek oldugunu yaralı oldugunu görmek, ama yine de bu boyutun vazifesi gereği cezasını cekmesine izin ve kabul vermek…

        Umarım kendimi ifade edebilmişimdir…
        Sevgilerimle

        Liked by 2 people

        1. Ne güzel ifade etmişsiniz. Ben de bu konuda hep iki ayrı uç arasında giderim, nefret etmek ya da sevgiye dönüştürmek… Evet, nefret etmek kolay, çekilen acıları düşündüğünde çok kolay lanet edebiliyor insan ama zalimin de zulme uğrayarak bu hale gelmiş olabileceğini, acıyı yaratana bunları yaptıranın belki kendi acısı olduğunu, dünyanın en kötü insanının bile bir zamanlar masum bir bebek olduğunu düşününce merhamet ediyor insan ve belki de böyle anlıyor sevginin iyileştirebilecek tek güç olduğunu, ancak sevgiyle bir şeyleri gerçekten onarabileceğimizi, öbür türlüsü mazlumdan zalim yaratmaktan farksız oluyor galiba… Acılarımızı, iyi ya da kötü görünen herkesin acısını şifalandırmadıkça yeniden yeniden yaşıyoruz aynı şeyleri, bunun için en başta kendimizi sevmemiz ve ‘kutsal hayır’ı unutmamız gerekiyor galiba, sevmeyi öğrendiğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun kalmayacak, sevgiler… ❤

          Liked by 1 kişi

  3. Arınma , şifalanma , affetme çalışmaları çok uzun bir süreç.. Bu zorlu süreç sonunda ,hayatımıza akmaya başlayan mucizelere değer..Yıllardır bu süreçte hep yanımızda oldunuz , değerli katkılarınız için gönül dolusu teşekkürler 🙏🏻😘💕🌸🌟

    Liked by 3 people

Yorumlar kapatıldı.