Sevgi Tanrıçası Venüs, Güneş’in huzuruna çıktığında : Kalpte Tam Tutulma!

Bu Cumartesi günü saat tam 13.16’da bir dinginlik, hafif ve sevgi dolu fısıltılar, muazzam bir solar sevgi hissedebilirsiniz. Aslında büyük ihtimalle, zihninizi dışarıdaki kargaşadan alıp da içeriye odaklandığınızda bunu dünden beri hissediyor olabilirsiniz. Venüs, çizmekte olduğu harika yıldızın ve hayat çiçeğinin bir köşesini daha Güneş’le birlikte belirliyor. Bu noktadaki buluşma en son 8 yıl önce olmuştu, bir sekiz yıl daha olmayacak. Venüs, yeni bir döngüye girerken, on gün kadar gözlerden kaybolacak ve sonra ihtişamlı bir sabah yıldızı olarak doğacak.

Bu çok ruhani, çok derin solar sevgi enerjisi bu hafta sonu, Venüs geri yolculuğundaki son durağa ulaşmadan, beklentilerimizi de yönetiyor. Venüs gerilemesinin sonunda yaralı şifacı Chiron’la birleşip de Satürn ve Galaktik Merkez’le beraber kalplerimizi onarmadan önce, geleceğin hisleri hakkında tadımlık, ama çok güzel bir tadımlık şifa ve geleceği yaratma şansı sunuyor. En değer verdiklerimizi, ruhumuzun arzularını yaratma şansını…

Kalbin ve benliğin sahibi, sistemimizin yöneticisi Güneş ile Sevgi Tanrıçası Venüs bir araya gelirken, yüzlerini tam karşıdaki Süper Galaktik Merkeze dönüyorlar, oradan gönderilen kodları birlikte düzenleyip dünyaya yolluyorlar.

Süper Galaktik Merkez, astrolojide Kozmik Bilinç merkezi olarak görülür (Başak’ın son, Terazi’nin ilk dereceleri). Özellikle bu noktada Çekim Gücü Yasası müthiş bir güçle çalışır. Süper Galaktik Merkez, kaynağın kaynağı olarak mucizevi şifalandırıcı bir enerji de yayar. Hücresel şifa, hücresel gelişim ve hücresel yapılanmayı yönetir. Güneş ve Venüs’ün karşılarındaki sembol diyor ki, “Bir adam Yeni Dünyanın gerçek iç bilgilerini öğrencilerine anlatıyor.” Burada anlatılan “olmak” becerisi. Öğrenciler “olmayı” ve böylece kendi iç bilgilerine ulaşmayı öğreniyorlar. Yapmayıp olduğunuzda gerçek sizi tanıyabilirsiniz. Ani aydınlanmalar yaşayabilir ve işte o anda tamamen dönüşebilirsiniz. Bu, bu senenin GERÇEK RENKLERİMİZLE IŞILDAMAK temasını destekleyen harika bir sembol.

Bu kodlar Güneşe ve Venüs’e akarken, gökyüzündeki dans öyle bir noktaya ulaşıyor ki, yaşam sevinci, verimli olma arzusu, sevgiyle yaratmak, sevgiyle şifalanmak bir araya geliyor.

Sabian sembollerine baktığımızda bu buluşma, 5⁰ Koç’ta, “Altın kanatlı beyaz bir üçgen” açısında. Bu sembol, son derece ruhani bir özelliğe sahiptir. Üçgen her zaman dengedeki kadın-erkek (ya da dişi-eril) enerjiyi ve bu birlikteliğin meyvelerini temsil eder. Güneş ve Venüs ve meyveleri… Üçgen, ruhani açıdan ezeli ve ebedi benliğimizdir, varoluşumuzun tamamını içine alır.  Kanatlara bakarsak, süregelen kısıtlamalardan kurtuluşumuzu, yeni bir varoluş şeklini, kişisel ve kolektif açıdan engelleri aşıp yükseldiğimizi gösteriyor. Dane Rudhyar bu sembol için şunu söylüyor: “YENİ BİR BOYUT zihinlerde canlanıyor ve böylece yaratıcı girişimler harekete geçiyor.”

Arkadaşlar, Yükseliş ve bütünlük bu birleşmenin özünde var! “Ben” ve kalp, sevgi ve irade, eril ve dişi birleşince bütünün ihtişamı göz kamaştırıcı!

