Işık akarken, her sene olduğu gibi bu sene de 8-8 Aslan Kapısının zirve enerjilerine hazırlanıyoruz. Enerji girişi yeni Galaktik Yıl ile 26 Temmuzda başladı. 8 Ağustos günü zirve yapacak ve 18 Ağustos Dolunayına kadar enerji girişini hissederek yaşayacağız.
18 Ağustos Dolunayı ise astrolojik açıdan bir ay tutulması olarak görülüyor. Yani o gün, klasik ay tutulmasına dair tüm etkileri yaşamaya hazır olun, özellikle duygusal dünyanızda. Buna kapının gürültüyle kapanması diyebiliriz.
Ancak, yıllardır konuştuğumuz gibi, kapı, enerji girişi, stargate, ışık akışı, vs., gibi isimler verdiğimiz enerji değişimleri birden bire gelip, birden bizi terk etmiyor. Örneğin, Mayıs ayında kutladığımız Wesak enerjileri hala daha burada. Yani Aslan Kapısı her açıldığında, sonra kapanıp geri çekilmiyor, gelen enerji görevini her bir bireyin hazır olma seviyesine göre yapmaya devam ediyor.
Aslan Kapısı enerjileri her yıl belli bir temanın enerjilerini yükseltiyor. Eski yazılarıma bakarsanız bunları tek tek görebilirsiniz. Aşağıda bu temaları özetlersek:
- 2013 – Global Uyanış
- 2014 – Sevgi Bilincinin Başlangıcı, Yüksek Benliğe Yaklaşmak, Gerçek Benliğimizi Bulmak yani Kalp-Zihin uyumlaması
- 2015 – Özsevgi, Denge ve Yaratım gücü
- 2016 – Birliktelik Bilinci ve Cesaret
2016 senesi başka senelere benzemediğini çoktan gösterdi ve tarihe geçti. Bütün dünyada bu sene üzerine çok kitap yazılacağından eminim ama daha henüz yarısından biraz fazlasını yaşadık. Daha pek çok değişiklik göreceğiz. Hemen korkmayın! Aslan Kapısı enerjileri burada. Dostlar, Evren bizi hiçbir zaman desteksiz bırakmıyor.
2016 Aslan Kapısı hakkında bir sürü mesaj okudum. Diğer kanal arkadaşların yazılarını, iç-görüleri, öngörüleri… Sanki hep bir şeyler eksikti ve benim iç-görülerimi de içeriyorlardı ama nedense tam olarak bir arada oturmuyorlardı. Eminim diğer kaynaklardan onları da okuyacaksınız. Onlar yanlış değil. Hepsi doğru ve gerçek ama her bir mesaj spesifik bir konuya odaklanıp diğerlerini dışarıda bırakıyordu.
En sonunda, kendimi, sezgilerimi kontrol etmek üzere Sabian sembollerine döndüm. Ve işte işaret oradaydı! Semboller beni onaylıyordu. Bütün bahsedilen diğer etkilerin bizi götürdüğü tek bir yer var; o da Birliktelik Bilinci ve kendimiz olma cesareti.
Birliktelik Bilinci
Bu yaşadıklarımızı neden yaşıyoruz? Neden bunca kargaşa, kaos ve gözyaşı var? Farkındaysanız, artık ayrım kalmadı. Herhangi bir olay, olumlu ya da olumsuz, ne olursa olsun, nerede olursa olsun hepimizi etkiliyor. Keşke BİR olma derslerini çok daha kolay yoldan alabilseydik. Ama eski ataerkil enerjilerin ve onun yarattığı düzenin binlerce yıldır besleyip büyüttüğü egolarımız buna izin vermiyor. Ne yaşıyorsak her bir detayını kendi görüşlerimiz, inançlarımız, alışkanlıklarımız, şablonlarımız ve tavırlarımızla biz yaratıyoruz.
Bırakılan bazı yorumlardan görüyorum ki Işık İşçileri adını verdiğimiz toplulukta bile oradan oraya gezen bir ayrımcılık, “biz ve onlar” inancı hala daha yüzünü gösteriyor. Bu ne demek? Bu, “Onlar”, “Biz”den ayrı demek. Hatta bazı gördüklerime göre, “Onlar” (tanımı sizin için ne olursa olsun) “bizi” (yine hangi grup olursa olsun) tehdit ediyor inancı demek. Yani, “biz”, “onlardan” korkuyoruz demek.
Korku! Bu konuda o kadar çok yazdım ki sanki artık söylenebilecek her şeyi söylemişim gibi geliyor. İyi ki Aslan Kapısı enerjileri geliyor. Tam zamanında!
Bu sene Aslan Kapısı sayesinde enerjiler iyice yükselerek “Bizim de Onlar olduğumuz” gerçeğini bize öğretecek, gösterecek, hissettirecek, zihin ve kalplerimize işleyecek. Yani, ünlü sözlerle açıklarsam her birimiz hem okyanusta bir damlayız, hem de okyanusun kendisi.
