Yeni Ay Yay’da: Derinlerde bir yerde bir şeyler oluyor… – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

scott-prior-bonfire-on-the-river-2009Ne zaman Akrep’in dipsiz yeraltı mağaralarındaki yolculuğumuzu tamamlasak, Yay’ın varlığına şükrediyoruz. Akrep’teki dönüşümümüz bizi yeniliyor, hatta bu yolculuktan muzaffer çıktığımızı hissediyoruz ama aynı zamanda yoruyor, kendimizi ateşin başında bulduğumuzda hayat tazelenmiş, canlanmış gibi geliyor. İçeride çok çalıştık. Bu yıl Akrep sezonunda Lilith de yanımızdaydı. En görmek istemediğimiz yüzlerimizle karşılaştık. Bize şimdilik pek bir şey başaramamışız gibi gelse de aslında büyük bir şey başlattık. Yay sezonu bunu destekliyor…

Önümüzdeki dört hafta Yay’ın özelliklerine dalacağız. Yay, karanlıkta ışığı görür, kıvılcımları takip ederken ardında ışıklı bir yol bırakır. Ruhumuz macera ve keşiflerle coşar. Hepimiz birer öncü haline geliriz, biliriz ki bundan daha iyi, daha büyük, daha güzeli vardır, arayışımız hız kazanır. Yay, felsefe, inanç ve dinlerle bağlantılıdır. İnançlarımız deneyimlerimizi biçimlendirir ama aynı zamanda algılarımızı da saptırabilir. Kendimiz ve diğerleri hakkındaki inançlarımız, deneyimlerimizi kısıtlayabilir, daha da kötüsü yaşamımızı sıkıştırıp küçültebilir. Yay bizi güvenli gördüğümüz sınırların ötesine geçmeye cesaretlendirir. Alışık olmadığımızı, yeniyi denememizi sağlar. Diğer inançlar, diller, yaşam şekilleri ve yerler görmek anlayışımızı derinleştirir. Yay bir seyyahtır. Vizyonumuz genişledikçe, kitaplardan öğrendiklerimiz deneyimle birleşir ve bilgelik haline gelir. Bu yeni ay içimizdeki kaşifi, düşünürü kucaklama zamanı. Dikkatinizi hangi kıvılcım çekiyor? O kıvılcım sizi nereye götürüyor?

Bu yeni ayın yöneticisi Jüpiter,  Plüton’la daha yeni kare açı yaptı. Bildiğimizi düşündüğümüz şeyler ve vizyonumuz, gerçekler ve gölgelerimizle bir çatışma haline girdi. Önyargılarımız bütün ilişkilerimizde dengeyi ve huzuru bulmamızı zorlaştırırken Jüpiter bu sefer de Uranüs’le bir zıt açıya hazırlanıyor. Bu zıt açı bize yaratmakta olduğumuz geleceğin nasıl bir şey olduğunu gösterecek.

Ama ondan önce, ayın kendi düğümlerine yaptığı kare açıya da bakmalıyız. Bu, genelde gelişimimizde bir adımı es geçtiğimiz anlamına gelir. Geri dönüp onu tamamlamalıyız. Burada öğrenilecek şey şudur: İnançlardaki farklılıkları anlamak ve kabul etmek başka, kabul edilemezi, evrenselliğe aykırı olanı kabul etmek başka bir şeydir. O yüzden neyi kabul edip etmediğimize dikkatle bakmalıyız.

Neyse ki, Yay kişisel değildir, Akrep gibi duygular içinde kaybolmaz. Öfke, nefret, çaresizlik hissederken olanları düşünüp anlamlandıramazsınız. Ama onları salıverirsiniz. Akrep’in hediyesi kişisel ve toplumsal psikolojimizi tanımamız, anlamamız, kabul etmemiz ve kendimizi bağışlayarak salıvermemizdir. Sonra durumu değerlendirirsiniz. Yay’ın doğasında tarafsızlık ve düşünceyi öne çıkarmak vardır. O zaman bu ay durumu değerlendirmek, yeni çıkarımlar yapmak, yeni düşüncelere kendimizi açmak, bakış açımızı alabildiğine genişletmek için ideal!

