Eylül 2015 Beklentileri: Ana fikri kaçırıyorsunuz – Konsey

Autumn Sun - David GalchuttSevgili Dostlar, Konsey bu mesajı 16 Eylül’de (yani dün) yayınladı. Benim ise bu mesajı bu kadar çabuk görmem bulunduğum yer ve özellikle de hiçbir yazıyı şu anda takip etmemem sebebiyle neredeyse imkânsızdı. Ama onlar Konsey ve isterlerse mesaj ulaşıyor. Çok çabuk bir şekilde çevirip, kendi yorumlarımla birlikte yayınlamak istedim.

Bu mesajda istediğiniz mucizevi haberler göremeyeceksiniz. Bu mesaj çiçeklerle, kelebeklerle süslü değil, ama büyük bir sevgi, saygı ve bilgelik akıyor, son derece net ve hedefi on ikiden vuruyor. Hedef nedir? Elbette, kendi gücümüzü tanımamız, gücümüzün sorumluluğunu almamız ve özgür irademizi işleme koyarak gerekli değişimi kendimizin getirmesi.

Bizlere dışarıdan yardım gelmiyor mu? Geliyor tabii ki, ama peri masallarındaki hayali yardımlar yerine, bize ve ruhumuza saygılı, ilerlememize ve olgunlaşmamıza sekte vurmayacak şekilde geliyor. Son yazımda yazmış olduğum gibi 29 Eylül’de cennet gibi bir dünyada uyanmayacağız. Onun yerine içimizde cenneti yaratma arzusu olacak. Yani yeryüzünde cenneti biz yaratacağız. Gelen yardım enerji ve bilgi paketleri şeklinde. Gelen yardım bizleri evrensel yasalara uygun davranmaya çağırıyor. Gelen yardım kalbimizin bilgeliğini dinlememizi istiyor. Gelen yardım ne ve kim olduğumuzu hatırlamamızı istiyor. Ve en önemlisi gerçek olana odaklanmamızı bizden rica ediyor.

Bu mesajı ileten Ron Head ve Konsey’e çok teşekkürler. (oraclesandhealers.wordpress.com)

***

Bugün sizlerle, bu ayın son haftalarında olacağını hayal ettiğiniz – evet, hayal dedik – olaylara iliştirdiğiniz duygusal yükleme hakkında konuşmak istiyoruz.

Bu zaman için öngördüğünüz o kadar çok faydalı ve aynı zamanda endişe verici şey var ki, sadece bunları listelemek bile çok uzun bir tartışma konusu olurdu. Aranızda çok büyük mali kazanç bekleyenleriniz ya da büyük kayıplardan korkanlarınız var. Bazıları hükümetlerinizin tamamen yeniden yapılanacağından emin. Dünyanızın çoğunu yerle bir edecek büyük kozmik bir olaydan korkanlarınız var. Bazılarınız, diğer dünyalardan binlerce geminin en sonunda geleceğine inanıyor. Ve daha neler neler. Söyledik, listelesek çok uzun olacaktı.

Elimizden geldiğince sevgiyle ve kibarca, size şunu işaret etmek istiyoruz: Yanlış anlıyorsunuz, aynen 2012 yılının sonunda olduğu gibi. O döneme bağlamış olduğunuz sayısız beklentilerinizi hatırlıyor musunuz? Beklenen şeyler olmadığında hissettiğiniz hayal kırıklığını da hatırlıyor musunuz? Kendi kendinize yine aynı şekilde hayal kırıklığı yaşatacaksınız.

2012 de “hiçbir şey olmadı!” diye neredeyse evrensel bir çığlık attınız. Çünkü bilinçaltınızda bildiğiniz şeyleri (iç bilgeliğinizin size verdiği bilgileri) yorumlarken bütün bunların anlamını neredeyse tamamen yanlış anladınız, ana fikri tümden kaçırdınız. O kadar çok arzuladığınız şeylerin size dışınızdaki bir kaynaktan doğru iletileceğini düşündünüz. Olan şeylerin gerçekliğini size bir defa daha açıklamamıza izin verin.

