Süper Dolunay Yengeç’te: Bebek ve Mesaj – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

love message in a bottleSevgili Dostlar,

Umarım yılbaşını sevdiklerinizle karşıladınız, yumuşakça ve sevgiyle… Bu sırada Zodyak sıradaki ikinci süper dolunayın enerjilerini bize akıtmakla meşguldü. Süper dolunay 2 Ocak günü sabah 05.24’de gerçekleşti. Etkileri önümüzdeki günlere yayılacak. Ve söylemeliyim ki, su oldukça derin, dalgalarsa yüksek.

Dolunay’ın haritasına baktığınızda büyük topların çoğunluğunun su burçlarında olduğunu görüyoruz. Hava yok gibi. Toprak var. Çok çok az da ateş. Hava yoksa bol su ve toprak ne olur? Balçık? Bulanık su? Evet, durumlar henüz çok belirgin değil. Ama çamur yoksa nilüfer çiçeği de olamaz.

2018 yılının kesinlikle büyük bir mesajı var. Bunu neredeyse yılın ilk gününe rast gelen süper dolunayla da bize bildiriyor. Unutulmaz bir yıl olacağını şimdiden biliyoruz. Ama mesajın içeriği nedir?

Su her zaman duygularımızla ilgilidir. Denizler kabarmış durumda şu anda, dolunay hele süper dolunay zamanı denizler her zamankinden daha fazla kabarır. Ve elbette derinlik de artar. Duyguların dalgalarıyla dövülüyor olabiliriz ben bu sözcükleri yazarken. Veya ustaca duyguların mesajlarını alıp değerlendiriyor ve dalgalarla ilerliyor da olabiliriz. Hepimizin mesajı kendine özgü. Sizin duygularınız size ne diyor? Bedeniniz, ruhunuz sizden ne talep ediyor?

Bu dolunayın Sabian sembolü “Çinli kadının bakıcılığını yaptığı mesaj taşıyan bebek”. Tam da senenin başına denk gelen bir dolunayın seçtiği çok ilginç bir sembol. Burada batı kültürünün alıştığının dışındaki bir kültürden gelen (unutmayın, sembol 1925’de yazıldı) bir insanın verdiği değişik bir bakımdan bahsediliyor. Her zaman yapılandan daha değişik bir şekilde bu bebeğe bakılıyor. Bebek ise bir mesaj taşıyor ama onu bize iletmek için önce beslenip büyümesi, diğerlerinden daha başka şekilde bakılması gerekiyor.

Evet, ben ilk bakışta bebeğin yeni yılı simgelediğini düşünüyorum. Ve şu anda henüz bize mesajı berrakça iletecek olgunlukta değil. Ama onu sarmalayan duygularımıza bakabilir, bu duyguları süreçten geçirebilir ve böylece bu mesaja hazırlanabiliriz.

catrin-welz-stein-unborn-ideasBugün sanki 2017’den bir gün yaşıyormuşuz gibi. Sanki hiçbir şey değişmedi ve belki de yeni yılla ilgili umutlarınızı, kararlarınızı, kendinize verdiğiniz sözleri daha senenin ilk iş gününde bir kenara atmak üzeresiniz. Yapmayın! Geçmişe bakıp “giden yeni yıllarda da bir şey değişmemişti” demeyin! Sebat edin. Bu bebek büyümeli. Ona ihtiyaç duyduğu özeni gösterin. İnancınızı ve güveninizi yenileyin. Devam edin. Daha çok erken. Bebeğe bir şans verin. Her şey çok farklı olacak.

Dolunayın tam karşısındaki güneş her zaman olduğu gibi bize yardımcı oluyor. Güneşin Sabian sembolü, “Tabiat öğrencisi ders veriyor” Buradaki öğrenci doğrudan tabiatı gözlemleyerek öğreniyor ve sonra da bize onları iletiyor. Her şey ama her şey bir araya geliyor ve bizi kendi doğamıza sadık kılmak için “komplo” kuruyor. Özümüze aykırı olan her şey dökülüyor, doğamızla uyumsuz istekler, davranışlar, hesaplar dağılıp gidiyor.

Güneş’in tam yanında Siyah Ay Lilith de olunca, güçlü tabiatımızla, palavra kurallara asla kulak asmayan dişi yaratıcı enerjimizle karşılaşıyoruz. Fiziksel olarak erkek olsak da bu evrensel kanun, içimizdeki dişi olmadan yaratamıyoruz. Ve o dişi saygı istiyor. “Ben her yerdeyim, tabiattayım” diyor.  Sonunda tabiatı gözlemlediğimizde döngüleri görüyoruz, örneğin mevsimleri, ölümü, yeniden doğuşu, evrimleşmeyi görüyoruz.

