Yılın İkinci Tutulma Mevsimi – Parçalı Ay Tutulması Ekim 18-19, 2013

Arkadaşlar, önce tutulmaların bize genel etkilerini hatırlayalım, aşağıdakileri geçen dönemde de yazmıştım:

Tutulmalar kumandadaki hızlı ileri alma tuşu gibi davranırlar. Hayatınızın ihtiyacı olan yerlerde olayları hızlandırır ve ruhunuzun buraya asıl yaşamak için geldiği deneyimleri önünüze getirir. Bazen tutulmalarda çok önemli ve elle tutulur olaylar yaşanır. Hayatınız sonsuza kadar değişir. Bazen de geri dönüp düşünene kadar olan değişiklikleri fark etmezsiniz ama kesinlikle hayat yolunuzu tamamen değiştiren olaylar olmuştur.  Tutulmalar hiç şüphesiz cennetten çıkmadır ve kendi başına yapamayacaklarımızı yapmak için bize yardım ederler. Gitmekten korktuğumuz yerlere gitmek için bizi arkadan iter ve aslında korkulacak bir şey olmadığını görmemizi sağlarlar. Daha önce içimizde iletişim kuramadığımız parçalarımızla ilişkiye geçmemizi sağlar. Bazen tutulmalar bir kayıp şeklinde, bazen de beklenmedik büyük bir kazanç şeklinde etki gösterirler. Ama her iki olasılıkta da bizi bir hediye ile bırakırlar.

Ay tutulmaları dolunay zamanında olduğu için etkileri duygusaldır. Eski ve kendinize zarar veren düşünceleri, alışkanlıkları, inançları ve şablonları bırakmak için idealdirler. Güneş tutulması ise yeni ay zamanında olur ve genellikle dış dünyamızda olan olayları etkiler ve yeni bir dönemi başlatırlar.

Bu dönem aynı geçen dönem olduğu gibi çok güçlü, çok büyük etkilerin gelmesini bekliyorum. Ancak, şekil daha farklı olabilir. Eylül Ekinoksu enerji kapısından geçtik ve şu anki Dünya, Mayıs-Haziran’daki Dünya ile aynı değil. Temizlik devam ediyor, ona şüphe yok ama enerjik açıdan çok daha farklı bir yerdeyiz, uyanış işe tam hızla devam ediyor. Bunun yanı sıra güneş bu Salı gününden beri (Ekim 15) inanılmaz güçlü patlamalarla bize doğru plazma ve radyasyon gönderiyor, atmosferde iyonlaşmayı hızlandırıyor ve bir de kuyruklu yıldız bekliyoruz. Bu günlerde gökyüzündeki şov hiç bitmiyor!

18-19 Ekim Sabaha Karşı 02.50 de Parçalı Ay Tutulması

Ay tutulması yaklaştıkça havaya bir belirsizlik duygusu hâkim olur, kendimizi sürekli değişen unsurlara ve ayağımızın altında dalgalanan toprağa dikkat etmek zorunda hissederiz. Böyle zamanlarda kesinlikler erir ve bizi cevaplanmamış sorular ve karşılanmamış beklentilerle bırakır. Bildiğimizi sandığımız şey çoklukla gelen ay tutulmasının ışığında tamamen başka görünür. Şu an gelen enerjilerin ışığında cennet ve gökyüzü bizim düşündüğümüzden çok daha güçlü olduğumuzu bize tekrar hatırlatıyor.

Bu ay tutulmasının en önemli etkisi hayattan gerçekten – tekrarlıyorum “gerçekten” – ne istediğimize ve bunu nasıl elde etmeye niyet ettiğimize karar vermemizdir.

Geleneksel korkuların, büyüklerimizden öğrendiğimiz maddi ve manevi güvence yollarının, kendimizi kapattığımız emniyetli yaşamların artık birer yanılsama olduğunu kabul etmeliyiz. Daha bir akşam öncesine kadar dünya şimdiye kadar girdiği en büyük darboğaza düşmek üzereydi. Hepimizin maaşlarını ödeyen, paramızı saklayan bankalar birer domino taşı gibi devrilip iflas edecekti. Son anda kurtulduk. Biz kendimizi ne kadar güvene aldığımızı zannetsek de çoğunlukla o güvenceler sahte yüzleriyle bizi korumaktan çok uzaktalar. Alışılmış şeyleri, eski kısıtlamaları sorgulamalı ve işe yaramayanları hayatımızdan atmalıyız. Bu da cesaret ister ama bu zaman cesaret zamanı, özgürlüğe kavuşma zamanı. Öyleyse, bu tutulma ve yıldızlar özetle ne diyor:

Uyanın! Ağırlığı üzerinizden atın. İşe koyulun! Ciddi ciddi hayallerinizi nasıl gerçeğe dönüştüreceğinizi planlayın.