Perdenin bu tarafındaki bizler, ki bu aynı zamanda sizin farkında olduğunuzdan çok daha büyük parçanızı da içermektedir (Mor Alev: Yüksek Benlik, Öz Benlik ya da Çok Boyutlu Benliğiniz adı verilen devasa parçanızı da içermektedir), dersler öğrendiğiniz ve sadece illüzyondan oluşan bu “gerçekliğinizin” mimarları, rehberleri ve akıl hocalarıyız. Nasıl ve neden bu durumda olduğunuz tamamen başka bir tartışmanın konusu. Bu mesajda gerçekten önemli olan şey ise, gelmekte olan enerjilerin ve onların getirdiği değişikliklerin tamamının sizlerin yansıması olarak sizler tarafından yapılacak olmasıdır. Yani, bu zamanın keyfini çıkarmak ve duygusal olarak yerle bir olmamak için, odaklandığınız şeyleri değiştirmenizi öneriyoruz.

Zihninizde canlandırdığınız bazı şeyler zaman içinde gerçekleşebilir. Bu doğrudur. Pek çoklarının gerçekleşmeyeceği de doğrudur. Gerçekten görmek istediğiniz şeyleri görmek için, arzularınızı, niyetinizi ve odaklanmanızı o şeylere yöneltmelisiniz, tam tersine değil. Ve aslında bu bile bu mesajın temel noktası değil.

Yukarıda bahsettiklerimizle ilgili olan hiçbir şey, bu olmadan olamaz. (Mor Alev: Yani arzu, niyet ve hedefe odaklanma olmadan isteklerinizi gerçekleştiremezsiniz) Eğer gerçekleşirlerse, üzerinde önemle durduğumuz bu değişimlerin sonucu olarak ortaya çıkacaklardır. Okulda “Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek” değimini öğrendiğinizi hatırlıyor musunuz? İşte bunu yapmayı öğrenmelisiniz. (Mor Alev: Yani değişimi siz yaratmalısınız)

Çok bilinen bir sözü yeniden tekrarlarsak; sizler ruhani şeylerle oynayan fiziksel varlıklar değilsiniz. Sizler, son derece geçici, illüzyon içinde ve nispeten önemsiz şeylerle oynayan ruhani varlıklarsınız. Odaklanma şeklinizden dolayı, biliyoruz ki bunlar size aşırı derecede önemli geliyor. Ama görüyor musunuz, olay da burada. O şeylerin doğasında olmayan gücü onlara siz veriyorsunuz. Ve o gücün kaynağı da sizsiniz.

Şimdi, izin verin şunu söyleyelim: Evet, bunlar çok önemli zamanlar. Evet, devasa bir değişim gerçekleşiyor. Evet, bu her birinizi de kapsıyor. Ama eğer odaklanması en faydalı şeylere odaklanırsanız, alacağınız yarar çok daha fazla olacaktır. Kollarınızı kocaman açın ve bu zamanda her birinize açık olan, son derece kişisel ve kişiden kişiye farklı uyum gösteren enerjileri derin bir şükranla kabul edin. Söz veriyoruz, böylece hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Çevreniz, bunu anlayıp da kendi ruhani yolculuklarında ilerleyen kişilerle dolu. Sizleri onlara katılmaya davet ediyoruz.

Dikkatinizi dağıtmak için önünüze çok şey fırlatılıyor. (Mor Alev: Yani her gün yeni haberler, yeni olaylarla uyanıyor, yaşıyoruz) Ama onların ne olduğunu görün, (Mor Alev: onların sadece ilgiyi dağıtan, oyalanmanıza sebep olan şeyler olduğunu anlayın) ve böylece kendinizi gerçekten bambaşka bir dünyada bulacaksınız. Bu kelimeleri yakından inceleyip, derinden düşünmenizi sevgiyle umuyoruz ve bu konuşmayı burada bitiriyoruz.

İyi Günler

***

Sevgili Dostlar, Konsey yaşanılan dönemin önemini kesinlikle küçümsemiyor ama bu iniş çıkışlı dönemde dışarıdan gelecek değişiklikler yerine yine kendi ruhumuza dönmemiz gerektiğini ve dış değişiklikleri de bizim yapacağımızı tekrar hatırlatıyor.

