Tüm Yapılar – Astroloji de Dâhil – Değişiyor

stargazing art unknownSevgililer,

Bugün astrolojik öngörüleri yakından takip edenlerinizin korkularına hitap etmek istiyoruz. Nasıl siz değişiyorsunuz, aynı şekilde yıldızlar, takımyıldızlar, gezegenler ve Evrenlerin bütünü de değişiyor, buna gezegen hareketlerinin sizin için kişisel anlamları da dâhil.

Bazı astrologlar, dünkü astrolojinin ötesine geçtiler. Bazıları geçmediler. Bunu en iyi anlatan işaret, 5D ye geçtiği halde 3Dnin felaket haberciliğine devam edenlerdir.

Kimden gelirse gelsin, bir mesajın kendiniz için gerçek olup olmadığına karar vermek sadece sizin sorumluluğunuzdur. Bu demek değildir ki, tüm 5D mesajlar güneşli ve parlak olacak. Onun yerine yeni iç hislerinizle sizin için hangi mesajın doğru olduğunu sezeceksiniz.

Büyük ihtimalle, astrolojik öngörülerin biraz değiştiğini veya önceki korku öngörülerini genişlettiklerini göreceksiniz.

Bu, hayatınızdaki her şeyin aynı anda değiştiği anlamına gelmez, ama onun yerine sizin için bir zamanlar aşırı derecede önemli olan yapıların artık olmayabileceğini ya da zamanla birlikte değiştiğini görmeniz anlamına gelir.

Pek çoğunuz astrolojinin temel bilgilerine biraz da olsa aşinasınız. Astrolojinin tarihinizde size olanları ve olabilecekleri söyleyen çok az öngörüden biri olduğu zamandan ötesine geçmenin zamanı gelmiştir. Şimdi repertuarınızı genişletiyorsunuz, diğer pek çokları gibi astroloji de kilidi açan bir anahtar, yapınızdaki tuğlalardan biridir. Fakat sadece biridir.

Hücreleriniz değişmeden, yeni DNA iplikleri eklenmeden önce, kaynağa daha yakın görünen kişilere mesajlar ve gelecek olaylar için güvendiniz. (Mor Alev: Kâhin, medyum ve falcıları kastediyorlar) Fakat şimdi aranızdan o kadar çok kişi daha yoğun ve daha derinden iletişime giriyor ki, astroloji de neler olacağına baktığınız yerden, neyin neden olduğuna dair açıklamaları aldığınız yer olmaya doğru ilerliyor.

İletişiminiz değişiyor. 3D de astrolog olup da şimdi 5D olanlarınız, aynı astrolojik burç ve gezegenlerin değişik anlamlarını keşfediyorsunuz. Aynı şey Tarot okuyucuları ve diğer öngörme kaynakları için de geçerli.

Siz geliştikçe, anlamlar dönüşüyor. Yani, korku davulunu çalan bir astrolog, Tarot okuyucusu ya da kanala rastladığınızda korkmanıza gerek yoktur. Pek çok eski şey gibi, bu tarz bir çalışmanın ardından korkuyu hissetmek çoktan dünde kaldı.

Bugünün mesajları gelişiminiz, yeni varlığınız ve Yeni Dünyanız ile ilgilidir. Yeni yapılar, yeni olasılıklar, yeni genişlemeler.

Bazılarınız şu ya da bu okuyucu, uzman, astroloğun isabeti hakkında yeminler ediyorsunuz. Bu gayet iyidir. Ama bilin ki geleceğiniz hakkında korku beyan ediyorlarsa, henüz becerilerini geliştirmemişlerdir. Ve bu sırada, ufak ani aydınlanmalar yaşatacak, ilerlemenizi sağlayacak bir bilgiye rast geldiğinizi hissettirecek bir durum yaşama ihtimaliniz yoktur.

Öngörüleri takip ederken, kötü, boş ya da korku hissederseniz, öngörüyü verenin geçmişin materyallerine dalmış olduğunu bilin. Çünkü hayatınızın her yönünde coşkuyu ve neşeyi öne çıkartıyorsunuz, bunu her gün biraz daha fazla yapıyorsunuz. Elbette buna öngörüler de dâhil.

Her şeyin güneşli olamayacağını düşünüyorsunuz, depremlerin ve terörist saldırıların devam ettiğini düşünüyorsunuz. Bu doğrudur. Ama bunlar düne aittir.

Nasıl siz korkularınızı salıveriyorsunuz, yeryüzü de kendini düzenliyor tıpkı koltukta biraz daha rahat etmek için pozisyonunuzu değiştirmeniz gibi. Aynı teröristlerin değişen dünyada köklerini sağlamlaştırmaya çalışmaları gibi, siz de öylesiniz. Aradaki fark, siz coşku, neşe ve keyifle dengeyi ve temellerinizi sağlamlaştırırken, teröristler bunu korkuyla yapmaya çalışıyorlar.

