9-9-9 Enerji Portalı: Bütünleşme ve Tamamlanma Enerjisi, Zamanda Duraklamalarla Gelen Büyük Şifa

Tide of Time, Vladimir KushSevgili Dostlar, Eylül ayının tamamı devasa bir enerji girdabı gibi. Bizi bir yerden diğerine taşıyor, sonra bir başkasına ve bir başkasına… Bu 9 Eylül günü üçlü 9’un enerjisini kabul ediyoruz. Kapanması gereken bütün kapılar tek tek kapanırken, tamamlanmaya, bütünleşmeye ve bir dönemi bitirmeye hazırlanıyoruz. Bu ayın enerjileri hakkında şimdiye dek 4 yazı yayınladım.

Bu yazılarda bahsedilen tüm enerjileri katman katman birbirinin üzerine eklenen frekanslar olarak düşünebilirsiniz. Şu anda büyük bir senfoninin içindeyiz. Birbiriyle uyum içinde kendi notalarını çalan enstrümanları hissedin. Toplamda müzik bizi alıp götürür, bazen farklı aletlerin sesini ayırsak da aslında bütünün güzelliğidir kulaklarımızda ve ruhumuzda kalan. Senfoni sırasında bütüne sıklıkla yeni notalar ve enstrümanlar da eklenir, bazıları geri çekilir sonra geri döner, ana temanın etrafında mükemmel uyumla kendi seslerini de duyururlar.

9-9-9 enerjisi de eklenen katmanlardan biri. Özellikle güneş tutulmasında bahsetmiş olduğum hücresel zaman kapsüllerinin açılması ve Trapez Etkisinde anlattığım her şeyin yaratıma girdiği, genişleyip büyüdüğümüz boşluğu daha da fark edilir kılarken bizi güncelleyecek ve şifalandıracak bir enerji girişi yaşayacağız. Bu enerjinin amacı yukarıda bahsettiğim gibi bütünleşmeyi ve tamamlanmayı sağlamak.

2016’nın bir 9, yani bitiş ve yeni başlangıçlar senesi olduğunu biliyoruz. Şimdi bu enerji üçle çarpılıyor. İşte böyle bir gün ve böyle bir dönem! Hem kurdeleyi göğüslediğimiz bitiş çizgisindeyiz, hem de düdüğün sesini duymayı beklediğimiz başlama çizgisinde!

Sıklıkla kullandığımız değişim, dönüşüm, yeni insan, yeni hayat, yeniden doğuş, metamorfoz, transformasyon kelimeleri bile bu yeni enerjileri tarif etmek için zayıf kalıyor. Şimdiye dek deneyimlediğimiz en büyük “gerçeklik” enerjisi ile karşı karşıyayız! Gerçekten kimiz, neyiz, hepsi ama hepsi hatırlanmak üzere açığa çıkıyor.

Şu anda Süper Galaktik Merkez’le tam hizadayız. Yeryüzündeki tüm yaşam, derin uzaydan, Evren’in Kalbinden gelen sinyallerle uyandırılıp güncelleniyor. Neleri tamamlayıp bir kenara koymamız gerektiğini derinden hatırlıyoruz. Bunu yaparken kendi bütünlüğümüze de kalbimizi açıyoruz.

pink-dawnCumartesi akşamüstü denize baktım, tamamı lila-pembe-gümüş-altın renklerde parlıyordu. Yeryüzü Mor Alev enerjisi ve ona eşlik eden diğer kozmik enerjilerle yıkanıyordu. Komşumuz dedi ki, “Bilmiyorum, ben mi fark etmiyordum önceden ama son bir yıldır inanılmaz güzel renk değişimleri ve manzaralar oluyor. Denizin pembe görüntüsüne bakın.” “Ben biliyorum sebebini” diye düşündüm. O arada gelen geçen herkesin telefonlarını çıkarıp fotoğraf çekmeye başladığını gördüm. Ben sizlerle paylaşabileceğim bir fotoğraf çekmedim çünkü o anda normalde fark edemediğimiz enerji girişine çıplak gözlerimizle şahit olduğumuzu hissediyordum. Elbette renklerle ve frekanslarla yıkanmayı ve bir şey yapmak yerine teslimiyeti tercih ettim.

