Sevgili Dostlar, aşağıda çevirisini verdiğim mesajı 1 Eylül Güneş Tutulmasından hemen önce gördüm. Golden Age of Gaia’nın editörü dostumuz Steve Beckow (onu “Yıldızlardan gelen ailemiz” yazı dizisiyle hatırlarsınız) okumuş ve yayınladı. Ne o ne de ben kanallığı yapan Andrew Martin ve kanallığını yaptığı Aydınlanmış Olanlar (The Lighted Ones) grubunu tanımıyoruz. Ancak bu mesaj Steve’in hoşuna gitmiş, bana da son derece mantıklı geldi. Burada söylenen her şeye katılıyorum.
2015 sonunda yepyeni bir Yükseliş zaman çizelgesine (zaman planlamasına) geçtiğimizi hissediyordum, 2016 bunu doğrularcasına zamanın ve olayların çılgıncasına hızlandığı bir arınma ve yenilenme enerjisi ile geldi. Şimdi de bu hissedilenlerin dile getirildiği ve hatta daha da hızlı bir planlamaya geçtiğimizi müjdeleyen bir mesaj görüyoruz.
Bu zamanlama değişimi bizden başkası tarafından seçilmedi. O kadar çok “Haydi, haydi artık şimdi olsun, artık Yükseliş, rahatlama, huzur, sevgi, vs. şimdi gelsin” diye dua eden kişiyle tanıştım, öyle çok ilerleme arzusu ve çabası gördüm ki, sanırım bu arzuların, emeklerin hepsi kolektifi etkiledi ve hepimiz için yaratıma girdi. Aşağıda söylenenlere kişisel ilerlememiz açısından da katılıyorum. Konumum itibariyle Işık İşçilerinin nabzını tutabiliyorum, bu sene sizlerden gelen mesaj ve yorumlara baktığımda gerçekte turbo hız ilerlemenin çoktan başladığını ve Eylül sonunda süpersonik hıza geçiş yapacağımızı düşünüyorum.
Arkadaşlar, bu hızda devam ederken dengemizi korumamız çok önemli. Günlük enerji çalışmamıza devam etmeyi unutmayalım. Artık çabaların sonuçlarını görebildiğimiz bir zamandayız. (Bağlantısı burada)
Bu mesaj için Andrew Martin’e ve Aydınlanmış Olanlar’a çok teşekkürler. (www.thelightedones.com)
***
Şu anda bir hazırlık koridorundasınız. Kolektif, hızlandırılmış bir zaman çizelgesi seçti ve her şey kaydırıldı (değişti). Her zaman herhangi bir anda sizler için pek çok olası zaman çizelgesi vardır. Eylül başlangıcında da sizi yılsonuna taşıyacak birçok farklı olası zaman çizelgesi bulunuyordu. Eylül ve sonrası her zaman yükseliş süreciniz için çok önemli bir mihenk taşı olacaktı. Sadece ne kadar hızlı oluşacağı konusu net değildi.
Bu yılın Aslan Kapısı portalı bir anlamda deneme zamanıydı. Bu sürecin olabilecek en merhametli şekilde gelişmesini temin etmek üzere insanlığın durumunu gözlemleme görevini yerine getiren bizler, gezegeninizin enerjilere nasıl tepki vereceğini ve bunun karşılığında Var Olan Her Şey’e olacak etkisinin nasıl olacağını görmeyi bekliyorduk. Hâlihazırdaki astrolojik açılar da çabuk (Mor Alev: hatta bu kelimeyi “çabuk” değil, “ani” olarak da çevirebiliriz) genişleme ve ilerlemeyi destekliyor. Bu dönem için en muhtemel iki zaman çizelgesi de yükselişin devamını öngörüyordu. Ancak, bir zaman çizelgesi “ortalama” diğeri ise daha “ileri ve hızlandırılmış” olarak nitelendirilebilecek şekildeydi.
Sizler hızlandırılmış zaman çizelgesine hazırsınız ve onu seçtiniz. Şaşırtıcı olan şey ise şuydu; bu zaman çizelgesi gerçekleşmesi en mümkün alternatif olarak görülmüyordu. Sizlerin kolektif olarak ne kadar çabuk ve ne kadar metin bir şekilde bu enerjileri entegre ettiğine mutlulukla hayret ettik. Belki merak ediyorsunuz, hızlandırılmış yolu kim seçti? Siz seçtiniz. İnsan deneyiminiz sırsında yaptığınız seçimler ve yüksek benliklerinizin, ışık ekiplerinizin birlikte verdiği bir kararla bu zaman çizelgesine geçtiniz.
