Wesak Dolunayı ve Parmağın İşaret Ettiği Satırlar – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Arkadaşlar, bugün birbiriyle bağlantılı olduğu için üç yazı yayınlıyorum. Birincisi, görmüş olduğunuz gibi bilinçaltı inanç ve şablonların salıverilmesi ile ilgili bilgilerin sonuncusuydu, bu dolunay enerjisi fevkalade güçlü bir bilinçaltı arınma fırsatı sunuyor. İkincisi bu dolunay enerjilerini özetleyen Sabian sembollerini anlattığım bu yazı çünkü Akaşik Kayıtlarla yakından ilgili. Üçüncüsü ise muazzam şifası dolayısıyla geçen sene yayınlamış olduğum Wesak Kutlaması yazısının tekrarı.

Bu üçüncüyü özellikle Blog Hamilerinin ricasıyla yayınlıyorum ve sadece bağlantısını vermemi değil, “tekrar yayınlamamı” istediler. O yüzden ona da vakit ayırmanızı rica ederim. Bu enerji bir süre daha devam edecek, yani okumak, özümsemek ve uygulamak için bir sürü vaktiniz var. Çizgisel zaman olmadığı için niyet ederek aynı enerjilere tekrar tekrar giriş yapabilirsiniz.

Şimdi, bu çok güçlü dolunayın çok güçlü sembollerine geçelim:

Ayın Sabian sembolü: “Vicdanını dinleyen asker emirlere karşı gelir” ya da “Asker Kaçağı?”

Arkadaşlar, bu ay gerçekten bizi en derin arzularımız, en derin ahlaki prensiplerimiz ve hayat bakış açımıza bağlıyor. Burada konu bir ahlak ve prensip sorusudur. “Bana ve doğama bu kadar aykırı olan şeyi yapacak mıyım? Neler içerdiğini tam düşünmeden verdiğim sözü tutacak mıyım? Özüme saygılı mı davranacağım? Yoksa benden bekleneni mi yapacağım?”

Görevi reddeden asker alçak bir kaçak mıdır? Vicdanı yüksek ve doğruları yapmaya çalışan bir kişi mi?

Fikir değiştiremez miyiz? Bağlılık yemini ettiğimiz bir şey eğer bizi boğuyorsa, onu terk edemez miyiz? Aynı soruyu şöyle sorsak: Her asker kaçağı onursuz mudur? Yoksa en derin benliğine sadık kaldığı için en onurlumuz mudur? Mertlik ve cesaret bize söyleneni uygulamakta mıdır? Yoksa kendi renklerimizi kabul etmekte mi?

Bu sorular bu dolunayda bizleri meşgul edecek. Bir şeyi neden yaptığımızı, zorunluluk olarak gördüklerimizi ve severek kabul ettiğimiz sorumluluklarımızı öne çıkaracak. Bir anlamda yeni ayda öne çıkan “olduğu gibi kabul etmek ve edilmek”  temasının sorgulanmasını yaşayacağız.

Bu sorgulama Akrep ve Plüton işbirliği dolayısıyla en derin benliğimize kadar inecek. Yüzeydekiler, görünüşte olanlar bizi tatmin etmeyecek. Köklü değişim ve radikal kararlardan kaçış olmayacak.

Yardım ise tam karşıdaki Güneş’ten doğru geliyor: “Açık bir kitaptaki satırları işaret ederek hareket eden parmak”

İşte bu Sabian sembolü bizi doğrudan bugün konuşmuş olduğumuz Akaşik Kayıtlara bağlıyor.

Büyük ve önemli olan size işaret ediliyor. Onları tam olarak özümsemeniz yolculuğunuzda bundan sonraki aşamalar için çok önemli olacak. Süreçte kritik bir noktadasınız. İlgili yardım, yöntem ve bilgiler tam önünüzde. Onları görmezden gelmeyin. Odaklanın.