Doğa, hiçbir şeyi amaçsızca veya gereksizce yapmıyor. Doğal benliğimize döndüğümüzde kabarmış olan duygular yatışacak, berraklık yeniden kazanılacaktır. Zaten duyguların da görevi bu değil midir? Özünden uzaklaştığında “negatif” çanları çalar, özüne yaklaştığında “pozitif” çanları…

Böylece biliyoruz, o bebek hem içine biraz önce adım attığımız yeni yıl, hem de yeni ama gerçekte kadim olan öz benliğimiz, gerçek kendimiz. Bu sefer bebeğe biraz daha farklı bakacağız. Bu sefer onu en iyi şekilde büyüteceğiz. Özgürce. Şimdiye dek bilinenlerden bağımsız. Coşkulu. Umutlu. Çünkü o bebek çok bilge, devasa bir potansiyeller yumağı. O bebek bizim kendimize armağanımız.

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

12 comments

  1. Iki gün önce rüyamda 2 ya da 3 kez dogum yaptigimi gördüm çok etkilendim sizinle paylasmak istedim ☺️Iyi günler diliyorum

    Liked by 2 people

  2. Bir kaç gündür ruyamda sürekli su ile uğraşıyorum içimde hazmedemegidim kişileri yani eski küskünlüklerimi yaşıyor o insanları görüyorum suyu cok seviyorum özellikle akar suyu ve o sesi beni benden alıyor taaaa uzaklara göturüyor ruhumu aydinlatiyor adeta sevgiler…

    Liked by 1 kişi

  3. Gece rüyamda kundakta bir bebek görmem ve blogda bu yazı 🙂 bebeği ben doğurmamışım sanırım bulmuşum,ya da o beni bulmuş,bu bebek de nerden çıktı başıma diyorum ama yine de ona zarar gelmesin diye sıkı sıkı tutup koruyordum,besliyordum. Şu an anlamlandırıyorum 🙂

    Liked by 2 people

  4. merhaba moralev ben de 31 aralik gecesi ruyamda bir kiz bebegim oldugunu gordum (zaten bir kizim var ama zor bir bebekti) ve adini Nesli koymusuz o kadar uslu oyle rahat bir bebekti ki umarim 2018 de oyle guzel ve rahat bir yil olsun hepimiz icin ve oyle de oldu amin

    Liked by 2 people

  5. Merhaba,

    Belki etrafımızda bolca balçık göreceğimiz bir yıl olacak, fakat balçığın içine batmak veya üzerinde durmak bizim elimizde.

    Bu yıl, mor alevden öğrendiğim bir metodu uygulamaya başladım ve çok rahat ettim. Gerçekten hayata bakış açımızı değiştirdiğimizde hayatımız da değişiyor.

    Ben hisleri gelişmiş bir balık burcu insanıyım. Bu nedenle çevremdeki insanların içinde bulundukları negatif durumlardan çok etkileniyordum. Empati kurmanın iyi bir şey olduğunu düşünüyor, onların içinde bulundukları hissiyatlara ortak oluyor ve onlar için iyi bir şey yaptığımı düşünerek, adeta onların kaderlerine kendimi de dahil ediyordum. Bu tutumum neticesinde, içinde bulunduğum ağır enerjiler neticesinde hasta bile oldum.

    Bu yıl mayıs ayında mor alev ile bir çalışma gerçekleştirdik. ( Sevgili mor alev yardımların için çok teşekkür ederim. 🙂 ) Bu çalışma sırasında bana söylemiş olduğu bir cümle hayatımı değiştirdi. Bana kimseyle emapti kurmamam gerektiğini, insanların yaşamış olduğu sıkıntıların kendileri için olduğunu ve buna dahil olmam gerektiğini söylediğinde, önümde adeta yeni bir pencere açıldı ve hayata bakış açımı değiştirmem için ilk adımı atmış oldum.

    Herkes kendi kaderini yaşıyor, insanların acıları, onların hayata bakış açılarını değiştirmek için yaratılıyor. Hayata, olaylara bakış açımızı değiştirdiğimizde Balçık aşağıya çöküyor ve biz üstteki berrak suyun üzerinde yüzebiliyoruz. Biz onların acılarına ortak olduğumuzda onlar ile aynı balçık çukuruna düşmüş oluyoruz. Oysa onlara, balçığın üzerinde su olduğunu ve isterlerse suyun üzerinde durabileceklerini gösterebilirsek daha çok yardım etmiş oluruz. ( tabii balçığın üzerindeki suyu görmeyi de onların tercih etmiş olması gerekiyor.)