Deneyimlerinizin arka planında çalışan bizler, çok çabuk ileri zaman çizelgesine uygun senaryolara göre hazırlanmaya başladık. Sizlerin “karanlık olanlar” olarak niteledikleriniz kontrol ve güçlerinin dramatik bir şekilde düştüğünü gördüler. Yol Gösteren ve Rehber olarak görev alanlarınız (Mor Alev: Genel olarak ön planda Işık İşçiliği yapanlar), bizlerin Birinci ve İkinci Dalga olarak gördüğü enerjilerle hızla geliştiler ve tüm geçmiş beklentilerimizin çok ötesine ilerlediler. Bu Üçüncü Dalga Eylül ayında zirveye ulaşacak. Şimdiden bu enerjileri hissediyor ve kabul ediyorsunuz. Bu Üçüncü Dalga enerji, hızlandırmanın sebeplerinin en büyüğüdür. Bu dalganın etkisi devasa olacak ve Yükseliş yolunu seçenlerin de Üçüncü Dalgasını uyandıracak.
Bir dakikalığına açılış gecesine hazırlanan sahne aktörlerini düşünün. Birden bire direktör sahne arkası ekibini ve oyuncuları çağırıyor ve diyor ki, bazı senaryo değişiklileri oldu, sahne tasarımında bazı değişiklikler var ve oyuncu ekibinde de değişiklikler var. Herkesin değişiklikleri yapması için bir saati var ve açılış gecesi planlandığı saatte yapılacak. O anda telaş içinde gerçekleşen aktiviteyi gözünüzde canlandırabilirsiniz! Bu, şu anda olanlara uygun bir benzetme.
Bu durum, pratik, günlük yaşamınızda ne anlama geliyor? Öncelikle, Eylül ve yılın geri kalanında çok daha yoğun ve daha da hızlı gelişimi hayatlarınızda göreceksiniz anlamına geliyor. Elbette gelişim, her zamanki gibi hayatlarınızın neresindeyseniz ona bağlı olarak oluşacak. Asla başa çıkabileceğinizden ötesine zorlanmamanız için büyük bir incelikle sürekli çalışılıyor. Ancak, şunu da düşünün, bu durum bir atletin birdenbire her zamanki antrenmanlarını yüksek yoğunluklu antrenmanlara çevirmesi gibi hissedilecek. Atlet, yapabileceklerinin kabul edilebilir sınırına kadar çalışacak fakat kendini tüm alanlarda sonuna kadar zorlayacak, tüm yetenek ve becerilerini bir sınava tabi tutacaktır. Böylece, zihin ve bedeninin önceden düşündüğü tüm yetenek kısıtlamalarının ötesine geçerek yeni sınırlar ve yeni dayanıklılık dereceleri keşfedecektir.
İkinci olarak, önümüzdeki hafta gibi, pek çoklarınız rehberleriniz, Yüksek Benlikleriniz ve Işık Ekiplerinizle olan bağlantınızın daha farklı ya da tuhaflaşmış olduğunu hissedebilirsiniz. Fiziksel değişim ve semptomlar da deneyimleyebilirsiniz. Bunlar endişe kaynağı olmamalıdır, geçicidir. Elbette, eğer gerekli olduğunu hissederseniz, tıbbi uzmanların yardımı isteyiniz. Bu zaman çizelgesine ani geçiş her şeyi hızlandırdı, buna frekans yükselmeleri ve enerji indirilmeleri de dâhil.
Bu durum biraz bilgisayarlarınızın program güncellemelerine benziyor, kısa bir süreliğine kendini kapatıp sistemi yeniden yüklemesi, bilgiyi indirip, güncellenip yeniden başlaması gibi. Bu her biriniz için bulunduğunuz yer itibariyle farklı anlamlara gelebilir. Andrew (Kanal) şimdiden kendini gün içinde sıklıkla kestirirken buluyor ve gece uykuları ise o kadar dinlendirici değil çünkü rüya durumundayken çok aktif.