Bu yeni ay, yani Ay ve Güneş birlikte, bize çok ilginç bir oluşumu müjdeliyor ama biraz sabırlı da olmamız gerekiyor.

Yeni Ay Sabian Sembolü: “Yeryüzünün derinliklerinde yeni oluşumlar şekilleniyor”

groundingBu Sabian sembolü çok özel. Derinlerde, gün ışığının henüz ulaşmadığı yerlerde bilgi, yaratım ve yeni yetenekler gelişiyor. Göz önünden çok uzaklarda… Yaşamımızın bizleri hayatta tutacak, bize bakacak ve ilerlememize yardımcı olacak şeyleri getirdiğine ve getireceğine dair inancımıza sıkı sıkı bağlanmalıyız. O yüzden hemen küsmeyin! Bulunduğumuz dönemde bilincimizle kavrayabileceğimizden çok daha fazlası oluşurken bir şeyleri fazlasıyla zorlamak doğal gelişimi engelleyebilir.

Sıklıkla, değişiklikler sessizce gelişir ve sonra birden bire dışarıya yansır. Değişikliğin genelde beklemediğimiz bir olay ya da yepyeni bir davranış kalıbı şeklinde yansıdığını görürüz. İlerlemeniz ve gelişiminizle ilgili bütün olasılıklar matriksini siz taşıyorsunuz. Ama bazı şeyler şu anda sizin bilincinizin dışında yani beyninizin, ruhunuzun çok derinlerinde, arkalarda bir yerde gerçekleşiyor. İçinizde büyüyen yeniye ve dış yaşamınıza şu anda evren bakıyor. Bu sembol anne karnına yeni düşen bir embriyoyu hatırlatıyor. O noktada henüz bu oluşumdan haberdar olunmayabilir ya da sadece sağlığına iyi bakmak, iyi uyuyup, iyi beslenmek dışında bir şey yapılamayabilir, embriyoya bu ilk haftalarda müdahale edemeyiz. Ama içimizde bir inanç vardır. Her gün milyonlarca insan, milyonlarca hayvan bir bebek yaratırken, başından sonuna bir mucizeye şahit oluruz.

Bu sembolde bahsedilen “derinler” atom altı enerji alanımız mı? Bir kuantum sıçramaya mı hazırlanıyoruz? Mümkündür. İçinden geçmekte olduğumuz ve geçen yeni ay uzun uzun anlatmış olduğum enerji koridoru – enerji girdabı devam ediyor. Şu anda büyük şeylere gebeyiz. Hayatımızı kökten değiştirecek yeni farkındalıklar, yeni durumlar yolda. İnancınızı ve umudunuzu koruyun!

Arkadaşlar, dünyanın her köşesinde oldukça ciddi olaylar gerçekleşirken, bu enerji koridorunda yerçekimsiz alan hissimiz devam ediyor. Ayaklarımızın altındaki zemin gitgide kaybolurken ya bir yerlere saklanmaya çalışacağız (ve saklanacak yer yok), ya da boşluğun keyfini çıkaracağız! Derin uzayda biraz da gülmeye, biraz da espri yeteneğimizi kullanmaya ve hayatımızı en azından mizahla hafifletmeye ne dersiniz? Yay aynı zamanda gülmeyi seven, zeki espriler yapan bir arketiptir. Mizah akıl sağlığımıza da, davranışlarımıza da mucizevi olumlu etkiler yapar. Bu dönemde en başta kendimize gülmeyi ve çevremizdekilere de gülümsemeyi hatırlayalım! Gelin hep birlikte ateşin başında toplanalım!

İkinci bir öneri ise, bu zamanda topraklanmaya önem vermemiz olacaktır. Böylece derinlerdeki değişimle irtibata geçebiliriz, aynı zamanda uzay yürüyüşümüz(!) sırasındaki merkezi kaybetme hissini dengeleyebiliriz. Bunun için herhangi bir topraklanma çalışması yapabilirsiniz (bağlantısı burada). Ancak benim çağrıldığım yöntem, geçen sonbahar ekinoksunda paylaşmış olduğum Ağaç-Beden çalışması. Onu ayrıca bu yazının altına kopyalıyorum.