Bu korku parçaları sona eriyor. Belki bu sene değil ama çok yakında – dünya zamanı kullanırsak bile çok yakında. Aranızda her gün daha çok kişi coşku, neşe ve keyfe doğru hareket ettikçe, korkunun manevra yapacağı, gösteri yapacağı çok az yer kalıyor. Biraz da, okul bahçesindeki zorba çocuğun artık zorba oluşunun ödüllendirilmemesi ve o yüzden bu role veda etmesi gibi.

Bazılarınız, bu son korku ve değişen dünya parçalarına çok yakınsınız ya da onların bir parçasısınız. (Mor Alev: Yani, deprem olan yerlere ya da terörist saldırı yaşanan bölgelere çok yakınsınız, buralarda yaşıyorsunuz) Ama büyük ihtimalle, bu aktivitelere bakış açınız birkaç sene öncesinden bile çok farklı.

Pek çoğunuz, 3D benliğinizden ne kadar farklı olduğunuzu tanımakta zorlanıyorsunuz. Bundan dolayı, 3D benliğinizin parçalarına geri dönüyorsunuz – yeni benliğinizdeki yeni dünyayı anlamanıza yardımcı olanlara değil, korkularınızı güçlendiren astrolojiye, Tarot’a, kanallıklara geri dönüyorsunuz.

Yani, bir zamanlar geleceğinizi bildirmekte çok önemli bulduğunuz, kişilerin bazen de o kadar önemli olmadığını keşfediyorsunuz. Geleceği öngöremediklerinden değil, ama bahsettikleri geleceğin 5D coşku yerine, 3D korku ile renklendirilmiş olmasından dolayı.

O 5D astrologları, Tarot okuyucularını, kanalları bulacaksınız, aynı ilerlemenizi destekleyen yeni dostlar ve yeni aileler bulacak olduğunuz gibi. 5D benliğiniz için doğru öngörüleri yapanları bulacaksınız ya da o alanda kendi yeteneklerinizi keşfedeceksiniz.

Benliğinizin her parçası, hayatınız, Evrenleriniz değişiyor. Bir zamanlar gelecekte ne olacağını anlamanıza yardımcı olan parçalar da değişiyor. Ve öyle de oldu. Âmin.

***

Sevgili Dostlar, 5D Astroloji ilanımdan tam bir yıl sonra gelen bu mesaj beni heyecanlandırdı, gelen onaylama biraz da onur duymama sebep oldu. (Yeni okuyucular daha fazla bilgi için “Kürelerin Müziği ile Yükseliş” yazı dizisine göz atabilirler)

Aynı şekilde, sadece kanallığın, sadece astrolojinin değil, daha pek çok öngörü aracının ve bilimin bir arada çalıştığını, birbirini tamamladığına inanıyorum. İşte bu mesaj ona da iyi bir selam vermiş oldu. (İlgili yazıyı merak edenler lütfen “Büyük Bir Enerji Değişiminin Eşiğindeyiz – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu” başlıklı mesaja bakınız.)

Yarın çok güçlü bir Sabian sembolü olan bir yeni aya gireceğiz. Şimdiye dek bu kadar net, bu kadar açık bir yeni ay sembolü yazmadım. Bu sembol 3D kalplerde hafif ürpertiye yol açabilir ama siz Bilge Baykuşlar onun devasa anlamını ve taşıdığı ışığı hemen göreceksiniz. 2016, sonlar ve başlangıçlar senesi olmaya devam ederken hep daha aydınlık, çok daha aydınlık günlere doğru yol alıyoruz. Yeni ay analizini yarın yayınlayacağım.

Şimdilik, korkuları ve korku salanları gerçek yüzleriyle görmeye niyet edelim. Hepsi de bizim gibi insan ve bu dünyada bir yer edinmeye çalışıyorlar. O kişi, alışkanlık ve inançlara tüm kalbimizle koşulsuz sevgimizi ve dönüştürücü, mucizevi Mor Alev enerjimizi gönderelim. Uçan Halıyla yolculuğumuz çok ama çok daha ilginçleşmek üzere!

Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com). Mor Alev tarafından çevrilmiştir.

