Takılıp kalmış gibi mi hissediyorsunuz? – Konsey (Mesaj 42)

phantoms of the brainDaha önce sözünü ettiğimiz bir konuya, bir kez daha değineceğiz. Yükseliş yolunuzda ilerlerken, birçoğunuzun “Takıldım kaldım. Hiçbir şey olmuyor” dediğini duyuyoruz. Bu yüzden bu konuyu, farklı kanallarımız aracılığı ile (mesajı alan ve ileten kişiler) tekrar ele alıyoruz. Konu ile ilgili yanıtımızı mantıklı bulabilmeniz için, önce sizin içinde bulunduğunuz durum hakkında yaptığımız yorumu kabul etmeniz gerekecek. Ve bu da genellikle yapmanızı istemekten hoşlanmadığımız bir şeydir. Bunun yerine size, “Etrafınıza bir bakının ve gördüklerinizi yeniden değerlendirin” demeyi yeğlerdik. Ancak bu durumda, belli ki sizin için henüz görülebilecek fazla bir şey yok. Takılı kalmışlık duygunuzun nedeni, gerçekten budur. Eğer bizim gördüklerimizi siz de görebilseydiniz, bu şekilde hissetmezdiniz.

Hangi kişisel yolda yürüyorsanız yürüyün, hepinizin bu ömrünüzdeki ortak hedefiniz, kendinizin ve Gezegeninizin ve uygarlığınızın yükselişini sağlamaktır. Elbette güncel durumunuzu yansıtan kişisel duygularınız olacaktır. Ayrıca kolektif bilincin mevcut seviyesine bağlı olarak, birçok muğlak ama yine de güçlü duygularınız olacaktır. Aslında şu an deneyimlediğiniz şey de budur. Ve bu da şu soruyu ortaya çıkarmaktadır; “Siz kendinizi hangi bilinç seviyesine ait sayıyorsunuz?”

Neredeyse Dünya’nızın her alanında meydana gelecek olan çok büyük bir değişikliğin eşiğinde durduğunuzu bildiren mesajlar var. Bu mesajlarda, sizlerin devasa bir içsel değişiklik de yaşayacağınız anlatıldı. Ve bu bekleme süresinin, yeterince uzadığı söylendi. Siz de bu sürecin çok uzadığını kabul ettiniz ve hatta “değişimin hemen başlamasını istiyorum” diye yanıtladınız. Evet, dostlarım! Dileğiniz neredeyse gerçekleşmek üzere.

Hepiniz, salıverme ve arınma döneminin içinde bulunuyorsunuz. Hepiniz, dinlenme sürecindesiniz. Yaklaşan “büyük sıçrama” için, kendinizi toparlıyorsunuz. Biz bunu görüyoruz. Siz görmüyorsunuz. Şayet görebilseydiniz, bu dönemde yaşadığınız için çok mutlu olurdunuz. Perdenin bu tarafında olan (yüksek boyutlarda olan) suretleriniz bunu anlıyorlar. Şu andan itibaren, farkında olduğunuz (en azından büyük bir çoğunluğunuzun farkında olduğu) parçalarınızın (suretlerinizin) aslında sizin Bütünlüğünüzün sadece çok küçük bir parçası olduğunu, idrak etmelisiniz. İşte bunu değiştirmek (yani küçük parçanızı büyük parçanız haline getirmek), yükseliş işleminin büyük bir bölümünü teşkil eder. Ve şu anda bu (değişim) gerçekleşiyor.

Aslında sizin için “takılı kalmak” gibi bir durum mümkün değildir. Çünkü “şu gibi değişiklikler, bu gibi bir hızda meydana gelecek” diye bir şey yoktur. Yaradılışın doğasında hiçbir şey bu şekilde yürümez. Asla değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir. Ne kadar ironik, öyle değil mi?

Bunun yanı sıra; Yükseliş işlemine hazırlanırken, tabiri caizse “temelinizi temizlerken” (salıverme ve arınma sürecinden geçerken) aranızda gerçekten bazı kargaşa dönemlerini deneyimleyen kişilerin olduğunu söyleyebiliriz. Ancak şunu bilin ki, bu arınma işlemini şimdi yapmak, gerçek kargaşa dönemi başladığında yapmaktan daha iyidir. (Bazı duygular ortaya çıkacak diye salıverilmesi gereken şeyleri ertelemek yerine onları şimdi salıvermek, o duyguların eninde sonunda ortaya çıkacağı zaman salıverilmesinden çok daha iyidir)

Ve bu dönem gerçekten başladığında, arzu ettiğiniz o kapsamlı değişimin belli bir dereceye kadar kafa karışıklığı yaşanmadan gerçekleşmeyeceğini aklınızda bulundurun.

