Sevgili okuyucularım, Cennetten Mektuplar anonim yayınlanıyor. Bugünkü mektup kendimizi yükseltmenin, kendimize iyi bakmanın ve evrensel değerlere uygun yaşamanın sadece kendi ruhumuzu değil bir bütün olarak yeryüzündeki her varlığı olumlu etkilemesi üzerine yazılmış. Kendimizin en iyi versiyonu olmayı niyet etmek ve gelen fırsatları, kısmetleri kabul etmek yapabileceğimiz en saf, en sevecen şey. Işığınız gözlerden kaçmıyor, diğer herkesi de aydınlatıyorsunuz arkadaşlar. Bu yazı bir Mor Alev Dostu tarafından çevrildi. Işığının böyle güzel şekilde parlamasına izin veren dostumuza kucak dolusu teşekkürler gönderiyorum. Orijinali için buraya tıklayabilirsiniz.
Yaratan dedi ki;
Senin için harika armağanlarım var. Şu anda meleklerin kanatları üzerinde, sana doğru yola çıktılar. Bir sürü yüklü kısmet de, senin için hazır. Haydi, sana ait olanı seç! En yüklü kısmet seninki ve sadece sana özel. Onu almanı istiyorum.
Haydi, seç bir tanesini!
Ama unutma!
Sadece tek bir kişinin yüklü bir kısmete sahip olması, mümkün değildir. Hangisini seçersen seç, aldığın kısmetten başkaları da yararlanacak. Bir yerde ruhlar yükseliyorsa, her yerde ruhlar yükselecek. Her şey birlik ve bütünlük demektir. Kısmet de böyledir. Birisi bir şeyden faydalanıyorsa, herkes o şeyden faydalanacaktır.
Kim birisini aşağı çekiyorsa, herkesi aşağı çekecektir. Biliyorsun veya bilmiyorsun ama durum budur. Dünyada bencillik olamaz. Her şey paylaşım üzerinedir.
Enerjini yüksek tut. Kendin için olmasa bile, tüm dünya için.
Her kim uyanırsa, diğerlerini de uyandırır.
Birisi esneyince, herkes esnemeye başlar.
İster beğenirsin, ister beğenmezsin ama sadece kendin için ve kendine ait bir yaşam yoktur. İster istemez, refahını da paylaşırsın.
Çok bereketli topraklarda yaşıyorsun. Dünyanın bilincini yükseltebilecek tek kişi olarak, sana güveniyorum.
Her şey bir mucize ama aynı zamanda hiçbir şey mucize değil. Her şey şaşırtıcı ama hiçbir şey şaşırtıcı değil. Mucizeler tabiat olaylarıdır. Yaşam içerisinde mucize olmayan tek bir an bile yoktur. Her nefes bir mucizedir. Sen bir mucizesin.
Dünyadaki yoksulluk, ruhsal yoksulluktan kaynaklanır. Fakirleri küçümseme. Zengin olanlar, belki ruhlarında fakirdir veya fakir olanlar, belki ruhlarında zengindir. Henüz her şeyi anlamış değilsin. Hatta daha ileriye gidip sana, “henüz hiçbir şeyi anlamış değilsin”, diyeceğim. Aslında hiçbir şeyi bilmemen, her şeyi bildiğini sanmandan iyidir.
Gerçekte ise, her şey bilinmektedir.
Dünyadaki yaşam ne kadar tezat, her şey biliniyor ama hiçbir şey bilinmiyor. Her şey açıkça görünmekte ama hiçbir şey göründüğü gibi değil. En azından senin için öyle.
Hep aydınlanmış olmayı istiyordun, şimdide gözlerini açmak istemiyorsun. Hep aynı kalmak istiyorsun.
Değişmek istiyorsun, sonra değişmek istemiyorsun. Düşüncelerinde sabit kalmak istiyorsun. Onları beğeniyorsun. Sonra da düşüncelerini değerli bulmuyorsun.
Yaşam içerisinde her şeyin olma imkânı vardır ama sen bazen imkânsız oluyorsun. Devamlı aynı noktada kalmak imkânsızlıktır. Bir şeye sıkıca tutunuyorsun ve bırakmayı ret ediyorsun. Ancak yaşam gücü, senin iradenden daha kuvvetlidir ve onu olgunlaştırır. Ona tutunsan bile, serbest bırak. Bir şeye tutunmuyormuş gibi yapmayı dene.
Bu son cümlede kozmik bir şaka sezinliyorum 🙂 aslında yapmamız gereken şey ne kolay ve bize ne zor geliyor.Bu arada dünden beri çok daha iyiyim.Hastaneden sevgiler mor alev!
BeğenBeğen
Evet! Halısınız. Hastaneden çıkmanıza sevindim. Şimdi kendinize çok iyi bakın.
Sevgiler
BeğenBeğen