    Sevgili yüzlerini ışığa çevirmiş mor alev sevenler, yaşamış olduğum bu tecrübeyi ihtiyacı olabileceğini düşündüğüm kardeşlerim için paylaşmak istedim.

    Dilerim bu yıl hepimiz suyun üzerinde kalabildiğimiz deneyimler yaşarız.
    Hepinizi seviyorum

    Saygı ve sevgilerimle…

    Liked by 4 people

    1. Sevgili Elif, yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Burada diğer arkadaşlar için “empati” konusunda biraz daha açıklama yapmak istiyorum. Empati nedir? Kendini bir başkasının yerine koymak, onun hissettiklerini hissetmek, onun düşüncelerini düşünmektir. Aslında bu kelimenin Türkçe’de çok güzel karşılığı varken İngilizcesinin kullanılmasını da oldukça gereksiz buluyorum ama madem şu dönemde popüler kültürde bu terim yaygın, ben de bundan doğru devam ediyorum yıllardır. Empati diğer bir söyleyişle kendini diğer kişinin enerjisine uyumlamaktır. Ve bu asla ve asla yardımcı olan bir şey değildir. Bir psikolog sizinle üzülse, sizinle öfkelense, sizinle ağlasa nasıl size yardımcı olabilir? Bir kardiolog sizinle birlikte nefes darlığı çekse, sizinle taşikardi yaşasa size nasıl bir sonraki adımları anlatabilir? İşte bu yüzden “anlayış” başka bir şeydir, empati başka bir şey. Anlayış olduğunda sorun diğer kişiye aittir. Siz bu konuda belli bir anlayışa sahip olursunuz. Geniş bakış açınız duruma hizmet eder. O kişiyi dinlersiniz ama enerjiniz sizin kendi titreşiminizde devam eder. Bazıları sadece bir dinleyici olmanızı ister. Bu da bir yardımdır, arınmaya yardımcı olursunuz. Sizden istenmeden çözüm üretmeye ve o kişi için o çözümleri gerçekleştirmek için çalışmaya başlarsanız, orada dikkatli olun. Çünkü bu sizden rica edilmelidir. Rica edildikten sonra da kendi yaşamınıza bunun uyup uymadığına bakmalısınız. Eğer bu sizin ödün vermenizi gerektirecekse, sonradan içerleyeceğiniz bir yardımsa geri çekilin. Çünkü yardım düşük enerjiden gelmektedir ve sonu da düşük enerjili olacaktır. Hiçbir hesap olmadan, içten ve mutlulukla yardımcı oluyorsanız, bunun karşılığında duygusal olsa bile bir beklentiniz yoksa tamam, gidin yardım edin. Yüksek enerjiden, neşe-keyif-coşkuyla yapıyorsunuz bunu. Burada en önemli şey şudur: Yaşadığımız her ne ise onu biz yaratıyoruz. Onu ancak biz çözebiliriz. Çözümün içinde yardım istemek de olabilir, yardımcı olmak da. Kişilerin özgür iradesine ve arzularına saygılı olarak yardımcı olmak en iyisidir. Daha da iyisi ise o kişileri olduğu gibi sevmek, ne durumda olurlarsa olsunlar, ne yaratmış olurlarsa olsunlar mükemmel olduklarını görmektir. Biliyorum, bu empat arkadaşlara zor gelen bir durum. Ama hassasiyetiniz anlayışınızı yükseltmek için verilmiş bir hediyedir. Enerjinizi düşürmek için değil. Sizin olmayan duyguları iç sesinize danışarak eleyebilirsiniz. Bunu arşivlerdeki yazılarda birkaç sefer anlattım.
      “Balçık” konusuna bakarsak, bu yıl balçık içinde geçmeyecek, hatta oldukça berraklaşacak. Bu, sadece bu dolunayın enerjisi. gerekli de bir durum. Dediğiniz gibi suyun üzerine çıkmayı öğrenmemize yardımcı oluyor. Sevgilerimle tekrar teşekkür ederim.

      Liked by 2 people

      1. Sevgili Mor Alev
        Ben yorumları okumaya bayılıyorum ancak bu yazdığınız empati açıklamasını ana makale seklinde sayfaya ayruca da koysanız daha çok arkadaşa ulaşır mı acaba? Çok kıymetli. İyi ki varsınız.

