SEVGİ SELİ Kapımızda

Sevgili okuyucularım, Eylül 2013 den beri yaşam tarzımızı global anlamda sonsuza kadar değiştirecek bir “OLAY” dan bahsediliyor. Bunun ipuçlarını o zamandan beri yayınlamış olduğum yazılarda görebilirsiniz. Bu konu önce Blossom Goodchild tarafından iletilen Işık Federasyonu mesajları ile geldi. Sonra yavaş yavaş hiç eksiksiz bütün güvendiğim kaynaklar bu konuda bilgiler getirmeye başladılar. Bu mesajlara baktığımda hep bu azar azar alıştırma yöntemini anlıyorum, çünkü biz insanlar bir şeylerden korkmaya çok meyilliyiz. Oysaki OLAY hiç de korkulacak bir şey değil, hatta şimdiye kadar hiç olmamış şekilde kutlanacak bir şey. Zamanla detaylar verilmeye devam ederken bu OLAY için çok daha uygun bir isim ortaya çıktı. Bu isim ilk olarak Kutsal Anne (Tanrı’nın Dişi Yönü) tarafından kelimelere döküldü: “SEVGİ TSUNAMİSİ”. Ben bu terimi daha Türkçede daha kolay kullanılması için “SEVGİ SELİ” olarak çeviriyorum. Ama anlayın ki gücü bir tsunami kadar ve aslında ondan binlerce, milyonlarca kat büyük bir enerjiden bahsediyoruz ve bu enerji doğrudan Tanrı’nın kalbinden geliyor.

Yaşadığımız bu hayatı planlarken hiçbir şeyi şansa bırakmadık, çünkü biliyorduk ki zorlu sınavlardan geçerek bu dünyayı en iyi versiyonuna çevirmeden gitmeyeceğiz. Bu çabaya verilen pek çok isim var. Bunlardan üçü “Büyük Değişim”, “Büyük Uyanış” ve “Yükseliş”. Ben genellikle “Yükseliş” terimini kullanmayı tercih ediyorum. Yükselişimizi binlerce yıldır müjdeleyen pek çok kehanet oldu. Ancak şartları tamamen bizim insan yaşamımızda yapacağımız seçimlere bağlıydı. Bu seçimleri hala daha her an yapıyoruz. Yanlış bir seçim yaptığımızda derhal negatif sonuçlarını görüyoruz ve karşımıza başka bir seçenekler dizisi çıkıyor. İşte o zaman kalbimizden karar verdiğimiz ve sevgi temelli davrandığımızda doğru yöne adım atmış oluyoruz. Kendimiz için yapabileceğimiz en kötü şey tekrar tekrar benzer seçimleri yapmak ve her defasında hayal kırıklığına uğramak.

Bu arada dünyamızda yaşanan zıtlıklar da en uç halleriyle ortaya çıkıyor. Gönüllüler hayatta olduğunu bile bilmedikleri bir yaralıyı saatlerce ve bazen günlerce kurtarmak için kendilerini riske atıp uğraşırken tam karşı köşede anlamsız cinayetler görüyoruz. Bir tarafta muhteşem işler başaran yardım dernekleri, teknolojik ilerlemeler, diğer yanda yolsuzluk, hırsızlık ve şiddet. Daha önce de defalarca yazdığım gibi bu zıtlıklar, kişisel/ailesel/halklar bazındaki karma temizlenmek için ortaya çıkıyor. Bu sefer hırsız hırsızlıktan vaz geçsin, doğru seçimi yapsın,  bu sefer eşler birbirlerini kırmadan tartışıp anlaşsınlar, bu sefer çocuklarımızın beyinlerini sevecen duygular ve düşüncelerle eğitelim. Bir sorun halı altına süpürüldüğünde çözümlenmez, sorunlar ortaya çıkıp insanları rahatsız ettiğinde çözüm yolları aranır. İşte yaşadığımız zorlu dönemin benim açımdan görüntüsü böyle. Ve bir önceki paragrafın başına dönersek, evet, hiçbir şeyi şansa bırakmadık; Buna yüksek benliklerimiz, galaktikler, melekler ve Tanrı’nın kendisinden gelecek yardım da dâhil.

Bize bildirildiğine göre ilerlememiz fevkalade devam ediyor. Şimdi de artık hazır olduğumuz için bu devasa enerji tarafımıza gönderiliyor. Hep olduğu gibi önce hafif ve yavaş ve daha sonra gittikçe büyüyen dalgalar halinde gelecek ve bu sefer hiç görülmedik şekilde büyüyerek sadece olaylara bakış açılarımızı, kalplerimizi değil yaşam tarzımızı tamamen değiştirecek.