Arkadaşlar, böyle görüntüler tabii ki yeni yaşanmıyor, hep varlardı. Fakat yoğunlukları, sıklıkları çok arttı – gitgide daha da güneyde görülmeye başlayan aurora borealisler gibi – ve artık gelişmiş duyularımızla akan enerjilerin de yoğunluğunu hayranlıkla hissedebiliyoruz. Yandaki temsili fotoğraf ne kadar photoshop’lu ya da nasıl bir filtreyle çekilmiş bilmiyorum, görünüm buna benziyordu fakat defalarca daha muhteşemdi.

Bence böyle deneyimler günlük hale gelecek. Bundan eminim. Aşağıda yine Michael’dan (Baş Melek Mikail) Eylül enerjileri ve özellikle 9-9 enerjileri ile ilgili kısa ama çok önemli bir mesaj çeviriyorum. Michael’ın sözleri sadece kalbimi sevgi ve şükranla doldurmadı, her bir kelimenin taşıdığı frekansı bütün hücrelerimde hissettim.

Bu yaz derin meditasyonda ya da sadece tabiata olan takdirimi yaşarken, tabiatı seyrederken Michael’ın bahsettiğine yakın durumlar yaşadım. Zamanın göreceli olduğunu, çizgisel zamanı terk ettiğimizi ve zamansızlığa geçtiğimizi konuşmuştuk. Bu dönemde, yani bitirirken ve henüz başlamamışken, aradaki “yeniden yükleme, yeniden güncelleme, yeniden programlama” sırasında özellikle de 9 Eylül ve sonrasında bu deneyimlerin çoğalacağına inanıyorum.

Bu mesaj, Pazartesi günü yayınlamış olduğum yeni hızlandırılmış zaman çizelgesi bilgilerine son derece uyumlu fakat o mesajın kanalı olan Andrew Martin’le hiç ilgisi olmayan bambaşka bir kaynaktan geliyor. O yüzden bu çok farklı bilgilerin birbirini onayladığına inanıyorum.

Aşağıdaki mesaj Gillian MacBeth-Louthan Kanallığı ile Baş Melek Michael (Mikail) tarafından iletildi. Gillian ve Michael’a binlerce teşekkürler. (thequantumawakening.com)

Âlemler Değişmeye Başladı

Ben sizler tarafından Michael olarak bilinenim. Ben arkanızda durmuş olanım, sizi desteklemiş olan, sizi kederinizden, öfkelerinizden, kısıtlamalarınızdan ayırmış olanım. Ben bu günde sizinle yürüyenim. Sizlerden beni çağırmanızı, enerjilerinizin önünde, arkasında, sağında, solunda, altında ve üzerinde durmamı istemenizi rica ediyorum. Beni her gün çağırmanızı ve sizleri korumamla sarmamı istemenizi rica ediyorum. (Mor Alev: Günlük enerji çalışmamızda Michael’dan tam da bunları istiyoruz)

Âlemler, değişmeye başladı. Aynı yan yana duran iki tektonik plaka gibi. Bu kaymada bir yüzeysel fark var. Dünyalar, boyutlar ve bilinen gerçeklikler arasında bir çatlak var. (Mor Alev: Durumu coğrafi-jeolojik terimler kullanarak benzetmelerle anlatıyor, yani gerçek bir çatlak yok ama bir boş transandantal alan var.)

Bu tektonik kaymanın enerjileri yeryüzü değişiklikleri, kişisel değişiklikler, gökyüzü değişiklikleri formlarında geliyor. Bu tektonik enerji ve tektonik akım biyolojik bedeninizi etkileyecek. Beden, zihin ve düşünce süreçlerinde bir ayrışma olacak. Bu demek oluyor ki, zaman kayması oluşmuş gibi, beden,  hareket ve insan düşüncesini ayırarak biraz daha farklı tepki verecek. Bir şey düşüneceksiniz, bir duraklama olacak ve beden sonra tepki verecek. Düşünce ve biyolojik fonksiyon arasında bir zaman aşımı olacak. Bir şey yapacaksınız ama onu bu âlemde yaptığınıza dair bir anınız olmayacak. (Mor Alev: Bu çok ilginç bir durum, sanki  déjá vu’nun tam tersi gibi)

