İlişkilerimiz: Ruh Ailesi, Ruh Eşi, İkiz Alev ve İkiz Işın

Sevgili Dostlar, bu hafta sadece Michael’ın Barış haftası değil, aynı zamanda Sevgi haftası, özellikle de romantik sevginin öne çıktığı bir hafta.

2015 senesi çok hızlı bir şekilde kadın ve erkek enerjilerin dengelendiği bir yıl olma yolunda. Geleneksel kadın ve erkek rolleri değişirken, klasik ilişki tanımları da yerlerini “Yeni İlişki” kavramına bırakıyor. Bu değişim bazen yavaş gelse de aslında artık burada, ve bundan çok değil, 30-40 yıl öncesini düşünürsek bile ne kadar değiştiğimizi görebiliriz. Ancak, bu sene bize vaadedilen değişim çok daha hızlı ve etkili olacak.

Ben bugün birbirine çok karıştırılan ve aslında “ruh ilişkileri” diyebileceğimiz kavramlar topluluğu konusunda bildiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bence tanıdığımız her insan, karşılaştığımız herkes hayatımıza bir amaç için giriyor. Bu köşedeki büfede çalışan adam da olabilir, iş arkadaşınız, öğretmeniniz, çalışanınız ya da en yakınınız da olabilir. Bazen bu kişiler söyledikleri tek bir kelimeyle dikkatimizi çok önemli konulara çekebilirler, günümüzü aydınlatabilir ya da tam tersi içimizdeki salıverilmesi gereken ne varsa ona işaret edebilirler. Bazı şeyleri siz daha iyi biliyorsunuz, ya da bazı konularda daha yeteneklisiniz, başkaları ise başka şeyleri daha iyi biliyor ve becerileri sizden daha farklı. Sizin geçmişiniz ve ruhunuzun DNA sı sadece size özel, ama hepimiz ortak bir bütünün parçasıyız. Görünüş nasıl olursa olsun, bütün ilişkilerde aslında eşit, aynı Yaratan’ın çocuğu ve aynı yolda yürüdüğümüzü bilmek en baştan ilişkilerde olumlu enerji yaratıyor. Hayata bakış açımızı da aydınlatıyor.

Bunu mutlaka yaşamışsınızdır. Biriyle tanışırsınız ve beş dakikada ona dair bir bilme hissi içinizde doğar. Onu sevdiğinizi, onunla çok derin bir şeyler paylaştığınızı bilirsiniz. Aslında bu, daha önce herhangi bir hayat yolunda onunla beraber yürümüş olduğunuzu tanımanızdır. Bu kişi ruh eşlerinizden biri ya da ruh ailenizin bir parçasıdır. Bu bizlerin birbirimizi tanıma şeklimizdir, neredeyse anında bir bağlantı kurulur.

Ruh ailesi:

İlişkilerimizi iç içe oturtulmuş daireler olarak düşünürsek, en içteki merkez noktada, yani çekirdekte, siz ve ikiz aleviniz, herkesin kendine özel koruyucu meleği ve rehberleri var. Çekirdeğin hemen dışında ruh ailemiz bulunuyor. Bu varlıkların geçmişten gelen enerjik kalıtımı, kökeni, ışın boyu ve titreşimi bizimkilerle aynı ya da çok yakın. Bunlar bizlerin derinden, büyük bir tutkuyla sevdiğimiz, tekrar tekrar birlikte hayatlar yaşadığımız ruhlar.

Herhangi bir gezegende yaşamaya başlamadan önce hayat planınızı hazırlarken, kimlerin sizinle o hayatta olacağı, kimin hangi rolü üstleneceği konusunda her birimiz uzun uzun toplantılar yapıyoruz ve oldukça sık bir şekilde ruh ailemizden kişiler de o hayata katkıda bulunmak için aynı dönemde enkarne olmayı seçiyor. Bunu gündelik kelimelerle açıklarsam, “Sen gidiyorsan, ben de gelirim, haydi gel plana beni de ekleyelim, benim gelişmemi sağlayacak dersleri, senin derslerinle harmanlayalım “

Ruh eşleri:

Ruh ailesinin hemen dışındaki çemberde ise ruh eşlerini görüyoruz. Bu ruhları da çok seviyoruz ve onlarla da çok şeyler paylaşıyoruz. (Bu noktada “ruh eşi” kelimesinin aslında Türkçe’ye İngilizce’den girdiğini ve yanlış çevrildiğini söylemeliyim. “Soul mate” kavramındaki “mate” İngilizce’de hem eş hem de arkadaş anlamına gelir. Yani burada aslında “ruh arkadaşlarından” bahsediyoruz.)