Tanrı ve Yüksek Benliklerimiz kayıtsız şartsız sevgiyi tanımamızı istiyor. Onun için önce tek tek İkiz Alevlerimizle, ruhumuzun kutsal tamamlayıcıları ile bir araya gelmeye başladık. Tarihte hiçbir zaman İkiz Alevler bu yoğunlukta aynı yaşamda bulunmamışlardı. Pek çoğumuz bize yardımcı olması için bu yaşamı planlarken İkiz Alevlerimizle birlikte olmayı seçtik. Eğer almanız gereken dersleri almışsanız, evrimleşmenizde gerekli noktaya gelmişseniz ve kalbiniz açıksa ve elbette ki bu yaşam planınıza dâhil etmişseniz mutlaka ama mutlaka İkiz Alevinizle bir araya geleceksiniz. Bu da sevmek, sevgi vermek ve sevgiyi kabul etmek konusunda büyük dersler içeren bir ilişki olacak. Ancak bu aşkı doğru şekilde yaşamaya başladığınızda inanılmaz aşamalar kaydedeceksiniz, frekansınız oktav oktav yükselecek ve çevrenize de ışık ve sevgi saçarken bulunduğunuz her ortamı etkileyeceksiniz.

Kutsal Anne Linda Dillon aracılığıyla 17 Kasım 2013 de bize şunları söyledi:

Eğer kendinizle ve sevdiğinizle bir bütün olmayı bilmiyorsanız dünyanın öbür ucundaki bir yabancıyı nasıl sevebilirsiniz? Bazıları için – ama bunların sayısı az- o sevdiğiniz bir arkadaş, bir çocuk ya da bir ebeveyn olabilir. Ama çoğunuz için – ve siz bunun patlamasını görüyorsunuz – bu sizin kutsal eşiniz, ortağınızla bir araya gelmek demek. Seçtiğiniz kutsal diğer yarınızı – sadece kendinizi tanıdığınız, kabul ettiğiniz ve sevgiyle kendi üzerinize titrediğiniz için- en sonunda görüp tanıyorsunuz.

Evet, sevgi küçük başlıyor ve hızla genişlemeye devam ediyor. Aslında bu çok basit bir plan. Benim planım bütün insanlığın aşka düşmesi. Ve bunu eski şekilde sevgi olarak söylemiyorum. Ben sevgiyle takdir edip üzerine titremek, özgürlük, bağımsızlık içeren ve birlikte bir şeylerin yaratıldığı bir sevgiden bahsediyorum.

Her şey kendi kutsal benliğinizle başlıyor. Zannediyor musunuz ki ben enerjimle kalbinizin, zihninizin, enerji vücudunuzun, bütün alanlar arası alanların, Gaia’ya ait tüm alanların ve bundan çok daha fazlasının içine işlerken size detaylar konusunda yardım edemeyeceğim?

Nereden başlayacaksınız? Arzudan başlayacaksınız. Bir hayal ile başlayacaksınız. Bir fikir değil, sadece çekirdeğiniz olduğu için, kalbinizin engin derinliğinden, yürekten gelen bir bağlanma ve temas arzusu ile başlayacaksınız.

Şimdi sizinle Anneniz olarak konuşuyorum. Şu ya da bu sebepten ötürü ilerleyemeyeceğinizi bana söylediğinizde yaptığınız şey bilinçaltınızda engeller, bariyerler dikmektir. Ve gerçekte yaptığınız şey ise bana şunu söylemektir: “Ben değerli olduğuma inanmıyorum. Ben senin bana gerektiği gibi bakacağına, buna layık olduğuma inanmıyorum ki öncelikle kendimi sevip, sayıp, içimdeki kutsal olanı tanıyıp kendimi tamamen açığa çıkarayım” – ve evet Michael’ın daha önce bahsettiği eterik/enerjik çıplaklıktan bahsediyorum ve ben hepinizden bunu yapmanızı istiyorum! (Michael mesajını bu bağlantıda bulabilirsiniz)

Bu bariyerleri inşa ediyorsunuz, çünkü korkuyorsunuz. Diyorsunuz ki “Bu iş çabuk olamaz” Ve ben size soruyorum: Neden olmasın? Sebebiniz nedir? Ve o yanlış illüzyonları, inanışları bana verin, dostlarınıza verin, rehberlerinize verin, yıldız kardeşlerinize verin. Diyebilirsiniz ki “Gerçekçiliği bir kenara atıyorum, çünkü ben dürüst olduğumda tek istediğim – TEK İSTEDİĞİM!- tek istediğim sevgi, değer verilmek, bilinmek ve görülmek. Ve bu bana gidip yaratmak için gücü, güveni ve inancı veriyor.”