Yeni Ay, 29 Kasım Salı, saat 15.18’de gerçekleşiyor. (İstanbul) Hepinize harika bir ay diliyorum.

©2016 Mor Alev

Ağaç Beden Çalışmasıyla Şifa ve Denge

natures-doorwaySessiz bir ortamda, rahatsız olmayacağınız bir pozisyonda oturun. Birkaç derin nefesle kendinizi sakinleştirin. Düşüncelerinizi yavaşlatın. Omuzlarınızdaki gerginliği atın, bedeninizi hissedin. Rahatsız noktalar varsa oturuşunuzu biraz daha ayarlayın. En rahat olduğunuzu düşündüğünüz, sakinlemiş halinizde bu çalışmaya başlıyoruz.

Ağaçların iki tarafta dizildiği harika bir patikada yürüyorsunuz. Bu çok güzel güneşli bir gün ve dalların arasından güneş ışınlarının süzüldüğünü görüyorsunuz. Attığınız her adımda tabanınızın altındaki toprağı, ciğerlerinizde hafifletici temiz havayı hissediyorsunuz. Ilık hava, cildinize dokunuyor. Sanki ağaçlar siz yürüdükçe yolu açıyor. Adımlarınız hafifliyor, bedeniniz ilerledikçe ağaçlıkla bir oluyor gibi… yapraklarda ışıltılar görüyorsunuz, kuşlar, kelebekler…  Güzelliği takdir ediyorsunuz, bütün varlıklardan size yönelen saygıyı ve özeni hissediyorsunuz. Gördüğünüz her şey mükemmel. Çiçeklerin kokusu, arıların vızıltısı…

Bir dakikalığına durun ve burayı iyice inceleyin. Yaşamın kutsallığını hissedin. Bilinciniz iyice genişlesin, sınırların yok olmaya başlamasına izin verin. Ormanı hissedin, bilin.

Şimdi bu yolda devam edin. Ormanın bütün varlıkları size yol gösteriyor. Yürüdükçe insan yaşamınızın olumsuz etkilerinin, katı düşüncelerin, yargıların üzerinizden akıp gittiğini, enerjinizin temizlendiğini hissediyorsunuz. İleride ufak bir açıklık görüyorsunuz. Güneşin parladığı bir yer. Ortada devasa bir ağaç var. Ona doğru ilerlerken günlük hayatınızı arkada bırakmaya devam ediyorsunuz, kendinizi koşmamak için zor tutuyorsunuz.

Ağaca ulaştığınızda onun siz olduğunu anlıyorsunuz. Onunla birleşmek, o olduğunuzu hissetmek istiyorsunuz ama önce onun size iletmek istedikleri var. Yürüyüş sırasında üç boyutlu yaşamın ağırlığı gitgide yok oldu, uçmakta özgürsünüz. Biraz yükseliyorsunuz ve ağacın dört ana dalı olduğunu görüyorsunuz, dört ana daldan bir sürü orta ve ince kalınlıkta dal uzuyor. Dört ana dal, fiziksel, zihinsel, duygusal ve enerji bedenlerinizi simgeliyor.

restoration-photo-by-niimoŞimdi ağaç bedeninizin dalları arasında uçuşurken bazı dalların diğerleri kadar sağlıklı olmadığını görüyorsunuz. Sağlıklı olmayan ilk dala sarılın ve ağacınıza sorun, “Problem nedir? Nasıl yardımcı olabilirim?” cevapla birlikte, o dala sevginizi verin. Gelen bilgilere dikkat edin. Bu bilgileri çalışmadan sonra hatırlamaya niyet edin. Solmuş yaprakların ekinoks rüzgârlarıyla uçup gittiğini görün. Gerekiyorsa, bir buluttan arındırıcı yağmurunu rica edin. Taze, yepyeni yaprakların filizlendiğine şahit olun.