Her zaman olduğu gibi, duygusal, fiziksel, enerjik, zihinsel ve ruhsal benliklerinizin ihtiyaçlarını onurlandırın. Bu beş farklı seviyedeki farkındalığınızı sıklıkla kontrol edin ve bu farklı yönlerinizin sağlıklı, dengeli, canlı olması için nelere ihtiyaçları olduğuna bakın. Bizler Andrew’u gün başlarken bütün bu yönlerini kontrol etmeye ve her birinin gündeminde neler olduğunu öğrenmeye yönlendirdik. Aynı zamanda, gün içinde de ne zaman biraz durgun, moralsiz, saplanmış ya da nasıl ilerleyeceğinden emin olmayan şekilde hissederse yine bütün bu benliklerini kontrol etmesini istedik.
Bu “yeniden yükleme” (reboot) sonucunda, pek çoğunuz farkındalığınızda, bağlantılarınızda, yetenek ve gözlemlediklerinizi deneyimlemenizde hızlı değişimler göreceksiniz. Bu pek çoklarınızı hayrete düşürecek çok hızlı, ani bir güncelleme olacak.
Üçüncü olarak, bu demek oluyor ki planlarınızda ani değişimler gerçekleşecek. Bir sonraki ay yapmayı planladığınız şeyler, çok daha önce gerçekleşebilir ya da artık sizin için bir seçenek olmaktan çıkabilir. İlişkilerinizde, yaşam durumlarınızda, işlerinizde, coğrafik yerleşiminizde, vs., ani değişiklikler görebilir, onlara dikkatinizi ve farkındalığınızı yöneltme ihtiyacında kalabilirsiniz. Zamanın her noktasında her şey sizin o andaki enerjik durumunuz tarafından “planlanır”. Eğer, hâlihazırdaki zaman/mekân pozisyonunuzda büyük bir zıplama gelişirse, gelecek olan her şey de hızla değişime girer. Bu sıklıkla şu anlama gelir; daha önce yaratıma girmesi yüksek olasılıkta olan deneyimler geçersiz hale gelebilir. Önümüzdeki birkaç ay için verebileceğimiz en iyi rehberlik şudur: AKIŞLA DEVAM EDİN! (Akışta kalın!)
Son olarak, sizleri meditasyona girerek Yüksek benlikleriniz ve kendi Işık Ekipleriniz (Mor Alev: kendi melekleriniz, rehberleriniz, ruh aileniz, merkaba, vs.) ile bağlantıya geçmenizi ve daha önce tamamlanmamış olan tüm geçmiş indirilmelerin ve entegrasyonların bu zamanda ilerletilmesini istemenizi öneririz. Geçen yılın Eylül ayından beri gezegeninize insan formundayken erişiminiz olan en yüksek enerjiler giriş yaptı. Sıklıkla Yüksek Benlikleriniz ve Işık Ekipleriniz bazı yükseltmeleri size bir sonraki entegrasyondan önce dinlenme ve kendinize gelme zamanı vermek üzere durdurma kararı aldı. Şunu anlamanızı diliyoruz ki, şimdi den itibaren ve 2017 de de gelmeye devam edecek olan enerjilerde dinlenmek için çok az hatta bazen hiç vaktiniz olmayacak. Bu sizi endişelendirmemeli, bu aslında çok heyecanlandırıcı bir gelişmedir! Hepiniz neleri kaldırabileceğiniz ve üstesinden gelebileceğiniz konusundaki bütün tahminleri aştınız ve bunun da kolaylıkla üstesinden gelebilme becerisine sahipsiniz.
Şu da bir kenara not edilmelidir ki, gelecek aylarda pek çok ruh kendi deneyimlerinde gezegeni terk etmeyi seçecektir. Bu her zaman kendi ruh seçimleriyle ve İlahi İradeyle gerçekleşmektedir. Kimse asla “onlara bir şeylerin olduğu”, kendi egemenlikleri dışındaki seçimlerin gerçekleştiği durumda değildir. Pek çok ruh şimdiki zaman çizelgesinin başlangıcına kadar kolektifi desteklemek üzere enerjilerinin hizmet etmesi için yeryüzünde bulunuyor. Diğer bazı ruhlar bu zamanda yükselip yükselmeme seçimini yapacaklarını biliyorlardı. Şimdi bu yeni çizelgeyle kararlarını veriyorlar. Diğerleri ise bu hayatlarında zaten yükseliş seyahatine katılmayacaklarını biliyorlardı ve bu değişimden önce fiziksel yaşamlarından çıkış yapma seçimlerini kullanıyorlar. Tüm bu seçimler, yaşamlarının bu fiziksel bölümü başlamadan önce kendi ruhlarının kararlarıyla uyumludur.