        Sevgiler

        Liked by 1 kişi

        1. Bu konu gercekten benim de sorunum. Asiri empati hastaligindan muzdaribim. Hani olenle olunmez derler ya, ben aglayanla agliyor, olenle oluyor, uzulenle kahroluyorum. Bu da beni cok ama cok etkiliyor. Ayni Elif Hanim’in anlattigi gibi. Dolayisiyla bu yorumu okumak ve Mor Alev’in etrafli cevabini gormek sanki gozlerimi acti. Bundan sonra daha bilincli bir sekilde duygularimi yonlendirmeye calisacagim. Tesekkurler bu aydinlatici bilgiler icin.

          Liked by 1 kişi

      2. Sevgili Mor Alev , yardimseverlik nerede baslar nerede biter , bencilligin sınırı neresidir , yardim etmedigimde yogun sucluluk duygulariyla bogustum. Empati gostermiyorsun diye suclandik .
        Umarim bu konularda bir yazi hazirlarsiniz .
        Aklima takilan bir seyi paylasmak istiyorum. Insan kendi yüzünü goremiyor ya ( ayna gorevini goren bir nesne olmadan ) , cok arastirdim, yaratilissal bir sebebi varmi diye , bulamadim . Bu konuda da goruslerinizi ogrenmek isterim.
        Tesekkur ederim.
        Sevgiyle kalin.

        Beğen

        1. Sevgili Bluesnice, en temel sorumuza geri dönelim. Bu sevgi gibi mi? İstemediğiniz bir şeye zorlanmak ve onu yapmayınca da bencil olarak etiketlenmek sevgi gibi mi? Ya da tam tersini düşünelim. Bir iş yerindesiniz, belli bir kontratınız ve iş tanımınız var. O kontrattaki işleri savsaklamak ve yine de karşılığında maaşımızı almak istemek sevgi gibi mi? Hayır değil. Verdiğimiz sözü beğensek de beğenmesek de yerine getireceğiz. Sanırım bu şimdilik bencillik ve sevgiyle yardımcı olmak arasındaki ince çizgiyi anlatabilir. Evet, bu konuda o kadar çok yorum geldiğine göre bir yazı yazma zamanı geldi.
          Ayna konusuna gelirsek, sanırım fiziksel aynadan bahsediyorsunuz. Ayna olmadan yaşanan binlerce yıl var. Sanırım o zamanlar duygularımızı bir maske olmadan çok daha berrakça yüzümüzde taşıyorduk. Ama doğrusunu isterseniz bu konuda hiç düşünmedim. Aslında şu soruyu kendinize sorun: “Ayna neden benim için önemli? Bu soru içimde bir şeye işaret ediyor ama nedir?” Özellikle bu konuda meditasyon yapmanız yardımcı olabilir. Sevgilerimle

          Beğen

  6. Son 1 yılda ögrendiğim bisey varsa o da insanlara en güzel yardım ; onlar hayat yollarında ilerlerken acılarını, sevinclerini, üzüntülerini yasamalarına izin vermek. Onlari hayat amacına ulastıran yönlendiren ve olgunlastıran icinde kavruldugu duygular. Biz ne kadar böyle durumlara bilinçli yada bilinçsizce müdehale etmeye calissak da evren buna müsade etmiyor.
    Yapilabilecek en güzel sey ihtiyaci oldugunu düşündüğümüz kişiye kalpten sevgimizi göndermek diye düşünüyorum..
    Sevgiyle💜

    Liked by 1 kişi

  7. Muhteşem.. blog yazılarını okumakta bu kez geciktim..Şimdi yazıları okurken, yorumlara da bakıyordum ki yeni yılın ertesi günü bir çok kişi i rüyasında bebek görmüş. Bunlardan bir ide benim. O kadar güzel bir bebeklerdi ki .. Hatta iki bebekti.. Kalbimin niyetiyle büyüyorlar şimdi Bütünün yüksek hayrına Ol’sun..
    Sezen Aksu’nun farkındayım şarkısı takıldı şimdi dilime
    Bu kızı yeniden büyütmeliyim
    Kor ateşlerde yürütmeliyim
    Değirmenlerde öğütmeliyim
    Farkındayım
    Farkındayım
    Kazanmalı, kaybetmeliyim
    Aşk uğruna harp etmeliyim

    Yeni yılınız kutlu olsun..

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.