Sonra eğer varsa, diğer sağlıksız dallara geçin. Bütün bir şifalandırma sürecini tekrarlayın.

Ağacınızın tamamı şifa bulduğunda dalların arasında sevgiyle gezmeye, yaprakların fısıltısını duymaya devam edin. Ağaç benliğinizin kalbinden insan benliğinize yönelen minneti ve sevgi hissedin. Sonra belli bir noktada artık enerjileriniz birleşmeye başlayacak. Siz gerçekten ağacın kendisi olduğunuzu hissedeceksiniz. Bu olduğunda onunla bütünleşmeye izin verin.

Ayak tabanlarınızın altından yayılan güçlü köklerinize dikkatinizi verin. Her bir kök saçağının güçlendiğini, uzadığını, kalınlaştığını görün. Diğer ağaçların kökleriyle birbirine dolandığını, bazı noktalarda ayrılamaz şekilde birleştiğini görün.

Ağaçlar ve Orman diyor ki; “Biz bir BÜTÜNÜZ. Biz BİRin parçalarıyız.” Kökler ağının bütün bir dünyayı ışıltılı bir biçimde sardığını görün. Ağaçlar tek görünse de birbirinden farklı olsa da kökleri bir bütünü oluşturuyor, ışıltılı kök ağı kozmosa yayılıyor, sonu yok, başlangıcı yok… Tek bir ağacın tek bir dalı şifalandığında bütün bir orman şifalanıyor. Köklerle bağlantı güçleniyor.

Şimdi köklerden aldığınız güçle, dengeyle gövdeye dönün. Bedeniniz ağacınızın tamamı. Rüzgârı, güneşi, havanın taşıdığı rutubetin canlandırıcılığını hissedin.

Ve kollarınız, dallarınız, yukarıya uzanıyor. Uzanıyor, uzanıyor, uzanıyor… Uzandıkça daha çok yaşam, daha çok canlılık, daha çok coşku, sevinç, ilhamı hissedin.

Dallarınız da başka ağaçların dallarıyla karışıyor. Bir sincap, başka bir ağacın dallarından size atlıyor, bir örümcek ağını bir başka ağaçla aranızda örüyor. Kuşlar konuyor, şarkılarını söyleyip uçuyorlar. Taşıdığınız kuş yuvalarındaki minik yumurtaları ve üzerinizde yaşayan karıncaların topraktan en tepeye doğru çizdiği yolları fark edin. Yapraklarınıza güneşi sevgiyle kabul edin. Fotosentezi yaşayın. Yukarıdan aşağıya indirin, bedeninizin tamamını besleyin. Sonra köklerden aldığınız nemi, sevgiyi, güveni yeniden yukarıya taşıyın.

Burada biraz kalın. Dengedesiniz. BİRsiniz. Keyfini çıkarın. Hazır olduğunuzda yavaşça kendinizi insan yaşamınıza geri getirin. Ağacınıza, ormana, size yardımcı olan bütün elementlere teşekkür edip gününüze geri dönün.

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

12 comments

  1. Güzel bilgiler için yine, yeniden teşekkürler. Yalnız ben “topraklanma/ağaç beden” çalışmasını zihinsel değil de doğaya karışıp fiziksel olarak yapmayı tercih ediyorum. O zaman hem bedenimiz hem de zihnimiz yenileniyor. Bizzat ağaçlara sarılıyorum, o yolda, ormanda yürüyorum 🙂 Tavsiye ederim herkese. http://www.facebook.com/gezginmarti

    Beğen

    1. Aynen öyle! Ağaç-beden çalışması da dev bir dut ağacının altında yazılmıştı hatırlarsınız belki… Ama pek çok insan kış ve şehir hayatı dolayısıyla pek dışarıya çıkamıyor. Bu çalışma da tek günlük olmamalı, bu ay neredeyse her gün yapılmalı. Ben bunun için bahçeye çıkıyorum ama böyle şanslı olmayan arkadaşlar da evlerinde “enerjik” olarak topraklanabilirler. Teşekkürler

      Beğen

    2. Merhaba ,
      Ağaca sarılmak ,bir temizlenme ve arınma ritüeli..ağaç yeşil rengi ile ruhuna ,bedenine huzur ve şifa verir..
      Yazınız çok güzeldi , teşekkürler..
      Bir sorum ,moralev@outlook.com
      Mail kutunuz dolu mu?geri geliyor..

