Sevgili Dostlar, umarım iyi bir tatil dönemi geçirdiniz… Ah, evet, üç nokta koyuyorum çünkü dünya çapındaki çılgınlık bayram, tatil, vs. dinlemedi, devam etti. Eğer siz, harika bir tatil geçirdiyseniz, ruhunuzu besleyip huzurda hissettiyseniz, atmosferde gezinen endişe balonlarına takılmadıysanız, bedeniniz sakin ve sağlıklı, hayatınız verimli ise, ne mutlu size! Kendi gerçeğinizi çoktan yaratmaya başladınız.
Özgüven
Plüton, bayramdan önce Venüs’le zıt açıdaydı, neredeyse bir hafta sürdü, sonra Merkür’ü karşısına aldı ve en sonunda güneşi. Plüton, güç simgesi, bitişler ve başlangıçlar, ölüm ve yeniden doğuşun sahibi, o kişisel gezegenlerimizin çoğuna sırayla karşıdan bakarken yanlış ve geçici yapılara, inançlara yüklediğimiz emniyet hissimiz gitgide yok oldu. Bana göre tek gerçek emniyet sistemi var; o da özgüven.
Geçenlerde birisiyle konuşuyordum ve özgüvenli kişiyi “çok konuşan, çok bilen, bildiğinde ısrar eden, vs.” şeklinde tarif etti. Benim bahsettiğim özgüvenin ise yüksek sesle konuşmaya ihtiyacı yok, bilmediğini bilmediğinde öğrenmeye çalışmaktan utanmaya da ihtiyacı yok. “Cahil cesaretine” düşmeden bilinçli bir şekilde cesurdur özgüven. Araştırır, öğrenir, bilgileri eler, kalbine danışır ve adım atar. Özgüvenin arkadaşı, yoldaşı özsaygıdır. Özsaygı ise kendine saygı gösterirken, başkalarının haklarını ihlal etmez.
Bütün dünyada güvenlik güçlerinin “güvensizlik” güçlerine dönüştüğü bu zamanda, çağrıldığımız şeydir özgüven. Plüton uzun süredir Oğlak’ta. Oğlak güvendiğimiz tüm “dış” yapıları temsil ediyor. Bankalar, adalet sistemleri, vergi sistemleri, devletler, hükümetler, ordular, polis kuvvetleri… Fiziksel anlamda emanet ettiğimiz her şey bu yapılarda. 2008’de Plüton Oğlak’a giriş yaptığında ilk etkisi küresel mali kriz ile paramız üzerine olmuştu, şimdi diğer bütün “güvenlik ve güç” kurumlarına etkisini yayıyor. 2024’de Oğlak’tan çıktığında bu kurumların hepsinin tanınamayacak kadar değiştiğini, hatta bazılarının yok olduğunu, kendimize yepyeni sistemler kurduğumuzu göreceğiz.
Çorap Söküğü
Neden bundan bahsediyorum? Bu makalenin yazılmasına neden olan vizyonumu anlatmak istiyorum izninizle. Meditasyonum bitmiş, sadece birkaç dakikalığına sessizliğin keyfini çıkarıyordum ve bir anda gözlerimin önünde kocaman çizgi film gibi bir çorap belirdi. Ucunda bir iplik, çorapta da belli belirsiz bir delik var. Sonra o ip bizim tarafımızdan çekiliyor, çekiliyor ve çorap tamamen sökülüp bir iplik yumağına dönüşürken, sökük pantolona, bluza, paltoya hatta şapkaya kadar uzanıyor, hepsi bir çırpıda sökülüp gidiyor, bütün fiziksel korunma araçları, bazen statü ifadesi olarak, bazen de zorunluluktan giyilen giysilerin hepsi yok oluyor. Bu “çizgi film” vizyon sona erdiğinde şunu duydum: “Her şey birbirine bağlı”
Hmmm. Plüton etkisi! İsterseniz kendinizi altınla kaplayın, özünüze dönmekten başka yapılacak bir şey yok.
Kalbinizi saklamanın da imkânı yok, her geçen gün enerjiniz sizden çok daha fazla ve sizden çok daha önce konuşuyor.
Olduğumuz gibi olmaktan, özümüze güvenmekten ve Yaratan özümüzü onurlandırmaktan başka bir yol yok.
Gerçek mutluluğun tek yolu bu!
Bu çorap söküğünü durdurmaya çalışanlar başarılı olamayacak. Çünkü bu söküğü başlatanlar bizden, kolektif insanlıktan başkası değil. Şimdi “vaz geçtim, ben hala eski ağır enerjilerde yoğrulmak istiyorum, o karma tekerinde dönüp durmak istiyorum, mutlu değildim ama ortam tanıdıktı” desek de bir anlamı yok. (Umarım demiyorsunuz!)