Yeni yapılan herhangi bir inşaatın şantiyesinden geçmeye teşebbüs edin ve mimarın hayal ettiği o güzel yapıyı, siz de hayal etmeye çalışın. İlk bakışta, o beton ve demirden yapılmış olan büyük sütunlar belki size fazla bir anlam ifade etmeyecektir. (Binanın neye benzeyeceğine dair pek fazla fikir vermeyecektir) Ancak o harika yapı, aslında tüm potansiyeli ile oradadır.

İşte siz de şimdi buna benzer bir konumda bulunuyorsunuz. Sadece, Yeni Dünya’nın inşaatını siz yapıyor olacaksınız. Bu inşaatın planlarını, sizin hayalleriniz ve niyetleriniz oluşturacaktır. Yaşam tarzlarınız, inşaatın harcı ve çivisi olacaktır. Eğer sakıncası yoksa biz de biraz işinize karışıp, inşaatın şurası veya burası için bazı önerilerde bulunacağız.

Çok yakında, üzerinde keyifle yaşanacak bir Dünya’ya sahip olmak için, en azından yeteri kadar inşaatı tamamlamış olacaksınız. Biz size bunun sözünü verebiliriz. Zira biz inşaatın, işin bitmiş halini görebiliyoruz. Sizleri kutlarız!

Bu mesajı çeviren Mor Alev Dostu, ileten Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (https://oraclesandhealers.wordpress.com/)

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2015 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2015 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

6 comments

  1. Merhaba, uzun süredir spiritüalizmle ilgileniyorum ve bir süredir de blogunuzu takip ediyorum. Sorum pek çok kişiyle aynı, ben de göremiyorum. Yani şu bir haftadır ülkenin kan gölüne dönmesi ve onca insanın ağlamasının arka planda kozmik sürece nasıl hizmet ettiğini anlamıyorum. Elbette maddenin ötesinde çok farklı bir gerçeklik olduğuna eminim ama ne kadar zorlarsam zorlayayım bu olayları kozmik gidişat için olumlayamıyorum. Bence bu mümkün de değil.

    Size sorum kadar saygı sınırları içerisinde tavsiyem bence yazılarınızdaki akıcı anlatımı güncel olaylarla da birleştirmeniz. Yani bugünlerde yaşanan, esas olarak bize dokunan somut olaylar-acılar- gerçekte neye hizmet ediyor, çünkü bildiğiniz gibi eprövleri bir basamağa dönüştürmek çok zor olabiliyor. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim saygılarımla.

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Yuppie Suicide, bu bahsettiğiniz bu blogda sürekli olarak yapılan bir şeydir. Biz bu kaos ortamını bekliyorduk, bundan defalarca bahsedildi, yazıldı. Değişim hep ortalığı önce toz duman eder, sonra ortalık yatışır ve yeni yapılar ortaya çıkmaya başlar. Evrimleşme çok rahat olduğumuz için gerçekleşmez, değişime ihtiyaç duyduğumuz için gerçekleşir. Eski yazılarıma da bakmanızı öneririm. Böylece bunun aslında devasa bir arınma olduğunu, hepimizin taşıdığı, özellikle Orta Doğu ve Anadolu’nun taşıdığı binlerce yıllık negatif enerjilerin temizlenmek üzere gün yüzüne çıktığını göreceksiniz. Bu süreçte korku yerine şefkati, öfke yerine sevgiyi seçersek gerçekliğimizin çok rahat değişeceğine inanıyorum. Ama sonuçta kendi kararınızı vermeli ve kendi fikrinizi oluşturmalısınız. Bizimle hemfikir olmayabilirsiniz, biz buna karışamayız. Sevgilerimle

      Beğen

  2. Merhaba,

    19 Temmuz 2015 tarihindeki Kim Olmak İstiyorsun? başlıklı yazıda takılma nedenlerinden bazıları açıklanmış, paylaşımdan kopyalayıp yapıştırıyorum:

    siz yeni sizi yaratırken, eski “kılavuz çizgilerine” yani eski kurallara geri dönüyorsunuz.