Şimdi, aranızda bazıları var – ve ben sizi duyuyorum, her gün ve her gece sizi duyuyorum ve siz diyorsunuz ki “Ama Anne, sana bunu vermeyi denedim, bütün gece ağladım ve ben kendimi seviyorum, takdir ve kabul ediyorum. Ama benden başka kimse bu duyguları bana karşı hissetmiyor.” Yalvarıyorum, daha da derine inin. Hepinizin sadece yeni keşfetmeye ve kullanmaya başladığı bir derinliği, nefesi ve sizin için inanılmaz büyüklüğü var.

Bu sizin vaktiniz. Cennete çığlık çığlığa bağırdığınızda canımız acımıyor – oh evet, ben sizin bana küfür ettiğinizi bile duydum. Umutsuzluğun, çaresizliğin ve düş kırıklığının bile bir yeri var, eğer sizi ileriye götürüyorsa. Çünkü yardım edilmediğiniz, umutsuz olduğunuz ve bütün bunların nasıl size geleceğini bilmediğinize inandığınız o yerde, siz teslim oluyorsunuz. Birliktelik ve ortaklık tamamen teslim olmakla ilgilidir. Çok zamanlar, sevdiğinizle tanışır, karşılaşırsınız, birbirinizi görürsünüz çünkü artık yeni gözlere sahipsinizdir. Genişleyip büyüdünüz, bazılarınız için o kadar sessiz ve küçük aşamalarla oldu ki bu, siz ne kadar ilerlediğinizin farkında bile değilsiniz. Ne olursa olsun, bu gerçek.

Ve sevdiğinizi işte böyle tanırsınız. Ve sonra coşku ile yere düşersiniz ve teslim olursunuz. Mutluluğa, mucizeye teslim olursunuz, mucize ve hayret sadece bunun gerçekleşmesi değil, bunun mümkün olmasındadır sizin için. Ve sevdiğiniz sizi kaldırmak için elini uzattığında tekrar ayağa kalkarsınız. Daha güçlü bir şekilde büyümüşsünüzdür, bunu arkadaşlarla, ailenizle paylaşma konusunda çok daha yeteneklisinizdir. Ve bu birliktelikle çalışmaya başladığınızda sadece Yeni Dünya’yı yaratmıyor, kutsal olanı ve ilahi olmayı yansıtıyor, yaşıyor ve bunu deneyimliyorsunuz.

Şimdi aranızdan kimileri diyor ki “Ben âşık oldum ama bu benim hayat amacımı ve görevimi ters etkiledi” Bu tamamen saçmalık! Evet, bugün Anneniz olarak çok açık konuşuyorum. Sevgililer, sizin amacınız ve göreviniz, sevgi olmak, sevgiyi bilmek ve sevgiyi deneyimlemek. Eğer sevgiyi tanıyıp, bilip, neşesini, coşkusunu yaşamıyorsanız hayat amacınızı yerine getirmiyorsunuz.

Pek çoğunuz yaşamlarınızı, yıllarınızı demiyorum, yaşamlarınızı bilerek ya da bilmeyerek bana ve bu sevgi görevi ve amacına adayarak yaşadınız. Sevginin çok yüzü ve ifadeleri vardır ama asla – asla!- kendinizi sevgi içermeyen bir işe, göreve esir etmeyin.

Eğer bu sevgiyle demlenmediyse, özünde bu bağlantı, birliktelik, kutsal birlik yoksa işiniz, göreviniz nasıl bütün bir gezegeni değiştirecek? Sadece mekanikle mekaniği, kurumla kurumu değiş tokuş etmiş olacaksınız. Hayır. Bu iş böyle olmaz. Bu benim planım değil. Başlangıç noktası sevgi. Ve bundan sonra rahatça oturup birbirinize dönüp “Peki, sevgi dolu bir kurum nasıl olmalı?” diyeceksiniz. Belki bu bir kurum bile olmayacak! Çünkü en basit haliyle dürüstlük, tatlılık, yumuşaklık, kibarlık, anlayış ve merhametle gerekeni yaratan bir toplum olacak. İşte ilahi özelliklerin hepsi harekette.

İşte bu yüzden sizden istediğim, her birinizin kalplerinde bizim kendi katımızda yarattığımız sevgiyi ve birlikteliği tanımak ve bilmek arzusunu yaratmanız. Bu hem başlangıç hem de bitiş noktasıdır. Ve bu benim size armağanımdır.