En önemlisi, lütfen korkuları beslemeyin. Gezegendeki insanların çoğunluğu neler gerçekleştiğinin hala daha bilinçli olarak farkında değil. Etraflarında kaos ve yıkım görüyorlar ve korkuya giriyorlar. Ana akım bilgi kaynaklarında yön ve rehberlik arıyorlar. Onların dürüst ve güvenilir olduğunu düşünüyorlar. Hala daha onların en yüksek yararına çalıştığını söyleyen kurumların bu niyetlerinde samimi oldukları umuduna tutunuyorlar. Sizden bu kişiler için kalplerinizde merhamet tutmanızı rica ediyoruz. Bu ruhları yargılamanın ve onları belki de uyanmış olanlardan daha yetersiz olarak etiketlendirmenin hiçbir şeye hizmet etmediğini hatırlatırız. Eğer şu temel kavramları henüz kucaklamadıysanız, kabullenme ve Birlik hakkındaki temel öğretilerinizi yeniden gözden geçirmenizi öneriyoruz: Kolektif, HEPİMİZİN parçası olduğu bedendir, hepimiz BİRİZ, bu yolculukta hepimiz birlikteyiz.
Yaratılışın tamamında andaki enkarnasyonunda bütünün hayrına ilerlemek amacına hizmet etmeyen bir ruh bile yoktur. Zamanın bu anında bir başka ruhun kendi gelişimi ve evrimleşmesi için ne deneyimlemeyi seçtiğini bilmenizin yolu yoktur. Sizin yeriniz ayrımcılık illüzyonunu temel alan yargılamak ya da diğerlerini dışlamak değildir. Elbette, onların gerçeklik versiyonunuzda yer almak zorunda değilsiniz ama hatırlayın, onlar da aynı sizin gibi egemen ve özgür iradeye sahip ruhlardır.
Bu, 2016 yılına çok heyecanlı bir kapanış olacak. Hepiniz için mucizevi deneyimlerin potansiyelini taşıyor.
Sizleri sevgi ve ışıkla bırakıyoruz.
Keyfini çıkarın!
Not:
Bu tutulma döneminde Blog yayınları düşük yoğunlukta devam ediyor. Yorum ve mesajlarınıza daha yavaş cevap veriyorum, gecikmeler olduğunda lütfen üzerinize alınmayın, sadece benim teknolojiye biraz ara verdiğimi bilirseniz beklentilerinizi de ona göre ayarlayabilirsiniz. Arkadaşlar, lütfen blogda gezinin, aradığınız çözüm gözlerinizin önünde olabilir, bana yazdığınızda cevabınız gecikebilir. Eğer hiçbir şekilde blogda cevap bulamıyorsanız, elbette bana yazın ama önce ufak bir araştırma yapmanızı öneririm
Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
Benim tek anlayamadığım nokta neden insanların ölmeyi seçtiği? Sanki bir sürü insan ölecek. Buna hazırlıklı ol ve dert etme çünkü bu onların seçimi derken bizi bir şeylere mi hazırlamaya çalışıyorlar. Kim ölmeyi ister ki? Ve neden ölsünler? Bu şart değil bence. Madem aydınlanıyoruz o zaman bunu hep birlikte başarabiliriz. Sadece biraz zaman hepsi bu.
BeğenBeğen
Sevgili Handan, bir ruh başka şekillerde gelişmeyi seçtiyse bu konuda bizim ne söz hakkımız var? Büyük ihtimalle gelişimin sonsuz yolları var, bu gezegende, başka gezegenlerde, başka yaşam formlarında, başka boyutlarda, kim bilir daha bilmediğimiz neler var. Bu sorunuz 3. boyut alışkanlıklar ve bakış açılarının bir sonucu. Kimse ölmez, ölemez, çünkü nihai son yoktur ve hepimiz Yaratan’ın bir parçasıyız, onun parçası olarak onun gibi ezeli ve ebediyiz. Adına ölüm denilen şey sadece bir kıyafet değişimidir, sonsuz benliğimiz devam eder. Bunlar eminim sizin de bildiğiniz şeyler.
