Yeni Ay Aslan’da: Akışta kalabilir misiniz? – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Sevgili Bilge Baykuşlar, işte kutuplardaki zorlu yolculuğumuzun sonuna gelerek (geçen ayın Sabian sembolü) bu yılın astrolojik ve enerjik açıdan en önemli ayına da giriş yapıyoruz.

Bu ay bizleri alıp 5D’nin kapısına taşıyacak. Durumları zıtlıklar dışında algılayıp algılayamadığımızı, anda kalıp kalamadığımızı, küçük benliğimizin dizginlerini tutup tutamadığımızı göreceğiz. Tansiyon yüksek olacak, orası kesin.

Ateşi düşünün. Bedenlerimizde bile yanıyor. Tüm aktivitelerimizde simyanın bu en yüksek gücü çalışıyor. Nasıl hücrelerdeki mitokondri kimyasal tepkimeyle bizlere hareket veren enerjiyi üretiyorsa, aynı içimizdeki o ufak nükleer santrallar gibi dışımızda da ateşle yaşıyoruz. Ateş kontrollüyse, bize yaşam gücü ve rahatlığı veriyor. Kontrol altında değilse, yakıp kül edebiliyor.

Ateş burcu Aslan’da, yarın güneş, ay ve Mars bir arada, ateş burcu Koç’taki Uranüs’le gergin açı devam ediyor. Önümüzdeki 28 gün ateşle sınavımız var desem?

Bu arada o kadar çok farklı enerji akımları olacak ki, bunları daha kısa daha anlaşılabilir şekilde iletmek üzere bu raporu da kısa tutuyorum. Blog Hamileri bu sınav boyunca ellerimizi tutacak ve birlikte adım adım ilerleyeceğiz. Hazırlandığımız şey ise, sonuna geldiğimiz 18 yıllık döngüyü bitiren çok önemli bir güneş tutulması ve yeni siyah ay dönemi.

Bu ay bizden her şeyden önce olgunluk, geniş bakış açıları ve esneklik talep ediyor. Arkadaşlar, gerçekten, tam anlamıyla akışta kalabilir misiniz? Tepkilerinizi, alıp başını giden düşüncelerinizi dizginleyip, tekrar tekrar bulunduğunuz ana dönebilir misiniz? Büyük resme güvenebilir misiniz?

Bu ayın Sabian sembolü, “Duygusal stres altındaki insanın beynine kan hücum ediyor” sembolünde.  Sembol sanırım kendini açıklıyor. Yönetmeye, etrafında olanları kontrol etmeye çalışırken kendini büyük sıkıntıya sokan insanları anlatıyor. Oysa kendimizden başka kimsenin ne düşüncelerini, ne de tepkilerini kontrol edebiliriz. Bunun aksi davranışlar, dışarıyı sürekli değiştirmeye çalışmak, dışarının tepkilerini baskı altında tutmak sadece bizi tüketir. Sonuçta içimizdeki ateşi, tutkuyu yanlış yönde kullanmaya başlarız ve bir de bakmışsınız alevler ortalığı sarmış.

Bu noktaya gelmemek için hangi yöntemler size uygun geliyor? Tepki vermeden içinizden ona kadar saymak mı, günlük meditasyon ya da dua mı, tabiata çıkmak ya da köpeğinizle oynamak mı? Sanat mı, müzik mi? O yöntemleri bu ay her zamankinden fazla kullanın. İçinizdeki fazla enerjiyi spora ya da başka yapıcı aktivitelere yönlendirin. Bu, o ateşi planlama, projeler üretme gibi odaklanmış dikkat isteyen çalışmalarda kullanmak üzere ideal bir ay.

Mars, ay ve güneşin hemen yanında ve sembolü “Kabakulak salgını”. Bir salgın, her zaman toplu hezeyanı da anlatır. Kolektif korkuya, kitlesel öfkeye kutsal “hayır!” demenin tam vakti! Korkuya kapılmayın, tekrar tekrar bulunduğunuz ana gelin. Bu salgını başlatan, kulaktan kulağa yayılan bir dedikodu ya da şimdi çok moda olduğu gibi sahte haberler de olabilir. Böyle bir durum toplumsal histeri yaratabilir.

İçinizdeki şifacı bu ay açığa çıkacaktır. Sakinlik ve esenliği yeniden getirmek isteyeceksiniz. Yardım etmek isteyeceksiniz. Bunlar güzel ve yapıcı arzular. Mutlaka kalbinizin sesini dinleyin. Dinginliği geri getirmeye çalışırken çevrenizi yönetmeye kalkışabilirsiniz. Bu da sizi de aynı yukarıdaki gibi stres altına sokabilir.

Önerim, bu ay dışa dönük düzeltme, düzenleme, anlatma, kendini açıklama, bir şeyler yaparak ya da söyleyerek yardımcı olma dürtüleriniz yerine, dinginlik örneği olarak yardımcı olmanızdır.

Sakin bir göle ya da denize baktığınızda ne hissedersiniz? Meltemin hafifçe dalgalandırdığı bir ağacın dallarından kalkan kuşun gökyüzüne doğru kanat açtığını görünce ne hissedersiniz? Çiçeğin özünü emmeye gelmiş arıyı görünce ne hissedersiniz?

Hayat devam ediyor. Aslında her şey yolunda. Döngüler sürüyor. Ağustos’a girmek üzereyiz, sonra da hasat zamanı gelecek. Sakinliğiniz de bulaşıcı olabilir. Dingin düşünceleriniz ve dingin tavırlarınız da yardım edebilir. O göl, o ağaç, o deniz nasıl bizi sadece görüntüsüyle bile sakinleştiriyorsa, siz de tansiyonu düşürüp keyifle sadece kendinizin değil, diğerlerinin de esenliğini geri çağırabilirsiniz.

Bu arada, ateşin yapıcı yönlerini de göreceğiz. Aslan’daki ayın kuzey düğümü, Merkür, Yay’daki Satürn ve Koç’taki Uranüs arasında muazzam güzellikte bir büyük üçgen gelişim halinde ve önümüzdeki hafta bu açı tam formasyona ulaşmış olacak. Bu akım, geçmişi geçmişte bırakmaya, çok daha üretken alanlara geçişe yardımcı oluyor. Bu özgürleştiren ve hafifleten bir enerji ve hatırlayın Aslan sezonundayız. Aslan, yüksek kalbimizdir. Aslan, en derin benliğimiz ve gücümüzdür. Aslan, güzel gönlümüzün dışa yansımasıdır. Aslan, şenlikler, şölenler ve parlayan bir güneştir.

Kendinizi zorlamadığınızda, kalıpları, kafesleri yaratan o eski düşünceleri ve şartlanmaları arkada bıraktığınızda siz, siz olabilirsiniz. Ve siz, orijinal benliğiniz, ihtişamlı kalbiniz, sakin, dingin, esnek ve su gibi berrak, ateş gibi dönüştürücü, en taze nefes gibi canlandırıcı, toprak gibi bereketli.

Akışta kalabilir misiniz?

©Mor Alev 2017

Not: Yeni ay, 23 Temmuz Pazar, saat 12.45’de. (İstanbul) Siyah Ay yazısını okumadıysanız, lütfen bir göz atın. Bu hafta sonu sessizliğe ve niyetlerinize zaman ayırın. Bu çılgın ay büyük ödülleri de yanında getiriyor.

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com