Bu mesajı yorumlarken bundan önce yayınladığım iki Eylül enerjileri yazımdan alıntılar yapmak istiyorum. Ağustos sonundaki Eylül Enerjileri ile ilgili yazımda şunları söylemiştim:

“Değişiklikler neler olabilir? Arkadaşlar, işte bunu tam olarak bilmiyorum desem doğru olur. Çünkü değişim hep ama hep kişisel geliyor, sonra topluma yayılıyor.”

Geçen haftaki ilk izlenimler yazımda ise şunları yazdım:

“Bulunduğumuz an özgür iradenizi kullanmanın tam zamanı! Şartlandırılmış zihniniz değil, kalbiniz ne diyorsa onu yapın. “Özgürlüğümü seçiyorum, sevgiyi seçiyorum ve kalbimi dinleyerek onun söylediği yönde 3 boyutlu dünyada somut adımlar atıyorum” diyebilirsiniz… 2015 sorumluluğumuzu idrak etmenin ve sorumluluğu üzerimize almanın yılı. Özgürlük öylesine gelmiyor, yanında ayrılmaz yol arkadaşı sorumluluk da var… Özgürlüğünüze özel yaşamınızda, iş hayatınızda, sosyal yaşamınızda, toplumsal ve hatta global yaşamınızda sahip çıkın. Eylül enerjileri tamamen arkanızda. Sosyal şartlandırılmalar, ana akım medya, filmler, diziler, kitaplarca davranış kalıplarımızı şekillendiren ve hatta binlerce yıldır gerçek ruhumuzu ezip bastıran yargı ve önyargıları tam şu anda bu yazıyı okurken tamamen güçsüz kılabilir ve yaşamınızdan silebilirsiniz. Sadece niyet edin ve teşekkürlerle salıverin.”

Bunları tekrarlıyorum çünkü sizlerden gelen bazı mesajlar ve yorumlarda belki de bu konuya gerekli önemi vermemiş olduğunuzu hissediyorum. Ancak sormuş olduğunuz sorulara cevap vermek zorundayım ve o cevaplar zaten burada, bundan daha farklı bir şey söyleyemiyorum.

İçinde bulunduğumuz durumdan memnun değilsek, kalbimize danışarak gerekli adımları atmalıyız. Gandhi’nin çok ünlü sözleri geliyor aklıma. O bu sözleri sadece t-shirt leri süslesin diye söylemedi: “Görmek istediğiniz değişim siz olun”

Geçen gün Paul Selig’in rehberlerinin yazdığı kitaplardan birini okurken bize çok doğru bir şey ilettiklerini gördüm ve zihnime, yüreğime kazındı:

“Pek çoklarınız öğretilmek istiyorsunuz ama ev ödevinizi yapmak istemiyorsunuz. Pek çoklarınız bilgi almak istiyorsunuz ama o bilgilerin size sunduğu olasılıklarla çalışmak istemiyorsunuz. Pek çoklarınız öğrenmek istiyorsunuz ama öğrendiklerinizi uygulamak istemiyorsunuz” (The book of knowing and worth, Aralık 2013)

Bu zamanda tekrar tekrar dikkatimizi toplayıp özümüze dönmemiz gerekiyor. Bunu her ortamda çok çabuk uygulayabileceğiniz derin nefes teknikleri, bir-iki dakikalık topraklanma ya da meditasyonla yapabilirsiniz. Her akşam 22.00 de Barış, Huzur ve Denge meditasyonuna devam edelim. Şükürlerle bu yeni ve çok güçlü enerjileri kabul edelim. Sevgide kalalım ve gerektiğinde harekete geçelim, ev ödevimizi yapalım, olasılıkları fiziksel hayatımızın gerçekliğine getirelim ve öğrendiklerimizi bu hayatta uygulayalım.

Not: Emaillerinize ve yorumlarınıza gecikmelerle cevap verebiliyorum, blogda da paylaşımlar bu dönemde oldukça seyrek bir şekilde devam edecek. Ekim ayında normal yayınlara döneceğiz.