Bu bir tutulma. Kalpte bir tutulma. Bu sefer Ay ya da Güneş yerine Venüs tutuluyor. Bu egolarımızdan, küçük benliklerimizden, kişisel kaygılarımız, arzularımız ve hedeflerimizden çok daha büyük bir an. Ruhlarımız ve benliğimiz en derinlerde, sessizce ve fark ettirmeden büyük bir güncellemeden geçiyor. Bunu nasıl bilinçli farkındalığımıza alabiliriz?

Şşşşşşt, sessiz olun, hafifleyin. Derin uzayın ve kürelerin müziğine kendinizi bırakın, enerjiler denizinde uzanın, yumuşak dalgalar sizi taşısın o büyük rahatlama anına… Yaratan’ın sizi kucaklamasına izin verin ve sadece hissedin. Bir meltem gibi… En berrak kaynak suyu gibi… Sakin denizin ufak gidiş gelişlerle yarattığı kıvrımlarının sakince sahile vurduğu zaman çıkardığı ses gibi… Düşünmeyin. Salın. Parmaklarınızın ucundan sıyrılıp düşsün o yıllardır tutunduklarınız. Dinginlik… Kalp… Yumuşak ritimler… Kalp… Tatlı bir huzur… Kalp… Bütün olmak… Kalp… Sadece OLmak… Kalp…

Haftaya yola devam edeceğiz. Ama şimdilik Güneş ve Venüs bize bakıyor, bütün ihtiyaçlarımızı gideriyor. Mücadele yok, tasa yok, acele yok…

Hepinize harika bir hafta sonu diliyorum.

©Mor Alev 2017

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

6 comments

    1. Sevgili Angel, bu bir dilek değil teslimiyet zamanı. Aynen yazdıklarımı uygulayın. Sessiz kalın ve teslim olun. Sevgilerimle

      Beğen

  1. Sevgi sevgi sevgi… bu sabah uyandığımdan beri kafamın içindeki ses sevgi , kendimi ve başkalarını sevmek üzerine düşünüyorum… yardim istedim sevgiyi hersekilde deneyimleyebilmek, hayatıma tamamiyle sindirebilmek için niyet ettim… sevgiyi paylasmak cogaltmak adina kendime odevler verdim… yaziyi ancak okuyabildim ve içime mutluluk huzur sevinc doldu bugün sevgi özelinde birgun olduğu için, cok teşekkür ederim cok şükür … iyiki varsın iyiki herzaman yanimizdasin Moralev ❤ çok şükür herzaman sevgi ile destekleniyoruz degisiyoruz dönüşüyoruz… sevgilerimlee 🙂

    Liked by 1 kişi

  2. Muhteşem. Dün karnımın içinde kelebekler uçuyordu. Kalbim heyecanlı bir olaya hazırlanıyor . Bugün Güneş’te Venüs tutulmasında hamamdaydım. Suyla şifa yapıyordum . Keseci kadına hizmeti için şevketle teşekkür ediyordum . Masaj yaparken elleri karnımdaydı . hamam geleneğinin gebeliğe de iyi geldiğini düşünüyordum . Sanki karnımı doğuma hazırlıyordu . Hamamın içi kadınların kahkahası , sesleriyle doluydu . Kurnalardan akan suyun şifası ve bereketini düşündüm . Sanki tüm dış sesler kalabalığa rağmen sustu . Mihrimah Sultan Hamamı’ydı burası . Tarihe döndüm ve ne güzel bir hizmet kadınlara sultanım dedim . 40 kez su döktüm üzerine kırklanırken çiçeklendim. Bahar dalları gibi oldu ağacım . Kalbim . Bembeyaz, pembe, mor . Yeşile yaprağı ve meyveye döndü ağacım. Kelebekler vardı üzerinde, kuşlar yuva yapmıştı dallarıma . Ve hamam meditasyona dönüştü . Sabah çok değerli tüp bebek uzmanı doktor Halit’in vefat haberini almıştım . Haberini yazarken, ne büyük vazifeli dedim kendi kendime . Süper bebekler bıraktı bu dünyaya . Işık oldu . Ve hamam dönüşü Venüs tutulmasını okudum mor alev den . Ölüm de doğumda bizler için .. Eril – dişil denge de Aşk Ol’up. Aşk’ı kucaklamak niyetiyle .. Çok teşekkür ederim

    Liked by 2 people

  3. Sevgili mor alev
    Bugün yazıyı ancak gece 00.47 de okuyorum.ama ben bugünü tamda dediğiniz teslimiyete ve sevgide geçirdim.Yaşadığım duygu muhteşemdir.birsey oldu sanki sihirli bir değnek değdi ve herşey değişti. anid n oldu.binlerce şükürler olsun
    Sevgiler kocaman

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.