Bu çok büyük bir fırsat. Ortam gergin, zor, karmaşık görünse de bunun ötesine geçin. Görünürdeki şey sadece görünürdeki şeydir. Bunun arkasında bizi hep olmak istediğimiz kişiye götüren büyük bir güç var. Tavsiyem, artık istediğinizi netleştirip harekete geçmenizdir. Şans sizden yana.

Bütün bunları yaparken de kalbinizden başka kimseyi dinlemeyin. Merkür bir ileri bir geri enteresan yolcuğuna devam ediyor ve yanlış anlamalar, yanlış öğütler ve bilgiler olası.

Bu tutulma dönemi etkileri 23 Kasıma kadar devam edecek. Enerjiler kesinlikle içimizdeki en iyiyi ortaya çıkarmak için bir diş macunu tüpünü sıkar gibi bizi sıkacak. Bu yazının amacı size “sıkılacaksınız, ama sonra sorununuz çözülecek” anlamında boş bilgiler vermek değil. Diş macunu gibi sıkılmamak için ruhunuzu ve kalbinizi çok iyi bir şekilde dinleyin. Hiç üşenmeden, hiçbir engeli ciddiye almadan kalbiniz ne diyorsa onu yapın. Küçük ya da büyük şeyler olabilir bunlar. Eğer kalbinizin istediği ufak bir hobi ise onu yapın. O küçük hobi sayesinde yeni bir arkadaş çevresine girebilirsiniz, o yeni arkadaşların sayesinde gelecekteki eşinizle ya da iş ortağınızla tanışabilirsiniz.  Büyük bir hayaliniz varsa onu gerçekleştirme planlarınızı birkaç parçaya bölün, dikkatli gidin ama korkmayın, ayaklarınız yere bassın, özellikle objektif düşünün.

Arkadaşlar, bu iki ayın enerjilerini Tom ‘Kaypacha’ Lescher harika bir şekilde ve çok detaylı anlatmış, ben de bu yazıyı yazarken onun ve her zaman takip ettiğim diğer astrologların bilgilerinden yararlandım. Hepsine teşekkür ediyorum. İngilizce bilenler için o youtube raporunu yazının sonuna ekliyorum.

Solar patlamalara geri dönersek, onlar da değişim katalizörü olarak görevlerini yapıyorlar. Salı gününden beri size batan ufak şeylerin birden büyüdüğünü, toleransınızın azaldığını hissediyor musunuz? Tartışmalarınız eskisinden hararetli mi? O zaman güneş patlamalarının etkisini hissediyorsunuz demektir. Dikkat edin ağzından alev püsküren bir ejderhaya dönüşmeyin! O yöne gittiğinizi hissettiğinizde bulunduğunuz ortamı terk edin, bir iki derin nefesten sonra gerçek sorunun ne olduğunu saptamaya çalışın.

Archangel Gabriel’in vermiş olduğu çok sade ama bir o kadar da güzel bir duayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu dua özellikle bu gece için yazılmadı ama bugün bir anda karşıma çıktı ve şu yukarıda bahsettiklerimize çok uyuyor:

“Kutsal enerjilerin aktığı bu nehre adımımı atarken, kalbimin güçlü ve ruhumun amaçlarına uygun ideallerde kalmasına yardım et. Zihnimi en yüksek niyetlerime odaklanmış tutmama ve beni geride tutan düşüncelerimi salıvermeme yardım et. Duygularımı sakinleştir ve hayatımın her köşesine daha fazla denge getir. Ben bunu yaparken yeni yaratıcılığa, bolluğa ve her hücremi saflaştıran ve dünyamı aydınlatacak şekilde tüm varlığımda ışıldayan bir esenlik ve mutluluk hissine yolu açıyorum. Duam burada bu anda kabul edildi. Teşekkürler Tanrım.”

Bu dönemin yazılarına güneş tutulması ve kuyruklu yıldız İson ile devam edeceğiz.

Mor Alev