©Mor Alev 2015

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

20 comments

  1. Konseye ve size sonsuz teşekkürler ama benim için biraz frekans ve enerji düşmesine sebep oldu maalesef bu paylaşım.Biliyorum mesajın kendisiyle değil benim bilinç düzeyimle ilgili bir durum bu elbette ama, “ya yine değişen birşey olmazsa” endişesine kapılmak hiç hoşuma gitmedi.Yüksek hayaller ve vizyonlar,mucize beklentileri içinde huşu içinde yüzerken bir ses “hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir rüya ile bu kadar vakit kaybettiğin yeter,gerçek dünyanın acımasızlığına dön,artık boyunu çoktan aşan sorunları gör;çalış,çalış,çalış ve aldığın karşılıkla yetinmeyi öğren,başka çaren yok dedi sanki:(( Enerji alanım niye böylesine negatife yönelik ve en küçük bir etkiyle yerle bir olmaya müsait bir çözebilsem keşke….
    sevgiler….

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Nisan, enerjinizi düşürmeyin. 2012 de aslında çok şey oldu. Bizim istediğimiz gibi 22 Aralık 2012’de beşinci boyutta uyanmadık o kadar! Çünkü bu tamamen anlamsız olurdu, pek çok insan da aklını kaybettiğini sanırdı. Benim deyimimle şunlar oldu: Enerji girişiyle ruhumuz uyandı, arınmamız inanılmaz yükseldi, 2013 Mart sonuna kadar inanılmaz sessiz bir ortamdaydık, çünkü arınmanın ve uyanışın getirdiği boşluk ve sonra da entegrasyonu yaşamalıydık. Birden Mayıs-Haziran 2013 de olaylar tırmandı, yeni benliğimizi ortaya koyduk. Bunun örneklerini Brezilya’dan Tayland’a kadar görebilirsiniz. Ben yine buna benzer bir değişim bekliyorum, bunu önceki yazılarımda da yazmıştım. Yukarıdaki iç sohbetiniz tam da ego benliğin söyleyeceği şeyler. Egoyu yatıştırmak için ona teşekkür edebilirsiniz, korkularınızı salıvermek için pek çok yöntem kullanabilirsiniz. Geçen gün yayınladığım Louise Hay yöntemi de buna dahil. Sevgilerim ve teşekkürlerimle

      Liked by 1 kişi

    2. Sevgili Nisan Mor alevin dönüştürme gücünü kullanın ,tavsiye edrim.Diğer taraftan egonuza sevgilerinizi gönderip, teşekkür edin direksiyonu kendi elinize alın ve yolunuza devam edin.Bunlar kişisel görüşüm ama işe yarıyor..

      Beğen

  2. “İçinde bulunduğumuz durumdan memnun değilsek, kalbimize danışarak gerekli adımları atmalıyız. Gandhi’nin çok ünlü sözleri geliyor aklıma. O bu sözleri sadece t-shirt leri süslesin diye söylemedi: “Görmek istediğiniz değişim siz olun” Çok teşekkür ederim. Her nefes alışverişte değişimi hissediyorum. Bu ara korkuları yenme konusunda neler yapabilirim bilmiyorum, araştırıyorum Sevgili Mor Alev.

    Beğen

    1. Sevgili Duygu, korkuları yenmek için çok çeşitli salıverme çalışmaları var blogda isterseniz onlara bir bakın. Geçen gün yayınladığım Louise Hay mesajında da yine çok rahatlatan bir salıverme egzersizi vardı. Onu da denemenizi tavsiye ederim. Sevgilerim ve teşekkürlerimle

      Beğen

      1. Çok teşekkür ederim, cevabınızı görmeden Karanlıkta ışık saçmak için kullanın yazınızda da benzer bir soru sormuştum 🙂 sanırım önerdiğiniz çalışmalar işime yarayacak tekrar teşekkür ederim.

        Beğen

  3. Ben çalışkan öğrenci gibi hissediyorum kendimi.Ama şunu farkettim ki ben sabah akşam (nadiren atladığım oluyor)mor alev çalışması yapıyorum her geçen gün enerji gittikçe yoğunlaşıyor.işleyen demir parıldar sözü aklıma geliyor.Kendimden başlayarak önce şifalanmasını istediğim insanları,sırası ile ülkemi dünyayı sonrada evreni mor alevle yıkıyorum.Ve mor ile kırmızı alevler içinde mıknatıslanmış gibi oluyorum.Tabii ki kök çakramdanda huzur denge ve barış meditasyonunuda her fırsatta yapıyorum.Bunları paylaşmam iyimi bilemiyorum.Ama burada paylaşamasam nerede paylaşıcamki diye düşünüyorum.Bütünün hayrına olması dileklerimle tüm paylaşımların için teşekkürler sevgili Mor Alev..

