Kontrol Dramlarını Bitirelim!

healing heartSevgili Dostlar, Bu hafta hayatımızda dramların her türlüsünü bitirmeye odaklanıyoruz. Dün drama bağımlılığımızdan bahsettik, bugünse diğer insanların dramlarına çekilmekten konuşacağız.

1 Nisan günü eski bir yazımı yeniden yayınlamıştım: “Olumsuzluk saçan kişilerle başa çıkmak”. Sanırım bunları hatırlamaya çok ihtiyacımız vardı, o kadar çok okundu ki… Hemen ardından, Julian Websdale’in yazdığı bir makale önüme düştü. Konu yine aynı ama bu sefer negatif kişilerin alışkanlıklarını birkaç kategoride anlatırken psikolojimize olası etkilerini de inceliyor. Diğer makaleye olan ilgiden dolayı bunu çevirip sizlerle paylaşmaya karar verdim. Ancak önden sizlere birkaç düşüncemi iletmek istiyorum:

Genelde negatif kişiler bizim dışımızdaymış gibi düşünürüz. Oysa biz de kolaylıkla o kişilerden biri olabiliriz. Bir önceki yazıda anlattığım şekilde ya da bu yazıda açıklanan davranışlarla davrandığımız zamanlar ve ilişkiler büyük ihtimalle hepimizde olmuştur.

Bir başka önemli konu ise karşılaştığımız herkesin, her şeyin ve her olayın bizim uzantımız ve yansımamız olduğu gerçeğidir. Yani 1 Nisan günü yayınladığım yazıda olduğu gibi, önce “benim içimizde ne var ki, böyle bir davranış tarzı bana yansıyor?” sorusunu sormalıyız.

Ben, negatif kişilerin düşmanlarımız olduğuna inanmıyorum. Ben o kişilerin kendimizi bulmamıza ve süreç ne kadar uzun sürerse sürsün, kendi gücümüzü elimize almamıza yardımcı olan varlıklar olduğuna inanıyorum. Hatta bir adım daha ileri giderek o kişilerle fiziksel ilişkimizi kesmek zorunda bile kalsak, onlara kalpten bir teşekkür borcumuz olduğuna inanıyorum. Bize gelişmemiz için fırsat kapıları sağlayan bu ruhlar üzerlerine oldukça zor bir görev alıyorlar.

Yani bu makaleyi okurken kendimizin de kontrolcü olabileceğimizi ya da kontrolcü davranışlarla ilgili inanışlarımızın o kişiler tarafından bize yansıtılabileceğini aklımızda tutalım. Bu makale için Julian Websdale’e çok teşekkürler. (Yazılarını Facebook’da bulabilirsiniz.)

Diğer kişilerin kontrol dramlarına karşı nasıl bağışıklık inşa edebiliriz

Hayatta oldukça fazla kişi zamanını diğerlerinin enerjisini avlamak üzere geçirir. Pek çoklarında bu bilinçsiz bir davranıştır. Bütün bildikleri, diğerlerini kontrol ettiklerinde (yönettiklerinde) kendilerini daha iyi hissettikleridir. İdrak edemedikleri şey ise, bu yolla iyi hissettiklerinde, hesabın diğer kişiye kesildiğidir. Diğer kişinin enerjisi çalınmıştır.

Diğerlerinin enerjilerinin manipülasyonu, saldırgan bir şekilde, doğrudan kendilerine dikkat vermelerine zorlayarak da gerçekleşebilir, ya da onların anlayışlılığı, şefkati ya da merakını kullanarak da gelişebilir. Önce, kontrol dramlarının nasıl oynandığına bakalım.

Göz korkutan ya da tehditkâr

Eğer birisi sizi sözle ya da fiziksel olarak tehdit ediyorsa, korkudan ya da size olumsuz bir şey olacağı düşüncesiyle ona dikkatinizi yöneltirsiniz ve böylece enerjinizi de vermiş olursunuz. Sizi tehdit eden kişi en saldırgan kontrol dramı çeşidinin içine çekiyordur: “Tehditkâr”

Zavallı ben

Eğer, birisi size ona olan felaket şeyleri anlatıyorsa ve bir şekilde belki sizin de bundan sorumlu olduğunuzu ima ediyorsa ve eğer ona yardım etmeyi reddederseniz, bu korkunç şeylerin devam edeceğini yine ima yoluyla söylüyorsa, bu kişi kontrol dramını en pasif haliyle oynuyordur: “Zavallı ben”

Bir dakika bunu düşünün. Yanlarındayken hiç sebebi olmadığını bildiğiniz halde kendinizi suçlu hissettiğiniz kişiler var mı? Bunu hissediyorsunuz çünkü “zavallı ben”in dram dünyasına giriş yaptınız. Söyledikleri ve yaptıkları her şey, sizin onlar için yeterince çok şey yapmadığınız fikrine karşı kendinizi savunduğunuz yere hapseder. O yüzden sadece o insanların yanında olmak bile sizi suçlu hissettirir.