Ruh eşleri ile de özel bir ilişkimiz olduğu için hayatı bizimle deneyimlemek üzere kendilerini de yaşam planlarımıza katabilirler. Ancak, bundan da sık bir şekilde, ruh eşlerimiz bu yaşamdan daha da büyük resme bakıldığında anlaşılacak bir planın parçası olarak bizimle enkarne olurlar. Bu, özellikle üç boyutlu yaşamlar için geçerlidir.

Bazen, ruh eşlerimiz üç boyutlu yaşamımızdaki en büyük düşmanlarımızdır. Bizi nasıl sinir edeceklerini, en zayıf noktalarımıza nasıl baskı uygulayacaklarını bilirler, çünkü o kişiler negatif ayna olarak görev yapmaktadırlar. Onlar, son derece açık ve net olarak, neler üzerinde çalışmamız gerektiğini, kendimiz ya da ailelerimizde, ya da ruh ailemiz ve hatta kolektif için, neleri salıvermek, nelerden arınmak ve geliştirmek gerektiğini bize geri yansıtırlar. Michael (Baş Melek Mikail) bir defasında, işte bu yüzden Yeshua’nın bize “düşmanlarınızı sevin” dediğini söylemişti. Ona göre bu bize verilen bir armağan ve çeşitliliğin güzelliği de bunda yatıyor. Böyle durumlarda sorulacak soru “Sana baktığımda, kendimle ilgili neleri keşfediyorum ve neden bu beni rahatsız ediyor?”

Ruh eşleri aynı zamanda kendimizi çevrelediğimiz dostlarımız olabilir. Benzer düşündüğümüz, benzer şeylerden zevk aldığımız, kalplerimizin benzer şeylere benzer cevaplar verdiği kişilerdir. Sıklıkla, bu kişilerle özel ilişkilere gireriz. Bu özel ilişkilerin arasında iş ortaklığı, dostluklar ve elbette kutsal birliktelikler olabilir.

Yani, en yakın dostunuz belki ruh ailenizden bir bireydir, belki de ruh eşinizdir.

İkiz alev:

İşte bu kavram, insanların genelde (sanırım Hollywood filmleri yüzünden) ruh eşi ile karıştırdıkları kavramdır. İkiz alev, diğer yarımızdır. İkiz alevimiz Yüksek Benliğimiz (Öz Benliğimiz) değildir, aynı Yüksek Benliği paylaşırız. Belki de, bunu aklımızda canlandırmanın en iyi yolu, tek yumurta ikizlerinin oluşma şeklidir. Bir çekirdek ikiye bölünür, her iki parça da aynı ışığı, umutları, misyonu ve aynı enerjiyi taşır. (Bu, tek yumurta ikizleri birbirinin ikiz alevi demek değildir, burada sadece bir resim çizmeye çalışıyorum.)

Bu iki yarının biri erkek, biri kadın değildir. İkisi de özünde androjendir. Fiziksel bedenimiz şu anda hangi cinsiyette olursa olsun, içimizde hem dişi, hem de eril enerji taşıyoruz. Yani, aslında ruhumuzun cinsiyeti yok. Şunu da anlamalıyız ki, fiziksel erkek olarak pek çok yaşam geçirdiğimiz gibi, kadın olarak da çok yaşadık.

Aslında, ikiz alevlerin birlikte aynı zamanda, aynı gezegende enkarne olmaları durumu çok seyrektir. Şu anda kutsal birlikteliğinizi yaşadığınız kişi büyük ihtimalle sizin ruh ailenizin bir parçası ya da ruh eşinizdir. Bunun bir önemi var mı? Bence hem var, hem de yok! Biz bu fiziksel hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım, bir ikiz alevimiz var. Bu ikiz alev, belki bu gezegende, belki başka bir gezegende, ya da büyük ihtimalle şu anda fiziksel bir yaşam sürmüyor. Onun özelliği, aynı koruyucu meleğimiz ya da ruh rehberlerimiz gibi bize yardımcı olmaya çalışmasıdır. Bazen onu rüyanızda görürsünüz, onun desteğini hissedersiniz.

Bu dönemde, sadece bu evrende, ilk defa fiziksel Yükselişi de deneyimleyeceğimiz bir dönem olduğu için, ikiz alevleriyle bir araya gelmeyi planlamış çok sayıda kişi olduğuna da inanıyorum ve bu kişileri gözlemliyorum. Bunun sebebinin, ikiz alevlerin bir araya geldiğindeki enerjinin bu büyük girişimin başarıyla tamamlanmasında rol oynamasından kaynaklandığına inanıyorum.