    Beğen

    1. Çok teşekkürler Dilek. Son zamanlarda ben de meditasyonlarımda kırmızı rengin öne çıktığını görüyorum. Gaia tamamen toparlandı galiba ya da Gaia’da büyük bir aktivite var diye düşünüyorum. Bu yorumu okuyabilecek diğer arkadaşlar için yazıyorum: Kırmızı renk (özellikle pırıl pırıl yakut kırmızısı) yaşama sevinci, kök çakra, fiziksel yaşamla ilgili tüm ihtiyaçlarımızın karşılanmasını temsil eder. Sevgilerimle

      Beğen

  4. ev ödevinden önce temel gerekli çok teşekkürler…
    mesela filmdeki azınlık raporu ne mesaj veriyor aslında bunların hepsi temel…birçok şey düşünüyoruz ama neyi nasıl düşüneceğiz kelebek etkisi bile çok önemli gözardı edilen önce hedef için doğru düşünmek ikimizde aynı şeyi söylüyoruz ayrıntı düşünmeyi bilmiyoruz ..

    Beğen

    1. Sevgili Fehmiye, tam olarak anlayamadım… Biraz daha açıklayın lütfen. Detaylar her ruh için farklı olabilir. “Doğru” düşünmek kavramı da her ruh için farklı olabilir ve bu söylem yine de ayrımcılık/zıtlık enerjisinde kalıyor. “İkimiz de aynı şeyi söylüyoruz” demişsiniz. Kimden bahsediyorsunuz? Çok teşekkürler. Sevgilerimle

      Beğen

    1. Sevgili Serap,
      Bu yorumu “nasıl yorum yapılmamalı” konusunda iyi bir örnek olduğu için cevaplıyorum. Bu yorumla Ron Head ve benim emeğime ve binlerce okura hakaret ediyorsunuz. Hepimizi yargılıyorsunuz. Siz şöyle demediniz “ben bu mesajın ….. bölümleriyle hemfikir değilim”. Böylece ortaya bir tartışma konusu çıkardı, bütün okuyucular katılabilirdi. Belki bu gelişimimize daha da katkıda bulunabilirdi. Siz doğrudan bizleri saçmalayan yani akli dengesi, eğitimi ya da zekası tam olmayan kişiler olarak tanımladınız.
      Gözden kaçırdığınız bir şey daha var, bu bloğun her sayfasında şunlar yazar: “Bu blog hayatını sevgi, huzur, saygı ve mutluluk ile yaşamaya adamış bir topluluk için hazırlanmıştır. Mesajlarınıza ve yorumlarınıza elimden geldiğince çabuk cevap vermeye çalışacağım. Sizlerin de bu topluluğa sevgi ve saygı ile hitap etmenizi bekliyorum. Işık ve sevgi sizinle olsun! Mor Alev” Sizin kısa cümlenizde saygı, sevgi enerjisi maalesef yok. Eğer sizi hakaret etmeye ve diğerlerini aşağılamaya itiyorsa, bu bloğu okumayın. Kimse size zorla hiçbir şekilde bu mesajları okutmuyor. SİZ okuyorsunuz. Bu platformu gerçekliğinizden çıkarın isterseniz. Bu sizin seçiminiz olacaktır. Aynı mesajda dediğim gibi ÖZGÜR İRADENİZİ kullanın. Yargılama ve önyargı aslında kendimize yaptığımız en büyük zalimlik. Ve burada birliktelik bilinci, sevgi ve şefkat dışında yer alan enerjilere yer yok. Sevgilerimle

      Beğen

  5. Çok ilginç hayatımda ilkdefa saçlarımı kırmızıya boyattım ben ,neden buymuş ve geçengün kuyumcuda saatimi tamir ettirirken yakut bir yüzük beni al dergibi dikkatimi çekti alamamıştım ama aklım onda kaldı . Teşekkürler Mor Alev soru işaretlerine cevap oldunuz.