Sorgulayıcı

Sorgulayıcı bir başka çeşit dramdır. İnsanlar bunu enerji toplamak için kurgularlar. Sorular sorarak, özellikle diğer kişinin hayatında nelerin yanlış ya da olumsuz olduğunu bulmak üzere onun hayatını incelerler. Buldukları anda da diğer kişinin hayatının bu yönünü eleştirmeye başlarlar. Eğer bu strateji başarılı olursa, diğer kişi dramın içine çekiliş olur. Birden bire sorgulayıcının yanında rahatsız ve neredeyse kim olduklarından dolayı utanmış bir hale geçerler. Sorgulayıcının yaptığına ve düşündüğüne dikkatlerini verirler ve sorgulayıcının fark edeceği “yanlış” şeyleri yapmamaya çalışırlar. Bu psişik savunma sorgulayıcıya arzuladığı enerjiyi verir. Böyle bir insanın etrafında olduğunuz zamanları düşünün. Bu drama yakalandığınızda, belli şekillerde davranıp da onun sizi eleştirmemesi için çalışmaz mısınız? Sizi yolunuzdan alıkoyarlar ve enerjinizi emerler çünkü siz de kendinizi onun düşünceleriyle yargılamaya başlarsınız.

Mesafeli, soğuk dram

Enerjiyi kendine çekmenin yollarından biri de mesafeli dram oynamaktır. Bunda kişi geri çekilir, esrarengiz ve gizli kapaklı durur. Kendilerine tedbirli olduklarını söylerler ama umdukları şey, sizin bu drama çekilip, onlara ne olduğunu bulmaya çalışmanızdır. Bunu yaptığınızda, hala daha belirsiz kalırlar ve sizi sıkıntıya sokarak, araştırıp gerçek hislerini ayırt etmeye zorlarlar. Siz bunu yaparken, ona tüm dikkatinizi verirsiniz ve enerjinizi ona yollarsınız. İlginizi ne kadar uzun süre üzerlerinde tutarlar, ne kadar çok ne olduğunu anlamaya çalışırsanız, o kadar çok enerji alırlar.

Pasif mi, agresif mi?

Herkesin dramı yelpazede nereye isabet ettiğine göre incelenebilir, agresiften pasife. Eğer kişi saldırganlığını inceden yapıyorsa, önce hata bulup sonra da yavaşça dünyanızı enerji almak için aşağılıyorsa, bu kişi sorgulayıcıdır. “Zavallı ben” ise mesafeli dramdan daha pasiftir. Yani saldırgandan edilgene sıralama şöyle olabilir: Tehditkâr, sorgulayıcı, mesafeli dram ve zavallı ben.

Bazı insanlar farklı şartlarda farklı dramları kullanırlar, ama çoğu kişinin bir dominant dram tarzı vardır. Bunu tekrarlamaya yatkınlardır. Bu özellikle hayatlarının ilk yıllarında hangi yöntemin aile fertleri üzerinde daha iyi sonuç vermiş olduğuna bağlıdır. Kişi, ailelerinden dikkat enerjisi almak üzere her ne kadar aşırı olursa olsun onu dener. Daha sonra, bu strateji, onların herkesten enerji toplamak üzere kullandıkları baskın yol haline gelir. Sürekli bu dramı tekrarlarlar.

Bağışıklık sistemi kurmak

negative cordsBu süreçte ilk adım, kontrol dramlarının bilincinde olmaktır. Ne olduklarını görür görmez onlara işaret etmektir. Bir kontrol dramının nasıl geliştirildiğini görmek için, herkes geçmişine dönmeli ve ilk aile yıllarını incelemelidir. Başlangıcını görmek, kişinin kendi yönetimini kendi bilincine iade eder. Unutmayın, aile fertlerimizin çoğu kendileri bir dramda faaliyet halindeydiler, biz çocuklardan enerjiyi bu şekilde alıyorlardı. İşte bu yüzden bizler de kontrol dramları yaratmak zorunda kaldık, enerjiyi geri kazanmak için bir stratejimiz olmalıydı.

