Haftanın Enerjisi – Sırlar ve gerçekler

Blodeuwedd (welsh goddess) and owlÇok ilginç zamanlar bunlar. Hayatın her alanında gizli kalanlar ortaya çıkacak denildi ve çıkıyorlar. Bütün gölgelerimizle tek tek yüzleşeceğimiz söylenildi, yüzleşiyoruz. Derin temizlik denildi, aylardır çamaşır makinesinin içinde bir aşağı bir yukarı yıkanıyoruz. Bunlar özel hayatlarımızda olduğu gibi, global platforma da bütünüyle yansıyor. Irkçı olan artık ırkçılığını saklayamıyor, ayrımcılık yapan bir şekilde (ve büyük ihtimalle istemeden) ayrımcılığını dışarıya vuruyor. Gaflar ve bilinçaltı dil sürçmeleri gerçek niyetleri ortaya koyuyor. Dolandırıcı yüzümüze güldüğünde onun maskesinin ardındaki korkuyu görüyoruz, baskıcının özgüven eksikliğini anlıyoruz, insanlığa ihanet eden durumlar artık kapalı kapılar ardında kalamıyor. İnsan olmanın onuruyla yaşayabilmemiz için öz-değerimizi tanımaya çağrılıyoruz. Bu durum, yaşamın karanlık rollerini üzerine almış oyuncuları için kendine aynada uzun uzun bakıp ışığa çıkmaya niyet etmelerini gerektiriyor.

Nasıl itiraf edebiliriz? Verdiğimiz zararı nasıl geri çevirebilir ve o özlediğimiz onurlu birey olmaya nasıl adım atabiliriz? Böyle durumlarda kurban ve kurban eden, dolandıran ve dolandırılan, aldatan ve aldatılana görev düşüyor. Barış imzalayabilir miyiz? Bağışlayabilir miyiz? Uzlaşıp yeni bir sayfa açabilir miyiz? Kabul edilemez olanın, kişinin İlahi Kalbi değil de, davranışları olduğunu içten hissedebilir miyiz?

Arkadaşlar, Meleklerin geçen hafta “Işık Dalgaları” yazısında özellikle üzerinde durduğu bir konu vardı: “Gizli kalan her şey açığa çıkacak!”

İşte bu hafta sonunun ve bu senenin en yoğun enerjilerinden biri budur.

(48 saat sonra….)

Bu yazıya “çok ilginç zamanlar” diyerek başladık, ve o başlangıcı aslında Cumartesi sabah yazdım, engeller çıktı, Cumartesi günü yayınlamak isterken yarım bırakmak zorunda kaldım. Ve Pazar akşamı şöyle bir gazetelere bakarken “Panama Belgeleri” haberinin hızla girildiğini gördüm ve Blog Hamilerine bir defa daha hayran kaldım. Sırların ortaya çıkması konusunu tam olarak işlemem, durumu daha da iyi anlamam için bana zaman tanıyorlardı.

Bu zamanda hepimizi rahatsız eden, önce “bu olamaz, inanamam” dediğimiz haberler görüyoruz. Öyle karanlık durumlar açığa çıkıyor ki, ilk tepkimiz öfke, sonra korku ve hatta çaresizlik hissi, ardından bazen yılgınlık bile olabiliyor. Oysa haberlere baktığınızda aslında bu karanlık durumların çok çok uzun zamandır devam etmiş olduğunu, gerçekte “yeni olan” durumun ise “artık onların saklanamaz hale gelmiş olmaları” olduğunu görüyoruz.

Bir durumu sadece bütün netliği ile gördüğümüzde çözümler geliştirebiliriz. Bilinçli bir şekilde kabul edilmemiş bir olumsuzluğu şifalandırmamız mümkün değildir. Şifa, önce yaranın görülmesiyle başlar. Bu yarayı artık inkar edilemez şekilde tanırız. (İnkar, bizlerin binlerce yıllık alışkanlığı ve bir çeşit korunma içgüdüsüdür fakat kimseye faydası da olmamıştır.) Bu tanıma işleminden sonra hiç vakit kaybetmeden tedaviye geçilmelidir.