Dostlarım, Kutsal Anne Sevgi Selinin başlangıcını işte bize böyle haber verdi. Ve gördüğünüz gibi bu sadece bizi mutlu etme planı değil, bu Yeni Dünya’yı kurma, hepimizi üst boyutlara yükseltme planı. Ben bu konuşmayı dinlerken içimde bir takım duvarların ufalanıp yıkıldığını hissettim. “Bütün bu ütopik fikirler gerçek olabilir mi acaba?” dedim. Ve sonra bunu sorgulamak bile Tanrı’nın ta kendisine hakaret gibi geldi. Ve TESLİM oldum. Tabii ki bu dönem içinde tekrar tekrar portallardan geçtik, enerji dalgaları arasında yüzdük ve her geçen gün farkındalığımız daha da çok arttı ve artmaya devam ediyor.

Özellikle 22 Aralık Kış Gündönümünden sonra yaptığım yüz yüze çalışmalarda büyük ve daha önce hiç deneyimlenmemiş şeyler yaşamaya başladık. Bunların en önemlisi, en çok hayret ve mutluluk uyandıranı ise hem terapiye gelen arkadaşların hem de benim vücudumuzda ve benliğimizde sevgi selini hiç beklenmedik anlarda hissetmeye başlamamız oldu. Gerçekten aynı bahsedildiği gibi kalbimize doğru dalga dalga akan neredeyse sıvı özellikleri gösteren bu sevgi akışı ile bütün vücutlar aynı anda ürperiyor, anlatılamaz bilgiler ve bilişler yaşanıyor, gözler tarif edilemez bir mutlulukla yaşarıyor. Eğer korkuları ve çekinceleri tamamen bir kenara atarak ve tamamen TESLİM olarak terapiye başlandıysa bu deneyim mutlaka yaşanıyor.  Bildiğiniz gibi buraya yazmadan önce bilgileri çok defa kontrol ediyorum, bir kısım öngörüleri bizzat yaşamış olmam gerekiyor ki sizlere iletebileyim. Buna bir çeşit muhabir alışkanlığı, haberi çeşitli kaynaklardan kontrol etmek diyebilirsiniz.  İşte o yüzden bu güne kadar bekledim.

Bu arada etrafımdaki hayatlarda ve kendi yaşamımda da inanılmaz değişiklikler gözlemledim. Kutsal Anne’nin yukarıdaki sözlerini dinledikten 2 ay sonra kendi yaşantımda “yok artık” denilebilecek bir mucize yaşadım. Bunu kalbimi açmama ve teslim olmaya bağlıyorum. Artık sevgi selini çok değişik şekillerde yaşıyorum ve yaşandığını görüyorum. Hayvanlar, insanlar, bitkiler ve durumlara bakışım çok değişti ve yumuşadı. Baş Melek Gabriel (Cebrail) yılbaşı mesajında Linda Dillon aracılığıyla şunları söyledi:

“Beklemeyin çünkü enerji, tsunami, sevgi seli sadece ön kapınızda değil, mutfağınızda, yatak odanızda, bodrumda, çatınızda. Bu felaket getiren bir tsunami değil. Tek alıp götürdüğü şey artık size hizmet etmeyen eskiler. Ve bu tazeleyici. Su temiz ve saf. Kutsal Anne size bu zaman iyileşme, restorasyon, eski haline dönüş zamanı dediğinde sadece tatlı kelimeler kullanmıyordu. Bent kapaklarını açın ve görün. Sadece varsayımda bulunmayın, düşünüp hissetmeyin. Ama onun varlığını derinden bilin. Kapakları açıp engelleri kaldırmakla asıl yaptığınız bu portalın içine atlamaktır.”

Meleklerin bize son iki haftadır verdiği günlük mesajları bir araya getirsek çok anlamlı bir direktifler bütünü elde etmiş oluruz:

“Kendinizi ve çevrenizi affedin. Kendinize iyi ve nazik davranın. Kendinize saygı gösterin, kendinize güvenin. Hiç endişelenmeyin, bütün maddi ihtiyaçlarınız giderilecek. Kalbinizi açın, kendinizden özür dileyin ve kendinize karşı dürüst olun.”

Bu direktifler bizi daha da güçlenecek Sevgi Seline hazırlıyor. Bu konuda yazmaya devam edeceğim.

Ben Mor Alev ve Sevgi Selinin başlangıcını şimdiden deneyimlemiş bir kişi olarak size mucizeleri yaşamak için kalbinizi sevgiye açmanızı ve teslimiyeti denemenizi öneriyorum. Unutmayın, asla yalnız değilsiniz ve çok seviliyorsunuz.

Mor Alev

Bu yazıda bölümleri verilen Kutsal Anne ve Gabriel mesajlarının tam transkriptlerine counciloflove.com dan ulaşabilirsiniz. Bu mesajların İngilizce telif hakkı Linda Dillon’a aittir.

Telif Hakkı© 2014 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir

Copyright © 2014  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/