Sevgili Dostlarımız, sizleri çok seviyoruz
Biliyoruz ki pek çoğunuz bu yaşamınızda hayal kırıklığına uğramış hissediyorsunuz. Bir çoklarınız başkaları tarafından hayal kırıklığına uğratılmış hissediyorsunuz. Hatta hayat tarafından daha da çok hayal kırıklığına uğratılmış hissediyorsunuz. Moralinizi yüksek tutun! Her biriniz, her nefesinizde, değişim fırsatına sahipsiniz! Her biriniz kendinizi ve diğerlerini beklentilerin esaretinden serbest bırakma gücüne, hayatla dans etme yeteneğine sahipsiniz, tam olarak olduğunuz halinizde ve hayatın da tam olduğu haliyle.
Sizi şimdi duyuyoruz! “Bana iyi ve kibar davranılmasını bekliyorum! Kendimin en iyiyi yapmasını umuyorum! Diğerlerinin dürüst olmasını bekliyorum! Çocuklarımın beni dinlemesini bekliyorum!” ve liste böyle devam ediyor. Bu beklentilere sahip olabilirsiniz sevgililer, ama ya kendi beklentilerinizi karşılayamazsanız ne oluyor? Ya diğerleri sizin beklentilerinizi karşılayamazsa ne oluyor? Beklentilere sahip olmak iyi bir şeydir, ancak hayatın ya da diğerlerinin hep beklediğiniz gibi davranmadığını zaten biliyorsunuz. Kendiniz bile kendi beklentilerinizi her zaman karşılayamıyorsunuz. Peki, o zaman ne oluyor?
Şöyle demek daha iyi değil mi “Ben bana iyi ve kibar davranılmasını bekliyorum, ama öyle olmadığında buna olan tepkimi en iyi şekilde seçeceğim.” “Diğerlerinin bana karşı dürüst olmasını bekliyorum ama güvenime ihanet ettiklerinde, onlardan uzaklaşacağım ya da onlara kibarca bir daha güvenimi kazanmalarının hangi durumlarla gerçekleşeceğini bildireceğim.” “Çocuklarımın beni dinlemesini bekliyorum, ama dinlemezlerse, onları sevgiyle burada, yeryüzündeki derslerine yönlendireceğim.”
Kendinizden ve diğerlerinden en iyiyi bekleyin sevgililer, ama eğer kabul ederseniz, siz ya da diğerlerinin bu beklentileri karşılayamadığı durumlarda, esnek olun. Bulunduğunuz anla dans edin, tam olduğunuz gibi, hayatın da tam olduğu gibi. Çünkü o gerçeklikte, hayata karşı direnmiyorsunuz. Geçmişteki beklentilerinize zincirlenmiş değilsiniz. Anda rehberliğe açıksınız. Tam önünüzdeki yaşamın gerçekliği ile ilgileniyorsunuz.
Bu şekilde, nasıl olduğunuzu, diğerlerinin ve hayatın nasıl olduğunu temel alarak en sevecen davranışı bulmak üzere kendinizi özgürleştirirsiniz… şu anda, burada, bulunduğunuz anda.
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
Ann Albers’a ve Meleklere bu mesaj için çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com)
Enerjilerin çok yoğun olduğu bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın ilişki kurabilmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
❤ ❤ ❤
BeğenLiked by 2 people
Çocuklarınız sizin eseriniz değildir. Onların yaptığı hatalardan utanmak ya da başarılarından övünmek gururlanmak insansı bir eylem değildir. Çünkü her yaratılan kusurludur.. Mutsuz olduğunda suçlu aramak yerine gökyüzüne bakıp huzurlanmak sevgiyle gördüklerini ve göreceklerini hayal etmen gerekiyor. Bende böyle sevgiler…
BeğenBeğen
Sevgili Lurlublog, Kesinlikle “her yaratılan kusurludur” yorumunuza katılmıyorum. Hepimiz bulunduğumuz anda, bulunduğumuz yerde mükemmeliz. Aynı zamanda bizler maceracı, kaşif, meraklı ruhlara sahibiz, içimizde gelişim ve genişlemenin kıvılcımı parlıyor. O yüzden, hep ilerlemeyi arzuluyoruz, sevgimiz ve araştırmacı, mucit kişiliğimizle de aynen bunu yapıyoruz. Çocuklarımız, ya da sizin sözlerinizle “her yaratılan”, yani çiçekler, bakteriler, toprak, su, yıldızlar… vs tamir edilmesi gereken “kusurlu” ya da “defolu” varlıklar değil. Bu görüşümü yıllardır blogda paylaşıyorum. Sevgilerimle
BeğenBeğen