    “Acaba toplum için uygun mudur?”
    “Acaba eşim için zor olur mu?”
    “Şayet olmak istediğim kişi olursam, değer verdiğim kişiler beni yok sayar veya reddederler mi?”
    “Yeteneğim veya gücüm konusunda kendimi kandırıyorum muyum?”

    Kısacası, Dünya Gezegeninde ufacık kalmanıza “yardımcı!” olan tüm 3D sorularına takılıyorsunuz.

    alıntı yaptığım paylaşımın tamamı: https://moralev.com/2015/07/19/kim-olmak-istiyorsunuz/

    Beğen

  3. Merhaba , bu yeni enerjilerin “var olanı yıkması ve yeni oluşumların gerçekleşmesi” için gerekliliğini anladım. Bir sürü “can” gidiyor. Bu bizi çok etkiliyor. Eylül böyle daha da gidecek okuduğum kadarıyla. Peki bazı gerçeklerin ortaya çıkışından da söz etmiştiniz daha önce.Bbunlar hangi dönemde oluşacak. Kasım seçimlerinden sonra değişim Türkiye’ye yine yıkım olarak mı yoksa toparlanma, onarma ya da çok başka bir yüksek oluşumu mu getirecek. Bu enerjilerin söylediği şeyler içinde daha kaotik durumlar var mı önümüzdeki aylarda? “Son çırpınışlar değişim ve dönüşüme direnenlerin” deniyor. Bu gezegensel düzeyde enerjilerin değişimi tamamlaması konusunda hangi zaman için “dinginliği ve barışı” söylüyor. Bu süreç gerçekten beni çok meraklandırıyor. Kendi payıma dualar ve içsel yolculuklardayım. Mümkün olduğunca da Allahın “selam” “vedud” isimleri ve “hasbünallah ve nimel vekil” çekiyorum ülkemiz için ve Allahın “hak” isminin tecellisi için hakikatin bütün insanlığa tecellisini diliyorum. barışın, sevginin ve oluşturulmaya çalışılan manipülasyonların yerine gerçeğin algılanmasını idrak edilmesini diliyorum. Her gün ve çok kez. lütfen bu sürecin seyri konusunda açıklayıcı bilgi verirseniz inanın çok mutlu olacağım. Sevgi ve esenlik diliyorum 🙂

    Beğen

    1. Sevgili Şengül, bu durumdan hepimiz etkileniyoruz, yalnız değilsiniz. Umursamazlığı kesinlikle tavsiye etmiyorum. “Özgürlük” yazısında yazdığım gibi kalbimize danışarak, sevgiyi ön planda tutarak nasıl adımlar atabileceğimizi bulmalıyız. Bu adımlar herkes için farklı olabilir. Madem bu konu sizi çok etkiliyor, sizi bu gördükleriniz bir şeylere çağırıyor olmalı. Hangi somut adımlarla çözüm getirebilirsiniz? Belki bazıları şehit ailelerinin şu anda çok ihtiyaç duyduğu psikolojik desteği verebilecek organizasyonlar için çalışmayı seçecek, belki bazıları doğrudan barış için gönüllü çalışacak, bazıları yakın çevresinde barış, huzur ve sevgi kavramlarının yerleşmesi için çalışacak… Seçenekler çok çok fazla. Sizi ne çağırıyor? Bu önemli. Umutsuzluğa kapılmadan nasıl katkıda bulunabileceğinizi bulursanız, içinizi büyük bir huzur ve coşku kaplayacağından eminim. Toplum ve birliktelik bilinci de böyle gelişir. Bu enerjilerin amacı da bu. Değişim kendiliğinden gelmiyor ve bizler açlık, eğitimsizlik, fakirlik, çevre katliamı, savaş gibi olumsuz kavramları olumluya çevirecek güce, kalbe ve iradeye sahibiz. Üstüne üstlük enerjik yardım, meleklerimiz, yüksek benliğimiz, galaktik deneyimlerimiz, rehberlerimiz de bizimle. Her gün bir minik adım olsa da daha başka neler yapabileceğinize bakmanızı öneririm. Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.