Şimdi, bu konunun kökenine inelim. Siz neden korkuyorsunuz? Ölümden mi? Yalnız kalmaktan mı? Neden birden bire kaygılanıyorsunuz? Bu korkuları bir bir elemeniz iyi gelecektir. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Bu siralar kaygı yaşıyorum. Bu kaygım ilerlememe engel olmaz, geri kalmama neden olmaz İnşallah.
BeğenBeğen
Sevgili Betül, sizi ne korkutuyor? Kaygı gelecekle ilgilidir. Oysa biz şu andayız. Ego bulunduğu anı pek sevmez, söyleyecek şey bulamaz çünkü. O zaman da korkular çekip gider. Kendinizi ana geri döndürün. Şu anki enerjinizi yükseltin. Kaygıları ise salıverin. Yöntemler bölümündeki çok çeşitli bilgileri kullanabilirsiniz. Sevgilerimle
BeğenBeğen
sevgili moralev,
2016 yılı şu ana kadar gerçektende sıkıntı ve sorunları kaldırabilme,çözüm bulabilme konularında potansiyelimizi zorlayan çok sancılı bir dönem oldu.Eylül ayı ve sonrasında dahada zorlarıylamı sınanacağız ya da mucizevi dönüşümlerin olacağı sevindirici bir dönemmi olacak, mesajdaki içeriğin anlamını tamda bu yerde anlayamadım..
BeğenBeğen
Sevgili Diren, siz bunlara sınanma (yani zorluk, felaket, kötü haber) olarak bakıyorsunuz. Ben ise gelişim olarak bakıyorum. 2016 yılı söylediğinize göre müthiş gelişme potansiyeli ile dolu bir sene olmuş. Neler öğrendiniz? Tepkileriniz, düşünceleriniz, ruhunuz nasıl değişti? Gelenden korkacağımıza bu yeni becerileri kullanmanın zamanı gelmedi mi? Bakın, bunları yazıyorum çünkü bakış açısında hafif bir kayma manzarayı tamamen değiştirebilir. Enerjinizi yüksek tutun, olan her şeyle başa çıkmadınız mı? Bence buraya yazabildiğinize göre çıktınız. Kendinizi muzaffer olarak görün. kendi gücünüze, potansiyelinize, kalbinizin güzelliğine inanın. Asla hayat kontratlarımıza bize fazla gelecek, beceremeyeceğimiz şeyleri koymayız. Ama bu kontrattan pek memnun değilseniz de, değiştirmeyi isteyebilirsiniz. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Merhaba,
Artık nasıl bir hızsa, sizin giriş yazınızı okuyup kanaldan gelen mesajı doğru dürüst okumadan hemen yorum yazıyorum. Öyle heyecanlıyım ve öyle hemen yazmak istiyorum.
Birkaç gün süren bir cümle vardı kendi kendime tekrarlayıp söylediğim: “Bu zaman çizgisi sıkıcı.”
Bu cümleyi söyleyecek özel ve genel bir durum yaşamadım o günlerde. Ama sorusuz bir cevap gibi, ne bileyim öyle gökyüzüne bulutlara bakarken, ya da ağaca kuşa dalmışken, herşey yolundayken hiç şikayet barındırmayan, ya da olumsuz bir duygu içermeyen bu cümle çıkıyordu benden ya da kafamdan geçiyordu.
Ayrıca dünya üzerindeki kimlik ve rollerim de “Zaman çizgisi nedir?” bilgisi içermiyordu.
Son olarak 1 Eylül günü özellikle bu cümle çok kez geldi. Aynı günün akşamı farklı platformlarda yeni zaman çizgisi hakkında üç yazı gördüm. Ve ortak fikirleri zaman çizgisinin değiştiği ve her birimize tek tek sorularak değiştiği hakkındaydı.
Ne diyeyim hepimize hayırlı güzel mutlu olsun.