Bir düşünün: Eğer çocuksanız ve birileri sizi bedensel zararla tehdit ederek enerjinizi emiyorsa, mesafeli olmak işe yaramaz. Onlar içinizde olanlarla ilgilenmiyorlar. Bütün güçleriyle üzerinize geliyorlar. Böylece daha da pasif olmaya zorlanırsınız, “zavallı ben” yaklaşımını deneyip kişinin acıma duygusunu uyandırmaya ve verdikleri zarar hakkında suçlu hissettirmeye çalışırsınız. Eğer bu işe yaramazsa, şiddete karşı patlamaya hazır olana kadar, dayanırsınız. Yeterince büyürsünüz ve saldırganlığa karşı saldırganlıkla savaş verirsiniz.

Düşün ki bir çocuksunuz, aile fertleriniz ya yoklar, ya da size ilgi göstermiyorlar, belki işleriyle belki de başka şeylerle meşguller. Mesafeli oynamak onların dikkatini çekmeyecektir. Bunu fark bile edemezler. Dürtmeye, sorgulamaya başvurmak zorunda kalacaksınız ve en sonunda bu mesafeli kişilerde yanlış bir şey bulduğunuzda onları ilgi ve enerji vermeye zorlamış olacaksınız. Sorgulayıcının yaptığı budur.

Bütün bunlardan yola çıkarsak, mesafeliler sorgulayıcıları, sorgulayıcılar mesafelileri yaratır. Tehditkârlar zavallı ben yaklaşımını, eğer bu işe yaramazsa tehditkârları yaratır. Kontrol dramları işte böyle kendi kendilerini üretip çoğaltırlar. Birisinin kontrol dramıyla karşılaştığınızda;

  1. Onu tanıyıp işaret ederek
  2. Kontrol dramına bir başka kontrol dramına benzeyecek şekilde tepki vermekten kaçınarak

bağışıklık kazanırsınız.

***

Arkadaşlar, bu davranış kalıplarının bir kısmını ya da onlara bir parça da olsa benzeyen kalıpları kendinizde ya da başkalarında görüyorsanız, dramı bitirmek için en iyi ve en etkili yol, Michael’la bağ kesmektir. Dün yaptığımız gibi “drama bağımlılığı” bağını da kesmeyi unutmayın! Bunun dışında çeşitli salıverme yöntemleri kullanabilirsiniz (Yöntemler menüsünde).

Böylece dramların oynanmadığı, gerçek ve olumlu yaşama adım atabiliriz.

©2016 Mor Alev


Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

5 comments

  1. Sevgili moralev tamda dün akşam çekirdek aile de bütün hepsini yaşayıp uykusuz gecenin sabahına senin yazınla uyanmak bayağı acı verdi.

    Liked by 1 kişi

  2. Sevgili Mor Alev,
    Eski yazılarınızdan birisinde (kurban hissetmekle ilgili) aşağıdaki kısım vardı ve o zaman da çok özümseyememiştim. Bizler başkalarını etkiliyoruz evet ama bunun sınırı nedir? nerede bir başkasının özgür iradesine müdahale etmiş oluruz. O zaman başkaları da bizleri etkiliyor bizim isteğimiz dışında? Bu yüzden merkezde kalma ve denge çok önemli diye hissediyorum ama yeterli mi emin olamıyorum.

    “Çünkü Siz, kendi düşüncelerinizle onların düşüncelerini “etkileyerek” ipleri onların eline verdiniz ve onların şu anda gördüğünüz gibi görünmelerini veya davranmalarını sağladınız.(İçimizde ne varsa, onu dışarı yansıtıyoruz. Ne düşünüyorsak, onu kendimize çekiyoruz)”

    Beğen

    1. Evet, denge ve merkezde kalmak çok önemli. Konuyla ilgili diğer yorumunuzu biraz önce yanıtladım. (Uzun sürdü çünkü yorumlar fonksiyonumda bir tuhaflık vardı, eski yorumlara geri dönemedim, yeni düzeldi. Bekleme için özür dilerim) Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.