    Beğen

  6. Sevgili Mor Alev,bize Işık olduğun için Çok teşekkürler.Gerçekten çok yoğun yaşıyorum Eylül ayını.Elimden geldiği kadar sakinlikle karşılıyorum.Bunda Emeğiniz çok büyük.Size ne kadar teşekkür etsek az.Bir de şunu belirtmek istiyorum,yeni uyanışa geçen kardeşlerimizin saldırı niteliğindeki yazılarını normal karşılıyorum.Çünkü ister istemez panik yaşıyorlar.Tüm yaşananlara rağmen içimdeki coşku harika.SEVGİLERR❤️❤️❤️

    Beğen

    1. Sevgili Özlem, haklısınız. Eğer yukarıdaki negatif yorum hakkında yazıyorsanız, o kişi uzun zamandır bu bloğu okuyor. Bunu biliyorum. Ancak “hayır, bu yaptığınız buraya yakışmıyor, sevgi, saygı enerjisi taşımıyor” demek bence burada bizim üzerimize düşen görev, çünkü bu tarz davranış şekillerini reddetmeli ve pozitif davranış tarzlarını günlük hayatımıza somut bir şekilde getirmeliyiz. O yorumu zamanı geldiğinde sileceğim ama gerçekten iyi bir örnek olduğunu düşündüm. Burası her zaman tartışmaya açık, yazılanlar her zaman konuşulabilir, ve kesin doğru olarak kabul edilmesi diye bir zorunluluk yok. Aynı bir önceki yazımda yazdığım gibi, kendi muhakeme yeteneğimizi kullanmalı ve özgür irademizle neyin bizim için gerçek olduğuna karar vermeliyiz. Gerçekliğin tezahürü de de hepimiz için farklı olabilir. Gerçek olan tek şey sevgi. Çok teşekkürler. Kalbinizdeki coşku hep ışıldasın!

      Beğen

  7. Dünyamız okadar güzel ve herşey o kadar yerli yerindeki onu acımasız olarak gören bizim düşüncelerimiz buloğu ve dünyamızı kirletmeyelim düşüncelerimizle . Bizlere sunulan ilahi enerjileri sevgiyle kabul ediyorum Teşekkürler Sevgili konsey Teşekkürler Mor alev

    Beğen

  8. Günaydın Sevgili Mor Alev, Günaydın arkadaşlar. Sevgili Mor Alev , ben akşamları meditasyon yapmaya niyet ettiğimde ,dikkat ediyorum bana bir ağırlık çöküyor elimi ,kolumu kaldıracak güç kalmıyor inatla kalkıp denge sevgi meditasyonumu yaptıktan sonra normale dönüyorum . beni birşey engellemeye çalışıyor gibi geliyor bana vucut direnç gösteriyor sanki bunu nasıl yıkarım . Bütün engelleme çabalarına rağmen her gece denge meditasyonumu ve sevgi seli meditasyonumu yapıyorum. Teşekkür ederim.

    Beğen

    1. Sevgili Nuray, bahsettiğiniz engellemeleri aştığınızı söylüyorsunuz ve meditasyonunuzu yapıyorsunuz. Başarıyorsunuz işte! Meditasyondan önce egonuza teşekkür edip bir kenara çekilmesini ve onu da mutlu edecek bir şey yapacağınızı bildirebilirsiniz. Bir de acaba yeterince dinlenip uyuyor musunuz? Bu da önemli. Bedenimizin hem uyanık ve hareketli olmaya hem de dinlenmeye ihtiyacı var. Sevgilerim ve meditasyonlara katıldığınız için teşekkürlerimle

      Beğen

  9. Sevgili Mor Alev , evet uykularım çok düzenli değil biraz o konuda sıkıntı yaşıyorum, meditasyon saatini erkene alarak saat 8 gibi yapıyorum bitkinlik, halsizlik durumunu aştım daha sakin huzurlu meditasyonumu yapıyorum . Eylül ayının başından beri denge ve sevgi seli meditasyonunu üç aksamayla bu güne kadar düzenli yaptım. ilginize teşekkür ederim .

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.