2 Ağustos Yeni Ay enerjilerinde öne çıkan mesaj, birlikte iyi vakit geçirmek, çocuk masumiyetine geri dönmekti. Ufak çocuklar öğretilmiş ayrımcılığı henüz benliklerine tam yerleştirmemişlerdir, siyah, beyaz, gri ayırmazlar. Anı yaşarlar. Birliktelik Bilincine daha yakındırlar, henüz geldikleri yerin enerjilerini ve bilincini unutmamışlardır. Bu zamanda onları gözlemlememiz iyi bir fikir.
Bu Aslan Kapısı kalabalıklara işaret ediyor. Hepimizin BİR olduğu kalabalıklara. Gönüllü yardımlaşmanın öne çıktığı, toplumda bir kişi bile ayrı kalsa, umutsuz ya da mutsuz hissetse geri kalanların onun yardımına koşmadan mutlu olamayacağı durumlara… Ütopik bir düşünce mi? Belli bir toplulukta bir kişi mutsuzsa, öfkeliyse diğerlerini de mutsuz ettiğine göre neden bunun tersi de geçerli olmasın?
Bu gerçeğin ufak tohumları yıllardır bilincimize ekiliyor. Bu dönemde bunun tırmanış yapacağına, hatta ilk tohumları gönüllerinde büyütenlerin filizlenmeye şahit olacağına inanıyorum.
Cesaret
Fakat içinizde hissetseniz de, derinlerde bir yerde birliktelik Bilincini Deneyimlediğinize inansanız da ünlü “korkular” arkanızdan gelebilir. Özellikle alay edilme, ciddiye alınmama, aptal gibi görünme korkusu. Belki sizi söylemek istediğiniz bir şeyden alıkoyacaktır korku, ya da yapmak istediğiniz bir şeyden. O zaman bu enerjinin ikinci katmanı devreye giriyor. Aslan cesareti!
Cesaret korkunun olmaması demek değildir. Cesaret kalbin olması demektir. Cesur olmak için korkuların hepsinden temizlenmiş olmamız gerekmiyor, korkularımıza rağmen devam etmek için kalbimizin, kalp bilincimizin olması yeterlidir. Aslan Kapısı Kalp Bilincinin bu niteliğini bize getiriyor.
Eğer son aylar, özellikle de Temmuz ayında olanlar, içimizdeki bütün korkuları ön plana çıkardıysa, Aslan Kapısı korkuların hepsi gidene kadar beklemenin gereksiz olduğunu gösteriyor. Belki doğru zamanı, kendinize daha fazla güvendiğiniz, hazır olduğunuz anı beklemek isteyebilirsiniz. Ama bu düşünce tarzıyla asla hazır olmamanız da mümkündür. Cesur olun, kalbinizi dinleyin ve eğer sizi adım atmaya yönlendiriyorsa o adımı atın!
Toparlarsak
Arkadaşlar, Birliktelik Bilincinin tam olarak toplumlara yerleşme süresi onu kabul etme hızımıza bağlı. İlk etapta etkileri kendi kişisel yaşamlarımızda, yakın çevremizde göreceğiz. Bu bilicin ilerlemesine çılgınlar gibi karşı çıkan ruhlar da olacak, korku faktörü bazıları için oldukça güçlü olabilir. Onların da birer “biz” olduğunu, bizi ve korkularımızı yansıttıklarını hatırlayalım. O zaman kendi içimize dönüp ayrımcılığı içten doğru dönüştürmeye devam edelim. Aslan Kapısı enerjileri bu konuda inanılmaz yardımcı olacak.
Kısaca 8 Ağustos’ta rol alan en büyük oyuncu, bize Aslan Kapısı enerjilerini yansıtan güneşin Sabian sembolüne bakalım: “Gönüllü koro iç rahatlatan ilahi şarkılar söylüyor.” İşte burada, topluluk ruhunu görüyoruz, müziğin evrensel etkisini ve bunun dinleyicilere olan hizmetini.
Ay, “Pazar günü kalabalıklar plajın keyfini çıkarıyor” derecesinde, hem birlikte iyi vakit geçirmeyi, hem de tabiatın şifalı gücünü öne çıkarıyor. Aynı anda Venüs “Siyah ve beyaz çocuklar birlikte oynuyor” derecesinde. Yine ayrımcılığın olmadığı ve masumiyetin öne çıktığı bir sembol. Ve semboller böyle devam ediyor… Sabian sembolleri birlikte olmaya karar verdiğimizde, neredeyse bir panayır, bir festival neşesini iletiyor.