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2016 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2016  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

12 comments

  1. Böyle bir dönemde bizlere ,yazılarınla destek olduğun için çok teşekkürler .geçtiğimiz süreç senin paylaşımlarında daha anlamlı hale geliyor.eğer seninle tanışmış olmasaydım aklımdan kendimden şüphe duyardım.seni seviyorum🙏🏻

    Liked by 1 kişi

  2. sevgili mor alev bu güzel yazı için çok teşekkürler:)) herkes için güzel güzel başlangıçlar diliyorum. size bir sorum olacak. bir süredir geçmiş adeta kayboluyor, silikleşiyor, flulaşıyor. pek çok şeyi unutuyorum. öyle bir hal içindeyim ki anda kalmak için çaba sarfetmeme gerek yok. uyuşmuş gibi hissediyorum. kendimi korumaya mı çalışıyorum yoksa ne? bununla birlikte denge sorunum var. içimdeki bütün çöpler sanki yüzeye çıktı ve birbirleriyle çarpışıyor. yalnız kalmak istiyorum. insanların enerjileri, davranışları beni çok rahatsız ediyor, adeta geriyor. bu durumu nasıl değerlendirmeliyim? teşekkürler:))

    Beğen

    1. Sevgili Neli, geçmişin verdiği dersler dışında pek önemi yok. Hafızanızdan kayboluyorlarsa bir ihtimal yüklediğiniz duyguları temizlemiş olduğunuz için olabilir. Diğer sorun içinse lütfen salıverin. Temizleyin. Sevgilerimle

      Beğen

  3. Korku’nun gerçekliği yoktur. Korku sadece bir düşünceden ibarettir. Siz isterseniz ortaya çıkar. Ne zaman içimi bir korku kaplasa şunu hissederim; Bütünü göremiyorsun. Eğer görebilirsen, o bütünün kutsallığını kavrayabilirsen,orada korku yoktur, sadece aşk vardır. Aklıma Osho’n un Korku kitabından güzel bir hikaye geldi;

    “En büyük Hint şairlerinden biri olan Rabindranath Tagore, dedesinin arkadaşı olan yaşlı bir adamdan oldukça rahatsızdı. Bu adam yakında oturduğu için sık sık evlerine gelmekte ve Tagore’un başını ağrıtacak bir şeyler yapmadan da gitmemekteydi. Mutlaka onun odasının kapısını çalıp sorardı, “Şiirlerin nasıl gidiyor? Gerçekten Tanrı’yı tanıyor musun? Aşkın ne olduğunu gerçekten biliyor musun? Söyle bana, şiirlerinde sözettiğin tüm bu şeyleri biliyor musun? Yoksa yalnızca sözcükleri kullanmakta mı ustasın? En aptal adam bile aşktan, Tanrı’dan, ruhtan sözedebilir ama senin gözlerinde bunları gerçekten deneyimlediğine dair bir iz göremiyorum.”
    Tagore ona yanıt veremezdi. Aslında haklıydı da adam. Yaşlı adam pazarda rastlaştıklarında onu alıkoyup sorardı, “Tanrına ne oldu? Onu bulabildin mi, yoksa hala hakkında şiirler mi yazıyorsun? Unutma, Tanrı hakkında konuşmak onu bilmek demek değildir.”
    İnsanı son derece müşkül durumda bırakan biriydi. Tagore’un büyük saygı gördüğü- Nobel ödülünü kazanmıştı- şair toplantılarında bu adam da mutlaka orada olurdu. Sahnede tüm şair ve Tagore hayranlarından önce adam onun yakasına yapışıp, “Hala gerçekleşmemiş. Bütün bu aptalları niye kandırıyorsun? Onlar küçük aptallar, sen daha büyük bir aptalsın; onlar ülke dışında tanınmıyor, sense tüm dünyada tanınıyorsun ama bu yine de Tanrıyı bildiğin anlamına gelmez.” diyordu.
    Tagore günlüğüne şöyle yazmıştı: “Bu adam tarafından öylesine taciz edilmiştim ve öylesine delici bakışları vardı ki ona yalan söylemek imkansızdı. Onun varlığı insanı ya doğruyu söylemeye ya da tamamen sessiz kalmaya zorluyordu.”
    Ancak bir gün beklenen gerçekleşti…
    Tagore bir sabah yürüyüşüne çıkmıştı. Gece yağmur yağmıştı, saat çok erkendi ve güneş doğuyordu. Okyanus altın rengindeydi ve yolun kenarında toplanan su birikintileri de küçük göller oluşturuyordu. O küçük gölcüklerde de güneş aynı görkem, aynı renk, aynı coşkuyla doğuyordu. Ve yalnızca bunu deneyimlemek, varoluşta hiçbir şeyin diğerinden daha değersiz ya da daha üstün olmadığını, her şeyin bir bütünün parçası olduğunu görmek onun içinde ansızın bir şeyleri tetikledi. Hayatında ilk kez o yaşlı adamın evine gidip, kapıyı çaldı ve adamın gözlerine bakıp, “Şimdi ne diyorsunuz?” diye sordu.
    Aldığı yanıt şuydu: “Şimdi söylenecek hiçbir şey yok. Artık gerçekleşmiş, seni kutsuyorum”.