Böylece en derin ruhunuzun sesini otomatikleşmiş olan şartlanmalardan ayırabileceksiniz. Neyi kabul edip, neyi kabul etmeyeceğinize, ya da bizim deyişimizle salıvereceğinize bu şekilde karar verebilirsiniz.

Bu dolunay yazısı her ne kadar kısa olsa da, bu dolunay enerjisi kritik bir dönüm noktasında olduğumuzu, kendimizi açık bir zihinle bilgiye yöneltmemizin en iyi seçim olacağını ve böylece yolumuz süresince daha bilgece tercihlerle ilerleyebileceğimizi söylüyor.

Burada ben Güneşin kesinlikle bilinçaltımızı ve Akaşik Kayıtları işaret ettiğine inanıyorum. Ay ise bu sayede edindiğimiz bilgelikle çok büyük kararlar alabileceğimizi ve gerekirse mümkün olan her şeyi salıverebileceğimizi anlatıyor. Belki askerden kaçarız, belki de tüm benliğimizle kendimizi sorumluluklarımıza vermeye karar veririz…

Burada önemli olan otomatikleşmiş olanın bilinçli olanla yer değiştirmesidir.

Hepinize harika bir dolunay diliyorum.

©Mor Alev 2017

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

8 comments

  1. Yol işaretleri için çok teşekkürler. Sorumluklarımız nelerdir? Diye sormak geliyor içimden:)

    Beğen

    1. Sevgili Aslı, sorumluluklarınızı siz biliyorsunuz. Gönülden gelen ve vermekten hiç çekinmediğiniz, hatta bu sayede kendinizi daha da canlı hissettiğiniz, topluma, sevdiklerinize katkısı olduğuna inandığınız şeyler bizlerin doğal sorumluluklarıdır. Sevgilerimle

      Beğen

  2. Sorumluluklarımız…Kendimizce sevgi ile ama sınırlarımızı koruyarak gönülden verebildiklerimiz mi? Yoksa evren tarafından mı belirli sınırlar? Cevabı birincisi gibi geliyor içimden…ve acaba bu “kaçak asker” tanımı ile örtüşüyor mu? Sevgi ile.

    Beğen

    1. Evet sevgili Aslı. Bence haklısınız. Her zaman Michael’ın ünlü sorusunu kullanabilirsiniz: Bu sevgi gibi mi? Bunun tadı, kokusu, dokusu, bana verdiği his sevgi gibi mi? Bunu kalbinize sorduğunuzda içiniz sıkışıyorsa, değildir. Onu salıverebilirsiniz. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

  3. Madem madde oldum, özümden sorumluyum.

    O’nun zaten bildiği ama baştan başladığı için unuttuğu pekçok şeyi egoma öğretmekle sorumluyum.

    Bilincimin farkına varıp zihnime hükmetmekle sorumluyum…

    Peki ben kimim?

    Ben her bir hücresi kendinden ve yanındakinden; her bir organı kendinden ve ilgili organından sorumlu halde çalışan bir organizmalar bütünüyüm! Ben sorumluluğun ta kendisiyim!

    Her zerre kendi sorumluluğunun bilince bir halde işliyor madem, bizim yapmamız gereken hiçbir şey yok demektir, gülümsemekten başka. Çünkü her şey doğru çalışıyor, her şey yolunda, herkes olması gerektiği gibi…

    Belki tam şuanda, uzay dediğimiz o mana boşluğunda bir galaksi oluştu!
    Sorumluluklarını yerine getirdi.

    Bu kadar güzel ve bu kadar basit.

    Akın gidin…

    Liked by 1 kişi

  4. hatırlanmayacak kadar küçük bir yaşı nasil hatırlarız? 4 yaşa geri gitmek ve ordaki çocuğun korkusunun sebebi nasil bulunur? hipnoz çözümmüdür? meditasyonla sonuca varilirmi? çocukta sebebi bilinmeyen çözülmemiş gece korkulari ilerki yaşlarında sorun teşkil edermi? nasil hatırlanır hafizada? bir yöntem rica edebilirmiyiz?

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.