Düşünce ve biyolojik hareketin arasındaki zaman-mekân ayrılığı kastidir. Yeryüzünde her şeye geciktirilmiş tepki verilecek. Çünkü büyük bir zaman kaymasından (değişiminden)  geçiyorsunuz ve bu değişim her şeyi, tüm hareketleri ve tepkileri etkileyecek. Bu, zihinlerinize bir değişme şansı tanıyacak ve yavaşça yönünü kaydırabilecek. Bu tek bir duraklamada, Işık umuyor ki, değişimi kucaklayın ve kendi ilahiliğinize karşı savaşmayı bırakın.

Zaman öylesi yavaşlamış gibi hissettirecek ki bir çiçeğin açtığını neredeyse görebileceksiniz. Tohumun filizinin oluşmasını, arı kuşunun kanatlarını hareketsiz halde neredeyse gözlemleyebileceksiniz. Bunu güneşiniz doğarken ve batarken şimdiden fark etmeye başladınız. Fark edilir bir değişiklik var, varlığınızın incelikli derin parçalarında hissettiğiniz bir değişiklik. Herkes ve her şey biliyor, bir şeyler değişti.

Sizlere “zamanın yavaşlaması” sunuluyor, bunun amacı genişlemenizdir, küçülmeniz değil. Size olayların arasında zaman veriliyor, böylece dünyanızın, paranızın, sağlığınızın, düşüncelerinizin çelişkilerinden uzaklaşıp ilahi benliğinize doğru büyüyebilirsiniz. İlahiliğiniz daha çok yaşamınızda, paranızda ve yeryüzünün geleceğinde yer alabilir.

Bu zaman yavaşlatan durum (Mor Alev: Buna “zamanı yavaşlatma etkinliği” de diyebiliriz.), bu metodik olarak enerjileri yavaşlatma halini şöyle görün: Yaratan, size acı verene, sizi sınırlayana, sizi esir tutana, sizi şartların kurbanı hissettirene şifalandırıcı ışığını üflüyor. Evrenin enerjilerinin sizin içinizden doğru soluk alıp vermesine izin verin. Yaratan’ın gözünde genişleme ve küçülme birdir. (Mor Alev: Nefes alırken ciğerimizi genişletiriz, verirken sıkıştırırız, bu ikisi bir bütünün parçalarıdır.) Zaman ve enerji sizlerin zaman içindeki yırtıkları ve gözyaşlarınızı şifalandıracak kadar yavaşlayacaktır.

****

Arkadaşlar, bu kısa mesaj burada sona eriyor. Ama bizleri bir süre düşündürecek. Bence bu yavaşlamayı ve mucizevi, Yaratan’ın hediyesi şifalanmayı en iyi meditasyon sırasında yaşayabiliriz. Ancak, bir de “göz dalması” olayı vardır, biliyorsunuz. Bence bu dönemde göz dalmalarına, yani o birden bire zihninizin boşaldığı, zamansız gibi görünen anlara da dikkat edin.

Benim önerim değişmiyor, bu Eylül ayında da su tüketiminizi artırmanızı, ağır yerine sağlıklı ve hafif yiyeceklere dönmenizi, bedeninizi dinlemenizi ve elinizden geldiğince aralarda dinlenmenizi önemle hatırlatıyorum.

Bu 9-9-9 gününde, her zamanki enerji çalışmamızı yapmaya devam ediyoruz. Elimizden geldiğince günlük yaşamın içinde de farkındalıkla davranmak, en ufak, alışkanlık yapmış davranışlarımız ve görevlerimizin bile ilahi bir yönü olduğunu hatırlamak yardımcı olacaktır.

Hepinize harika bitiş ve başlangıçlar ve aralarda muhteşem duraklamalarla süslü şifalanmalarla güzel bir 9 Eylül diliyorum. Bu enerji girişinin hemen ardından Jüpiter Terazi’ye geçiyor. Farkı fark edeceksiniz. Sanırım o konuda da haftaya konuşacağız.