    Teşekkürler Mor Alev;
    Sevgi ve ışıkla…

    Liked by 1 kişi

  4. Merhaba Mor Alev, hayat amacında doğru zamanda doğru yazıyı yazmak o kadar belirgin ki ne zaman kafamda bir konu ile ilgili soru işareti olsa ya da biriyle bir konuda konuşsam o konu ile ilgili ertesi gün mutlaka bir cevap veriyorsun bazen oğlumla beraber okuyorum ve anne nereden biliyor bizi mi gözetliyor diyor tabii sadece benim değil bu bloğu takip eden herkesin benzer durumlar yaşadığını düşünüyorum. Aslında cevabını bilip de emin olamadigimizda yani kendimize güvenmedigimizde kendi hislerinize güvenin diyorsun bize. Herşey icin teşekkürler.

    Liked by 1 kişi

  5. Sevgili Moralev,
    Yazı için teşekkürler. Belirsizlikleri ruh hissediyor. Ruhumun hangi bilinmeyene doğru gittiği, bende akıl karışıklığı uyandırıyor. Bir hafta önce mutlu ve huzurlu hissederken. Bugün kendimi nedense kederli hissediyorum. Canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Hatta konuşmak istemiyor. Sanki bir yerlerde bir boşluk var. Az önce bir kase dolusu çerezi 5dk.da yedim. Sanırım yazıyı tekrar okumam iyi olur. Belki de sandık henüz boşalmadı, kalan eskileri tam olarak yollayamadık. Sevgi ve sağlıkla kalın.

    Beğen

  6. Az önce sormak istediğim bir konu daha vardı. “Youtube” de 528Hz. yada 936Hz. şiddetinde meditasyon müzikleri var. Bunların DNA aktivasyonu ya da 3.göz aktivasyonu, başkaca gelişim alanlarında işe yarıyor olduğunu anlatan bağlantılar olduğu yazıyor. Bu konuyla ilgili sizden görüş almak beni sevindirir. Bu gerçekten doğru mu? Güvenilir meditasyon müziği “link”leri yollayabilirseniz ya da bloğunuzda yayınlarsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.

    Beğen

    1. Sevgili Duygu, ben bu müzikleri dinlemiyorum, o yüzden bir yorum yapamayacağım… Bence sessizlik ve doğa sesleri de son derece aktive edici sesler. Meditasyon içinse çok büyük bir yelpaze de müzik var, Bach’tan Mahler’e, Miles Davis ve ötesine kadar… Gerçekten sizin zevkinize kalmış bir durum. Sadece üzerinde meditasyon müziği yazan kayıtlar değil, sanat için yapılmış her türlü müzik bence ilahi ve titreşimleri mükemmel. Sevgilerimle

      Beğen

  7. Merhaba Mor Alev, astrolojiden bağımsız ama korkudan bahsedildiği için sormak istedim; şu an meydana gelme olasılıklarından biri olarak görülen yönetim şeklinin değişmesi ile ilgili olarak bugün bir rahatsızlık duygusu yaşamaya başladım bunun için mor alevle çalışıyorum fakat daha etkili olduğunu bildiğin belki bizim henüz hatrımızda olmayan bir çalışma şekli var mı? Bir de son olarak Kutsal ana, Doğa Ana ve Tanrıça enerjileri aynı mı yoksa birbirinden farklı mı? Bunlar bizim içimizde mi mevcut yoksa dışımızda mı? Şimdiden çok teşekkür ederim. Sevgilerimle..

    Beğen

    1. Sevgili Zeynep, kendinize güvenin. Bütünün hayrı için çalışmaya niyet etmeyi unutmayın. Bu gibi durumlar kolektif enerjiye bağlı. Önce korkularınızı eleyin. Kutsal Anne Yaratan’ın dişi yarısıdır, yani hepimizin annesi. Doğa Ana, Gaia’dır. Tanrıça enerjisi de yine dişidir ama farklı çeşitleri vardır. Umarım yardımcı olabildim. Sevgilerimle

      Beğen

  8. Bugün yani 5 mayıs 16’da rüyamda ilk defa koku duyusunu yaşadım. Bu beni çok etkiledi, kokuyu rüyada algılamak hem de oldukça yoğun şekilde… bana bir yol açtı ve uzun süredir başlamak isteyipte bir türlü el atmadığım rüya defterini yazmaya başladım :). Sebebinin yaşadığımız enerji değişikliklerinden olduğunu düşünüyorum heyecan vericiydi 🙂 .

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.