Ah, biliyorum, biliyorum… Tam Pazartesi ve siz haftaya şöyle umut vadeden yumuşak bir şekilde başlamak istiyorsunuz. “Mor Alev yine sırlardan ve karanlıktan bahsediyor” diyorsunuz. Bekleyin. Umut da geliyor sevgili Bilge Baykuşlar!

Bu yazıyı başlatan şey hafta sonu gerçekleşen Merkür- Siyah Ay Lilith zıt açısıydı. Cumartesi saat 17.29 da bu açı tam olarak hizalandı. Son derece güçlü ve yoğun bir enerjiden bahsediyoruz. Merkür iletişimi, Lilith ise gölgeleri yönetiyorsa, mutlaka bu hafta sonunu “gölgelerin açıklanmasıyla, ortaya çıkmasıyla” geçireceğimizi biliyordum. Bir açı sadece o saatte geçerli değildir. Enerjisi önceden başlar, bazen günler öncesinden ve sonra da atmosferde kalır.

Bu zıt açının önemi Merkür’ün aktive ettiği açının Sabian Sembolünde gizli. Merkür, 25⁰ Balık’ta: “Bir dini organizasyon, sapkınlaşmış uygulamaları ve maddileştirilmiş ideallerin yozlaştırıcı ve yoldan çıkarıcı etkilerinin üstesinden geliyor”

Buna, ruhumuzun, kalbimizin gücünün kişisel ve sosyal yaşamlarımıza müdahale edip gerekli temizliği yapması olarak bakabilirsiniz. Yani, olumsuzluklar, yozlaşmalar elenir, öze dönülür ve bir SAFLAŞTIRMA başlar. Yozlaşma nedir? Bazısı için gurur ve diğerlerinden üstün olduğuna inanma ile başlayabilir, açgözlülük, kıskançlık, gücü ya da parayı kendine istemek de yozlaşmanın başlangıç noktası olabilir. Oysa yola çıkıldığında, bu ister bir birliktelik, evlilik, ister bir şirket ya da din olsun, niyetler net ve olumludur. Sonradan asıl amaç unutulur ve bir sis perdesi yavaş yavaş yayılır. Ego durumu rasyonalize etmeye başlar, amaçtan iyice uzaklaşılır. Pek çok kurumun ve kişinin bu sis perdesinden kurtulması gerekir. Öyle olunca da sırlar ortaya çıkar. Teşhisi koyar, yarayı tedavi etmeye başlarız.

Bu sembol son haftalarda defalarca aktive edildi. Bu hafta Merkür üzerinden geçtiğinde Panama Belgeleri ortaya saçıldı. Ama bir dönüp bakın, daha neler neler öğrendik! Hayır, her şey kötüye gitmiyor. Şifalanmak için olumsuzluklar adeta kendini ortaya atıyor. Hepsini ama hepsini temizlemek bizim elimizde. Yoksa şu anda burada, bu pozisyonda olmazdık.

Bundan birkaç hafta önce, Arkturusluların şu anda kullanmamızı özellikle önerdikleri çok kısa bir yöntemi, terör olaylarına uygulayarak vermiştim. Şimdi bunu en sade haliyle yeniden öneriyorum. Hayatınızdaki en basit arınma işlemi için bile bunu kullanabilirsiniz. Birkaç aydır bu sözleri ve enerjiyi her türlü olumsuzlukta bir mantra gibi tekrarlıyorum:

“Ben bu gerçekliğe katılmıyorum. Bu benim gerçekliğim değil. Bu duruma Koşulsuz Sevgimi ve Mor Alev enerjisini gönderiyorum.”

Bunu kalpten ve hissederek uygulamanızı öneririm ve gerçekliğiniz değişecek. Değiştiğini de hayretle göreceksiniz. Enerjiler öyle yükseldi ki, Evren’den çok çabuk cevap alıyoruz artık. Bu yöntemi uygulayın ve sonra hayatınıza devam edin. Konuyla ilgili yapmanız gerekenler varsa, bunu size zaten kalbiniz bildirecektir. O zaman harekete geçmeyi sakın unutmayın.

Sırlardan korkmayın, nasılsa ortaya çıkacaklar, gerçeğin ortaya çıkma huyu vardır her zaman. Saklamayın, saklanmayın… Saklanmışları görünce de ortaya çıktıkları için teşekkür edin. Hemen tepki vermeyin. Kişisel olarak bağışlama işlemlerinden defalarca geçtik, bunu artık nasıl yapacağımızı biliyoruz. Bu zamanda birer Bilge Baykuş olmaya yoğunlaşmalıyız, sandığımızdan çok daha fazla deneyim ve bilgi sahibiyiz. Bu astrolojik senenin sona erdiği günlerde kendimizi bahar temizliği yaparken buluyoruz. Perşembe günü başlayacak yeni astrolojik sene bize “uçan halıda seyahat” sözü veriyor! Kendinizi serbest bırakın ve harika bir hafta geçirin.

©2016 Mor Alev

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

6 comments

  1. Sevgili Mor Alev,
    Hani hep cümlelerimizi de olumlu kurmamızı öneriyorsunuz ya yukardaki söylem biraz kafama takıldı.
    ‘ben bu gerçekliğe katılmıyorum’ ifadesi sanki hala o gercekligi cagirmaz mı? Olumsuz cümlelerle odağı hala orada tutmuyor muyuz?
    sevgilerimle,

    Beğen

    1. Sevgili Melek, bu noktada kullandığımız iki enerji şunlar: “Kutsal hayır” ve “Artık yeter” enerjileri. Daha fazla bilgi için eski yazılarıma bakmanız yardımcı olacaktır. Her şeye evet diyemeyiz. Sınırları çizmeliyiz. Sevgilerimle

      Beğen

      1. Çok teşekkür ederim Mor Alev,
        Aslında herşeye evet demeyi kasdetmemiştim. Sadece ‘hayır’ derken kullandığımız ifade ‘bu benim gerçekliğim değil’ hala titreşim olarak o düşük frekansta duruyor gibi geliyor. Belki de bu sadece benim algımdır. Kabul etmediğim gerçekliklere odaklanmak yerine, onları dönüştürecek, kabul ettiklerimi ve niyet ettiklerimi güçlendirecek ifadeler daha rahatlatıyor.

        iyi ki varsınız!

        Liked by 1 kişi

  2. Harika bir yazı! Teşekkür çok az kalır! Elinize, Yüreğinize, sağlık’

    Liked by 1 kişi

  3. biraz kafam karışıyor Mor Alev. bazı kaynaklar diyor ki “direnmeyin, kabul edin”. mesela kendimle ilgili değiştirmek istediklerimi düşünelim bu durumda değişimi başlatmak için direnmeden kabul mü etmeli yoksa bu benim gerçeğim değil mi demeliyim? yardım göstermenizi çok isterim, teşekkürler.

    Beğen

    1. SEvgili Nida, kabullenmek boynu bükük yenilgiyi kabul etmek, oturup hiçbir şey yapmamak değildir. Durumu kabul ederiz yani beyaza beyaz, siyaha siyah deriz. Sonra çözüm ararız. İnsanlıkta her ilerleme çözüm arayışı ile birlikte oluşmuştur. Bu benim gerçekliğim değil demek, bu gerçekliği değiştirme arzumuzu simgeler. Bunu tarafsızca ve koşulsuz sevgi ile yaparsanız gerçekliğinizi değiştirisiniz. Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.