Diyelim ki, bu hayatta ikiz alevinizle bir araya gelmeyi kararlaştırdınız ve onunla planladığınız gibi karşılaştınız. Hem tebriklerimi, hem de üzüntülerimi iletirim! Bu inanılmaz bir birliktelik, derin, sarsılmaz bir sevgi ve yaratıcılık patlaması olabilir. Ama, bunun kolay bir ilişki olduğunu, tanışır tanışmaz bütün sorunlarınızı çözeceğini, peri masallarındaki gibi bir hayat yaşayacağınızı hiç sanmayın! İkiz alevlerin birbirinden öğreneceği çok şey vardır. Bir düşünün, sizin bütün gölge benlikleriniz ikiz alevinizde de var. Salıvermeniz gereken bütün karma onda da bulunmakta. Sorunlardan, çelişkilerden kaçacak yeriniz yok! Ama bunun devamında devasa bir gelişim şansı var. Eğer her iki kişi birden ev ödevini iyi yaparsa, karmayı temizlerse ve bakın şu nokta çok önemli, ikizler birbirini sıkboğaz etmez de özgürlüklerini birbirilerine verirlerse, bu ilişki muhteşem bir şekle bürünür. Çünkü, daha önce tanımadığımız yoğun sevgi ve diğer yarımızla birleşme arzusu içimizdeki bütün güvensizlikleri ve korkuları da ortaya çıkarır. Birbirini kontrol etmeye çalışmak, birbirini bir şeylere zorlamak bu ilişkilerde çok gördüğüm bir davranış şekli. Oysa, bu hayatta en çok değer verdiğimiz şeyleri bile salıvermeyi öğrenmek zorundayız. O şeyler ancak biz salıverdikten sonra gerçekten bize döneceklerdir.

Dürüstlük ve önce kendini sevmek, her ilişkide ön şarttır. Ama, bu ilişkide özellikle öne çıkar, çünkü kendinizi sevmek ikiz alevinizi sevmektir. İkiz alevinize yalan söyleyemezsiniz, ona blöf yapamazsınız ve aslında olmadığınız bir kişi gibi davranamazsınız. O sizi enerjik olarak herkesten iyi tanır. Bütün bu sınavlardan geçtiğinizde sonsuz mutluluk ve huzur sizin olur.

İkiz Işın:

Bu zaman zaman karşılaştığım bir terim. Michael’a sorduğumuzda, bu kişilerin bizimle aynı ruh rengini taşıyan ve aynı ruh ailesinden gelen kişiler olduğunu söylüyor. Aramızda farklar var tabii, ve bu kişiler ikiz alevlerimiz değiller ama ruh ailemizin bize çok yakın bireyleri.

İlişkilerimizin gelişimi hakkında Michael’dan bir yorum:

Arkadaşlar bu güzel yorumun tamamını bundan 15 ay kadar önce yayınlamıştım, şimdi yine belli parçalarını yayınlıyorum. Defalarca okusak bu mesajın enerjisine doyabileceğimizi sanmıyorum.

Mutluluğa giden yolda bence YENİ ilişkileri anlamamız şart:

Sizin şöyle bir inancınız var; dostluklar ya da ilişkiler gelir ve gider, sevgi gelir ve gider. Ve bu hatalı. Bu kesinlikle doğru değil. O sevgiyle olan ilişkiniz ve sevginin aldığı şekil her zaman bir seçimdir. Siz bir seçim yapıp ileriye bir adım atıyorsunuz ve “ben bu ilişkiye katılıyorum” diyorsunuz ve aynı kararı almış kişiyle ilişki kuruyorsunuz. O kişinin frekansı sizinle aynı değil çünkü kimsenin frekansı aynı değildir, ama frekansı sizinle uyumlu, bir kesişme ve birleşme noktası sağlıyor. Siz, insanlık, kolektif diyor ki “Ben kalbimi açacağım ve bakalım ne olacak. Ben bunu yapacağım. Yanlış önyargılarımı, geçmişte olanlarla ilgili yargılarımı, gerçek olmayan tarihimi çöpe atıyorum. Ve ben bir amaç duygusuyla, netlikle, gerçekten olduğum kişiyi temel alarak yeni ilişkiler, yeni ortaklıklar ve yeni arkadaşlıklar yaratacağım. Ben ruh ailemi bulup onlara katılacağım.”

Kutsal birlikteliklerin içine işleyen enerji eski enerjilerden çok farklı. Eskiden sıklıkla ilişkiler bir çeşit ihtiyaç ya da kontrol üzerine kurulurdu. Bunu olumsuz olarak söylemiyorum. Sadece ilişkilerin büyük çoğunluğu böyleydi. Ama 50 yıldır birlikte olanlar bile ilişkilerinin değişimden geçtiğini hissetmekteler.