Bu akşam başlayacak olan olimpiyatları da unutmamak gerek. Yakıcı rekabet yerine, gerçek sportif başarılara odaklanmak şu anda tüm dünyanın elinde. Hepimiz kısa sürelerle de olsa birliktelik bilincini yaşayabiliriz. Örneğin, bu sene bütün katılımcı ülkelerin yanında bir grup daha olimpiyatlara katılıyor: Mülteciler Takımı. Amacı, şu anda kendi ülkesinde yaşayamayanlara, kendi halkını temsil edemeyenlere ve mültecilerin tamamına bir umut vermek. (Lütfen, hemen mültecilerle ilgili diğer politikaları eleştirmeye başlamayın, onların bu inisiyatifle ve bu örneği verme amacıyla bir ilgisi yok.) “Mülteciler Takımı” çok ufak bir adım ama bence önemli bir gösterge. Hepimiz bir, belki de daha çok hayatımızda mülteci ya da göçmen olduk veya olabiliriz.
Bu Aslan Kapısı son birkaç yılda olduğu gibi son derece güçlü. Bize hem kişisel hem de global anlamda yardımcı olacak, aradığımız ve özlediğimiz şeyi getiriyor: Birliktelik Bilinci ve Cesaret!
Bu ikisi bir arada olunca binlerce yıldır hasretini çektiğimiz huzur ortamını yaratabiliriz. Kova çağını tam anlamıyla yaşamamıza çok az kaldı!
Bu dönemde iki haftayı aşkın süredir uyguladığımız enerji çalışmasına devam etmeyi öneriyorum. Özellikle 8 Ağustos Aslan Kapısı sırasında bu çalışmayla harika deneyimler yaşayabilirsiniz. (Çalışmanın bağlantısı burada)
©2016 Mor Alev
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
❤ ❤ ❤
BeğenLiked by 1 kişi
kalemınıze saglık cok guzel bır yazı olmuş benım gordugum yaşadıgıklarımla hala ayrımcılık yapılmaya çalışılıyor hala o tohumlar mevcut bana kalırsa benlık bılıncınde olanlar bu dunyada yaşamıcak bundan sonra ne zaman toplum olarak ayrıma düşmeyız o zaman işte 5d yaşam alanında oluruz.
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Sevgililer
Sizlerle bazı şeyler paylaşmak istiyorum. Aslında bu bir kaç gün öncesine kadar çok olumsuz şeyleri barındırıyordu fakat son 4 gündür tertemiz oldu. Evet gerek yaşanan gerek toplumsal olaylar gerekse kendi yaşamımda gelişen olaylar sebebi ile biraz kötü bir durumdaydım. O zor günlerde yine eski davranış biçimlerini göstermek istedim yalnız bir fark vardı. Bunları yapmayı bırakın kalbimde canlandırdığımda bile çok uyarıcı reaksiyonlar aldım. Yani artık resmen vücudum ve benliğim bunları yapmama engel olmaya çalışır gibi bir tavır takındı. İnanın gözlemim bunları her bir bireyin kendi ölçeğinde bir şekilde harmonik ahenkli bir planla yaşadığı yönünde. Ve özellikle bu cümleyi kendime de telkin olması maksadı ile yazıyorum; evet etrafımızda olan biten şeyler bizi korku endişe ve karamsarlığa çekebiliyor veya herşeyin kaosa gittiği yönünde bir algıya sahip olmamıza sebep olabiliyor. Aslında gerçekte böyle değil evet gerçekten kendimizi merkeze çekip olanlara dışardan bakabilirsek çok daha geniş projeksiyondan görüş açısına sahip olabiliyoruz. Etrafımızda gördüklerimiz bizim yansılamalarımızdır görüşü ise aslında kesinlikle doğru ve bununla ilgili hergün ciddi dersler aldığımı söyleyebilirim. Eskiden yargıladığım davranışları bile anlamaya onların nasıl ortaya çıkabildiğini empati yoluyla kavrayabiliyorum. Bu şu demek evet aslında biriz ve biziz. 3D algı burda bize su kaynattırabilir ama evet hepimiz bireyiz biriz ve her bireyle beraber biziz. Daha önce burda işlenen konulardan biri olan fraktal evren yapısı ile çok güzel açıklanabilir. Örnek olarak beynimiz kendi içinde evren kadar geniş bir yapıdadır. Biz bilinç ile onu kullanır ve kontrol ederiz. Ama her bir hücrede kendi bilinci ile çalışır ve işini yapar kendi biliçlerinde bütüne hizmet ederler. Bu onların hücre olduğu gerçeğini değiştirmez bütününde bütün olduğu gerçeğini değiştirmez. Bunu bir topluluğa ölçekleyecek olursak bir toplumda bir çok birey vardır her biri kendi bilinciyle hareket eder ama bireylerin hataları veya yanlışları toplumların top yekün kimliğini belirleyemez. Bizim yapabileceğimiz tedavi ve şifaya hizalanıp bunları sevgi ile gerçekleştirmektir.
Daha niceleri var inşallah hep beraber daha iyi ve güzel günler göreceğiz.
Sevgide kalın ışıkta kalın.Hep ordayız aslında….
BeğenLiked by 1 kişi
sevgili mor alev 8 ağustosta enerji çalışmasını yapmak için uygun saat nedir
BeğenBeğen
Sizin için uygun saat ne ise o zaman çalışınız. Sevgilerimle
BeğenBeğen
teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi