Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler (Şubat-Mart 2016) – İyi Haberler, Güneş Tutulması, Mars ve Andromeda

Declare World Peace American Hippie Art ~ Peace Sign OwlSevgili Dostlar, Şubat ayı düşünceleri üzerine yazmaya birkaç defa teşebbüs ettim, her zaman bir ana tema etrafında yazmaya çalışırım ama inanın birbirinden ilginç ve önemli konudan sadece birini seçemedim. Yani bu yazı pek çok konuya kısaca dalacak ve umarım önümüzdeki günlerde bunlara yeniden detaylı bir şekilde bakma şansı bulacağız.

Teknolojik – bilimsel gelişmeler ve benim teknolojim

Son aylarda ne büyük teknolojik gelişmelere şahit oluyoruz farkında mısınız? Muhteşem keşifler birbiri peşi sıra geliyor. Her şey Temmuz ayında Plüton’un ilk ve çok da net olmayan fotoğraflarıyla başladı. Aralık ayında Plüton’un yüksek çözünürlüklü süper net fotoğrafını gördük, dağlar, vadiler, buzullar ve kraterler, bilim insanlarının kelimeleriyle “nefes kesici ve büyüleyici” bilgiler New Horizons uzay aracından akmaya başladı. Hatırlarsanız bundan iki yıl önce ufacık bir göktaşına kondurulan Rosetta uzay aracı vardı, o uyandı ve temmuz ayından itibaren uzayın derinliklerinden bilgi yollamaya başladı, göktaşlarında bakteri benzeri oluşumlar olduğunu öğrendik.

Sonra birden bire aslında güneş sistemimizde dokuzuncu bir gezegen olduğunu öğrendik: Gezegen X! Geçen Nisan’da beş boyutlu astrolojinin başlangıcını duyurmuştum ve bu gezegenin etkileri de yavaşça hayatımıza girerken beşinci boyutu bize tam olarak getirecek.

Bunu bilim dünyasını heyecanla sarsan bir buluş takip etti: Çekim Gücü Dalgaları kanıtlandı! (Buna bazen Türkçe kaynaklarda yerçekimsel güç ya da kütle çekim gücü dalgaları da deniyor) Böylece Einstein’ın 101 yıl önce ortaya attığı Görecelik Teorisi (Relativite Teorisi) tamamen kanıtlanmış oldu. Peki bu bizim için neden önemli? Çünkü bu blogda yazılan tüm konular bu buluşla kanıtlanabilir hale geldi. Buna aslolanın enerji olduğu, zaman yolculuğu, paralel gerçeklikler, diğer boyutlar, zamanın ve mekanın bükülmesi, yaşadığımız gerçekliği kendimizin yaratması da dahil!

Son haftalarda tıp alanındaki buluşlar da inanılmazdı. İlk olarak lösemide bağışıklığı güçlendirilmiş hücrelerle son evre kan kanser hastalarında yapılan ön araştırma sonuçlarında kanserli hücreleri %94’e kadar yok etme başarısı yakalandı. Daha sonra bir başka deneyle MS hastalığının kök hücre terapisi ile hastaların kaybetmiş oldukları fonksiyonları (yürüme, ellerini kullanma, vs.) tamamen geri kazandıkların gözlemlendiği duyuruldu.

Arkadaşlar, bunları paylaşıyorum çünkü çok hızlı ilerlediğimize, aslında bu yaşadığımızdan çok farklı ve ileri bir dünyada gözlerimizi açmamıza ramak kaldığına inanıyorum. Bütün bu buluşlar çok çabuk günlük hayatlarımızda yer almaya başlayacak ve bu sırada daha başka pek çok bilimsel ve teknolojik gelişmeye şahit olacağız. Etrafımızdaki felaketler medya tarafından bizlere zorla sunulurken, iyi haberlere neredeyse hiç yer verilmeyişi moralleri bozuyor olabilir. Oysa iyi şeyler her gün gerçekleşiyor ve sizleri aktif olarak olumlu haber aramaya davet ediyorum. Bakış açınız tamamen değişecek. Örneğin, şu ana kadar icat edilmiş en küçük ve en güçlü güneş enerjisi panelini göreceksiniz ve bunun da petrol savaşlarının sonunun çok yakında geldiği anlamını taşıdığını bileceksiniz. Ya da, okyanusları naylon atıklardan temizleyen güneş enerjili alet keşfini görünce, belki bu aleti Türkiye kıyılarına getirmeye karar vereceksiniz.

Bu arada, benim teknolojim biraz taş devrinde kalmış gibi. İki haftayı aşkın süredir devam eden sorunlar hala bitmedi. Şimdilik geçici çözümlerle sizlere ulaşabiliyorum. Mesajlarınıza ve yorumlarınıza gecikmelerle cevap verebiliyorum.