©Mor Alev 2016

Not:

Bu tutulma döneminde blog yayınları düşük yoğunlukta devam ediyor. Yorum ve mesajlarınıza daha yavaş cevap veriyorum, gecikmeler olduğunda lütfen üzerinize alınmayın, sadece benim teknolojiye biraz ara verdiğimi bilirseniz beklentilerinizi de ona göre ayarlayabilirsiniz.

Arkadaşlar, lütfen blogda gezinin, aradığınız çözüm gözlerinizin önünde olabilir, bana yazdığınızda cevabınız gecikebilir. Eğer hiçbir şekilde blogda cevap bulamıyorsanız, elbette bana yazın ama önce ufak bir araştırma yapmanızı öneririm

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek ve  ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

18 comments

  1. Merhaba Mor Alev,

    Hızlandırılmış zaman çizelgesi konulu mesajı okuduktan sonra içimden geçen şu oldu: “Ama bende böyle olmuyor, tam tersi 100 adım çok hızlı koşup birden durup öylece bekliyorum, sonra içgüdüsel olarak tekrar hızlanıyorum.” oysa o mesajda her şeyin birden hızlanacağı, kendimizi bu senaryoya hazırlamamız gerektiğinden bahsediliyor. Yani hem zaman, hem olaylar hızlanıyor, sıçrama gibi.

    Bu mesajda ise yeryüzündeki olaylara geciktirilmiş tepkiler vereceğimiz söyleniyor. Yani benim hislerime daha yakın.

    Zamanın hızlanmasıyla olayların veya tepkilerin yavaşlaması ters bir orantı değil mi?

    Bu durum Kızılderililer’in seyahat ederken sık sık durup ruhlarının bedene yetişmesi hikayesi gibi bir şey mi?

    deja vu’nun tam tersi ifadesini oturtamadım kafamda!

    Bir de “Bir şey yapacaksınız ama onu bu âlemde yaptığınıza dair bir anınız olmayacak.” ifadesinde “an”mı “anı”mı olarak mı algılamamız gerekir. Çünkü “an”da kalmak her zaman bir “anı”mız olacağı anlamına gelmiyor.

    İlk kez kafam bu kadar karıştı 🙂 Aklıma birden Matrix filminin kurşunlar havada uçuşurken baş karakterin onlardan kurtulmak için zamanı yavaşlatması veya kendisinin çok hızlı olması sahnesi geldi.Yani biz Matrix mi olacağız demek bu? 🙂

    Valla bana uyar 🙂 🙂

    Gününüz güzel geçsin

    Sevgiler,

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Zuzu, anınız yerine “hatıranız” demeliydim belki de. Déja Vu bir şeyi daha önce yapmış ya da yaşamış olduğumuz hissidir. Bunun tam tersi ise yapmamış olduğumuzu hissetmek ama yapmış olduğumuzu görmektir. Yaşayınca anlayacaksınız, tuhaf bir durum.
      Zaman tamamen hızlanmadan önce bu yavaşlamayı yaşıyoruz. Böylece süpersonik olmadan şifa şansımız oluyor. Benim bir senedir yaşadığım şey ise istediğim zaman zamanı yavaşlatabilmek ve istediğimde ise hızlandırabilmek. Bunu Nisan ayında paylaşmıştım. Zaman tamamen dağılırken bu konuda bilinçliysek eğer, evet, doğru, aynı Matrix gibi davranabiliriz. Bu güzel bir vizyon. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

  2. Ben işimde son dönem sıklıkla bu anımın olmaması durumunu yaşıyorum. Ay şu işi yapmalıyım diye işe saldırıyorum bir bakıyorum ki o işi yapmışım. Ama o işi ne zaman, nasıl yaptığıma dair hiçbir anım yok. Tabii ben bunu unutkanlığa yorup son 3 gündür balık yağı falan almaya başladımdı.

    Liked by 2 people

  3. Merhaba Sevgili Mor alev,

    Michael’in bugün vermiş olduğu mesajı tam oturtamadım ,kafam çok karıştı:(

    Özellikle ”bu tektonik enerjilerin …başlayan paragrafı biraz daha açıklayabilir misiniz lütfen ? ”Zaman kayması” derken tam olarak ne demek istiyor ?