Biz bu maddeyi buraya gelmeden önce hazırladığımız hayat kontratlarına ekledik: “Yeni bir yaşam tarzı, yeni bir varoluş şekli, yeni bir dünya yaratmak üzere bütün insanoğlu, galaktik ve melek dostlarımla, ruh ailemle birlikte çalışmak için dünyaya enkarne oluyorum” dedik.
Evet, her türlü 3D yapı dağılırken zaman zaman insan benliğimiz şaşırıyor, şoke oluyor, bazen de ne tepki vereceğini bilemiyor. Bu dönem öyle bir dönem. Büyük bitiş ve başlangıçların senesindeyiz. (Neden bahsettiğimi bilmeyen yeni okuyucular şu yazıya bakabilirler: Bir “9” senesine girerken 2016’nın numerolojik potansiyeli)
Yeni Dünyayı Yaratmak
Bundan bir ay önce iç değişimimizin artık fiziksel yaşama daha çok yansıyacağını yazmıştım. Bunun ne anlama geldiğini soranlarınız oldu. İşte olanlar budur. Yaşamlarımızın dokunulmadık yanı kalmıyor.Her şey ama her şey birbirine bağlı.
Arkadaşlar, kıyamet yazısı yazmıyorum, aksine yeniden yaratım, yeniden inşa, yeniden doğuş yazısı yazıyorum. Kendimizi içine hapsettiğimiz sahte güvenlik duvarları yıkıldığında, yepyeni ve çok farklı sistemler kurabiliriz ve bunları düşünmenin vakti çoktan geldi diyorum. Hepinizi fikir üretmeye çağırıyorum. Wesak’ın hemen ardından bir süre “yaratım” konusunu işledik. Sizler, artık kalbinizdekileri yaratmanın yolunu biliyorsunuz. Nasıl bir dünya istiyorsunuz? Yaratın!
Bu arada, yaratımın kaosla başladığını da hatırlamalıyız. Şu anda dünya çapında yaşananların bir kısmı eskinin sökülüp dağılmasıysa, diğer yarısı da yaratıcı kaostur. Enerjinizi, hayallerinizi bu yaratım çorbasının içine eklemekte geç kalmadınız.
Bağışlamak, Hafiflemek ve Sevgi
Yaratımın şartlarından biri frekansınızın yaratmak istediğinizle eş olmasıdır. Hiç birinizin yoğun, ağır, karanlık, üzgün şeyler yaratmak istediğini sanmıyorum. O zaman, enerjimizi bilinçli olarak yüksek titreşime ve hafifliğe doğru yönlendirmeliyiz. Hafiflemenin en kolay yolu bana göre kendini bağışlamaktır. Kendinizi bütünüyle kabul ettiğinizde kalbinizden, omuzlarınızdan büyük bir yük kalkar. Hayatı aynı gözlerle ama farklı görmeye başlarsınız ve bir de bakmışsınız etrafınızdakileri de bağışlamaya gönüllüsünüz. Hatta bunu farkında bile olmadan yapıyorsunuz. Anlayışınız ve merhametiniz yükselmiştir.
İki haftayı aşkın süredir çok çeşitli yönlerden “sevgi nedir?” konusunu işliyoruz. Ardından affetmenin yollarına ve neden affetmeliyiz konularına eğiliyoruz. Sevginin filmlerde, kitaplarda anlatılan, peşinde koşulan bir kavram olmadığını, bütün enerjilerin kaynağı, en temel enerji olduğunu anlamaya başlıyoruz. Bu en önemli konuda bu blog ve Blog Hamileri bilgi vermeye devam edecek.
Önümüzdeki günlerde, şu anda ana akım medya gündemini meşgul eden olaylar hakkındaki mesajlara da bakacağız. Konsey, İstanbul Atatürk Havalimanı olaylarından birkaç saat sonra, bu olaya verilen tepkiler ve korkularımız hakkında bütün dünyaya bir mesaj yayınladı, onu sizlerle paylaşacağım. Arkturuslular, Hilarion, Michael, Gabriel ve daha pek çok Melek ve Işık Varlığı, sayısız mesajlarla morallerimizi yüksek, enerjimizi pozitifte tutmak için bizlere sesleniyorlar. Çünkü hiç yaşanmamış zamanlardayız, değişimin zirvesindeyiz. Elimden geldiğince bu mesajları da sizlere iletmeye çalışacağım.
Sıcak bir Yaz
Fikrime göre olaylar yükselen hızla devam edecek ve hayır şiddetten, bombalardan bahsetmiyorum, bahsettiğim değişimin hızı. 8-8 kapısı yine çok güçlü geliyor, hemen ardından Eylül’de tutulma dönemine gireceğiz, Ekim 2016 şimdiye dek yaşadığımız en hareketli, en önemli ay olabilir. Ama…
Şimdi yazının en başına dönüyorum; bizler enerjimiz neyse onu yaşıyoruz. Kendi gerçekliğimizi kendimiz yaratıyoruz. Kendinizi hafif, sağlıklı, dengede, sevgide tutun. Zorlandığınızı hissettiğinizde Meleklerle çalışın. Hayatın her anlamda keyfini çıkarmaya odaklanın ve yaratın!