Paylaşmak istediğim çok şey var önceki yazılar hakkında da. Bir süre okuyamadım, sonra topluca okudum ilk fırsatta. Yorum bölümlerinde paylaşacağım.
Bunun dışında, tutulmayla ilgili yazınızdan önceki iki yazı içerikleri bildiğim ve sevdiğim konular olmasına rağmen hiç bana hitap etmedi. Bende bir ifade bulmadı. O yazıların bendeki bu etkisi mesajı veren kanalları sorgulama isteği verdi bana, biri Mikail den biri meleklerden deniyordu sanırım. Ve size yazmak istemiştim, her mesajınızla birlikte, siz daha iyi tanıyor olabileceğinizden, kanallık yapanlar hakkında da kısaca bir bilgi verip veremeyeceğiniz konusunda.
Ve işte bu mesaja yazdığınız giriş yazınızda buna da cevap buldum. Zaten öyle yapıyormuşsunuz.
Çok teşekkür ediyorum.
Ve Hepimizi Seviyorum.
Şimdi gönül rahatlığı ile ve hızı biraz sindirircesine mesajı okuyayım.
BeğenBeğen
Sevgili Gülden, size hitap etmeyen yazılar olabilir. Bu çok normaldir. Bazen benim de olur. Bazen zamanı değildir. Sonra başka bir gün rastlarsınız ve okursunuz, size hitap eder. Bambaşka şeyler anlar ve hissedersiniz. Bazen ise bu çok iyi bildiğiniz konularda bir şey yapmadığınız için hafif bir suçluluk hissedersiniz, o zaman da mesajı pek okumak istemezsiniz. Sizin için hangisi geçerli? Bunu bulursanız rahatlayabilirsiniz. Kendi kanallıklarım dışında çeviri olan her mesajın kanalının bağlantılarını veriyorum. Bu kişilerle ilgili bilgileri oradan alabilirsiniz.
Zaman değişti. Zaman çizelgesi de bence 2015 Eylül’den beri birkaç sefer değişti ve şimdi bu son değişim devasa olacak! Ama siz bunu zaten hissediyorsunuz. Harika! Sevgilerimle
BeğenBeğen
Bir danışmanlık gibi olmuş, teşekkür ederim. Dilerim bir gün danışmanlık da alabilirim ve bu dünyada fiziksel benliklerimiz de sevgiyle karşılaşırlar.
Benim için her iki şık da geçerli olabilir. Mesajları bir vakit sonra tekrar okuyacağım.
Ama benim kafamdaki farklı bir soruydu, ve yazınızda kanallar ile ilgili cevabını buldum.
O iki mesajda da verilen örnekler, otoriteyi değil de kalbimizin sesini dinlemek ya da arzularımızı (örneğin bolluk) yaratma becerileri vb., hep beraber ve her birimiz sayesinde geldiğimiz bu aşamada bir bakıma 3D alışkanlıkları değil midir? Yani hala özbenliklerimize değil de onları bilmezkenki bizlere mi sesleniliyor? diye düşünmüştüm. Ve dediğiniz gibi bağlantılara tıklayarak kanallık edenlerin kanallıklarını değerlendirecek kadar bu konuda şu an bilgi-yeti-zaman akışında değilim. Ya da şöyle söyleyeyim, buralarda yeniyim. O akışta olur muyum onu da bilmiyorum.
Ama sizin kısaca girişte ve sonda verdiğiniz bilgiler benim için yeterli ve harika. Tekrar teşekkür ederim.
Sevgiyle hepimize.
BeğenLiked by 1 kişi
Tesekkurler .
BeğenBeğen
Dün yazdığım yorumumun yayınlanmamasına çok üzüldüm. Yoksa burada yazılan herşeye koşulsuz inananların mı yorumları yayınlanıyor. Aslında dün anlatmak istediğim şuydu. Madem insanın özgür iradesine hiçbir müdahalede bulunulmuyor o zaman gelecek de bilinemez çünkü sonsuz olasıklar var. Peki hep birileri ölmeyi seçecekse eğer bu nereden biliniyor? Kim ister kim seçer ölmeyi? Ve neden ölsün ki insanlar ve bu neden bir planın parçası olsun. Başka olasılıklar da var ya da olmalı.