    Son cümleye de takıldım ,yapmış olduğumuz ama sanki hiç yapmamışız gibi etki uyandıracak bir zaman dilimi ancak zamanın yavaşlamasıyla değil zamanın akışından çok hızlı ilerlediği bir durumda yaşanabilecek bir şey olabilir gibi geldi ! Ama burada aksinin olduğu belirtilmiş.

    Zamanın algısal olarak yavaşlaması durumu ise bence muhteşem ,çünkü hatalarımızı telafi etme, düşüncelerimizi değiştirme bir çok şeyi sevgiye lehimize çevirme şansımız doğacaktır 🙂 Muhteşem olur 🙂
    Kafa karışıklığımı biraz rahatlatabilirseniz sevinirim:)
    Sevgilerimle.

    Beğen

    1. Sevgili Sevim, Bugünkü mesaj aslında Pazartesi günkünün devamı niteliğinde. Yeni zaman çizelgesine geçiyoruz, değişim inanılmaz hızlanıyor. Ama şu anki çizelgeden yenisine zıplarken bir geçiş dönemi var. Bu dönemde yeni çizelgeye uyum sağlamamız için zamanda duraklamalarla gelen bir şifa söz konusu. Zaman kayması denilen bu iki zaman planının birinden diğerine geçiştir. Yani yeni çizelgeye geçerken bize her türlü yardım veriliyor. Ben de algısal yavaşlamaya harika bir gelişim diyorum, böylece bilinçaltımıza yerleşmiş alışkanlıkları fark edebilir ve salıverebiliriz. Bu sayede farklı tepkilerle hikayemizi yeniden yazabilir, döngüleri kırabiliriz.
      O son cümleyi sanırım deneyimledikten sonra daha iyi anlayacağız. Ben bunu zaman zaman yaşıyorum ama bakalım diğerleri nasıl farkına varacak. Bu konuda Zuzu’nun yorumlarda yazdığı Matrix benzetmesi çok uygun. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

  4. Merhabalar Sevgili Mor Alev. Yazilarini duzenli takip ediyorum ve yasantimla cok senkron gittigini soyleyebilirim. Ozellikle gecen hafta beynim normal hizda seyrederken, bedenimin , parmaklarimin agir cekimde hareket etmesi beni biraz korkuya sevk etse de icten ice bu durumun benimle ilgisi olmadigini, zamanin icinde agir cekimi deneyimleten bir mekanizmanin devreye girdigini hissetmistim. Yine de olanlara tam bir anlam veremedigimden ve arada felc mi gecirecegim acaba dedigim anlarda ufak paniklemeler yasadim. Suan halsizlik ve agirlik kismi gitse de ayin 22 sinden beri nefes darligiyla bogusuyorum. Gelen enerjilere direnc gosteriyor olabilir miyim ya da her ne kadar beni zorluyor gorunse de bu bedensel tepkimeler de sifalanma ve donusum surecinin semptomlari olabilir mi? Fazlaca bedensel sikisiklik deneyimledigimde hayatin icinde cok zorlanmaya basladim. Mikailin enerjisi ile birlikte tavsiye edecegin birsey olur mu acaba bu nefes darligi icin? Cok sevgiler. Emeklerine saglik.

    Beğen

    1. Sevgili Yükseliş, nefes darlığı ile ilgili bir uzaman görünmenizi öneririm. Ancak doktorunuz sizde fiziksel olarak bir sorun olmadığını ifade ettiğinde bunlara enerji yüklemesi semptomu diyebiliriz. Tabiata çıkmak, topraklanmak, hafif yemek, bol su içmek, yani genel önerileri tekrarlıyorum… Bir de Rafael ya da kendi ruhani ekibinizle çalışmak da çok yardımcıdır. Sabah ve akşam enerjinizi temizleyin, yöntemler bölümünde bunları görebilirsiniz. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Nilgün, ben uyumlama ve inisiyenin gerekli olmadığını düşünüyorum. Biz bütün bu enerjileri bilerek geldik, hatırlamamız ve kalbimizi açmamız yeterlidir. Enerjilerle ilgili bilgileri blogda bulabilirsiniz ve böylece kendi “uyumlama ve inisiyasyonunuzu” yapabilirsiniz. Sevgilerimle