      Beğen

      1. Sevgili Özlem, dolu değil. Ben mesajları alıyorum ama nedense outlook böyle bir bilgi gönderiyor. Bunu bildirdim. Sevgilerimle

        Beğen

  2. Tanistigimiz icin vesile olundugu icin hayatima teslim olmusken yeni yeni kucuk isiklar icin..uzun zamandir hasretligini cektigim yuzumdekii tebessum icin koklerimi hissettigim icin ve o koklere gelen CAN icin..TESEKKUR EDERIM TESEKKUR EDERIM TESEKKUR EDERIM ❤

    Liked by 1 kişi

  3. Ben çok güzel bir elma ağacıydım, en sonunda da Güneş bana kahkaha atarak güldü. Teşekkür ederim sevgili Mor Alev:))

    Liked by 1 kişi

  4. Tekrar Merhaba Mor Alev. Uzun zamandır düzenli meditasyon yapmaya başlamıştım ama son zamanlarda meditasyonlarım bana huzur yerine huzursuzluk ve korku vermeye başladı ve meditasyon yapmayı bıraktım. Bu yazınızı okuduktan sonra inançlarla ilgili olabileceği aklıma geldi ve belkide birşeyler yanlış gidiyordu.çünkü önceden kısa sürede düşüncelerden arınıp kendimi adapte edebiliyorken, son zamanlarda meditasyon başlangıcında hem Allah’ tan hem meleklerlerden yardım istemedeki süre uzuyor ve düşüncelerim karışıyordu. bu da bende baş ağrısı, huzursuzluk ve adapte olamama hali veriyor ve sonunda içimi bir korku kaplıyor (sebebini bilmediğim) ve bu dönemlerde gördüğüm ruyalardan cıkardığım mesajlarda ara vermem gerektiği yönündeydi. Ama tüm bunların dışında da, içimde sebebini bilmediğim bir coşku hali var ve rüyalarım su sıralar yol göstericim 🙂 bunun üstünede bu yazınız tam oturdu.öneriniz yada düşünceniz nedir? şimdiden teşekkür ederim.

    Beğen

    1. Sevgili Mehmet, anda kalmak için elinizden geleni yapın. Bu konuda rehberlik ararsanız eğer, bir sürü geçmiş yazı var. Son aylarda çok yazdım anı yaşamak, bulunduğumuz anı değerlendirmekle ilgili. Sanırım bugünlere hazırlıkmış. Sevgilerimle

      Beğen

    1. Sevgili Nursel, Mor Alev enerjisi ve koşulsuz sevginizi gönderin. Belki bu önemli bir öğrenme sürecidir. Belki aradığından farklı bir iş yapması gerekiyordur… Bilmiyoruz. Çünkü bu sorun aslında kızınızın ve bizler çocuklarımız da olsa duruma müdahale edemiyoruz, sadece sevgimizi, takdirimizi ve anlayışımızı verebiliyoruz. Onlar çalışsa da, çalışmasa da, ne olursa olsun, ne yaparlarsa yapsınlar, onları çok ama çok seviyoruz. Bunu bilmeleri ve hissetmeleri önemli. Fakat özetle bu kızınızın çözeceği bir durum. Durumla ilgili korkularınızı salıverin (yöntemler ana menüde), bir de sizin korkularınız ve olumsuz beklentileriniz ağırlık olmasın. Sevgilerimle

      Beğen

  5. Sevgili Mor Alev. Bugün benim doğduğum gün. Uzun bir süredir her mesajın ile bana mutluluk, huzur, sevgi ve umut verdin. Ve ben doğum günümde bana verdiğin tüm bu güzellikler için sana teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsın. Daha nice zamanlara. ( Not: “sen” dili hitabım samimiyet ve sevgimdendir.)

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.