BeğenBeğen
Sevgili Handan, mesajın sonunu okursanız şu notu görürsünüz: “Not:
Bu tutulma döneminde Blog yayınları düşük yoğunlukta devam ediyor. Yorum ve mesajlarınıza daha yavaş cevap veriyorum, gecikmeler olduğunda lütfen üzerinize alınmayın, sadece benim teknolojiye biraz ara verdiğimi bilirseniz beklentilerinizi de ona göre ayarlayabilirsiniz. Arkadaşlar, lütfen blogda gezinin, aradığınız çözüm gözlerinizin önünde olabilir, bana yazdığınızda cevabınız gecikebilir. Eğer hiçbir şekilde blogda cevap bulamıyorsanız, elbette bana yazın ama önce ufak bir araştırma yapmanızı öneririm”
Ayrıca, yorumlar bölümünün başında da şu yazı var: “Lütfen yorumlarınızı ve sorularınızı buraya yazın. En kısa zamanda size cevap vereceğim. Teşekkürler ”
Yani, bugün, iki saat içinde, vs gibi bir zaman belirtilmiyor. Elimden gelen en kısa zaman gerçekten elimden gelen en kısa zaman anlamına geliyor. Ne eksik ne de fazla.
Kendi ruh halinizi gözden geçirmenizi, neden alıngalık ettiğiniz konusunda bir sorgulamaya girip o özdeğer eksikliğinin kökenlerini temizlemenizi öneririm. Çünkü siz de herkes gibi değerlisiniz ve burada üzülecek bir şey yok, sadece sizin taşıdığınız bir görülmeme korkusu var. Bir de benim hiç uyumayan, yemeyen, dinlenmeyen, sevdikleriyle bir araya gelmeyen, düşünmeyen, varlığını bir bilgisayara bağlı geçiren bir robot olmamam dışında tabii. 🙂 Sevgilerimle
BeğenBeğen
Evet eylul ayi basindan itibaren ben sabahlari sanki bambaska bir insan olarak uyanmaya baslamistim. Bu mesaj bunu anlasilir kiliyor.
BeğenLiked by 1 kişi
Işık elçisi nasıl olunuyor, bir uyumlanmamı gerekiyor yada zxaten bazıları ışık elçisi olarakmı doğuyor, eğer öyleyse bunu nasıl anlıyorsunuz?
Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili Figen, burada defalarca yazdığım gibi hepimiz, hiç eksiksiz hepimiz Işık İşçileri, Işık Elçileriyiz. Bunun ne uyumlanması var, ne de başka bir zorunluluğu. Kalbinizdeki sevgiyi dinlediğiniz anda görevlerinizi de otomatikman yerine getirmiş oluyorsunuz. İlgili eski yazılara bakabilirsiniz. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili Mor Alev, gezegeni terk etmeye karar veren ruhlar arasında can dostlarımız da var mı? 15 Eylül akşam üstü, bebeğim,Prens kedim melek oldu. Uyuduğunu sanırken, hareket etmediğini fark ettim ve neden gittin Prens diye haykırmaya başladım. Sonraki günlerde, yine başka format ile yaşantıma gireceğini hissederek, kendime geldim. Onlarda bizler gibi değil mi, Mor Alev, onlarında kontratları var değil mi?
Ve ben, enerjik ve ruhsal beden ayrımını anlayamadım, onu da açıklar mısınız Sevgili Mor Alev, sınırsız şükranlarımla ve sevgilerimle…
BeğenBeğen
Sevgili Feray, size de sabır diliyorum. Ev hayvanlarımız da en değerli dostlarımız arasında. Onların da bir yaşam kontratı olduğuna inanıyorum ve bizleri de tesadüfen değil, bu kontrata göre bulduklarını düşünüyorum.
Benim anlayışıma göre bedenlerimiz enerji, duygusal, zihinsel, astral ve ışık beden olarak bir bütünü oluşturuyor. Bu çeviriyi yaparken dikkat ettim, beden değil, benlik kelimesini kullanmışlar, ben de bütünlüğü bozmamak için kelimeyi değiştirmedim. Ama anlatmak istediği bence bu bedenler ve “Ruhsal” kelimesiyle anlatmak istediği astral-ışık beden karışımı gibi geliyor.
Sevgilerimle
BeğenBeğen