(Yukarıdaki gelişmelerle ilgili bütün bilgileri BBC.com, theguardian.com ve diğer ciddi bilimsel haber kaynaklarında bulabilirsiniz)

8-9 Mart Güneş Tutulması

İlk defa bir güneş tutulmasının enerjilerini bir ay önceden hissetmeye başladık. Bir şey bana bu tutulmanın çok önemli olduğunu söylüyor, bu da bunca tutulmayı birlikte yaşadıktan sonra daha sakin bir tutulma beklerken oldukça şaşırtıcı bir durum. (Nedense Başak-Balık bana sakinliği hatırlatır.) Ama artık belli oldu ki bu enerjik değişim hiç durmayacak, birbiri üzerine eklenerek ara vermeden gelmeye devam edecek. Balık-Başak ekseni daha önce konuştuğumuz gibi yine bu yılın enerjisini belirlerken, üç adet tutulma da bu eksende gerçekleşiyor. 8-9 Mart güneş tutulması İstanbul saatiyle saat 01.19 da başlayacak, zirveye saat 03.59 da ulaşacak. Bana gelen öngörü/sezgi oldukça türbülanslı bir değişim dönemi yaşayacağımız ve bunun 2015 Mart-Nisan ya da 2015 Eylül ayındaki dönüşüme pek de benzemeyeceği. Hemen korkuya kapılmayın! Bizler değişim konusunda oldukça antrenmanlı bir hale geldik, büyük ihtimalle içimizdeki değişiklikler dışımıza yansımaya başlayacak. Bu da bazen bizleri şaşırtabilir, ne de olsa sabırla içimize dönmeye ve dışarıda çok az değişim görmeye alışmıştık. Yaratım gücümüzün ortaya çıkması bizi ilk etapta çok ama çok ilginç deneyimlerle karşı karşıya bırakabilir. Bu konuda uzun uzun yazacağım.

Mars ve Kendini Yeniden Yaratmak

Mars, 17 Nisan – 28 Haziran tarihleri arasında geri gidecek fakat Şubat sonu itibariyle çoktan bu hareketin gölgesine girdik bile! Bu geri hareket Yay ve Akrep burçlarında olacağı için özellikle önem taşıyor. Kısaca şu andan itibaren yavaşça etkisine girdiğimiz bu enerjiden bahsedersek, bence Mars geçen sene Venüs’ün 40 günde yaptığını neredeyse 6 ayda yapıyor. Venüs’le kendi değerimizi ve sevginin anlamını bulmaya çalışmıştık. Mars ile kim olduğumuzu araştıracağız. Evet, ufak bir kimlik krizi kapımızda olabilir. “Ben kimim? Nelerden hoşlanıyorum? Hayatımda neler yapmak istiyorum? Bu çalıştığım iş, bu çalıştığım proje bana uygun mu? İşimi değiştireceğim, işimin yapılış şeklini değiştireceğim, bu kuralları beğenmiyorum, yeni kurallar yazacağım…”

Bana bütün bunlar Kutsal Erkek Enerjinin hepimizin içindeki erkeği (ister kadın olun, ister erkek) arındırıp yenileyeceğini gösteriyor. Venüs sevgi ve kabullenme ile ilgiliyse, Mars da hareket ve başlangıçlarla ilgilidir. Mars’ın içinde bir isyankar da yatar. Mars geri giderken, gözlerimizi kendi küçük dünyamızdan genişlemiş evrene çeviririz. Kendimizden çok daha büyük bir amaca hizmet etmek isteriz. Her ihtimalde kendimizi bu yolculuk sırasında bir dört yol ağzında hissedebiliriz, hayat stratejilerimizi gözden geçirip değiştirmemiz gerekmektedir. Hangi yolu seçeceksiniz? Kendinizi nasıl yeniden yaratacaksınız?

Size önerim Kutsal Erkek gibi düşünmenizdir. Bencilliğe düşmeyin ve kendinizden büyük amaçlar ruhunuza sesleniyorsa, onlara arkanızı dönmeyin. Ufak güvenli alanınızdan çıkın, küçük düşünmeyi bir tarafa bırakın. Geri yolculuk bittiğinde dünyaya çok daha verimli bir şekilde hizmet etmeye hazır olacaksınız. (Bu konu önümüzdeki altı ay boyunca karşımıza çıkacak, ben de yazacağım.)

Andromedalılar?

Sevgili Dostlar, kişisel çalışmalarım sırasında kendi kendime aklımdan birkaç istatistik benzeri bilgi geçer. Örneğin, çalıştığım kişilerin meslek gurupları; şu anda en önde hukuk alanı, ardından tıp, öğretmenlik ve mühendislik alanları geliyor. Bu alanlarda çalışan kişiler yeni dünya düzeninin yerleşmesinde büyük katkıda bulunacak meslek dallarındalar. Yeni adalet, yeni tıp, yeni teknoloji ve yepyeni öğretim sistemleri düşünün… Bu çok basit oran dünyanın o andaki ihtiyacına göre değişir genelde. Aynı bunun gibi, birlikte çalıştığım kişilerin özlerinin kaynağı, ya da çok boyutlu benliklerinin kimlikleri de bir hafif istatistik konusudur. Özleri hangi galaksilerde bulunmuş, Yıldız Tohumu mu, Melek mi, Elemental kökenli mi? Birlikte çalıştığım kişiler arasında Melek kökenliler ve Siriuslular açık ara önde ama bunun yanı sıra evrenin genişliği kadar çok çeşitli varlıkla çalıştım, kimileri için henüz bir kelimemiz, etiketimiz bile yok, o yerleri, o varlıkları bilmiyoruz.