      Beğen

  5. Tutulmanin yaşandığı gün yaziniza yorum eklemiştim, benim gibi hisseden var mı, gözümü açamıyorum sürekli uyku modundayim ama adı uyku değil şeklinde. Defalarca bedenimi yokladım. Hayır ağrı yok, ateş yok, hastalık belirtisi ya da bu boyuta dair hiç bir tanımlama yaşadığım şeyi tanimlayamiyordu.bir boşluğa çekilip duruyordum ama net birşey göremiyordum .zorlamadim kendimi. Aralıksız 36 saat sürdü bu durum, yataktan kalkamadan. Bu dünyada ve tüm yaşamlarda kardeşim dediğim kişi ise tüm gün nedensiz hıçkıra hıçkıra ağlamış. Bunu dün öğrendim. Ve akabindeki gün mütemadiyen kusmuş. Bunu duyunca gözyaşlarım aktı, kalbim hızla çarpmaya başladı. Hepimiz bir evrilisten geçiyoruz ve bu heyecani ifade edecek kelime bulamiyorum. Gerek de yok aslında. Anlasildigimi biliyor ve şükrediyorum. Varliginiza tanık olmak ne güzel bir şans mor alev ❤

    Liked by 3 people

  6. Benimde yaptığından haberinin olmaması durumu araç kullanırken oluyor. Meleklerden yardım istiyorum.”şuraya kolaylıkla gideyim…” sonra nasıl gittiğini hatırlamam.

    Liked by 1 kişi

  7. Çok güzel bir yazı Sevgili Mor Alev, emeğinize yüreğinize sağlık! Yorumlarda bahsedilen semptomların bazıları bana yabancı değil. Bu yazın başından beri fiziksel yorgunluk değil fakat sürekli “uyku gereksinimi” yaşıyorum, uzun uyumama rağmen bir türlü uykuyu yettiremiyorum! Ayrıca meditasyon sırasında gevşedikten sonra zihnimi durdurabilirsem “buradaki” yaşamımla “eş zamanlı bir rüya” deneyimlemeye başlıyorum, rüyada birisi dürtüyor, çok net hissediyorum, çok kısa bir süre bu boyuta geçiyorum, sonra diğerine, bu böyle sürüp gidiyor…Ayrıca “zihnim” artık güvenilir olmaktan çıktı, son derece “emin olarak bildiğim” şeylerin yanlış olduğunu deneyimliyorum (örneğin kesinkes şuraya çıkıyor dediğim yol ayrımları beni başka yerlere götürüyor). Sanki daha önce orada olan fakat erişemediğimiz birkaç boyut veya zaman çizgisine gidip geliyoruz. Olan’ın Herşeyin, Herkesin ve Bütün’ün En Yüksek Hayrı’na olması dileklerimle.

    Liked by 1 kişi

  8. sevgili mor alev, geçmiş, anılar çok uzun zamandır benim için silinmeye başladı. sadece bilinçaltımda kayıtlı duygular zaman zaman beni zıplatıp sarsıyor. geçmiş kaybolurken geleceğe dair en ufak bir beklenti, plan, kaygı, vs vs hissetmiyorum. sadece şuan hissettiklerim ve şuana dair artık çok ama çok azalan beklentilerim var. o da huzur ve mutluluk üzerine… beni sarsan tek ve en önemli şey dediğim gibi bilinçaltı kayıtlarımdaki korku ve öfke… bunun için de serbest bırakma çalışması yapıyorum. dua ediyorum bol bol.:)

    hala cevaplanmayan sorularım var. 9-9-9 sonrası cevaplarımı bulacağımı umuyorum. sevgiler.:))

    Liked by 2 people

  9. Büyük bir heyecanla ve merakla bu sürecin içinde akıştayım. Her olanı Sevgi’yle kabul ediyorum .Bizim ve bütünün en yüksek hayrına oluyor herşey, şükürler olsun . Sonsuz Sevgilerimle. Teşekkürler 😇🌺

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Beril, Facebook hesabım olduğu yerde duruyor. Birkaç farklı kaynaktan denedim, çalışıyor. Bugün de bir sürü insan yorum bırakmış ya da yazı paylaşmış. Yanlışlıkla engellemiş olmayın? Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.