Blogun ana menüsündeki “yöntemler” bölümüne bakmayı unutmayın. Meditasyonu, günlük sakin anları alışkanlık haline getirin. Meditasyonun başarılısı, başarısızı, iyisi, kötüsü yoktur. Yargılamayı bırakın. Yaşayın!
O kıyafetlerin hepsi sökülüp gittiğinde, içerideki gerçek ve muazzam güzellikteki sizi, muhteşem insanlığı göreceksiniz.
Hepinize harika bir hafta diliyorum.
©2016 Mor Alev
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 
Çok Teşekkür ederim.Verdiğiniz umut için.Enerjimin en düşük olduğu şu günlerde.Sizi okurken tekrar umutlanıyorum.Saolun
BeğenLiked by 2 people
İçsel enerji bedenini hissetmek ne harika bir duyguymuş. Ne kendini ne de başkasını yargılamamak, içindeki sesin zihinden mi kaynaktan mı geldiğini anlamak, empati yapmadan sadece şevkat duymak, her an sevildiğini bilmek ve an’a direnmemek… Tabi bazen acı beden aktive olabiliyor ama farkındalık ışığı eskisine göre çok daha çabuk karanlığı aydınlatıyor. Mor alev hayatıma nasıl girdin hatırlamıyorum ama ne çok ışık saçtın bilemezsin. Sevgiler
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev sonsuz teşekkürler. Geçtiğimiz tatil günleri boyunca hatır soran her kişiye cevap olarak “çok iyiyim” dedim, istemsizce ağzımdan çıkan bir cevap oldu ve bunu söylerken gerçekten çok iyi hissediyordum-hala öyle hissediyorum-. Daha önce bu şekilde cevap verenlerle karşılaşmıştım ve biraz garip geliyordu, “iyi olduğunu söylemen yeterli, ne o öyle nispet yapar gibi çok iyiyim demek” diye geçirdiğim de olmuştu hani. Şimdi ben de çok iyiyim, ne olacak şimdi 🙂 kendime sorum 🙂 O zaman her şeye rağmen bütün olarak çok iyi olmaya devam edelim, ne dersiniz?
BeğenLiked by 1 kişi
2 hafta once yaptığım ağır fakat donuşumsel olarak çok etkili bir çalışmada ruhsal rehberlerim bana “Burada olmayı ve bunları yaşamayı kendin istedin. O hayatın sonlanıp da dunyadan ayrılırken bile ‘buradaki işim henuz bitmedi’ diyerek tekrar geleceğini soylemiştin” diye mesaj vererek çok önemli bir şeyi hatırlattılar. Ruhsal boyutta bunları hatırladığımda dünya hayatına tekrar girmeden once verdiğimiz bu güçlü sözleri unutmamız çok şaşırtıcı ve hatta komik bile gelmişti. Fakat sistem bu şekilde işliyor işte – unut ve sonra yine hatırla 😊 Olan bitenlere, tanık olduğumuz kaosa bambaşka bir gözle bakmayı sağlıyor bu bilgi – her birimizin burada, bu şartlar altında bedenlenmeyi seçmiş olmamızın bir sebebi olduğu bilgisi. Sadece bunu bilmek bile bu dünyada yaşarken ihtiyaç duyduğumuz hafifliği yaratıyor. Bu bilgiyle ne yapacağımız, nasıl ilerleyeceğimiz konusunda da sizin yazılarınızın desteği ve katkısı tartışılmaz, bu nedenle bir kez daha çok teşekkürler Mor Alev💜
Yaşadığım en güçlü enerji akışlarından biriydi geçtiğimiz 8.8 kapısı. Bir yenisini daha deneyimleyeceğimiz mujdesi çok guzel oldu, bunun için de ayrıca teşekkürler 😊
BeğenLiked by 1 kişi
yine ışık oldun teşekkürler 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Son 15 gün ne hissettigimi degerlendiremeyecek kadar yoğun ve sarsıntıli geçti. Eski esimin eşyalarını evden almasi babamın rahatsizliginin artmasi ve ardından ölümü …
Dedim ya ne olduğunu anlayamadan bir gün içinde oldu hepsi.
Uzun süredir hayatımda yaşadıklarımın tetikleyici bir olayla bir anda yoluna girmeye başlayacağı içime gelen histi. Çorap söküğü gibi …
Hayat bize kolayliklariyla geliyor şükürler olsun …
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgilerim ve Mor Alev enerjisiyle…
BeğenBeğen