Andromeda by the Hubble Space Telescope (NASA-ESA)Kasım 2015 den itibaren ofisimde eskiden sadece birkaç kişide rastladığım ve aslında tanıdığımız bir Yıldız Tohumu köken ortaya çıkmaya başladı: Önce bir-iki Andromedalıyla çalıştım, sonra birkaç tane daha, ve sonra yağmur gibi Andromedalılar gelmeye başladı. Şaşırdım, böyle toplu bir uyanış ve ilerleme arzusunu şimdiye dek hiçbir Yıldız Tohumu grubunda görmemiştim! Bunu sorduğumda Eylül ayındaki Gamma Işın Dalgasının etkisiyle Andromedalıların tetiklendiğini ve görevlerini almaya hazır olduklarını öğrendim. Sonra bu konularda çalışan diğer arkadaşlara döndüm, onlar da bu Andromeda uyanışından haberdarlar mıydı? Ve, evet, elbette öyleydi. Hatta bu konuda birkaç ay önce Arkturuslular bir mesaj bile yayınlamıştı. Ocak ayında boyut değiştiren David Bowie’nin de Andromedalı olması beni bir daha şaşırttı. Ama onun ölümü bile bir hizmetti, böylece onun enerjisine tekrar tekrar ekranlar ve radyolardan doğru maruz kaldık. Onu tanımayan genç kuşaklar da enerjisini algılamış oldular. Bütün bunlara ek NASA Ocak ayında Hubble teleskobunun şimdiye dek çekmiş olduğu en yüksek detaylı Andromeda  galaksi fotoğrafını yayınladı. (Fotoğraf buraya sığmıyor!)

Belki siz de yeni uyandınız, belki siz de uyanmış olduğunuz halde, Eylül sonundan beri içinizde tam olarak tanımlayamadığınız hisler buluyorsunuz. Harekete geçmek istiyorsunuz, tam olarak bu isteğin nereden geldiğinden emin değilsiniz. İçinizdeki Andromedalı uyanmış olmasın? Andromedalılardan gelen mesajları elimden geldiğince yayınlayamaya çalışacağım. Buradan Andromedalı dostlarımıza hoş geldiniz, iyi ki uyandınız diyoruz!

Sevgili Dostlar, Şubat ayında başlayıp Mart ayında sona erebilen bu yazı aslında bahsetmek istediğim konuların tamamını kapsamıyor ama çok uzun tek bir makale yerine birkaç yazı olmasını tercih ettim. Bu kısa bilgilendirmelere önümüzdeki günlerde devam edeceğim.

©Mor Alev 2016

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

12 comments

  1. Merhaba, Andromedalı olma konusunu nasıl anlayabilirim? Komik gibi geliyor ama ben bazen kendimi öyle hissediyorum 🙂 Yine de bunu keşfetmenin bir yolu var mı merak içindeyim.

    Beğen

    1. Sevgili Ceren, meditasyonunuz sırasında bu soruyu sorabilirsiniz, kalbinize danışabilirsiniz. Yüksek Benliğinizden bilgi isteyebilirsiniz. Ya da bir uzmanla çalışabilirsiniz. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Eastarzu, büyük çoğunluğumuz Atlantis döneminde yaşadı. Atlantisliler de dünyalıydı. Sevgilerimle

      Beğen

  2. Sizi özledik sevgili moralev 🙂 bu yazıda bahsettiğiniz melek kökenli, elemantel kökenli insanları okuyunca merak ettim, acaba evrenin nasıl başladığıyla ilgili önerebileceğiniz kitap yada makaleler var mı?

    Beğen

    1. Sevgili LOL244, aklıma hiçbir kitap gelmediği için uzunca bir süre cevaplayamadım sorunuzu. Sanırım bütün bunları yavaş yavaş öğrenmeye başladığımız için. İngilizce biliyorsanız Guy Needler’ın kitapları yol gösterici olabilir. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

  3. Yazılarınız çok güzel aydınlatıcı , insanda umut ve neşe uyandırıyorTeşekkürler.

    Liked by 1 kişi

  4. teşekkürler mor alev sevgiyi ve umudu bize hissettirdiğiniz için..umarım bir olma ve tam olma yolunda ilerleyebiliriz… teşekkür ederim tüm emeği geçenlere sonsuz teşekkürler

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.