Yaptığınız şey şu: Kalbinizde bir arzu olduğunu ve bunu daha önce tanımamış olduğunuzu görüyorsunuz, bunun öne çıkmasına izin veriyorsunuz. Romantik olup “âşık olmak” arzusu diyebilir miyim? Aşağıda ve yukarıda, sevginin gelişmesinden daha muhteşem, daha coşkulu, daha mutlu hiçbir şey yoktur. Bu da kutsal ortaklarınızı tanımak ve kabul etmekle olur. Bazen hiç alışılmadık şartlarda bir araya geleceksiniz. Birlikte bir şeyler yaratma arzunuz olacak. Yani basit bir evlenme fikrinden daha yoğun, daha amaç odaklı ilişkiler olacak. Birlikte neler başarabiliriz? Birbirimizi nasıl ve nerede destekleriz? Bu birlikteliklerin binlerce yıldır dünyanızda alışıldığı gibi bir şekli olmayabilir, hep tartıştığınız nosyonlardan uzak olabilir. Ve bu yeni. Bu orijinal. Bizim tarafımızda kutsal birliktelikler böyle oluyor. Yani iki ruh arasında üzerinde çalıştığınız şeye, başardığınız şeye, hayallerinize, eğlence anlayışınıza ve yarattığınız şeye bağlı olarak nasıl bir ilişki istendiğinde anlaşılır. Böylece ilişkinin şekli arzularınızı, anlaşmanızı takip eder, akışkan ve esnektir. Yani önce şekli yaratıp sonra içine bir şeyler sıkıştırmaya çalışmazsınız. Size bir hizmeti olmayan kurumları böyle yaratırsınız. İşte bu hatayı tekrarlamayacaksınız. Artık büyüdünüz, olgunlaştınız.

Bu ilişkilerin alacağı şekil hayallerinize bağlı olarak, arzu ve seçimlerinizle değişip dönüşecek. Bunun kilit noktası özgürlüktür, tam bağımsızlık ve kutsal olarak bağlandığınız kişinin özgürlüğünü kabul etme, sadece sözde değil, ruhunuzun en derin seviyesinde kabul etmek ve onaylamaktır. Böylece itme-çekme olmaz, yumuşak dalgalar gibi gelme gitme olur. Gaia’nın sizin için yarattığı ritme bakın. Tüm parçalarıyla, tüm varlıklarıyla kutsal birliktelikte ve her zaman bir ritim var. Mevsimler, gel-git, değişim var.

Yeni kutsal birliktelik enerjisinin en önemli noktası, ister eski ilişkiniz olsun, ister yeni başlasın- size yalvarıyorum, çünkü bu herkes için kutsal bir başlangıç – özgürlük, bağımsızlık ve sevgi. Bu birbirine “Bu sevgi mi? Bu sevgi taşıyan kelimeler mi? Bu hareketler sevgi içinde mi yapıldı? Bu duygular sevgi mi? Bunlar sevgi ve saflık gösterileri mi? İstemediğim ya da kaçındığım bir şeye bakarken beni hafifletip yükseltiyor mu? Gerçek benliğim görülüp, sevilip bakılıyor muyum?” diye sorma özgürlüğüdür.

Kimse “Bunu yapamazsın. Beni arkada bırakamazsın. Ben çok yalnız kalacağım. Ben ne yapacağım?” diye ayrılığa isyan etmez. Çünkü kutsal ortaklıkta görevini yerine getirmek için gitmekle kalp bağı çözülmez, daha da güçlenir. Dayanır, sağlamdır ve besler. Hiçbir şeyin ama hiçbir şeyin bu sevginin arasına giremeyeceğini, bu ruh taahhüdünü solduramayacağını bilir. Geçmişte sadece dini misyonerlik, ya da savaşa benzer durumlarda bu durum kabul edilirdi. “Senin savaşa gitmen gerekiyor, ben seni sevmeye devam edeceğim” demek bile aslında normal değil çünkü bir fedakarlığa ve istekli olmama durumuna işaret ediyor. Şimdi siz enerji alanınızı birbirinize doğru genişletmeyi ve böylece fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal dansı öğreniyorsunuz. Çok yeni ve değişik şekilde eriyip birbirinize kaynaşıyorsunuz, birbirinizin alanlarına kayıp sonra yeniden ortada buluşmayı öğreniyorsunuz. Çünkü korku faktörü gidiyor. Birbirinizin elini ve kalbini tutup seyahat edeceksiniz, keşfe çıkacaksınız. Bunu öğreneceksiniz çünkü yaratıcılığınızı besleyecek. Kutsal ilişkinizde neyin mümkün olup olmadığına dair parametreler koymayın. Bu bir hediye, bu çok güzel. Direnmeyin sevgili dostlarım, bu güzel dansın başlamasına izin verin.

Teşekkürler Michael!

Umarım hayatınız boyunca en verimli ve en mutlu ilişkiler sizin olur.

Mor Alev

---

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. https://moralev.com/